Ak Partili Çavuşoğlu: Eşitsizlikler artıyor, zengin ile fakir arasındaki fark açılıyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde gerçekleştirilen AK Parti Ankara İl Başkanlığı İstişare Kampı'nda konuşma yaptı.
Ak Partili Çavuşoğlu: Eşitsizlikler artıyor, zengin ile fakir arasındaki fark açılıyor
2022-01-09 15:50:26   Güncelleme: 2022-03-20 02:13:16    


Türkiye'nin dış politikada bir davasının olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, her yerdeki soydaş ve akraba toplulukların derdini kendi dertleri gördüklerini dile getirdi.
Kuzey Kıbrıs'ın haklarının da kendi dertleri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu şöyle devam etti: Türk dünyasının geleceği bizim derdimiz. İşte Kazakistan'daki gelişmelerle dertleniyoruz, yakından takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk Devletleri Teşkilatı'nın dönem başkanı olarak Kazakistan Cumhurbaşkanı başta olmak üzere üye ülkelerin devlet başkanlarıyla görüştü. Ben de dışişleri bakanlarıyla görüştüm, gözlemci Macaristan dahil. Salı günü Dışişleri Bakanları Toplantısı'nı gerçekleştireceğiz. Açıklamalarımızı Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı olarak yaptık. Bazıları diyor ki 'Bu toplantıyı daha önce niye yapmadınız?' İlk gün de yapmak isterdik ama Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatı'nın üyesi değil mi? Üyesi. Kazakistan'ın olmadığı bir toplantıyı gerçekleştirmek doğru olur mu? Olmaz. Bir açıklama yapmak olur mu? Olmaz. Onlarla da istişare ettik.
 


Çavuşoğlu, Kazakistan Dışişleri Bakanı Mukhtar Tleuberdi'nin, yaptıkları görüşmede Benim bu toplantıda size bir sunum yapmam lazım. Bu sunumu yapabilmem için de zamana ihtiyacım var dediğini aktardı. O nedenle toplantıyı salı günü yapmayı kararlaştırdıklarını dile getiren Çavuşoğlu, Biz de gayet anlayışla karşıladık. Kazakistan'ın da tavsiye ile salı günü sabah toplantımızı gerçekleştireceğiz ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Temennimiz bir an önce Kazakistan'ın istikrara, huzura, barışa kavuşmasıdır. Bunun için Türkiye olarak, Türk Devletleri Teşkilatı olarak her türlü desteği vereceğiz. Diğer üye ülkelerin, yani Türk dünyasının derdi bizim derdimizdir. Bunu tüm dünya Karabağ zaferinde gördü sözlerini sarf etti.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından diğer öne çıkanlar şöyle:
 
(Dış politika) Sadece gündelik gelişmelere göre ve reflekslerle hareket edemeyiz, böyle bir lüksümüz yok. Yaşanan dönüşümleri ve uzun vadeli eğilimleri iyi okumamız gerekiyor. Öngörülü tespitler yapmaz ve kendimizi sürekli güncelleyemezsek, iddiamızı kaybeder, zaafa düşeriz. Milletimizin nitelikleri ve tarihi derinliğimiz sayesinde değişime ayak uydurma ve buna öncülük yapma konusunda şanslıyız.
 
(Rusya'nın bazı Afrika ülkelerinde yer almasıyla Batı ve Rusya arasındaki rekabetin kızışmaya başladığını söyleyip) Avrasya kıtasında da rekabetin giderek attığını görüyoruz. Bizi de Afrika'daki etkinliğimiz sayesinde rakip olarak gören, buradaki etkinliğimizi azaltmak isteyen ülkeler tam tersine son zamanlarda İkili istişarelerimize Afrika'yı da ekleyelim demeye başladı. Bunların başında Fransa geliyor. Türkiye'nin de Afrika'da önemli bir aktör olduğu artık seven sevmeyen herkes tarafından kabul edilmeye başlandı.
 
Ekonomi alanı da bu siyasi dönüşümden etkileniyor. Salgınla birlikte dönüşüm daha hızlandı. Dünyanın ekonomik ve siyasi ağırlık merkezi Asya'ya kayıyor. Bazılarına göre 140 kilometre hızla bu ağırlık, Batı'dan Doğu'ya kayıyor. Öte yandan, son 30 yıldır dünyada üretimin itici gücü olan Çin ile Batı sermayesi arasındaki balayı bitti. Korumacı zihniyet tekrar güçleniyor. Enerji, çip krizi, küresel tedarik zincirlerindeki değişim bu süreci hızlandırıyor. Eşitsizlikler artıyor, zengin ile fakir arasındaki fark açılıyor. BM'ye göre artan eşitsizlikler dünya nüfusunun yüzde 70'ini etkiliyor.
 
Anarşinin hüküm sürdüğü sosyal medya, toplumların sağlığını tehdit etmeye başladı. Gerçekler yerini algılara bırakmaya başladı. Yazılı medyanın yerini görsel medya, görsel medyanın yerini dijital medyanın alması çok kısa sürede gerçekleşiyor.
 
Artık 'dönüşümü yönetmekten', 'dönüşüme öncülük etmekten' bahsediyoruz. Herkesle konuşuyor, bağımsız, gerçekçi bir dış politika izliyoruz. Eskisi gibi birilerinin peşine takılıp olan biteni izlemiyoruz.