Nijeryalı Festus Okey'in Beyoğlu Polis Merkezi'nde 15 yıl önce polis memuru Cengiz Yıldız tarafından öldürülmesine ilişkin davanın, Yargıtay'ın üçüncü kez bozma kararı vermesinin ardından yeniden görülmesine başlandı. İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yeniden görülen davanın duruşmasına tarafların avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı, taraflara Yargıtay'ın bozma ilamına karşı beyanlarını sordu.
'Di̇renme yönünde i̇rade göstermeni̇zi̇ talep edi̇yoruz'
Mahkemenin kararında direnmesini talep eden müşteki avukatı Olgun Eroğlu, Sayın mahkemenizce hukuki temellere dayanan eldeki delillerle bir karar verildi. Yargıtay kararı sizin kararınızı bozmanız gerektiğini söyleyerek sanığın beyanına üstünlük veriyor. Yargıtay Ceza Dairesi kararında 2 kez husumet ve tanışıklık diyor.
Taraflar arasında husumet ve tanışıklık olmadığı için dolayısıyla ihtimal kast yoktur diyor. İhtimal kast için husumete ve tanışıklığa gerek yoktur. Yargıtay Ceza Dairesi'nin kararı sizin kararınızı çürütebilecek nitelikte değil. Nihai olarak direnme yönünde irade göstermenizi talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
'Meşru müdafaa olduğunu düşünüyoruz'
Sanık Cengiz Yıldız'ın avukatı Vehbi Kahvesi ise beyanında, Maalesef müvekkil bir saldırı ile karşılaşıyor, kendini korumaya çalışıyor ve bu olay oluyor. Bir mermi patlıyor ve hastaneye kaldırılıyor, hep başında duruluyor. Husumet yok aralarında. Tanışıklıkları yok. Nasıl kasıtlı hareket edebilmesi için bir sebep ortaya konulabilir.
Müvekkilim bu dosyanın mağdurudur. 16 senedir bunun ıstırabını yaşamaktadır. Biz burada meşru müdafaa olduğunu düşünüyoruz. Bozmaya kararı mahkemenin takdirinedir” şeklinde konuştu.
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, bozma kararına uyulmasını talep etti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına hükmeden mahkeme heyeti, taraflara beyanlarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
Davanın geçmişi
Kapatılan Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Nijeryalı Festus Okey'i, 20 Ağustos 2007'de gözaltında ölümüne neden olmakla suçlanan polis memuru Cengiz Yıldız hakkında, ‘taksirle ölüme neden olmak' suçundan 3 ila 6 yıl arasında hapis cezası istenmişti.
Davanın görüldüğü İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Aralık 2011'de verdiği kararda, polis memurunu ‘taksirle öldürmek' suçundan 4 yıl 2 ay hapisle cezalandırmıştı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Festus Okey'in ailesinin avukatlarının müdahillik talebinin reddedilmesini usule aykırı bularak, yeniden yargılama yapılması için dosyayı mahkemeye göndermişti. Yerel mahkeme, 5 Haziran 2014'de yapılan duruşmada, sanık Cengiz Yıldız'a 13 Aralık 2011'de ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası kararında direndiğini açıklamıştı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını yeniden inceleyerek, bozulmasına hükmetmişti. Kararda, ‘Nijerya uyruklu maktulün açık kimlik bilgilerinin tespitiyle nüfus kayıt örneğinin getirilmesi ve katılma talep eden ile maktul arasında akrabalık bağının bulunup bulunmadığının araştırılması sonucuna göre katılma istemi konusunda karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsizliklerinden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına' ifadeleri kullanılmıştı.
Bozma kararının ardından İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesince yeniden görülen dava 17 Mart 2021 tarihinde karara bağlanmıştı ve sanık Cengiz Yıldız, ‘ihtimal kastla öldürme' suçundan iyi hal indirimi uygulanarak 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Davanın karara bağlanmasının ardından sanık avukatları ve Cumhuriyet savcısı temyiz başvurusunda bulundu. Başvuru değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi, polis memuru Yıldız'ın ‘ihtimal kast' ile değil, ‘bilinçli taksir ile öldürmek' suçundan cezalandırılması gerektiğini aktardı.
Yargıtay bozma kararında, Silah kullanma ve bulundurma konusunda tecrübeli olan sanık Cengiz'in, silah emniyeti konusunda gerekli tedbirleri almadan, uyuşturucu madde bulundurmaktan şüpheli olan maktulün tek başına bulunduğu odaya girmesiyle, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve yaşanan olaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla, meydana gelen neticenin sanık tarafından öngörülmesinin mümkün olmaması nedeniyle sanık hakkında 'taksirle ölüme neden olmak' suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi yerine suç vasfında yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde 'ihtimal kastla öldürmek' suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir” diye belirtildi.