Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir erkek tarafından yüzüne asit türü bir sıvı dökülmesiyle yüzünün bir bölümü yanan, sağ gözünü de kaybeden Berfin Özek davasında zanlı Casim Özan Çeltik'in 'kasten yaralama' suçundan 13 yıl hapis cezası almasına tepki gösterdi. Yargı mensuplarına seslenen Erdoğan, Bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınıza kulak verin dedi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, Yargı hiçbir yerden ve kimseden emir almaz. Yargının emir alacağı tek yer Anayasa'dır ve kanunlardır. Yargı, sadece hukukun emri altındadır” sözleri dikkati çekti.
Gül, Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu'nun Türkiye genelinde yaygınlaştırılması için tüm çalışmalar yapıldı. Bu konuda elbette yargı sonuçtur, olan hadiseyi cezalandırır ama ortak dileğimiz o kişi bu şiddete maruz kalmadan, yaralanmadan, saldırı yapılmadan bu işlerin önlenmesi.
Bakan Gül, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı. Bakan Gül, FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin mücadeleyle ilgili, FETÖ terör örgütüne üyelik anlamında suç işleyen kim varsa kimsenin bu konuda bir bağışıklığı yoktur. Herkes nerede olursa, hangi ayağında olursa olsun yargı ve ilgili bütün kurumlar bu mücadeleyi vermektedir. AK Parti kesin bir şekilde bu ayrımı yapmıştır. Yerel seçimlerde aday sürecinde AK Parti her yönüyle büyük bir titizlikle bunları araştırıp, tasfiye etmiştir. Ama örgütün kendisi kripto. Yargı nerede olursa olsun suça bakar, fiile bakar, bu konuda asla bir ayırım yapmaz dedi.
Süresiz nafaka uygulamasında bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Bakan Gül, bu konuda çalışmaların sürdüğünü kaydederek, Nafaka, ciddi mağduriyetlerin yaşandığı bizlere de iletilen bir konu. Yani ömür boyu bir nafaka gerçekten bir taraf için eziyet. Ömür boyu nafaka sürdürülebilir bir konu değil. Çok çalışmalar yapıldı, öneriler getirildi. Bu konuda birçok alternatif olabilir. Belli süreler konulabilir, hakimin takdirine bırakılabilir. Bunların hangisi mümkün, ne şekilde olabilir tabi Meclis'in takdirinde olabilecek bir konu; ama bu sorunun bir şekilde iletildiği de bir vaka. Bu sorunu çözerken aldığı 300-400 lira ile hayatını sürdüren bir kadını da mağdur etmemek lazım. Yani sorunu çözerken ayrıca bir mağduriyetin oluşmasına da izin verilmemesi gerekir diye konuştu.
2020 yılında elektronik tebligat uygulamasıyla tebligatların kişinin eline ulaşmaması sorununun da aşılacağını anlatan Bakan Gül, herkesin TC kimlik numarası gibi bir elektronik tebligat numarasının olacağını, mail ve mesaj yoluyla kişilere tebligatların ulaştırılacağını kaydetti. Gül Bu mesajın gelmesinden 5 gün sonra tebligat yapılmış sayılacak ve 7 iş gününde işlemler başlatılacak. Ben de ilk iş başvurup elektronik tebligat numaramı alacağım diye konuştu.
Adalet Bakanı Gül, kadına yönelik şiddet konusunda yargının çok titiz davranmasına rağmen bu konunun asıl olarak şiddetin kaynağında önlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Bakan Gül, Vicdana uygun kararlar verilmesi ortak beklentimizdir. Yargı bir iş meydana geldikten sonra devreye giriyor. Bizim yapmamız gereken asıl bu suç oluşmadan önlemektir. Bir erkek bir kadına neden şiddet uygular, buna çare bulmak gereklidir. Tedbir kararına rağmen şiddetin önlenemediği oluyor, kızımızın yüzüne kezzap atılmadan önlemek lazım. Başta Aile Bakanlığı olmak üzere tüm kesimlerin üzerinde çalışması gereken bir konu bu ifadelerini kullandı.
Yargıda 2020 yılının, 2019’da alınan kararların uygulanacağı bir yıl olacağını anlatan Bakan Gül özellikle hâkim ve savcı yardımcılığının önemine dikkat çekti. Hâkim ve savcıların yanlarında 1 yıl boyunca verilen kararların süreçlerini takip edecek olan yardımcılar için uygulama cezaevleri de oluşturulacağını söyledi. Bakan Gül Böylece verilen hapis cezalarının nasıl uygulandığını, cezaevlerinde bir günün nasıl geçtiğini görecekler. Hâkimlerin kasıtlı bir şekilde suç işleme amacıyla yapmış oldukları yargısal işlemlerinden dolayı bir sorumlulukları var. Bunun mahkeme kararıyla ilgili tespiti konusunda bir düzenleme var. Hâkim ya da savcının yargısal faaliyetlerinde bir suç varsa, bu mahkeme kararıyla tespit ediliyorsa, hakim bundan sorumsuzdur diye bir düzenleme yok, yine sorumludur, yargılanıp ceza alabilir diye konuştu.