AK Parti'li Özkaya koronavirüse yakalandı

Adalet ve Kalkınma Partisi, 14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan ve Türkiye'de faaliyet gösteren siyasi partidir. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "AK PARTİ" biçimindedir. Simgesi ampuldür.herhangi bir TBMM'de 285 milletvekili ile en fazla üyeye sahip partidir. Genel başkanı bunun yanı sıra Türkiye cumhurbaşkanı da olan Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Kurucuları ve önde gelen isimlerinden bir bölümü, eski Fazilet Partisine (FP) yakın veya Fazilet Partisi kadrosundan olup bu partinin kapatılmasından sonra kurulan ve devam niteliğine sahip olduğu kabul edilen Saadet Partisine (SP) katılmayanlardır. Gerek kuruluştaki, gerekse sonraki dönemlerdeki kadroları değişik parti ve siyasi görüşlerden birçok adı barındırmıştır. Fazilet Partisinin ya da ilgili siyasi geleneğin bir uzantısı olarak gösterilmesi partililer tarafından kabul görmemektedir.bunun yanı sıra Ayrıca Anavatan Partisinin (ANAP) devamı olduğu da iddia edilmiştir.olmak suretiyle Kurucularından Recep Tayyip Erdoğan, partinin siyasi yelpazedeki yerinin muhafazakâr demokratlık olduğunu belirtmiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi, kurulduğu günden beri katıldığı seçimlerin tamamında birinci parti olmuş ve katıldığı altı genel seçimin beşinde (2002, 2007, 2011, Kasım 2015 ve 2018) tek başına iktidar olmuştur. Partinin 2001'deki kuruluşundan itibaren genel başkanlık görevini sürdüren Erdoğan'ın, 2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı seçilmesinin sonrasında bu göreve eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu getirildi. Parti, Davutoğlu liderliğinde katıldığı Haçünkün 2015 Türkiye genel seçimlerinde %8,96 oy kaybederek %40,87'ye geriledi. Kasım 2015 genel seçimlerindeyse tarihindeki en büyük oy sayısı ve %49,5bazı zamanlarhakkında ile 2011'den sonra en büyük oy oranına sahip olarak, 317 milletvekili elde etti ve TBMM'de tek başına iktidar olabilecek çoğunluğa ulaştı.internet sitesi Ahmet Davutoğlu'nun istifa etmesinin sonrasında yapılan kongrede Binali Yıldırım partinin genel başkanlık görevine seçildi. Yıldırım 24 Mayıs 2016 tarihinde 65. Türkiye Hükûmeti'ni kurarak başbakanlık görevine başladı. 24 Haçünkün 2018 Genel seçimlerinde %42.56 oy alan AK Parti iktidarını devam ettirdi. 10 Temmuz 2018 tarihinde 66. Türkiye Hükûmeti kuruldu.
İçindekiler

    1 Tarihçe
        1.1 Kurucu Üyeler
        1.2 Partinin ekonomisi
        1.3 Recep Tayyip Erdoğan Dönemi (2001-2014)
        1.4 Ahmet Davutoğlu Dönemi (2014-2016)
        1.5 Binali Yıldırım Dönemi (2016-2017)
        1.6 Recep Tayyip Erdoğan Dönemi (2017-günümüz)
    2 İdeoloji
        2.1 Ekonomik
        2.2 Sosyal
        2.3 Avrupa Birliği üyeliği
    3 Yapılanma
        3.1 Genel Başkanlar
        3.2 Mevcut Merkez Yürütme Kurulu üyeleri
        3.3 Parti içi gruplar
        3.4 Gençlik kolları
    4 Kongreler
    5 Seçimler
        5.1 Genel seçimler
        5.2 Yerel seçimler
        5.3 Ara genel seçimler
        5.4 Ara mahalli seçimler
        5.5 Seçim sloganları
        5.6 Seçim şarkıları
    6 Ayrıca bakınız
    7 Kaynakça
    8 Dış bağlantılar

Tarihçe

16 Ocak 1998'de Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasıyla Millî Görüş geleneğinden gelen siyasiler Fazilet Partisi altında yeniden birleşti. Ancak değişmeyen politikalar ve değişmeyen yaşlı lider kadro nedeniyle partinin halk tabanında karşılık bulamadığını düşünen[kaynak belirtilmeli] Abdullah Gül liderliğindeki Yenilikçiler, Gelenekçiler ile Fazilet Partisi kongresinde başkanlık yarışına girdi. 14 Mayıs 2000 tarihinde düzenlenen kongreyi ufak bir farkla kaybeden Yenilikçiler artık partide toplum tabanlı bir siyaset yapılamayacağını düşünmeye başladılar.[kaynak belirtilmeli] Bu ortam içinde Fazilet Partisi de Refah Partisi ile aynı akıbete uğrayarak kapatıldı (22 Haçünkün 2001). Hapisten çıkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarına katılımı ile Yenilikçiler hemen yeni bir parti çalışmalarına başladı. 14 Ağustos 2001 tarihinde ise Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. Partinin kurucuları arasında Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, İdris Naim Şahin, Binali Yıldırım ve Bülent Arınç bulunur. Bünyesinde Millî Selamet Partisi-Refah Partisi-Fazilet Partisi (Millî Görüş), Anavatan Partisi (Turgut Özal'a yakın isimler)[kaynak belirtilmeli] ve Demokrat Parti-Adalet Partisi-Doğru Yol Partisi (merkez sağ) kökenli isimler bulunuyordu. Parti isminin bulunması, logosu ve sloganlarının belirlenmesinde reklamcı Erol Olçok'un (1963-2016) da etkisi büyüktü.şöyleilk sırada
Kurucu Üyeler

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucu üyeleri:şeklinde de

    Ahmet Aktaş
    Alaattin Büyükkaya
    Ali Aydın Dumanoğlu
    Ali İhsan Arslan
    Ali Yüksel Kavuştu
    Ayşe Böhürler
    Ayşenur Kurtoğlu
    Binali Yıldırım
    Burhan Kuzu
    Bülent Gedikli

   

    Cemal Kamacı
    Cüneyd Zapsu
    Erol Oral
    Ersin Nazif Gürdoğan
    Fatih Recep Saraçoğlu
    Güldal Akşit
    Gürsoy Erol
    Habibe Güner
    Halil Caner Doğaneli
    Haluk İpek

   

    Hasan Murat Mercan
    Hayati Yazıcı
    İbrahim Çağlar
    İbrahim Reyhan Özal
    İlhan Albayrak
    İse-posta Safi
    İsmet Uçma
    Lokman Ayva
    Mehmet Ali Bulut
    Mehmet Beyazıt Denizyetişkin

   

    Mehmet Hilmi Güler
    Mehmet Özlek
    Mehmet Sayım Tekelioğlu
    Mevlüt Çavuşoğlu
    Mihrimah Belma Satır
    Muammer Kakı
    Muharrem Karslı
    Muharrem Tozçöken
    Murat Yalçıntaş
    Mustafa Ünal

   

    Nazım Ekren
    Nimet Baş
    Nuray Oral
    Nurettin Canikli
    Osman Nuri Filiz
    Recep Tayyip Erdoğan
    Reha Denemeç
    Remziye Öztoprak
    Sami Güçlü
    Sema Karabıyık

   

    Sema Ramazanoğlu
    Serap Yahşi Yaşar
    Süleyman Gündüz
    Şaban Dişli
    Tamer Yiğit
    Tayyar Altıkulaç
    Ceyhun Yasemin Şimşek
    Ziyaettin Yağcı

Partinin ekonomisi

Partinin kendi internet sitesinde yayınladığına göre 01.01.2019 partiye yapılan devletçe yardımlar 335.533.239 Türk lirasıdır parti gelirinin %87,5 oluşturmaktadır. Ayrıca 2018,2017,2016 yılları devletçe yapılan yardımlar şöyledir 2018 yılı için 417.050.988, 2017 yılı için 119.170.658, 2016 yılı için 104.678.215 Türk lirasıdır. Ak partinin 4 yıllık devlet yardımı 976.433.100 Türk lirasıdır. Partini 2019 yılında bankalarda bulunan parası 137.096.716 Türk lirasıdır. ile ilgili
Recep Tayyip Erdoğan Dönemi (2001-2014)
Recep Tayyip Erdoğan (26 Kasım 2002)
2007'de seçmenin gelir düzeyine göre oy dağılımı.birçok Parti     1. dilim
(en fakir)     2. dilim

    3. dilim
(orta gelir)     4. dilim

    5. dilim
(en zengin)
AK Parti     %43,9     %44,9     %35,8     %28,8     %18,9
CHP     %6,8     %12,2     %18,5     %27,6     %40,5
MHP     %8,1     %11,0     %13,5     %11,4     %13,5

Parti, 14 Ağustos 2001 yılında kurulduktan aşağı yukarı 1 yıl sonra Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 genel seçimleri yapıldı. AK Parti 365 milletvekili çıkararak tek başına iktidara geldi.bu şekilde Erdoğan, siyasi yasağı bulunduğu için seçimlere giremeyerek milletvekili seçilemedi. Seçim sonrasında 58. Türkiye Hükûmeti, Abdullah Gül başbakanlığında kuruldu.birçok Hükûmet döneminde Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çoğunluğuyla kabul edilse de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı "öznel, somut ve şahsi" olduğu gerekçesiyle veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden TBMM'de yeniden kabul edildi ve dönemin Cumhurbaşkanı Sezer yasa değişikliğini bu kez onayladı.yapılan Bu yasanın onayıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilmesi için yasal bir engel kalmadı. Seçimlerde Siirt milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün milletvekilliğinin düşürülmesinin sonrasında Siirt'teki seçimlerin yeniden edilmesine karar verildi ve 2003 ara seçimlerine gidildi. Seçimlerde AK Parti'nin ilk sıra adayı Mervan Gül'ün adaylıktan çekilmesi ile Recep Tayyip Erdoğan partinin birinci sıra adayı olarak Siirt seçimlerine girdi ve oyların %85'ini alarak kazandı.vasıtasıyla

Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin sonrasında başbakan Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olması için dönemin Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını sundu. Ahmet Necdet Sezer bu kez hükûmeti kurma görevini Recep Tayyip Erdoğan'a verdi ve genel seçimlerden aşağı yukarı dört ay sonra Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığında 59. Türkiye Hükûmeti kuruldu.değerlendir Bu seçimin sonrasında 2004 mahalli seçimleri yapıldı. AK Parti 1750 belediye almaya hak kazandı.pozisyonundaki 2003 yılından 2009'a kadar Türkiye ekonomisi büyüme göstermiş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının %1,11'inden yüzde 1,37'sine artış göstermektedir. Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu bitti.

Görev süresi dolan Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yerine 11. cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine Anayasa'nın 101. maddesi gereğince seçimlerin 22 Temmuz 2007 günü Türkiye'de 2007 genel seçimleri yapıldı. AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tek başına ikinci kez iktidara gelmeyi başardı.tamamlanmış AK Parti, seçimlerde 341 milletvekili çıkardı. Abdullah Gül tarafından onaylanan 60. Türkiye Hükûmeti AK Parti önderliğinde kuruldu.inanılmaz 21 Ekim 2007'de 2007 Anayasa Değişikliği Referandumu gerçekleşti. AK Parti, bu seçimde ''Evet'' oyunu destekledi. Bu seçimde Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine karar verildi ve Genel seçimlerin dört yılda bir yapılmasına karar verildi.büyükşehir

29 Mart 2009 tarihinde 2009 mahalli seçimleri yapıldı. AK Parti, 1442 belediye başkanlığı kazandı. AK Parti bu seçimde 16 Büyükkent belediye başkanlığından 10 tanesini kazandı.tahkîkat 1 Mayıs 2009 günü bazı makamlarda görev değişikliği olmuştur. 2009 yılında İsrail'in Filistin'e saldırılar sonucunda 1133 Filistin vatandaşın ölümünden sonra 29 Ocak 2009 Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu toplantısında Şimon Peres'in 25 dakika konuşması ve Erdoğan'ın 12 dakika konuşmasından kaynaklı Erdoğan podyumu terk etmiştir. Recep Tayyip Erdoğan podyumu terk ederken şu sözleri söylemiştir:'' Benim için de bundan böyle Davos bitmiştir. Daha Davos'a gelmem. Siz konuşturmuyorsunuz. 25 dakika konuştu, 12 dakika konuşturuyorsunuz. Olmaz."uygulamasını Erdoğan Davos dönüşü büyük bir kutlamayla karşılanmıştır.ögesidir Ahmet Davutoğlu, Gazze Savaşı'nda göstermiş olduğu çözüm başarıdan kaynaklı Dışişleri Bakanlığına atandı.bilhassa Bülent Arınç, Başbakan yardımcılığına getirildi. Temmuz 2009'da Çin'in Doğu Türkistan'da olay çıkarmasına karşı Recep tayyip Erdoğan ve AK Parti üyeleri saldırıya karşı çıkmıştır. Erdoğan sorumluların adalete teslim edilmesini ve hesap vermelerini söylemiştir. Ayrıca ''soykırım'' yaşanmaktadır demiştir.katılımı

2011 genel seçimlerinde 327 sandalye çıkararak üçüncü kez tek başına iktidar olmayı başardı. 61. Türkiye Hükûmeti kuruldu.birlik 29 Mart 2014'te 2014 Türkiye mahalli seçimleri yapıldı. AK Parti %43.4 oy alarak birinci parti oldu. AK Parti 30 Büyükkent Belediye başkanlığından 18 tanesini kazandı. 16 Temmuz 2014'te AK Patili milletvekilerin Çözüm Sürecini büyük bir oyla kabul etmesiyle ve Abdullah Gül'ün Resmî Gazete'de yayımlanması sonucu yürürlüğe girmiştir.konuları 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimde Cumhurbaşkanı Adayı'nın kim olduğunu Mehmet Ali Şahin açıklamıştır. Şahin şu sözleri söylemiştir:'' İstanbul milletvekilimiz, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır.'' demiştir.belirtti 10 Ağustos 2014 günü Erdoğan %51,8 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında Erdoğan AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlığı Ahmet Davutoğlu'na bırakmıştır. Erdoğan şu sözleri söylemiştir:'' Konya milletvekilimiz, Dışişleri bakanımız Ahmet Davutoğlu kardeşimdir.'' demiştir. AK Parti 27 Ağustos günü 1. Olağanüstü Kongresinde Genel Başkan Ahmet Davutoğlu seçimiştir. Ahmet Davutoğlu önderliğinde 62. Türkiye Hükûmeti kuruldu.tercihine
2007 cumhurbaşkanlığı seçimi
Ayrıca bakınız: e-muhtıra
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (sol) ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (sağ)         Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (sol) ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (sağ)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan (sol) ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (sağ)

2007 yılına girildiğinde, görev süresi dolmak suretiyle olan Cumhurbaşkanı Sezer'in yerine Erdoğan'ın aday gösterilmesi olasılıki üzerine bilhassa büyük kentlerde (Ankara, İstanbul ve İzmir gibi); ADD, ÇYDD, İstanbul Barosu, DİSK, KESK gibi bazı kurum ve kuruluşlar tarafından "Cumhuriyet Mitingleri" düzenlendi.sayıları 2008 yılında Ergenekon Operasyonu dahilinde bu mitinglerin darbeye zemin oluşturmak adına silahlı bir terör örgütü tarafından yapıldığı iddia edildi ve yapılan aramalarda bunu destekleyen belgelere rastlandığı öne sürüldü. ADD başkanı ve emekli Orgeneral Şener Eruygur bu iddialar neticesinde tutuklandı.açıkladı Tüm gelişmelerden sonra parti tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül gösterildi. Bunun üzerine CHP, cumhurbaşkanlığı seçimi için genel kurulda en az 367 milletvekilinin toplanmış olması gerektiğini iddia edip seçimler sırasında genel kurula gelmeyerek cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etti. Aslen bu iddia anayasa kaynaklı olmayıp onursal cumhuriyet başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından ortaya atılmıştı.aşağı yukarı

CHP, ilk oturumda 367 milletvekili bulunmasına rağmen toplam oy 367'nin altında kalınca cumhurbaşkanlığı seçimi oturumlarının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkemenin seçimi iptal etmesi üzerine erken seçime gidilme kararı alındı. Parti, 22 Temmuz genel seçimlerinde de oyların %46,7'sini alarak seçimden oylarını artırarak çıktı. Böylece Erdoğan, hükûmeti kurma görevini aldı. Parti aynı seçimde 18 bin Avro karşılığında AK Robot adlı bir robot kiralamış ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu şekilde seçim propagandası yapan ilk parti olmuştur.rastgele

22 Temmuz genel seçimlerine göre TBMM'ye giren üçüncü parti pozisyonundaki Milliyetçi Hareket Partisi, CHP'nin aksine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etmek amacıyla genel kurula gelmeme fikrini benimsemedi ve bunun sonucu olarak yeniden aday gösterilen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı oldu.
Kapatma davası
Ana madde: Adalet ve Kalkınma Partisinin kapatılma davası

14 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, "Adalet ve Kalkınma Partisinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği" savıyla, Anayasa Mahkemesi'nde "Adalet ve Kalkınma Partisinin temelli kapatılma davasını açtı.sonrasında Başsavcı, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'ın da aralarında olduğu 71 kişinin, siyasetten 5 yıl uzaklaştırılmasını istedi. 30 Temmuz 2008'de açıklanan kararla, 10 üyenin 6'sının kapatılması yönünde, 4'ünün hazine yardımının kesilmesi yönünde ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın ret oylarıyla kapatılmadı. Hazine gelirinin yarısının kesilmesi kararı alındı.
Hedef 2023

AK Parti'nin Türkiye'yi ekonomi, adalet, sağlık, ulaşım, turizm, sanat alanında ilerletmek ve 2023 yılında dünyada ekonomisi gelişmiş ilk 10 ülke arasına girmesini sağlamak olarak koyduğu hedef "Hedef 2023" olarak slogan hâline getirilmiştir. Kişi başına millî geliri artırmak, işsizliği düşük rakamlara indirmek, ekonomik sorunlardan tamamıyla uzaklaşmak, Türkiye'ye ait yerli tank, uçak,araba ve silahlı aletler yapmak gibi hedefler 2011 ve 2015 genel seçimlerinde partinin temel söylemleri arasında yer almıştır. Başkanlık sistemi de 2015 Seçim Beyannamesi'nde "Hedef 2023" arasında yer almıştır.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş
Halkın Sesi Partisi ile birleşmesi

12 Temmuz 2012'de Recep Tayyip Erdoğan, Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'a partilerinin "tümleşmesini" teklif etmiştir.ile ilgili İki partinin yetkili organlarınca alınan karara göre bir birleşme süreci başlamıştır.beraberdirekt olarak Sürecin sonunda, delegelerine genel kurul çağrısında bulunan Halkın Sesi Partisi, 19 Eylül 2012 günü gerçekleştirdiği inanılmaz kongrede, geçerli 177 oyun 165'i gereğince "tümleşme nedeniyle fesih" kararı alarak kapanmıştır.programı Halkın Sesi Partisi'nin feshedilmesinin sonrasında Numan Kurtulmuş, çoğu partiliyle beraber 22 Eylül 2012 günü düzenlenen törende Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katılmıştır.tekrar
AK Parti-Gülen Hareketi çatışması
Ana madde: AK Parti-Gülen Hareketi çatışması

Cumhuriyetin kurulmasından itibaren Türkiye'nin politik yaşamında önemli yeri olan büyük cemaatler 1973 seçimlerinden itibaren Millî Görüş çizgisindeki Necmettin Erbakan'dan uzaklaştılar. 1994 mahalli seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyen Fethullah Gülen ve Gülen Hareketi o tarihten itibaren mahalli ve genel seçimlerde AK Parti'ye ve Erdoğan'a olan desteğini sürdürdü. Gülen cemaatinin bu süreçte ve AK Parti iktidarlarında emniyette, Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı’nda ve yargıdaki ilerleyişininuygulama ve özel okullar ve diğer faaliyetlerinin partinin tüm liderleri ve devlet kurumları tarafından desteklendiği öne sürüldü.tamamıyla Gülen Cemaati ile AK Parti arasındaki temel ittifakın ortak tehdit olarak algılanan askeri vesayete karşı olmaları olduğu dillendirildi.sorun

Cemaat ile ilgili hazırladığı İmamın Ordusu kitabı sebebiyle Ergenekon tahkîkatsı kapsamında tutuklanarak hapis yatan gazeteci Ahmet Şık hapisten çıkarken "Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hâkimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek. O cemaat bağlantılı, o çete bağlantılı adamlar buraya girecek. Bunlara sesini çıkarmadığı için siyaseten sorumlu AK Parti hükûmetidir." biçiminde açıklamalarda bulundu.ifade etti Şık konu ile ilgili yazdığı Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda, AKP-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı? kitabında, sözü edilen ittifakın tarihçesini anlattı.şahsi Aynı davada Haliç'te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat kitabında cemaatin polis ve yargı içinde örgütlendiğini iddia ettiği için yargılanan Hanefi Avcı, daha sonra yazdığı Cemaat’in İflası - Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer kitabında 2011'deki genel seçimler öncesinde cemaatin partiden 80 civarında milletvekili istediğini ancak AK Parti’nin buna yanaşmadığını yazdı.sunulan

Bir görüşe göre Cemaat AK Parti ile ittifakını 2009'da sona erdirmiş ve o tarihlerden itibaren basın ve akademisyenler vasıtasıyla hükûmeti eleştirmeye başlamıştır.tanınmış Hükûmetin bazı cemaatçi kadroları yetkili makamlardan tasfiye etmeye başlamasının sonrasında 2012 Şubat ayında İstanbul’da bir savcılığın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye davet etmesi bir krize neden oldu. Bu Cemaat ile AK Parti arasındaki çatışmanın dışa vurulan ilk büyük belirtisi olarak değerlendirildi.rahatlıkla 17-25 Aralık operasyonlarında AK Partinin dört bakanına karşı yapılan operasyonlar hükûmet tarafından darbe girişimi olarak adlandırıldı. Bu olaydan sonra HSYK stresi yaşandı. 17-25 Aralık operasyonunda dönemin savcısı Zekeriya Öz, başbakanın yurt dışına kaçtığını öne sürmüştür. Bunun sonucunda 8 AK Parti milletvekili partisinden istifa etmiştir. Bazı devlet kurumlarında paralel yapı ile ilişkisi olduğu düşünülen kişiler görevden alındı. Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen 17-18 Aralık 2013 tarihli telefon görüşmeleri yayınlandı. Dönemin Ana Muhalefet partisi CHP bu konuşmayı mecliste milletvekillerine dinletti. Daha sonra Erdoğan'ın ABD ziyaretinde Fetullah Gülen'in iadesi istenmiş ama Beyaz Saray'dan gelen açıklama ile konu olumsuz tamamlanmıştır. Daha sonra 14 Aralık 2014'te Samanyolu Genel koordinatörü Hidayet Karaca terör örgütüne üye olmak ve terör örgütünün propagandasını yapmakla tutuklanmıştır. Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı da aynı nedenle gözaltına alınmıştır. 12 Haçünkün 2015'te Zekeriya Öz meslekten ihraç edilmiştir. Daha sonra Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeçe yakalama kararı verilmiştir. Bu olaydan sonra 12 Ağustos'ta Zekeriya Öz ve Celal Kara önce Ermenistan'a daha sonra Almanya'ya gitmişlerdir. Türkiye eski savcıları istemiş ama Almanya Hükûmeti iade etmemiştir.[kaynak belirtilmeli]
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 28 Ağustos 2014'te görevinin bitmesinden kaynaklı 1 Temmuz 2014'te AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aday gösterildi.stres Erdoğan'ın adaylığını Mehmet Ali Şahin açıklayarak kamuoyuna duyurdu. Seçimin ilk turu 10 Ağustos'ta yapıldı. Erdoğan seçim pusulasında ilk sırada yer aldı. Erdoğan'ın seçimde kullandığı logonun Obama'nın 2008 yılında kullandığı logoya benzediği iddia edildi.tamamiyle Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan bağış miktarı 55.260.778 TL olarak açıklandı.adlı 10 Ağustos'ta yapılan seçimlerde Erdoğan, %51,79 oranında oy aldı.çoğu
Ahmet Davutoğlu Dönemi (2014-2016)
Ahmet Davutoğlu (14 Kasım 2014)

Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 27 Ağustos 2014'te yapılan AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresinde Ahmet Davutoğlu 1382hususta delegenin oyunu alarak 2. AK Parti genel başkanı seçilmiştir. 28 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan başbakanlık vekaletini alan Davutoğlu 62. Türkiye Hükûmeti'ni kurmakla görevlendirilmiştir.kurulubaşkanfakiryeniden Ahmet Davutoğlu başbakanlığında kurulan 62. Türkiye Hükûmeti bakanlar kurulu listesini 29 Ağustos 2014 tarihinde belirtti. 6 Eylül 2014 Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan güven oylaması sonucunda 133 ret oyuna karşılık alınan 306 kabul oyuyla 62. Türkiye Hükûmeti Davutoğlu başbakanlığında güven oyu alarak resmen göreve başlamıştır.talebi kaynaklı Ahmet Davutoğlu önderliğinde 2015 genel seçimlerinde 258 milletvekili çıkararak birinci parti olmuştur. İç Güvenlik yasası onaylanmıştır.ötürü

7 Haçünkün 2015 seçimlerinde AK Parti tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu yakalamamasına rağmen birinci parti olmuştur. Daha sonra yapılan Koalisyon görüşmeleri ise başarısızlıkla tamamlanmıştır. Ahmet Davutoğlu 9 Haçünkün'da istifasını cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunmuş ancak anayasa gereği yeni hükûmet kurulana kadar görevde kalmıştır. 26 Haçünkün 2015 günü TBMM Başkan adayı İsmet Yılmaz olarak belirlenmiş, Yılmaz, 1 Temmuz 2015 günü yeni başkan seçilmiştir.yalnızca 10 Temmuz günü hükûmeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu 13 Temmuz'da CHP 14 Temmuz'da MHP ve 15 Temmuz'da HDP genel merkezlerini ziyaret etmiştir. 22 Temmuz'da ise Ömer Çelik ile Haluk Koç birlik görüşmelerini başlatmıştır. Davutoğlu, 11 Ağustos 2015'te Bakanlar kurulu toplantısı çıkışı sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile 4 saat 20 dakika görüştü.net 14 Ağustos 2015'te yeniden görüşen Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinden birlik çıkmamıştır.diğer 17 Ağustos 2015'te AK Parti ve MHP kurulu bir araya geldi.atılım

Ahmet Davutoğlu 7 Haçünkün 2015 seçimleri sonrasında 45 gün içinde hükûmetin kurulamamış olması ve Cumhurbaşkanının TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi üzerine ülkeyi 1 Kasım 2015'te yapılacak seçime kadar yönetmek üzere seçim hükûmeti kurulmasına karar verilmiştir. Bu hükûmete MHP ve CHP bakan vermeyeceklerini belirtti. 26 Ağustos 2015'te Davutoğlu CHP, MHP ve HDP'den bazı milletvekilerine bakanlık teklifi götürdü. Bu tekliflerden HDP 2 bakanlığı kabul etti. MHP'den de Tuğrul Türkeş kabul ederek MHP tarafından MHP Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir.yalnız 29 Ağustos'ta kurulan seçim hükûmeti başbakanı olmuştur.

12 Eylül 2015'te AK Parti 5. Olağan Kongresi yapılmış ve Ahmet Davutoğlu tek aday gösterilip kayıtlı bin 445 delegeden bin 353 oy alarak 2. kez Genel Başkan seçildi.biçim 13 Eylül'de MYK ve MKYK yeni üyeleri belirlendi.kent

Ahmet Davutoğlu'nun lideri olduğu AK Parti, 1 Kasım seçiminde tarihindeki en büyük oy sayısı ve %49.5 ile en büyük oy oranına sahip olarak TBMM'de tek başına iktidar olabilecek çoğunluğa ulaştı. Sonrasında Davutoğlu, 64. hükûmetini kurması için görevlendirildi.internet sitesi
Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki stres
Ana madde: Ahmet Davutoğlu'nun istifa süreci
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (sol) ve Başbakan Ahmet Davutoğlu (sağ)

Kamuoyunda ilk olarak, Ocak 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan yalnız hayata geçirilemeyen 'şeffaflık paketi' ve 17 Aralık Yolsuzluk tahkîkatsında adı geçen 4 bakanın yüce divana gönderilmesi konularında Davutoğlu-Erdoğan arasında gerginlik çıktığı iddia edilmişti.mahalli

29 Nisan 2016 tarihinde yapılan AK Parti MKYK’sında alınan kararla, genel başkanın “il ve il başkanı atama yetkisi” MKYK'ya verildi. Bu toplantıda alınan kararın toplantıdan önce Erdoğan'a yakın üyeler tarafından alındığı ve toplantı sırasında Davutoğlu'na imzalatıldığı iddia edildi.mahalli

1 Mayıs 2016'da 'Pelikan Dosyası19 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.' adı altında yayınlanan anonim bir blog'da Davutoğlu'nun Erdoğan'a ihanet ettiği ve istifa etmesi gerektiği savunuldu.kişiseltüm Blog'da Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki 27 stres noktası 'reis'e yakın bir bakış açısıyla listelendi.tüm Bu blog medyada ses getirdi.ufakbiçimikişisel

4 Mayıs 2016 günü, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu arasında Saray'da çift bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Davutoğlu'nun direkt olarak istifa etmesi yerine AK Parti'yi kongreye götürmesi ve tekrar genel başkan adayı olmaması kararlaştırıldı.dolayıkurul Bu toplantıdan bir gün sonra Davutoğlu, 5 Mayıs 2016 günü 1 Kasım seçiminden sonra yalnızca 6 ay görev yapmasını nazara vererek "4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir" biçiminde bir açıklamalarda bulundu ve AK Parti'yi 22 Mayıs'ta yeni Genel Başkan seçimi yapması için 2. Olağanüstü Büyük Kongre'ye çağırdı.kurul Ahmet Davutoğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin hemen sonrasında bu kararını açıklaması bazıları tarafından Saray Darbesi biçiminde ifade edilmiştir.çiftkatiyençünkü
Binali Yıldırım Dönemi (2016-2017)
Portrait of Binali Yıldırım (cropped).jpg     Bu makale serisinin bir ögesidir
Binali Yıldırım

    İzmir Milletvekili Adalet ve Kalkınma Partisi 2016 Liderlik Seçimi Seçimler tarihi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı

    Marmaray projesi Pamukova tren kazası 2013 Türkiye rüşvet skandalı

Türkiye Başbakanı
24 Mayıs 2016 - 9 Temmuz 2018

    Yıldırım Hükûmeti Askerî darbe girişimi Dış ziyaretler

    gtd

Binali Yıldırım (6 Aralık 2016)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 64. Türkiye Hükûmeti'nin Başbakanı Ahmet Davutoğlu yaptıkları toplantı sonrasında Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlık görevinden istifa etme kararı almasıyla AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin düzenlenerek 3. genel başkanın seçilmesi kararlaştırıldı. 22 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenen kongrede Binali Yıldırım, 1470 oyun 1405'ini alarak AK Parti'nin 3. genel başkanı seçildişayet ve hükûmeti kurma görevi verildi. 24 Mayıs 2016 tarihinde Yıldırım, 65. Türkiye Hükûmeti'ni kurdu ve bu hükûmet TBMM tarafından 315 oyla güvenoyu aldı.ya da
Başkanlık Sistemi
Ana madde: 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumu

Yıldırım, yeni Hükûmet'in öncelikli konusunun yeni anayasa başkanlık sistemi de dahil olmak suretiyle yeni yönetim sistemini belirleyecek değişikliğin olduğunue-posta ve yeni anayasayı gerçekleştirmek için çalışmalara hemen başlanacağını belirtti.internet Ayrıca 12 Eylül Darbesi sırasında yazılmış mevcut anayasayla 2023 Hedeflerine ulaşamayacağını belirterek bütün muhalefet partilerine yeni anayasa çağrısı yaptı.bütün

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin parlamenter sistemden yana olduğunu ama Başkanlık sisteminin referanduma gdolayılmesinde herhangi bir sakınca duymadığını bildirdi.ilaveten Yıldırım, Türkiye'nin fiili durumu hukuki durum hâline getirmek mecburiyetinde olduğunu ve Başkanlık sisteminini içeren anayasa teklifini kısa süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisine getireceklerini açıkladı.bunun dışında

Ana muhalefet partisi CHP ile HDP'nin yanı sıra; genel başkan adayı Sinan Oğan, Meral Akşener gibi eski MHP milletvekilleri ile Yusuf Halaçoğlu, Ümit Özdağ gibi dönemin bazı MHP milletvekilleri de başkanlık sistemine sıcak bakmadılar.nedenisebebikuşkusuz
Recep Tayyip Erdoğan Dönemi (2017-günümüz)
Recep Tayyip Erdoğan (17 Ekim 2018)

2017 anayasa değişikliği referandumunda halkoyuna sunulan değişiklikler %51,41 oranında evet oyuyla kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi sonuçlar açıklandıktan sonra AK Parti'ye döneceğini belirtti.göstermektedir 27 Nisan 2017'de referandumun net sonuçları Resmi Gazete'de yayımlandı.reaksiyon Erdoğan, 2 Mayıs 2017 tarihinde AK Parti üyesi oldu.bazı durumlarda 21 Mayıs 2017'de yapılan inanılmaz kongreyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tekrar genel başkan seçildi.olasılık 24 Mart 2021 saat 10:00'da düzenlenen 7. Olağan Büyük Kongresi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1428 oy alarak tekrar genel başkan seçildi.fakat
İdeoloji
Ekonomik
Ayrıca bakınız: Ekonomik liberalizm ve Neoliberalizm
Ekonomik liberalizm

Parti; ekonomik liberalizmi benimsemiş, parti uygulamasının 3. maddesindeki "Özelleştirme" başlığı altında "Özelleştirme daha rasyonel bir ekonomik yapının oluşması için önemlidir. Özelleştirme, ekonomide verimi artırmayı, devleti tam rekabet ortamını bozabilecek faaliyetlerden çıkarmayı sağlayacak bir uygulamadır."kimi zaman biçiminde açıkladıği özelleştirme işini çokça uygulamış, çoğu devlet kurumunu özelleştirmiştir.
Sosyal
Muhafazakârlık
Ayrıca bakınız: Muhafazakâr demokrasi ve Türk modeli

14 Ağustos 2001 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AK Parti, kendisini “muhafazakâr demokrat” kimliğe ve siyasal vizyona sahip bir kitle partisi olarak tanımlamaktadır.düşünceleri
İslamcılık tartışmaları

Bazı medya grupları tarafından İslamcı bir parti olarak nitelendirilse de parti yetkilileri bu iddiaları reddetmektedir.kanaat AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Batı basınında, AK Parti yönetimi isimlendirilirken, bazı durumlarda maalesef 'İslamcı', 'Ilımlı İslamcı' ve bunun gibi bir dil kullanılmakta. Bu tanımlamalar gerçeği yansıtmamakta ve bizi üzmektedir. AK Parti muhafazakâr demokrat bir partidir. AK Parti'nin muhafazakârlığı ahlaki ve sosyal konular ile sınırlıdır" demiştir.düşünce

Erdoğan, 2001'de “AK Parti’ye İslamcı parti yakıştırması hem İslam'a saygısızlıktır hem de partimize saygısızlıktır” demiş,yetişkin 2005 yılında yapılan diğer bir konuşmada "Biz İslamcı bir parti değiliz ve bunun yanı sıra 'Müslüman-demokrat' gibi etiketleri de kabul etmiyoruz" demiştir. Erdoğan, AK Parti'nin gündeminin "muhafazakâr demokrasi" olduğunu belirtmiş,kanaatim 2006'da yaptığı diğer bir konuşmada “Biz din eksenli bir parti değiliz. Biz laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinin mensubuyuz ve tüm çalışmalarımızı bu çerçeve içerisinde yürütüyoruz. Bireysel olarak durumumu sorarsan dindar olmaya çalışan bir Müslümanım, ancak bunun derecesini takdir etme yetkim yok." demiştir.[105]

Parti, Ocak 2016 tüzüğünün 129. sayfasında ve parti uygulamasının 2. maddesindeki "Temel Hak ve Özgürlükler" başlığı altında laiklik ile ilgiliki fikirlerini "Partimiz, dini insanlığın en önemli kurumlarından biri, laikliği ise demokrasinin vazgeçilmez şartı, din ve vicdan Hürriyetinin teminatı olarak görür. Laikliğin, din düşmanlığı biçiminde yorumlanmasına ve örselenmesine karşıdır. Esasen laiklik birçok din ve inanç mensuplarının ibsayılarıni rahatlıkla icra etmelerini, dini düşüncelerini açıklayıp bu doğrultuda yaşamalarını yalnız inançsız insanların da hayatlarını tanzim etmelerini sağlar. Bu bakımdan laiklik, özgürlük ve toplumsal barış ilkesidir." biçiminde belirtmiştir.kimi zaman[106]

Nisan 2016'da TBMM Başkanı İse-posta Kahraman, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nde, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliğince düzenlenen “Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa” başlıklı konferansta, "Yeni anayasada Laiklik maddesi olmamalı, dindar bir anayasa olmalı" diyerek birçok kesimden, muhalefet partilerinden ve AK Parti'den reaksiyon almış, daha sonra yanlış anlaşıldığını belirtmiştir.[107][108] Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu tartışmalar üzerine "...benim kanaatm AK Parti’yi kurduğum dönemden itibaren belli. Laiklik ile ilgili kanaatmizin ne olduğu, kurucusu olduğum AK Parti’nin programında kayıtlı. Kaldı ki İse-posta Bey de AK Parti’nin mensubu olarak Parlamento Başkanı seçildi. Bu da onun, AK Parti programında belirtilenleri kabul ederek oraya gelmiş olduğunu gösterir. Ama ne yapmış? Yeni hazırlanmakta olan anayasa hakkında bir bilimsel toplantıda kendine göre, dünyadan bazı örnekler vererek bazı kişisel düşüncelerini paylaşmış. Ben bu husustaki görüşümü, Mısır’da Kahire’de o dev opera binasındaki konuşmamda da ifade ettim. Laikliğin, devletin bütün farklı inanç grupları için bir güvence olduğunu, tüm farklı inanç gruplarına eşit mesafede durması olduğunu anlattım. Hatta o zaman, şimdi hapiste olan Müslüman Kardeşler yetkilisi Muhammed Bedii, ‘Bu dediğiniz nasıl bir şey’ diyerek şaşkınlığını dile getirmişti. Kendisine anlatınca, ‘Böyle olduktan sonra ben de bunu tasvip ediyorum’ demişti. Laikliği, ladinilik, din karşıtlığı gibi sunar veya uygularsanız, kuşkusuz itirazlarla karşılaşırsınız. Oysa laiklik, devletin, bütün inançlara, ateistler dahil bütün gruplara eşit mesafede olması; bütün inanç gruplarının devletin güvencesi altında olmasıdır..." demiştir.[109]

Ancak partinin; bu konulardaki samimiyeti ve icraatları bazı zamanlar tartışma konusu olmuştur.[110][111][112] Partiye ilaveten "Adalet ve Kalkınma Partisinin laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği" gerekçesiyle 2008 yılında kapatma davası açılmış, dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanının ret oyu ile kapatılmamıştır.sonrasında Partinin Müslüman Kardeşler ile olan ilişkileri İslamcılık iddialarını güçlendirir.[113]
Avrupa Birliği üyeliği
Ana madde: Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci

2005 yılında, partiye Avrupa Halk Partisi'nde gözlemci üyelik verildi. Ancak Kasım 2013'te, parti AHP'den ayrılarak onun yerine Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular İttifakı'na katıldı. Bu atılım, AK Parti'nin AHP'ye tam üyeliğinin henüz verilmemesinden kaynaklanan bir hayal kırıklığının ve AMRİ'de tam üyeliğe kabul edilmesinin bir sonucu olabileceği olarak yorumlandı. Ayrıca Türkiye ve Avrupa açısından; Türkiye'nin Avrupa Birliğine üyelik talebinde sürücü güç olan iktidar partisinin Avrupa Birliği karşıtı ve Avrupa Birliği'nde fazla gücü olmayan bir birlik olan AMRİ'ye katılımı ve daha etkili Avrupa Birliği yanlısı bir muhafazakâr birlik olan AHP'den ayrılması, AK Parti'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini sulandırdığını düşündürdü ve fazlaca reaksiyon çekti.[114][115]
Yapılanma
Genel Başkanlar
Ana madde: Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanları listesi
Genel Başkan     Görev Başlangıcı     Görev Bitişi
Recep Tayyip Erdoğan, Poland (cropped).jpg     Recep Tayyip Erdoğan     14 Ağustos 2001     27 Ağustos 2014
Turkish Minister of Foreign Affairs (8536048557) (cropped).jpg     Ahmet Davutoğlu     27 Ağustos 2014     22 Mayıs 2016
Portrait of Binali Yıldırım (cropped).jpg     Binali Yıldırım     22 Mayıs 2016     21 Mayıs 2017
President Erdoğan (2018) (cropped).jpg     Recep Tayyip Erdoğan     21 Mayıs 2017     Görevde
Mevcut Merkez Yürütme Kurulu üyeleri

2022'de AK Parti'nin Merkez Yürütme Kurulu'nu (MYK) oluşturan üyeleri:[116]
#     Adı     Görevi
1     Recep Tayyip Erdoğan     Genel Başkan
2     Binali Yıldırım     Genel Başkan Vekili
3     Numan Kurtulmuş
4     Hayati Yazıcı     Genel Başkan Yardımcısı (Siyasi ve Hukuki İşler)
5     Erkan Kandemir     Genel Başkan Yardımcısı (Teşkilat İşleri)
6     Ali İhsan Yavuz     Genel Başkan Yardımcısı (Seçim İşleri)
7     Hamza Dağ     Genel Başkan Yardımcısı (Tanıtım ve Medya)
8     Efkan Ala     Genel Başkan Yardımcısı (Dış İlişkiler)
9     Jülide Sarıeroğlu     Genel Başkan Yardımcısı (Sosyal Politikalar)
10     Özlem Zengin     Genel Başkan Yardımcısı (Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler)
11     Mehmet Özhaseki     Genel Başkan Yardımcısı (Yerel Yönetimler)
12     Nurettin Canikli     Genel Başkan Yardımcısı (Ekonomi İşleri)
13     Vedat Demiröz     Genel Başkan Yardımcısı (Mali ve İdari İşler)
14     Mustafa Şen     Genel Başkan Yardımcısı (Ar-Ge)
15     Leyla Şahin Usta     Genel Başkan Yardımcısı (İnsan Hakları)
16     Ömer İleri     Genel Başkan Yardımcısı (Bilgi ve İletişim Teknolojileri)
17     Çiğdem Karakatiyenn     Genel Başkan Yardımcısı (Çevre, Şehir ve Kültür)
18     Fatih Şahin     Genel Sekreter
19     Ömer Çelik     Parti Sözcüsü
20     İsmet Yılmaz     TBMM Grup Başkanı
21     Mahir Ünal     TBMM Grup Başkan Vekili
22     Mustafa Elitaş
23     Bülent Turan
24     Muhammet Emin Akbaşoğlu
25     Cahit Özkan
26     Ayşe Keşir     Kadın Kolları Başkanı
27     Eyyüp Kadir İnan     Gençlik Kolları Başkanı
Parti içi gruplar

AK Parti üniter bir parti olmasına karşın içinde çeşitli grupları barındırmaktadır.

    Tayyipçiler grubu, Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyenleri oluşturan yapılanma. Grup parti içinde Erdoğanizm görüşünü temsil etmektedir.[117]

        Pelikancılar, Berat Albayrak ve Recep Tayyip Erdoğan'a yakın olan, partinin ana çizgisine uymayanların tasfiyesini destekleyen bir grup. Pelikan grubunun varlığı Redhack vasıtasıyla ortaya çıkmıştır. Ahmet Davutoğlu'nun istifasında bu grubun rolü olduğu düşünülmektedir.[118]
        Soylucular, eski Demokrat Parti başkanı Süleyman Soylu'nun AK Parti'ye entrizmini ve İçişleri Bakanlığı görevini destekleyen gruptur.
        Bilalciler, parti içinde Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın başını çektiği Erdoğanizm yanlısı gruptur.[119]

    Küskünler grubu, partinin son dönem politikalarını onaylamayanları tanımlayan gruptur. İdeolojik olarak AK Parti'nin ilk yıllarındaki liberal muhafazakâr ve Avrupa Birliği yanlısı görüşleri desteklemektedir. Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bülent Arınç ve AK Parti'den ayrılan Demokrasi ve Atılım Partisi kurucusu Ali Babacan ile Gelecek Partisi kurucusu Ahmet Davutoğlu'nun bu grubun başını çektiği söylenmektedir.[120]

        Davutoğlucular, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığını ve görüşlerini destekleyen grup. Görüş şeklinde deha İslamcı olması ve milliyetçilik yerine ümmetçiliği savunması üzerine partinin ana akım siyasetinden farklıdır. Son dönemlerde tanınmışliği biten grup Davutoğlu'nun partiden ayrılması ve Gelecek Partisini kurmasıyla dağılmıştır.[121]

Gençlik kolları

14 Ağustos 2001 tarihinde, AK Parti'nin kuruluşuyla beraber kurulmuştur. Türkiye'nin 81 ilinde ve illere bağlı ilçelerde teşkilatları bulunmaktadır. AK Parti Gençlik Kolları İl ya da İlçe Başkanları, AK Parti parti tüzüğüne göre bulunduğu teşkilat kademesi ana kademe Yönetim ve Yürütme Kurulları'nın doğal üyesidir. Ayrıca Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı da hem MYK hem de MKYK tabii üyesidir. Mevcut genel başkan Ahmet Büyükgümüş'tür.

Gençlik kolları, parti yönetimi ile eşgüdüm hâlinde çalışır, gençlik kolu başkanları bunun yanı sıra parti yönetim ve yürütme kurullarının doğal üyesidir. Bir üye parti üyeliğinden çıktığı zaman kendiliğinden gençlik kolu üyeliğinden de çıkar ilaveten gençlik kolu yönetiminde görev almayanların üyeliği 30 yaşını doldurduklarında sona erer.

Genel merkez gençlik kolları başkanlığı yapmış olanlar, AK Parti MKYK'sı kararıyla toplanan büyük kongrenin onur konuğu sayılırlar.herhangi bir
Kongreler
Kongre     Tarih     Seçilen Başkan     Aday     Seçim Nedeni
1. Olağan Kongre     12 Ekim 2003     Recep Tayyip Erdoğan     Recep Tayyip Erdoğan (Tek aday)     Başkanlık (Tüzük ve Siyasi Partiler Kanunu gereği)
2. Olağan Kongre     11 Kasım 2006
3. Olağan Kongre     9 Ekim 2009
4. Olağan Kongre     30 Eylül 2012
1. Olağanüstü Kongre     27 Ağustos 2014     Ahmet Davutoğlu     Ahmet Davutoğlu (Tek aday)     Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi
5. Olağan Kongre     12 Eylül 2015     Başkanlık (Tüzük ve Siyasi Partiler Kanunu gereği)
2. Olağanüstü Kongre     22 Mayıs 2016     Binali Yıldırım     Binali Yıldırım (Tek aday)     Davutoğlu'nun genel başkanlıktan ayrılması
3. Olağanüstü Kongre     21 Mayıs 2017     Recep Tayyip Erdoğan     Recep Tayyip Erdoğan (Tek aday)     Yıldırım'ın genel başkanlıktan ayrılması
6. Olağan Kongre     18 Ağustos 2018     Başkanlık (Tüzük ve Siyasi Partiler Kanunu gereği)
7. Olağan Kongre     24 Mart 2021
Seçimler

Adalet ve Kalkınma Partisi kuruluşundan bu yana altı genel seçime, dört mahalli seçime ve bir milletvekili ara tercihine katılmıştır.
Genel seçimler
Genel Seçimlerde AK Parti
0–10%   10–20%   20–30%   30–40%   40–50%   50–60%   60–70%   70–80%
Seçim     Genel Başkan     Oy Sayısı     Meclis Dağılımı     Sonuç     Sıra-Meclis     Harita
    3 Kasım 2002     Recep Tayyip Erdoğan, Poland (cropped).jpgRecep Tayyip Erdoğan     Turkish general election, 2002 pie chart.png10.808.229     Parliament of Turkey 2002.svg363 / 550 (artış 363)     %34,28 artış 34,28     1.
AK Parti İktidarı

|| AKP 2002 performance.png
    22 Temmuz 2007     Turkish general election, 2007 pie chart.png16.327.291     Parliament of Turkey 2007.svg341 / 550 (azalış 22)     %46,58 artış 12,30     1.
AK Parti İktidarı

|| AKP 2007 performance.png
    12 Haçünkün 2011     Turkish general election, 2011 pie chart.png21.399.082     Parliament of Turkey 2011.svg327 / 550 (azalış 14)     %49,83 artış 3,25     1.
AK Parti İktidarı

|| AKP 2011 performance.png
    7 Haçünkün 2015     Secretary Kerry Meets With Turkish Foreign Minister Davutoglu (2) (cropped).jpgAhmet Davutoğlu     Turkish general election, June 2015 pie chart.png18.867.411     Parliament of Turkey June 2015.svg258 / 550 (azalış 69)     %40,87azalış 8,96     1.
Seçim Hükûmeti     Turkish general election AKP votes by province.png
    1 Kasım 2015     Turkish general election, November 2015 pie chart.png23.681.926     Parliament of Turkey November 2015.svg317 / 550 (artış 59)     %49,50artış 8,63     1.
AK Parti İktidarı

|| Turkish general election, November 2015 (AKP).png
    24 Haçünkün 2018     President Erdoğan (2018) (cropped).jpgRecep Tayyip Erdoğan     2018SeçimPastaGrafik.png21.335.581     Parliament of Turkey 2018.svg 295 / 600 (azalış 22)     %42,56 azalış 6,94     1.

Cumhur İttifakı İktidarı

||Akp2018.png
Yerel seçimler
Yerel Seçimlerde AK Parti
Seçim     Büyükkent Belediyeleri     Belediye Başkanlığı     Belediye Meclisleri     İl Genel Meclisleri
Oy     Kazanılan     Oy     Kazanılan     Oy     Kazanılan     Oy     Kazanılan
    Turkish local elections, 2004.png28 Mart 2004     %46.07 4.822.636    
12 / 16
    %40,19 9.674.306    
1.750 / 3.193
    %40,33 9.635.145    
16.637 / 34.477
    %41,67 13.447.287    
2.276 / 3.208
Turkish local elections, 2009.png29 Mart 2009     %42.197.672.280    
10 / 16
    %38,6412.449.187    
1.442 / 2.903
    %38,16 12.237.325    
14.732 / 32.393
    %38,39 15.353.553    
1.889 / 3.281
Turkish local elections, 2014.png30 Mart 2014     %45,54 15,898,025    
18 / 30
    %43,1317.952.504    
794 / 1.351
    %42,87 17.802.976    
10.530 / 20.498
    %45,43 4.622.484    
779 / 1.251
Turkish Local Elections, 2019.png31 Mart 2019     %44,06 12.064.924    
15 / 30
    %42,5518.368.421    
742 / 1.351
    %42,56 18.299.576    
10.173 / 20.498
    %41,61 4.371.692    
757 / 1.251
Ara genel seçimler
Seçim     Şehir Dağılımı     Genel Başkan     Oy Oranı     Diğer Partiler     Sonuç
2003     Siirt 2003 AKP.png     Recep Tayyip Erdoğan    
%84,8
    CHP
%13,88
İP
%0,8
TKP
%0,6
    Recep Tayyip Erdoğan, Siirt milletvekili seçilerek TBMM'ye girdi.
AK Parti tek başına 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ni kurdu.
Recep Tayyip Erdoğan, başbakan oldu.
Ara mahalli seçimler
Seçim     Şehir Dağılımı     Başkan Adayı     Oy Oranı     Diğer Partiler     Sonuç
2019
İstanbul     June 2019 Istanbul mayoral election.svg     Binali Yıldırım    
%45
    CHP
%54,22
SP
%0,55
VP
%0,16
    Cumhuriyet Halk Partisi adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi, kurulduğundan bu yana ilk defa İstanbul'daki belediye yönetimini kaybetti.
Seçim sloganları

'Onlar Konuşur AK Parti Yapar, Daima Adalet Daima Kalkınma, Birlikte Daha Güçlü, Yeni Türkiye Yolunda İkinci Yarı Başlıyor, Yeni Güç Büyük Türkiye', Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2015 genel seçimlerinde kullandığı sloganlardır.
Seçim şarkıları
Ana madde: AK Parti'nin seçim şarkıları listesi
Ayrıca bakınız

    Muhafazakâr demokrasi
    Adalet ve Kalkınma Partisinin kapatılma davasıBu alana orijinal içerik yazılacaktır

Türkiye hükûmeti-Gülen Cemaati Çatışması, önderliğini Fethullah Gülen'in yaptığı Gülen hareketi ile AK Parti hükûmeti arasında yaşanan; medya, sosyal medya, emniyet, yargı ve yasa değişiklikleri yoluyla genişleyen çatışmalar süreci. Dershanelerin kapatılması yönündeki girişimler ve 3 bakanın istifa etmesine neden olan 17 Aralık yolsuzluk tahkîkatsı ile açık bir çatışmaya dönüşen süreç, AK Parti'nin birden fazla polisi görevden alması, sosyal medyaya düşen kasetler, HSK kanununun değiştirilmesi ile devam etti.
İçindekiler

    1 Arka plan
    2 Dershane krizi
    3 Türk Telekom Casusluk ve Telefon Dinleme Skandalı
    4 17 Aralık operasyonu
    5 HSK stresi ve 25 Aralık operasyon girişimi
    6 Fethullah Gülen'in mektubu
    7 Darbe iddiası ve yeni operasyon girişimleri
    8 MİT Tırları
    9 Emniyet ve HSK'de değişiklikler
    10 ÖYM'lerin kaldırılması, İnternet ve MİT Yasasında değişiklikler
    11 Tape depremi
    12 2014 Yerel Seçimleri
    13 Gülen Cemaati'nin silahlı örgütü Ötüken iddiası
    14 14 Aralık operasyonu
        14.1 Şüpheliler
    15 Yargıç ve savcıların meslekten ihracı
    16 2016 Türkiye Askeri Darbe Girişimi
    17 Ayrıca bakınız
    18 Kaynakça

Arka plan
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor.   
Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.

Hükûmetin bazı cemaatçi kadroları yetkili makamlardan tasfiye etmeye başlamasının sonrasında İstanbul’da savcılık 2012 Şubat ayında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı PKK ile yapılan görüşmeler sebebiyle ifadeye davet etti. Bunun üzerine çıkan ve üstü örtülmeye çalışılan kriz sırasında Hakan Fidan görüşmeye gitmedi. Ardından hızla menfaatilan bir kanunla MİT müsteşarlarının ifadeye çağrılmaları başbakanlık iznine bağlandı. Bu olay, Gülen Cemaati ile AK Parti'nin arasının bozulduğu iddialarının yayılmasına neden oldu. Buna karşılık olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Şubat 2012'de Gülen Cemaati'nin devleti ele geçirdiği ve devlete sızdığı iddiaları hakkında "Bunlar kargaları güldürür." dedi. veya
Dershane krizi

61. Türkiye Hükûmetinin dershaneler ile ilgili yeni bir kanun tasarısı hazırladığı haberleri üzerine ancak  fakat  Gülen cemaatinin çizgisindeki Zaman gazetesinde AK Parti hükûmetinin girişimine karşı sert bir kampanya başladı.diğer yandanbulunmaktadırçalışma ortamı Gazete 14 Kasım'da "Eğitime büyük darbe"herhangi bir 15 Kasım'da "Böyle bir yasa darbe döneminde bile uygulanmadı,"bunun yanı sıra 16 Kasım'da "Önce dershaneleri doğuran nedenler kaldırılmalı",sonraki 17 Kasım'da "Kanun zoruyla dershane kapatmaya iş dünyası da hayır diyor",son zamanlarda 18 Kasım'da "Türkiye Tek Ses: Eğitimin ve insan yetiştiren kurumların önü kesilmesin"olmak suretiyle manşetleriyle çıktı. 15 Kasım 2013 tarihinde gazete "dershane" ekiyle beraber 1.5 milyon adet basılıp dağıtıldı.birkaç kezsöyledi Buna karşın Başbakan Erdoğan dershaneleri kapatma kanununun Bakanlar Kurulu ve Meclis'ten geçeceğini yeniden ilan etti.hakkında Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı 25 Kasım 2013 tarihinde, köşesinde "Başbakan'a açık mektup (Tarihe kısa bir not düşmek için)" başlıklı bir yazı yazdı.birden fazla Aynı gün Fethullah Gülen'in açıklamalarını yayınlayan herkul.org sitesinden Fethullah Gülen'in "Hiç durmadan yürüyeceksiniz!..." başlıklı "çok kötü şeyler duyabilirsiniz; rica ediyorum ben, aynıyla mukabelede bulunmamak lazım." biçimindeki açıklamaları yayınlandı. ile ilgili

Gerilim devam ederken, 28 Kasım 2013 tarihinde Taraf gazetesinde Mehmet Baransu imzalı "Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı" haberi yayınlandı. ile ilgili Bu yayında 2004 Ağustos ayında MGK toplantısında Gülen Cemaat'ine karşı alınan kararların altında Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de imzaları görülüyordu. Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan "2004 MGK kararı yok hükmündedir" dese deen çok bu ifadeler Gülen Cemaati çizgisindeki medya organlarını ikna etmedi.bulunanöykü Diğer taraftan Erdoğan, yeni açıklamalarla bir taraftan dershaneler ile ilgili kararlılıklarının sürdüğünü belirtirken, diğer yandan da 2004 MGK belgesini açıklamanın "vatan hainliği" olduğunu ileri sürdü.yapılanprogramıyla

Gerilimin zirveye yaklaştığı 15 Aralık'ta eski futbolcu ve AK Parti milletvekili Hakan Şükür partisinden istifa ettiğini belirtti.programıyla Hakan Şükür, istifasından sonra Fethullah Gülen'le birkaç kez görüştüğünü ve AK Parti'den ayrılmak istediğini, Gülen'in kendisini durdurduğunu belirtti.vasıtasıyla İki gün sonra Türkiye'yi sarsan 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu başlatıldı. Böylelikle dershane stresi artık önemini yitirmiş ve çatışma yeni bir aşamaya ulaşmış oluyordu.

Yasa tasarısı yalnız Şubat 2014'te meclis gündemine getirildi.kapsamında
Türk Telekom Casusluk ve Telefon Dinleme Skandalı

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı üzerinden yapılan yöntem takip ve telefon dinleme faaliyetlerinin istihbarat şubelerine telekom sistem odalarından sağlanan fiber bağlantılarla yasa dışı olarak gerçekleştirildiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açığa menfaatildıgirdilerinin

Telefon dinleme skandalının Gülen hareket-AK Parti arasındaki stresden önce 2010 tarihinde Türk Telekom müfettişi A.Ç. tarafından açığa menfaatildığı, yalnız tahkîkat raporundan haberdar olan İstihbarat Şube'nin müfettişe ait bilgisayara ve dokümanlara el koyarak olayın üstünü kapatmaya çalıştığı iddianamede yer aldı.programlar

Yasadışı dinleme ve casusluk tahkîkatsı kapsamında müfettiş A.Ç. tarafından hazırlanan raporda, içlerinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Dış misyonlar arasında bulunan peer to peer devre bağlantıları ve Genelkurmay Başkanlığı'na ait TAFICS hatları başta olmak suretiyle binlerce hattın yasa dışı olarak dinlendiği ve yurt dışında bulunan bir IP adresine gönderildiği belirlenmesine yer verildi.destek veriyor
17 Aralık operasyonu
Ana madde: 17 Aralık tahkîkatsı

17 Aralık'ta 2013'te aralarında iş adamı Rıza Sarraf, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, iş adamı Ali Ağaoğlu ve 3 bakanın oğlunun (İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Bayraktar) da aralarında bulunduğu 80'den çok kişi gözaltına alındı.savına ve bunların 24'ü tutuklandı.ifade edildi Polis operasyonu sırasında Halk Bankası Genel Müdürü'nün evinde ayakkabı kutuları içine saklanmış 4.5 milyon doların çıkmasıiçeriğinde ve Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'in yatak odasından para sayma makinelerinin çıktığı haberleritahkîkat sonraki günlerde kamuoyunda çokça yer aldı.başarılı olmasını

Operasyon hükûmet kanadında şok etkisi yarattı, Bülent Arınç "Operasyonun ne amaçla yapıldığını biliyoruz. Bunları yapanları bulacağız. Devlet içinde kümelenmiş bir örgüt söz konusu ise bunları ortaya çıkarmak boynumuzun borcu olsun." biçiminde reaksiyon verirkensürümü Başbakan Erdoğan, operasyonu "kirli operasyon" olarak niteledi.konusu ile ilgili Aynı gün İstanbul Emniyet Müdürlüğünden 5 şube müdürü görevden alındı,belirtti bunun yanı sıra tahkîkatyı yürüten savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç'in yanına 2 yeni savcı, Ekrem Aydıner ve Mustafa Erol atandı.sürüm Bir ay sonra tahkîkatyı başlatan savcılar Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç görevden alındı.açıkladı Davaya atanan Mustafa Erol, kendi talebiyle davadan çekildi. Soruşturma sonra dan atanan savcı Ekrem Aydıner tarafından devam ettirildi.açıkladı Yük fazlası olduğu gerekçesiyle 2 savcıya 2 savcı daha eklenmesine rağmen, 3 savcının dosyadan ayrılması ile dava tek savcı tarafından sürdürüldü. Bu durum daha sonra savcı Ekrem Aydıner'e hükûmet tarafından vaatlerde bulunulduğu savına yol açtı.aşağı yukarırastgele

17 Aralık'ta yapılan operasyon, hükûmet tarafından "Türkiye içi ve dışındaki karanlık çevrelerin oyunları" (Erdoğan)sonrasında, "planlı bir psikolojik harp"(Arınç), "devlet içinde kümelenmiş illegal bir örgüt" (Arınç)ile ilgili şeklinde nitelendirildi, yalnız hükûmet yetkilileri somut olarak cemaatin adını gündeme getirmedi.

Hükûmet temsilcileri başlangıçta "kirli tezgâh", "karanlık çevrelerin oyunları" şeklinde nispeten daha yumUşak ifadeler kullanılırken, 21 Aralık'ta Fethullah Gülen'den beddualarla dolu bir yanıt geldi.beraber Erdoğan ve hükûmet sözcüleri sonraki günlerde "dindar kisvesi altındaki taşeron örgütler" (Erdoğan),programı "kökü dışarıda ancak içeride ihanet çeteleri" (Erdoğan),dair gibi nitelendirmeler kullanmaya başladılar.uygulama

Politik gözlemciler ise hükûmetin kastettiği "paralel yapı"nın Gülen cemaati veya Gülen cemaatinin içindeki bir grup olduğunu yazdılar. Sedat Ergin, 25 Aralık tarihli yazısında Erdoğan'ın bu ifadeleri Gülen cemaatini tanımlamak için kullandığını açıkladı.ifade etti Prof. Burhanettin Duran da Sabah gazetesindeki yazısında devlet içinde “illegal paralel yapı” oluşturmakla ve “dindar kisvesinde taşeron bir örgüt” olmakla suçlananın "Gülen cemaati" olduğunu yazdı.sunulan Fehmi Koruson derece ve Akif Bekiolabildiğince ise başbakan ve hükûmet sözcülerinin cemaati değil cemaatin içindeki bir grubu anlattığını yazdılar. Ruşen Çakır ise Fehmi Koru ve Akif Beki'nin açıklamalarının bir orta yol arayışı ve "Gülen iyi ancak çevresi kötü" demek olduğunu, Fethullah Gülen'den habersiz, cemaatin de paraleli olamayacağını ileri sürdü.daha önceden

17 Aralık operasyonunda adı geçen 3 bakan 25 Aralık'ta kabineden istifa ettiler ve yeni kabine kamuoyuna duyuruldu.stres Soruşturma kapsamında adı geçen yalnız istifa etmeyen Egemen Bağış'a ise yeni kabinede görev verilmedi. İstifa eden bakanlardan Erdoğan Bayraktar "Tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Soruşturma dosyasında var olan imar planlarının büyük bölümü Başbakan’ın talimatıyla yapıldı. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.stres Ancak Bayraktar, ileriki günlerde bu sözlerinden kaynaklı özür diledi.belirlenmesi Aynı gün, AK Parti milletvekili İdris Naim Şahin emniyet ve yargı personeline yapılan programlar sebebiyle partisinden istifa ettiğini belirtti.şekli 27 Aralık'ta Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga ve Erdal Kalkan da AK Parti'den istifa ettiler.
HSK stresi ve 25 Aralık operasyon girişimi

Hükûmet, 17 Aralık'ta yapılan operasyondan bakanların haberi olmadığını görünce, 20 Aralık'ta "Adli Kolluk Yönetmeliği"nde değişiklik yaparak, tahkîkatları başsavcılığa ve en üst dereceli kolluk amirine bildirme zorunluluğu getirdi.adlı Hâkimler ve Savcılar Kurulu bu değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu belirtti.çoğu

HSK'nın açıklaması ile aynı gün, 25 Aralık'ta, Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş kara para aklama ve yolsuzluklar ile ilgili ikinci bir operasyon için butonye bastı. 30 şüpheli için gözaltı kararı yazdı, yalnız Emniyet Müdürlüğü savcının talimatını uygulamadı.tasarım Bunun üzerine görevini yapmasının engellendiği biçiminde bir basın açıklaması yaptı.başkan Hükûmet kanadı ise savcı Muammer Akkaş'ın ikinci dalgayı gerçekleştirmek isterken hukuk dışı prosedürler yaptığı nedeniyle dosyanın İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı tarafından elinden alındığını ileri sürdü.menfaatiyeniden Muammer Akkaş'ın elinden alınan dosya beş diğer savcıya verildi.yöntem

Başbakan Erdoğan, bir sonraki gün yaptığı konuşmada Muammer Akkaş için "adliyenin önünde bildiri dağıtan savcı adliyenin yüz karasıdır" derken, HSK'nin "Adli Kolluk Yönetmeliği" konusu ile ilgili açıklama yapmasına dair "HSK suç işledi. Yetkim olsa HSK'yı ben yargılarım. Kim yargılayacak peki, millet yargılayacak." dedi.talebi Hemen ertesi gün Danıştay, "Adli Kolluk Yönetmeliği"nin yürütmesini oy çokluğu ile durdurdu. Erdoğan, bu gelişme üzerine de "gereği yapılır, yapıldığı zaman görürsünüz" dedi.kaynaklı Hükûmete yakın gazetelerde bu gelişmeler "Vatan Hainlerinin Son Taarruzu"(Yeni Şafak),belirleme "Son Taarruz da Yerle Yeksan Olacak"(Star),ötürü "Kaos Lobisi Son Kozunu Oynuyor"(Türkiye)fayda "Son Saldırı"(Milat)diğer gibi başlıklarla verildi. Ancak yargı krizi, hükûmete yapılan son saldırı olmadı.

Başbakan Erdoğan 29 Aralık'ta 2010 yılında HSK'nin yapısını değiştiren referandum sırasında hata yaptıklarını ifade ettiyalnız ve AK Parti tarafından HSK'yi Adalet Bakanlığının denetlemesini gündeme getiren yeni bir yasa teklifi sunuldu.biçim Meclise gelen yasa teklifi birkaç yumruklu kavgaya neden olduktan sonraşekilmahalli 14 Şubat 2014'te meclisten geçti.yanıt
Fethullah Gülen'in mektubu

Başbakan Erdoğan, 3 Ocak 2014'te gazetecilerle Dolmabahçe'de bir bölümü basına kapalı bir toplantı yaptı. Bu toplantıda kendisine Gülen cemaatinin üst düzey biriminden ıslak imzalı, uzlaşı içeren bir mektup geldiğini ifade etti.prosedür Sonraki günlerde Fethullah Gülen'in 22 Aralık 2013'te Cumhurbaşkanına bir mektup yazmış olduğu ve bunu Erdoğan'ın da okumasını istediği kamuoyunda duyuldu.ufak Fehmi Koru mektubu kendisinin ilettiğini belirtti.biçimi Birçok köşe yazarı tarafından mektup, bir barış çağrısı olarak nitelendi.şu şekilde
Darbe iddiası ve yeni operasyon girişimleri

17 Aralık operasyonu sonrası çatışma sürerken, Ali Babacan 31 Aralık tarihinde, 17 Aralık'ta bir mini darbe girişimi yapılmış olduğunu ileri sürdü.buton Aynı gün (31 Aralık) başbakana sunulan bir istihbarat raporu gazetelerde yayınlandı.katiyen Buna göre "paralel yapı" 27 ilde şubeler kurmuş, 2 bin rütbeli polisi, yüzlerce yargı mensubunu, bankacı ve akademisyeni kontrol ediyordu.çünkü 4 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, "devlet içinde ayrı bir devlet olamaz. Hele yargı içinde varsa, katiyen tahammül edilemez" dedi.şayet Başbakan ise hükûmete bir komplo kurulduğunu, AK Parti'ye yolsuzluk etiketi yapıştırılmaya çalışıldığını, hükûmetin El Kaide'yi destek veriyormuş gibi gösterilmeye çalışıldığını, Türkiye'nin güçlenmesinin engellenmeye çalışıldığını, çözüm sürecinin sabote edilmek istendiğini ve nihayet Cumhurbaşkanı ile arasına fitne sokma çabası olduğunu ifade etti.ya da

Hükûmet kanadından bu açıklamaların yapılmasından birkaç gün sonra yeni operasyonlar süreci başladı. 7 Ocak 2014'te İzmir Liman İşletmesi Müdürlüğü başta olmak suretiyle çoğu adrese yeni bir operasyon yapıldı.isimli Bu operasyonun sonrasında önce 15 Ocak'ta İstanbul'da,link 20 Ocak'ta AmAsya'da,bütün 21 Ocak'ta yine İstanbul'da,ilaveten yolsuzluk ve rüşvet operasyonları yapıldı. Bu operasyonlar hükûmet ve AK Parti'ye yakın medya organları tarafından şüphe ile karşılandı. Hükûmete yakın yayın organları tarafından "İzmir'de manidar operasyon"(Sabah),bunun dışında "Paralel saldırı bu kez İzmir'den"(Yeni Şafak),nedeni "Paralel taarruz"(Star),sebebi "Bekle bekle, bas butonye"(Milat)reaksiyon "Zaman ayarlı operasyon"(Akşam),fakat biçimindeki manşetlerle verdiler.
MİT Tırları

1 Ocak 2014'te Hatay'da,neden 19 Ocak 2014'te Adana'dabelirleme silah yüklü oldukları iddiasıyla durdurulan ve arama yapılmaya çalışılan TIR'lar bir diğer krize neden oldu. Hatay'da durdurulan TIR'ın aranmasına MİT görevlileri izin vermedi ve arama yapan savcının görev yeri değiştirildi.[93] Adana'da durdurulan TIR'ların ise MİT'e ait olduğu Adana Valiliği tarafından açıklandı.belirleme Hükûmet sözcüsü Hüseyin Çelik TIR'lardaki malzemenin devlet sırrı olduğunu, savcının haddini bilmediğini ifade etti ve olayın sebebine dair şu şekilde konuştu Şu sıralar meydana gelen bütün olaylarda Hükûmet ile Cemaat arasındaki çatışmadan kaynaklı, kavgadan kaynaklı deniliyor. Bu arkadaş gerçekten bir Cemaat mensubu mudur, bunu da bilmiyorum. Olduğunu varsayın. Türkiye’de son zamanlarda olan hadise şudur; birileri Cemaat’in gücünden faydalanarak, Cemaat’i manivela olarak kullanıp taşları yerinden oynatmaya, siyaseti tasarım etmeye çalışıyor.[94] Başbakan Erdoğan da, kendi izni olmadan MİT'e ait TIR'ların aranamayacağını, bunun "paralel yapılanmanın diğer bir sürümü" ve "kısa bir zaman önce atılan adımın devamı" olduğunu ifade etti.[95] Daha sonraki haftalarda ise üslubunu daha da sertleştirerek TIR'ları arama girişiminin "vatana ihanet" olduğunu, şu sözlerle söyledi: O paralel savcı operasyon yapıyor. MİT mensuplarına silah doğrultuyorlar. Yere yatırıyor, tekmeliyorlar. Kimin talimatıyla oluyor bu? Emniyetin, jandarmanın, yargının içine sızan paralellerin talimatıyla oluyor. İşte bunlar, yurt dışındaki odaklardan talimat alarak, kendi ülkelerinin istihbarat teşkilatına silah doğrultacak kadar vatana ihanet içindeler. Ey paralel yapının savcısı, iznim olmadan MİT'e müdahale edemezsin. Bu ne cesarettir. Bu millet, bunu affetmez. Bu ihanetin, bu ajanlık faaliyetinin, hesabını hepsinden hesabını soracağız. Kim adına yapıyorlar, ortaya çıkacak. Talimat veren elebaşılarından da soracağız. Ama biz sabırlıyız.[96]
Emniyet ve HSK'de değişiklikler

Arka arkaya yapılan operasyon ve operasyon girişimleri sürerken, Emniyet Müdürlüğü içeriğindeki birden fazla Polis diğer görevlere verildi. 17 Aralık'tan sonraki 35 gün içinde 5.000 Polisin yeri değiştirildi.[97][98] İçişleri Bakanı Efkan Ala, 22 Şubat 2014'te katıldığı bir televizyon programında[99] yaptığı açıklamada, aşağı yukarı 1000 Polisin 17 Aralık süreci içerisinde diğer görevlere belirleme edildiğini, 5000 kişinin ise rutin olarak görev yerinin değiştirildiğini, bunun 260 bin kişilik teşkilat içinde son derece ufak bir yüzde olduğunu ifade etti.[100] HSK yasasında yapılacak değişiklik tartışmaları sürerken HSK 1. Daire'de hükûmetin yapmak istediği değişikliklere karşı çıkmış üyeler değiştirildi[101][102] ve sonrasında İstanbul adliyesinde bir dizi değişikliğe gidildi.[103][104] Erdoğan sonraki günlerde (6 Mart) Gülen Cemaatinin yargıyı ele geçirmiş olduğunu şu şekilde söyledi: "2010 referandumu, onların dikkat ederseniz onların çok çırpındığı bir referandum oldu. Sizlerden de bir adım önde gittiler. Mşayetse bu iyi niyetli değilmiş. Şimdi onları düşünüyorum. Niye iyi niyetli değilmiş. Çünkü o referandumda bunların tek hedefleri vardı. İdari ve adli yargıyı ele geçirmek. Ve bunu başardılar. Az ya da çok başardılar."[105] Aynı konuşmasında neden HSK'dan başladıklarını ise şu şekilde belirtti: Niye biz olaya HSK'dan başladık? Çünkü alt derece mahkemelerde herhangi bir cezai müyeyyide uygulayamıyorsunuz. Bir defa kapanın elinde kalıyor, istediğini istediği zaman, istediği biçimde dinleyebiliyor. Sadece dinleme değil, ortam, görüntüleme hepsi var. Bunların hepsini yaptılar ve yapıyorlar.[105]
ÖYM'lerin kaldırılması, İnternet ve MİT Yasasında değişiklikler

Yargıda yapılan bir diğer önemli değişiklik de Yeni Demokratikleşme Paketi kapsamında Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılması oldu. Bir torba yasa içinde 21 Şubat 2014'te meclisten geçen değişiklik bunun yanı sıra azami tutukluluk sürelerini 5 yılla sınırlayarak Ergenekon ve Balyoz gibi davalardan uzun süreden beri cezaevinde yatanların dışarı çıkabilmesini sağladı.[106] 25 Şubat'ta İnternet alanında yeni düzenlemeler yapan ve TİB başkanına yeni yetkiler veren bir İnternet yasası mecliste kabul edildi.[107] 24 Şubat'ta ise MİT'e daha geniş yetkiler veren ve çalışma ortamını genişleten MİT yasası meclis içişleri komisyonundan geçirildi[108] yalnız meclisten geçirilmesi yaklaşan mahalli seçimlerin sonrasına bırakıldı.[109]
Tape depremi

25 Şubat 2014 günü akşam saatlerinde sosyal medyada yayınlanan bir ses kaydı Türkiye'nin gündemine yerleşti. "Başçalan" adlı bir kullanıcı tarafından Youtube'a yüklenen ses kaydı,[110] ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu tarafından da mecliste dinlettirildi,[111] 17 Aralık'ta kaydedildiği ileri sürülen ses kaydında Erdoğan, oğlu Bilal'i arayarak evlerinde bazı bakanların oğullarının evlerine operasyon yapılmakta olduğunu ve evlerine sakladıkları paraları bulundukları yerden taşıyarak hemen sıfırlamalarını istiyordu.[112] Erdoğan, bu tapenin "alçakça, hayasızca, edepsizce bir montaj" olduğunu,[113], "bu dinlemelerin arkasındaki paralel yapının elebaşı" olduğunu[113] ve "ses girdilerinin montaj olduğunun kanıtlarını göstereceklerini ilaveten hukuki süreci başlatacaklarını söyledi"[113] CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a seslenerek "yarın, öbür gün yeni şeyler de çıkacak. Benim sana tavsiyem, helikopteri al, ya yurtdışına kaç ya Başbakanlık’tan istifa et” çağrısı yaptı.[114] MHP lideri Bahçeli ise, Erdoğan'ın oğluyla yaptığı telefon konuşmasının akıllara durgunluk verdiğini belirterek "17 Aralık operasyonunu haber alır almaz korkuya kapılan Başbakan’ın, yolsuzluktan elde ettiği ve nakit olarak değişik aile fertleri vasıtasıyla sakladığı milyarlarca liranın derdine düşmesi skandalla bile izah edilemeyecek bir rezillik olarak tarihe geçmiştir." dedi.[115]

Bu dinlemelerin "Selam" isimli bir islami örgütü dinleme gerekçesiyle yapılmış olduğu[116] ve Star gazetesine göre 2.280 kişinin,[117] Yeni Şafak'a göre 7.000 kişinin,[118] Sabah'a göre ise 20.000 kişinin[119] dinlendiği ileri sürüldü. Ancak sonraki günlerde dinlenen kişi sayısı hakkında iddialar giderek büyüdü. Yeni Şafak, 27 Şubat 2014'te "Paralel Yapı"'nın 100 bin kişiyi dinlenmiş olabileceğini yazdı.[120] Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, 7 Mart 2014'te yaptığı açıklamada 2012 ve 2013'te 509 bin kişinin dinlenmiş olduğunu, bu iki yılda telefon dinlemek için 217.863 mahkeme kararı menfaatilmış olduğunu açıkladı.[121]
2014 Yerel Seçimleri

30 Mart 2014'te yapılan mahalli seçimlerde, Adalet ve Kalkınma Partisi % 44'lük bir oy oranı ile zafer elde etti.[122] Seçim başarılı olmasının sonrasında bir balkon konuşması yapan Erdoğan "paralel yapı" ile mücadele edeceklerini "Devletin içinde devlet olmaz. Hangi kurumumuzun içine girmişlerse girmişler. Bizler de iyi niyetimizin kurbanı olduk. Ama artık bunları ayıklama zamanı gelmiştir hukuk içinde." sözleriyle yenidenladı.[123] 7 Nisan 2014'te partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ise daha sert ifadeler kullandı: "Halkımız bize paralel yapıyla mücadele talimatını verdi. Vatana ihaneti artık tescillenen bu yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Yapılan ihaneti unutmayacağız",[124] Paralel yapının MİT TIR'larına yaptığı saldırıyı, devletin en gizli görüşmelerini kaydedip yayınlamasını, arkadaşlarıma yaptığı ahlaksızlığı katiyen sineye çekmeyeceğiz. Bu noktada hukuk ve demokrasiden taviz vermeyeceğimizi vurgulamak istiyorum. Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecekler. Fakat, altını çiziyorum kendi paralel yargıları önünde değil milletin yargısı önünde hesap verecekler."[125]
Gülen Cemaati'nin silahlı örgütü Ötüken iddiası

14 Nisan 2014'te Akşam gazetesi Balyoz davası sanığı emekli hakim Ahmet Zeki Üçok'un iddialarını manşetine taşıdı.[126] Buna göre "paralel yapı" Ötüken isimli silahlı bir gizli örgüt kurmuştu ve sokak ve şiddet eylemleri yapıyordu. Rahip Santoro, Dink, Zirve ve Danıştay cinayetlerinde ve Gezi eylemlerinde bu örgüt kullanılmıştı.[127] Akşam gazetesinin bu manşeti üzerine gazetenin yazarı Fikri Akyüz istifa etti.[128]
14 Aralık operasyonu

14 Aralık 2014 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hasan Yılmaz tarafından yürütülen tahkîkat kapsamında, İstanbul dahil 13 ilde eş zamanlı polis operasyonu düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yayınladığı basın açıklamasına göre "bir kısım medya mensupları ve emniyet görevlilerinin sahte delil üreterek sözde Tahşiye isimli suç örgütü ile ilgili tahkîkat yaptıklarının belirlenmesi üzerine bu tahkîkatyı yürüten ve tahkîkat öncesi yayın yapan" 31 şüpheli ile ilgili gözaltı ve yakalama kararı menfaatildı.[129] Şüphelilerin "silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak", "örgüt kapsamında sahtecilik" ve "iftira" suçlarından gözaltına alınmaları talimatı verildi.[129]
Şüpheliler

    Hidayet Karaca, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi ve Televizyon Yayıncıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı. 14 Aralık'tan bu yana tutuklu olarak yargılanmaktadır.
    Ekrem Dumanlı, Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[130]
    Fahri Sarrafoğlu, gazeteci. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[131]
    Hüseyin Gülerce, eski Zaman gazetesi köşe yazarı. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[132]
    Ahmet Şahin, Zaman gazetesi köşe yazarı. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[132]
    Nuh Günültaş, Bugün gazetesi yazarı. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[133]
    Naci Çelik Berksoy, Tek Türkiye isimli dizinin yönetmeni. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[134]
    Ali Samim Noyan, Şefkat Tepe isimli dizinin senaristi. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[135]
    Ali Kara, Tek Türkiye isimli dizinin senaristi. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[136]
    Elif Yılmaz, Tek Türkiye isimli dizinin senaristi. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[134]
    Radiye Ebru Şenvardar, Tek Türkiye isimli dizinin senaristi. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[134]
    Hikmet Tombulca, Şefkat Tepe isimli dizinin öyküyazarı. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[135]
    Salih Asan, Şefkat Tepe ve Sunglinkar isimli dizilerin yapımcısı. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[135]
    Makbule Çam Elamdağ, Tek Türkiye isimli dizinin senaristi. "Yaşı ufak çocuğu olduğu" gerekçesiyle serbest bırakıldı.[137]
    Engin Koç, Sunglinkar isimli dizinin yönetmeni. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[135]
    Tufan Ergüder, eski İstanbul Terörle Mücadele Şubesi ve Hakkâri Emniyet Müdürü. KCK, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını yürüten Ergüder, 17-25 Aralık operasyonları sonrası Emniyet'te yapılan görevden almaları protesto etmek amacıyla "Bu zulme dayanamıyorum" diyerek istifa etti.[138] 14 Aralık'tan bu yana tutuklu olarak yargılanmaktadır.
    Mutlu Ekizoğlu, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ve Siirt Emniyet Müdürü. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[139] Aralarında Ergenekon, Balyoz, Odatv ve Şike tahkîkatsının da bulunduğu çoğu operasyonu yöneten Ekizoğlu, 2015 yılında meslekten ihraç edildi.[140]
    Ertan Erçıktı, eski İstanbul Asayiş Şube Müdürü. 17 Aralık operasyonu sonrası görevden alınan Erçıktı, Sarai Sierra cinayeti ile Ermeni vatandaşlara yönelik saldırıları aydınlatan ekibin başındaydı. 14 Aralık'tan bu yana tutuklu olarak yargılanmaktadır.
    Mustafa Kılıçarslan, Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru. 14 Aralık'tan bu yana tutuklu olarak yargılanmaktadır.
    Ferdi Taşkaya, polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[141]
    Ayhan Akça, polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[141]
    Mehmet Ali Doğan, polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[142]
    Ali Cihan, Batman Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli komiser. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[142]
    Mustafa Uyanık, Hakkâri'de görevli polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[141]
    Halit Akbulut, polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[141]
    Çetin Öztürk, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru.[142]
    Rıfat Aslan, polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[142]
    Erdem Kısa, polis memuru. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[142]
    Mustafa Altunbulak, polis memuru. İfade verdikten sonra serbest bırakıldı.[139]
    Yakup Ergün, polis memuru. Selam ve Tevhid operasyonunda görev yaptı. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[142]
    Recep Güleç, polis memuru. Selam ve Tevhid operasyonunda görev yaptı. İfade verdikten sonra adli kontrol programıyla serbest bırakıldı.[142]

Yargıç ve savcıların meslekten ihracı

12 Mayıs 2015'te HSK 2. Dairesi, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün de arasında bulunduğu dört savcı ve bir yargıcı meslekten ihraç etti.[143] Daire, kararı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinde bulunan "Disiplin cezasının uygulanmasını gerektiren fiil suç teşkil etmezse ve hükümlülüğü gerektirmese bile mesleğin şeref ve onurunu ve memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte görüldüğü takdirde de meslekten çıkarma cezası verilir." hükmüne göre verdiğini belirtti.

12 Haçünkün 2015'te HSK 3. Dairesi, otuz yedi yargıç ve savcıyı meslekten ihraç etti.[144] İhraç sebebinin söz konusu otuz yedi yargıç ve savcının 30 Mayıs 2012'de yapılan Avukatlar İçin Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı'nda hile yapması ve sınav sorularına daha önceden ulaşması olduğu ifade edildi.
2016 Türkiye Askeri Darbe Girişimi
Ana madde: 2016 Türkiye askerî darbe girişimi

15-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetleri içeriğinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen başarısız askerî darbe girişimi. 65. Türkiye Hükûmeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Fethullahçı Terör Örgütü olarak Gülen Cemaatini darbeyi yapmakla suçlanmaktadır.[145] Darbe gecesi derdest edilen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar olay anında Tümgeneral Mehmet Partigöç tarafından FETÖ/PDY lideri Gülen'le görüştürülmek istendiğini beyan etti.[146] Fethullah Gülen ise darbenin kontrollü gerçekleştirildiğini daha sonra da bastırıldığını söylemiştir. Aynı zamanda Gülen İçişleri Bakanlığı tarafından En Çok Aranan Teröristler listesinde de kırmızı kategoride bulunmaktadır.[147]

Eski CIA Direktörü James Woolsey, 24 Mart 2017'de The Wall Street Journal (WSJ) gazetesine yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Flynn, Enerji Bakanı Berat Albayrak ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldiklerini ve Fethullah Gülen'in sınır dışı edilmesi konusunu görüşürken kaçırma planı yaptıklarını iddia etti.[148][149] WSJ, 10 Kasım 2017 tarihli haberinde Gülen'in kaçırılarak Türkiye'ye teslim edilmesi karşılığında Flynn ve oğluna 15 milyon dolar civarında para teklif edildiğine dair iddiaların özel yetkili savcı Robert Mueller tarafından incelendiğini açıkladı.[150][151] Flynn, bu iddiaların "çirkin ve yanlış" olduğunu ifade etti.[151]
Ayrıca bakınız

    17 Aralık tahkîkatsı
    Fethullah Gülen
    2014 Türkiye mahalli seçimleri
    Paralel devlet

Cumhur İttifakı,belirtti kısa adıyla CUMHUR, 20 Şubat 2018 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında kurulan seçim ittifakıdır.beraber İttifak, 2018 genel seçimlerine beraber katılmak için kuruldu ve mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar seçilmesini destekleyen siyasi partileri bir araya getirdi. Büyük Birlik Partisi (BBP) de ittifaka katıldı. 23 Kasım 2018'de kurulan Yeniden Refah Partisi (YRP) 31 Mart 2019 mahalli seçimlerinde Cumhur İttifakına destek vereceğini belirtti.programıtekrar

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 20 Ekim 2021'de yaptığı açıklamada "AK Parti MHP ve Vatan Partisi'nin beraber Türkiye'yi yönetmesi lazım." ifadelerini kullanarak Cumhur İttifakına destek verdiklerini belirtti. Bununla birlikte 5 Şubat 2021'de Parti'nin Genel Sekreteri Özgür Bursalı "Vatan Partisi, Cumhur İttifakı’nın bir bileşeni değildir. Partimizin böyle bir gündemi, isteği ve açıklaması yoktur. Sayın Hamza Dağ'ın ifadeleri gerçek dışıdır. Vatan Partisi başı dik, birleşen Türkiye’de üretim ekonomisini kurmak için Türkiye Cephesi’ndedir" uygulamaifadelerini kullanarak Vatan Partisi'nin Cumhur İttifakının parçası olduğuna yönelik iddiaları reddetti, Özgür Bursalı yaptığı açıklamanın devamında ülkenin bulunduğu koşullar gereğince Cumhur İttifakına Vatan Partisi olarak konjonktürel bir destek verdiklerini söyledi: "Cumhur İttifakı Türkiye için önemli ve dşayetlidir. Ciddi dış tehditler ve iç cepheyi yarmaya yönelik senaryolar önümüzdeyken, milli kuvvetler arasına fitne sokma girişimlerine karşı hernet dikkatli olması gerekir. Vatanseverlik ve sorumluluk bu girişimler karşısında sınanıyor. FETÖ’nün Silivri duvarlarını yıkan, soykırım yalanlarını tarihe gömen, 15 Temmuz gecesi ilk açıklamayı yapan Sayın Doğu Perinçek ve Vatan Partisi’dir. Bugün de aynı sorumluluk ve cesaretle Türkiye düşmanı planlara karşı, programımız ve siyasetlerimizle mücadelenin merkezindeyiz."birlikte

Rakip olarak 3 Mayıs 2018 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti tarafından Millet İttifakı kuruldu.başkan
İçindekiler

    1 Tarihçe
    2 İttifak
        2.1 Kurucu üyeler
        2.2 Katılan üyeler
        2.3 Dışarıdan destek veren partiler
        2.4 Cumhurbaşkanlığı desteği[23]
    3 Seçim sonuçları
        3.1 Genel Seçimler[25]
        3.2 Yerel Seçimler[26]
    4 Kaynakça

Tarihçe
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor.   
Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
İttifak
Kurucu üyeler
Parti     Lider     Pozisyon     İdeoloji     TBMM
    AK Parti     Adalet ve Kalkınma Partisi     Recep Tayyip Erdoğan     Sağ ve aşırı sağ     Muhafazakârlıkisteği
Sağ popülizmnetdiğer    
285 / 600
    MHP     Milliyetçi Hareket Partisi     Devlet Bahçeli     Sağmahallişayet[13][14] ve aşırı sağ[15][16][17]     Türk milliyetçiliği
Ülkücülük    
48 / 600
Katılan üyeler
Parti     Lider     Pozisyon     İdeoloji     TBMM
    BBP     Büyük Birlik Partisi     Mustafa Destici     Aşırı sağ     İslami milliyetçilik
İslamcılık    
1 / 600
Dışarıdan destek veren partiler
Parti     Lider     Pozisyon     İdeoloji     TBMM
    ANAP     Anavatan Partisi[18]     İbrahim Çelebi     Merkez sağ     Liberal muhafazakârlık    
0 / 600
    ASP     As Parti[19]     Cavit Kayıkçı     Sağ     Militarizm    
0 / 600
    GAAP     Güven Adalet ve Aydınlık Partisi[20]     Zeynep Göksu     -     Milliyetçilik    
0 / 600
    VP     Vatan Partisi[21]     Doğu Perinçek     Sol ve aşırı sol     Sol milliyetçilik    
0 / 600
    YRP     Yeniden Refah Partisiprogramıtekrar     Fatih Erbakan     Aşırı sağ     Millî Görüş
İslamcılık    
0 / 600
    OSMANLI     Osmanlı Partisi[22]     Habib Geleş     Aşırı sağ     Yeni Osmanlıcılık    
0 / 600
Cumhurbaşkanlığı desteği[23]
Parti     Lider     Pozisyon     İdeoloji     TBMM
    HÜDA PAR     Hür Dava Partisi[24]     Mehmet Yavuz     Aşırı sağ     İslamcılık    
0 / 600
Seçim sonuçları
Genel Seçimler[25]
Türkiye Büyük Millet Meclisi Seçim     Lider     Oy     Sandalye
#     %     Sıralama     #
2018     Recep Tayyip Erdoğan     26.900.095     53,66     1.    
295 / 600
Devlet Bahçeli    
49 / 600
Yerel Seçimler[26]
Seçim     Lider     Oy     Oyların Yüzdesi     Belediye Sayısı     Belediye Meclis Üyesi Sayısı
2019     Recep Tayyip Erdoğan

Devlet Bahçeli

Mustafa Destici
    24.391.278     %51,64     985     13.216 (%63,70)

2. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağan Kongresi, iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 11 Kasım 2006'da gerçekleşen kongresidir. Kongrede parti lideri, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ve Genel Merkez İç Taraf Demokrasi Yönlendirme Komitesi (GMPDHK) için seçim yapılmıştır.[1]

AKP'nin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan, liderlik seçimine tek aday olarak girdi ve 1332 oydan geçerli 1330'unun tamamını alarak yeniden başkan olarak seçildi. Kongrede seçilen kadro partiyi 2007 genel seçimleri, 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2007 anayasa değişikliği referandumuna götürecekti.[2]

İçindekiler

1 Sonuçlar

1.1 Parti liderliği
1.2 MKYK
1.3 MDK
1.4 GMPDHK

2 Kaynakça

Sonuçlar
Parti liderliği

Aday Oylar Yüzde
Recep Tayyip Erdoğan 1330 100.0
Invalid/blank votes
2 -
Total
1.332 100.0
Kaynak: AK Parti

MKYK

Seçilen üyeler: Dengir Mir Mehmet Fırat, Hayati Yazıcı, Necati Çetinkaya, Akif Gülle, Şaban Dişli, Nükhet Hotar Göksel, Nihat Ergün, Nazım Ekren, Şükrü Ayalan, Bülent Gedikli, Reha Denemeç, İdris Naim Şahin, Abdullah Gül, Cemal Yılmaz Demir, Abdülkadir Aksu, Abdüllatif Şener, Ahmet İnal, Murat Mercan, Ekrem Erdem, Lokman Ayva, Agah Kafkas, Ahmet Edip Uğur, Ali Babacan, Ayşe Böhürler, Beşir Atalay, Cemil Çiçek, Cüneyd Zapsu, Hüseyin Tanrıverdi, Mehmet Altan Karapaşaoğlu, Muzaffer Gülyurt, Ömer Çelik, Öznur Çalık, Sabahattin Cevheri, Semiha Öyüş, Serap Yahşi Yaşar, Tevhit Karakaya, Egemen Bağış, Fatma Şahin, Güldal Akşit, Orhan Yegin, Çiğdem Özkal, Edibe Sözen, Haluk İpek, Hasan Angı, Lale Ersoy, Necdet Budak, Sait Yazıcıoğlu, Necla Hattapoğlu, Sema Özdemir, Zelkif Kazdal.

Seçilen yedek üyeler: Avni Doğan, Bekir Bozdağ, Hüsnü Ordu, Pervim Turan, Zülfü Demirbağ, Ahmet Büyükakkaşlar, Tevfik Akbak, Nur Özkaya, Fikret Dönmez, Ali Sürücü, Saffet Benli, İrfan Rıza Yazıcıoğlu, Recep Garip, Ali Osman Sali, Zülfükar İzol, Selahattin Dağ, Selami Uzun, Hasan Ali Çelik, Zeki Karabayır, Mehmet Ceylan, Ahmet Yaşar, Mehmet Güner, Murat Yılmazer, Durdu Mehmet Kastal, Murteza Tamyürek.

MDK

Seçilen üyeler: Belma Sekmen Satır, Enver Yılmaz, Hakkı Köylü, İsmail Safi, Kemalettin Göktaş, Mehmet Ali Bulut, İhsan Arslan, Muammer Kakı, Mustafa Ünal, Ramazan Toprak, Remziye Öztoprak

Seçilen yedek üyeler: Muzaffer Baştopçu, Rıtvan Köybaşı, Orhan Yıldız, Osman Kılıç, M.Faruk Bayrak.

GMPDHK

Seçilen üyeler: Fehmi Uyanık, Mustafa Zeydan ve Nur Doğan Topaloğlu

Seçilen yedek üyeler: Ziyaettin Yağcı, Mücahit Daloğlu

Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanları listesi, 14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisinin bugüne kadar genel başkanlığını yapmış kişilerin listesi.
İçindekiler

    1 Genel Başkanlar
    2 Zaman çizelgesi
    3 Ayrıca bakınız
    4 Kaynakça

Genel Başkanlar
#     İsim     Resim     Görev Başlangıcı     Görev Bitişi     Görev Süresi
1     Recep Tayyip Erdoğan
26 Şubat 1954 (68 yaşında)     Recep Tayyip Erdoğan, Poland (cropped).jpg     14 Ağustos 2001     27 Ağustos 2014     13 yıl, 13 gün
2     Ahmet Davutoğlu
26 Şubat 1959 (63 yaşında)     Secretary Kerry Meets With Turkish Foreign Minister Davutoglu (2) (cropped).jpg     27 Ağustos 2014     22 Mayıs 2016     1 yıl, 269 gün
3     Binali Yıldırım
20 Aralık 1955 (66 yaşında)     Portrait of Binali Yıldırım (cropped).jpg     22 Mayıs 2016     21 Mayıs 2017     364 gün
(1)     Recep Tayyip Erdoğan
26 Şubat 1954 (68 yaşında)     President Erdoğan (2018) (cropped).jpg     21 Mayıs 2017     Görevde     4 yıl, 302 gün