1996 yılından beri her yıl düzenlenen Rosa Luxemburg Konferansı'nda bu yıl “Tanrı, patron, bey, ağa, sultanla değil, kendi kollarımızla kurtulacağız!” sloganı yer aldı. Evrensel'in haberine göre, Başkent Berlin’de Urania Konferans Salonu’ndaki konferansa 4 bine yakın kişi katıldı. Gençlerin katılım ve ilgisi geçen yıllara göre çok daha yoğun oldu.
Konferans’ın bu yılki gündemi, süren savaşlar, demokrasi ile sol ve sosyalist güçlere düşen görevler şeklinde oldu. Almanya, Türkiye, Küba ve Ukrayna’dan konuşmacılar sunumlar yaparak soruları yanıtladılar.
SALDIRILARA ÖRGÜTLÜ YANIT
Konferas Evrensel Kültür Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Hayat Televizyonu Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu’nun yaptığı konuşmayla başladı. Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Ulla Jelpke’nin kısa bir tanıtım sunumundan sonra söz alan Çubukçu, “Sınıf mücadelesinde kültürün önemi ve Türkiye’de güncel durum” konulu sunumunda, burjuvazinin çok yönlü saldırılarına karşı, sosyalist güçlerin de her cephede mücadele vermesi gerektiğini söyledi. Savaşlar devam ederken kültürel çalışmaları bir lüks gibi görenler olabileceğine dikkat çeken Çubukçu, tek başına bir kültür çalışmasının yetersiz olacağını, örgütlü ve partili bir çalışmanın zorunluluğunu vurguladı.
MİRASI MÜCADELE
Türkiye’de Kürt halkına karşı yürütülen savaş ve güncel gelişmeler hakkında konferansa katılanları bilgilendiren ve AKP Hükümetinin kültür alanındaki tahribatlarına da değinen Çubukçu, dini kültür oluşturma çabalarına dikkat çekerek, tüm demokrasi güçlerinin bu saldırılara karşı birleşmesi gerektiğini söyledi.
Çubukçu, ayrıca Rosa Luxemburg’un mirasının savaşa ve faşizme karşı karşı güçlü bir mücadele örmek olduğuna dikkat çekerek, sözlerini, uluslararası dayanışma çağrısıyla bitirdi.
15 Ocak 1919’da Berlin’de polis tarafından katledilen Rosa Luxemburg ve Karl Liebcknecht anısında yapılan konferansın ardından, dün günü binlerce kişinin katıldığı yürüyüşle iki devrimci anıldı.
KONUK KATILIMI DA YOĞUN OLDU
21. Rosa Luxemburg Konferansı’na Avusturya’dan katılan Sosyal Bilimci Natascha Strobl, Avrupa’daki ırkçı hareketler konusunda ayrıntılı bir sunum yaptı. Daha önce ABD tarafından tutuklanan ve uzun süre verilen mücadelenin ardından serbest bırakılan “Küba Beşlisi” grubunun üyelerinden Gerardo Hernadenz de konferansa katılanlar arasındaydı.
Auschwitz Toplama Kampından “müzik korosu”nda yer alması sayesinde sağ kurtulan, 92 yaşındaki Esther Bejarano da yaptığı kısa konuşmanın ardından Microphone Mafia grubuyla birlikte söylediği şarkılarla katılımcıları duygulandırdı.