Abdullah Gül, uluslararası kuruluşları eleştirdi: Gazze'de binlerce sivili öldüren bir örgüt değil, devlet!

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail-Hamas arasında yaşanan savaşla ilgili olarak, 'Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bu devlet Birleşmiş Milletler'e üye olan bir devlet ve bu devlet uluslararası hukuk tarafından kendisini bağlı hissetmesi gereken bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor. Onun için bu hem uluslararası kuruluşlar için hem de bütün insanlık için büyük bir üzüntü kaynağı, büyük bir rezalet, büyük bir vicdansızlık' dedi. Gül, iktidar kanadının gündeme getirdiği yeni anayasa çalışmasıyla ilgili olarak da, 'Cumhurbaşkanı'nın gündeme getirdiği bu iyi bir fırsat' ifadesini kullandı.
Abdullah Gül, uluslararası kuruluşları eleştirdi: Gazze'de binlerce sivili öldüren bir örgüt değil, devlet!
2023-10-14 19:41:50   Güncelleme: 2023-10-14 19:41:50     ©DHA

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ismini taşıdığı Abdullah Gül Üniversitesi'nde düzenlenen Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yılı etkinliklerine katıldı.

Burada konuşan Gül, 'Bugün gördüğünüz gibi Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü vesilesiyle yapılan toplantının açılışına katıldım. Bunu bir fırsat olarak gördüm. Çünkü çok büyük olaylara şahit oluyoruz. Özellikle Filistin'deki büyük katliam adeta bütün televizyonlar tarafından canlı olarak veriliyor. Ben de bu konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istedim. Öncelikle şunu söylemek isterim. İster sivil insanlar ister Müslüman, ister Yahudi, ister Türk, ister İsrailli, Arap kim olursa olsun sivil insanlar, kadınlar ve çocukları öldürmeyi tasvip etmek mümkün değil. Bunu söyledikten sonra bütün bu olaylar Orta Doğu'da Filistin'de neden oluyor? Bunun kaynağına bakmazsak her şey eksik olur. Bütün sorunların bir tane sebebi var. O da İsrail'in sorumluluklarını yerine getirmemesi, uluslararası hukukun gereklerini uygulamaması. Bu da nedir? 1967 yılından beri Filistin topraklarını Batı Şeria'yı, Gazze'yi, Kudüs'ü ve Doğu Kudüs'ü işgal altında tutuyor' diye konuştu.

İsrail'in Filistin'in topraklarını işgal ettiğini söyleyen Gül, 'Ukrayna savaşı niye başladı? Rusya, Ukrayna'nın topraklarının bir kısmını işgal ettiği için bütün dünya Ukrayna'nın arkasında durdu. İşgal topraklarını kurtarsın diye. Ama 1967 yılından beri Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyini bütün uluslararası kuruluşların 'bu işgal sona ermelidir' dediği topraklarda İsrail bir adım geri çekilmediği gibi o kadar kötü bir iş yapıyor ki işgal ettiği topraklarda, Doğu Kudüs'te, Batı Şeria'da işgal ettiği başkasına ait topraklarda yeni yerleşim yerleri kuruyor. Dünyanın gözü önünde büyük binalar, büyük siteler yapıyor. Her seferinde dünya bunu lanetliyor, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak 'bunu yapma' diyor. Ama o da bunu yapmaya devam ediyor. Bu yerleşim yerlerinin büyüklüğünü kafanızda canlandırabilmeniz için şunu söyleyeyim. 1 milyon kişi şimdi buralara taşındı. 1 milyon kişi buralarda' ifadelerini kullandı.

'Dünyanın bu işgale son vermesi için elinden geleni yapması gerekir' 

Daha önce Gazze'ye gittiğini ve orada yaşanılan durumu gördüğünü belirten Gül, şöyle konuştu:

'Ben vaktiyle buraları gitmiş, görmüş, Gazze'de neler olup bittiğini, bütün o sokaklarda bilen bir insanım. Gerek eski milletvekilliğim gerekse Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi milletvekilliğim sırasında bütün oraları görmüş bir insanım. İşgalin ne olduğunu bilirim. Orada yaşayan insanlara yapılan adaletsizlik, orada yaşayan insanlara karşı uygulanan uygulama öyle ki her gün onları çıldırtan ve her gün onları çılgın hale getiren politikalardır. Dolayısıyla bu politikalar devam ettiği süre içinde ve bu politikalar sanki yeni bir normalmiş, 'evet bunlar yanlış ama ne yapalım?' dendiği süre içinde ve göz göre göre Filistinlilere bu katliamlar yapıldığı süre içerisinde bu tip olayların bugün de, yarın da, dün de ortaya çıkması tabii ki sürpriz değil. Bugün Gazze dünyanın en büyük nüfus yoğunluğunun olduğu yer. Abluka altında senelerdir, giriş-çıkış yasak. 2,5 milyon insan yaşıyor. Ben Gazze'ye gitmiş, orada 2 gün durmuş, değil yemek içmek, nefes almanın bile zor olduğu bir yer. Şimdi bütün dünya, herkes buna 'yeni bir normaldir' deyip kabul etmesine karşı bu olup biten isyandır. Onun için bütün dünyanın bu işgale son vermesi için elinden gelen her şeyi yapması gerekir.'

'Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması gerekir' 

Sözlerini sürdüren Gül, şöyle konuştu:

'Unutmayalım ki bugün Gazze'de binlerce çocuğu, kadını, sivil insanı öldüren bir örgüt değil, bir devlet. Bu devlet Birleşmiş Milletler'e üye olan bir devlet ve bu devlet uluslararası hukuk tarafından kendisini bağlı hissetmesi gereken bir devlet. Bütün dünyanın gözü önünde bu katliamları yapıyor. Onun için bu hem uluslararası kuruluşlar için hem de bütün insanlık için büyük bir üzüntü kaynağı, büyük bir rezalet, büyük bir vicdansızlık. Bu çağrıyı defalarca yaptık. Bugün de Türkiye olarak bu çağrıyı Sayın Cumhurbaşkanı ve bütün yetkililer yapıyorlar ama başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa'nın iki yüzlülükten vazgeçip, kalıcı bir şekilde 'bir daha bu problemler ortaya çıkmasın' deme sorumlulukları var. Onun için de iki devleti 1967 sınırlarına çekilmiş Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğu, bir bağımsız Filistin devletinin kurulması gerekir. Batı'da, Amerika'da İsrail'in içinde bile vicdan ve insaf sahibi insanların olduğunu görüyorum. Bu söylediklerimizi onlar da söylüyor. Ama ne yazık ki bugün İsrail'deki tarihinin en aşırı birçok kişinin 'faşist' dediği böyle bir koalisyon hükümeti bugünkü katliamları yapmaya devam ediyor. Umarım ki dünya buna artık 'dur' der.'

Yeni anayasa çalışmaları hakkında sorulan soru üzerine Gül, 'Cumhurbaşkanı'nın gündeme getirdiği bu iyi bir fırsat. Bu fırsata herkes ön yargısız yaklaşırsa ümit ederim ki netice alınır. Yoksa bu şekilde Türkiye tabii ki yoluna devam eder' cevabını verdi.