"Sen Erzurum’sun. Zaten AK Parti’nin ezip geçtiği, silip süpürdüğü kentsin. Ne diye İmamoğlu’nun konuşmasından huzursuzluk duyuyorsun ki?" diye soran Hakan, yazısında şunları kaydetti:
"Erzurumlunun işi değil, bir avuç provokatörün işi deniliyor. Tabii ki öyledir. Tabii ki koca şehir suçlanamaz. Temel soru şu: Koca bir şehirde bir avuç provokatörün bu kadar rahat at oynatabilmesi nasıl mümkün olabiliyor?
Neden bu tür olaylarda sağduyu hemen ve derhal devreye girmez? Neden kentin yöneticileri, “Şiddete geçit yok” diyerek kararlılıkla harekete geçmez?
Erzurum’da yaşananlar, AK Parti’nin işine yarar mı? Nesine yarayacak yahu, nesine yarayacak?
Adamlar, büyük bir İstanbul Mitingi yapmışlar. Tabanları coşmuş. Moral bulmuş. Gündem AK Parti mitingi olacakken Erzurum oluveriyor. Bunun nesi AK Parti’ye yarar?
Daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tatlı rekabet” demişken, “Husumet olmaz, olmamalı” demişken, “Bu seçimde hiç kimse kaybetmeyecek” demişken... Ertesi gün bunun mu yaşanması gerekiyordu?
Ömer Çelik tepki gösterdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sorumluların gözaltına alındığını söyledi. Çirkin bir paylaşım yapan Kızılay’ın bir yöneticisi görevden alındı. Bunlar iyi. Ama yetmez. AK Parti yönetimi, bu olaya en büyük, en sert, en tavizsiz tepkiyi göstermek zorunda."