Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, Aman gevşemeyin! Sevinmek için henüz çok erken... başlıklı yazısında Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ile yaptığı görüşmeyi aktardı.
Prof. Dr. Ceyhan’ı aradığını belirten Fırat, yazısında şu ifadelere yer verdi:
Vaka sayılarındaki azalma için Mehmet Hoca henüz umutlu konuşmuyor. Kısıtlamanın etkisinin bir haftadan sonra görülmeye başlanacağına dikkat çeken Mehmet Ceyhan, Türkiye’de belirtisi olanlara test yapıldığını yani tarama yönetiminin tercih edilmediğini hatırlattı. Mehmet Hoca, Sağlık Bakanı Koca’nın, Test sayısının düşmesi vaka sayısının düşmesinin sebebi değil sonucudur” sözünü ise şöyle değerlendirdi:
Hastalık gençlerde ve çocuklarda yaygın. Üstelik çoğu belirtisiz geçiriyor. Türkiye’de belirtisi olmayanlara test yapmıyoruz. Tarama yöntemi tercih edilse vaka sayısındaki artışı görürüz. Kısıtlı test yapıldıkça, vaka sayısı az çıkar.'
Mehmet Hoca’ya göre Türkiye’nin salgınla mücadelesinde önünde iki kritik tarih var:
18 Mayıs
18 Haziran (Haziran ayının ortaları)
18 Mayıs’ta kapanma son bulacak. Eğer kontrolsüz bir biçimde tersine göç görüntüleri ortaya çıkarsa yani memleketlerine ya da sahillere gidenler şehirlerine kontrolsüz dönerse ve Türkiye tüm kısıtlamaları kaldırır yani birden açılırsa, haziran ayı ortalarında vaka sayıları yine artacak.
Peki nasıl açılmalı? Mehmet Hoca’nın formülü şöyle:
'En çok bulaş riski olan kısıtlamalar sonraya bırakılarak, aşama aşama açılmalı. Diyelim ki önce restoranları açtınız. 1-2 hafta bekleyecek, sonuçlarını izleyeceksiniz. Artış yok ise berberleri açacaksınız. Açılma 6-8 haftalık bir sürece yayılmalı. Toplu taşıma ve işyerlerinde kalabalıklaşma en riskli alanlar. Evinden çalışabilenler bunu mutlaka sürdürmeli.'”