'1 Mayıs'ta göstericiler hastaneye saldırdı' açıklaması yalan çıkan Fransa İçişleri Bakanı: O ifadeyi kullanmamalıydım

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yönetiminde yalancılık skandalları bitmek bilmiyor. Bu kez 1 Mayıs'ta Paris'te kafaları yaran Fransız polisinin aşırı güç kullanımından kaçan göstericilerin bir hastaneye sığınmaya çalışmasını, İçişleri Bakanı Christophe Castaner 'şiddet saçan eylemcilerin hastaneye saldırısı' şeklinde kamuoyuna yansıttı. Ancak olayın gerçek yüzü ortaya çıkarılınca Castaner Saldırı dememeliydim sözüyle geri adım atmak zorunda kaldı.

İçişleri Bakanı'nın göstericilerin Pitié-Salpêtrière Hastanesi ile personeline 'saldırdıklarını' ve bunu engellemeye çalışan bir polisin yaralandığını söylemesi üzerine kanalları 'hastaneye saldırı' haberi geçmeye başladı. France Info haber sitesi, Castaner'in açıklamasını verirken hastane görüntüsüymüş gibi radikal eylemcilerin bir karakola taşlı sopalı saldırısının fotoğrafını kullandı.

Onlarca gösterici polisten kaçarken çitleri devirip bir hastane ünitesinin bahçesine girdi. Ancak gazetecilerin konuştuğu hastane çalışanları, saldırıya uğramadıklarını, göstericilerin içeri sığınabilmek için kendilerinden kapıyı açmalarını istediklerini söyledi. Burası ameliyatın ardından reanimasyon yapılan ünite olduğundan kimseyi içeri almadıklarını belirtti. Çiti deviren ve o yönde kaçışan göstericilerin arkasından yükselen toz duman görüntüsü de polisin gazından kaçtıklarını gösteriyordu.

Yani ortada saldırı falan yoktu. Olayla ilgili gözaltına alınan 32 kişi de serbest bırakıldı. Birçok gazeteci haberin yalan olduğunu kanıtlamak için seferber oldu. İçişleri Bakanı'nın açıklamasını teyit etmeden gerçek kabul edip göstericileri eleştiren gazeteciler de özür diledi.

Bugün sosyal demokrat eğilimli gazete Liberation, Pitié-Salpêtriere'e 'saldırı': Yalan haber İçişleri'nden geliyordu manşetiyle çıktı. Araştırmacı gazetecilik sitesi Mediapart 1 Mayıs'ta Pitié-Salpêtriere: İktidarın yalanları manşetini attı.

Geri adım atmak zorunda kalıp basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı, O ifadeyi kullanmamalıydım dedi.

Kendisini hastane yönetiminin yanlış yönlendirdiğini ima eden Castaner, diğer yandan göstericilerin içeri girmeye çalışırken şiddete başvurduğunda ve olayın soruşturma altında olduğunda ısrar etti:

Personele konuştuktan sonra saldırıdan söz ettim, ama hastane müdürünün dediği gibi 'şiddetli zorla girme' terimi duruma daha çok uyuyor. Siz istediğiniz terimi kullanabilirsiniz, müdürün kullandığı 'şiddetli zorla girme' daha münasip kaçıyor ve izlediğimiz videolar tarafından da teyit ediliyor.

Açıklamasının yarattığı tartışmayı 'absürt polemik' diye niteleyen bakan, İstifa edecek misiniz sorusunu geçiştirdi.

Sosyalist Parti'nin 2017'deki cumhurbaşkanı adayı olan ve ardından hem Fransa hem de Avrupa çapında solu yeniden yapılandırıp toparlamak amacıyla Génération.s hareketini kuran Benoît Hamon ise Castaner'i enformasyonu manipüle etmekle suçladı.

Bakanı Saldırı ya da şiddet olmadığını, insanların sadece sığınak aradığını anlaması için videoları kendi gözüyle izlemesi yeterdi diye eleştiren Hamon, Macron yönetimine de Hükümet hem yalan haberle mücadele edeceğini söyleyip hem de bizzat yalan söylerse, olmaz. Hükümet iddialarını kanıtlayacak deliller sunamıyorsa, bence içişleri bakanı içişleri bakanı olarak kalamaz diye çıkıştı.