AKP Sözcüsü Ömer Çelik "Basın yayın organlarına ve bizlere dava açacağını söylüyor. Dava açmaktan bahsettiği herkes eminim heyecanla bekliyordur, heyecanla bekliyoruz. Bu konuların mahkemede de görüşülmesi, kamuoyunun önünde daha açık ve net bir şekilde konuşulması için dava açma sözünden sakın geri adım atmasın." dedi.
Çelik AKP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
"Bizim basın toplantımızdan sonra açıklama yaptılar. Bir takım yalan beyanlar var. Bir siyasetçiye yakışmayan beyanlar bunlar. Beyanlarında bizim sanki kendisinin ihtilaflı olduğu kişiyle ilgili olarak bir tarafgirlik tutumu sergilediğimizi söylüyor. Benim 'saygıdeğer bir iş adamı' diye bir ifadem olmamıştır. Çünkü biz bu kişiyi tanımıyoruz. Biz Mansur Yavaş ile bu kişi arasında bir taraf da değiliz. Biz kimseyle bir tarafgirlik ilişkisi içinde değiliz. Bu kişi hakkındaki kararı mahkemeler verecek. Bu kişinin saygıdeğer bir iş adamı ya da kriminal bir kişi olup olmadığını bilecek kişi Mansur Yavaş'tır.
'HAKİM, SAVCI DEĞİLİZ'
Bunu Türkçe anlayabilen herkes duydu. Biz bu kişiyi tanımıyoruz. Saygıdeğer midir, kriminal bir kişi midir bilmiyoruz. Hakim değiliz savcı değiliz. Mansur Yavaş ile bu kişi arasında taraf da değiliz. Kriminal kişiyle neden dost olduğu husumet nasıl ortaya çıktı kendi meselesi. Rakipleri tarafından bu iddiaların ortaya atıldığın söylüyor. AK Parti'nin Mansur Yavaş diye bir meselesi yok. Mansur Yavaş, CHP, Kılıçdaroğlu ve ittifak içinde o adaylığa destek verenlerin meselesidir.
Bizim meselemiz, saygıdeğer Ankara seçmeni karşısına böyle bir adayla çıkılmasıdır. Meseleye bu açıdan bakıyoruz. Bu adayı nasıl sindirebildikleridir. Biz Mansur Yavaş'ın vekili olmadığı halde alacak iddiasıyla ortaya koyduğu senedin sahte çıktığını ve yargıda kesinleştiğini ifade ettik. Sahte senetle alacak takibi yaptığı yargıda kesinleşti. CHP adayının konuyu saptırmaya çalıştığı açıktır. Bana iftira atıldı diyor. İftira, tezgah gibi birtakım siyasi manipülasyonlar bizim siyasi yapımızın kapısından içeri giremez, tam tersine bunlarla mücadele eden bir kadroyuz.
Sorulan sorunun iftira olmadığı açıktır, çünkü mahkeme kararı ile sabittir. Bizim büyükşehir belediye başkan adayımız Özhaseki, belediye başkanlığı ev bakanlık yapmıştır. Mal beyanında bulunmuştur. Temiz siyaset açısından izah edilmesi gereken ve mahkeme kararıyla tespit edilmiş bir durum vardır. Kendisi hakkındaki iddialar ortaya atıldığında ne kendisinin ne de Özhaseki'nin adaylığı ilan edilmişti. Adil yargılamayı etkilemekten bahsedilecekse yargı sürecine yönelik açıklamaları dikkate alınmalı.
'DAVA AÇMASINI HEYECANLA BEKLİYORUZ'
Basın yayın organlarına ve bizlere dava açacağını söylüyor. Dava açmaktan bahsettiği herkes eminim heyecanla bekliyordur, heyecanla bekliyoruz. Bu konuların mahkemede de görüşülmesi, kamuoyunun önünde daha açık ve net bir şekilde konuşulması için dava açma sözünden sakın geri adım atmasın. Bu davayı heyecanla beklediğimizi ifade etmek isterim. Meselenin özünden kaçıyor. Soruların etrafından dolanarak spekülasyonlardan bahsederek işi siyasi magazine boğuyor. Bizim bu konuda gündeme getirdiğimiz sorunun ne kadar haklı olduğu görülmektedir.
Kişinin saygın bir iş adamı olup olmadığı bizim meselemiz değildir. İhtilafta taraf değiliz. Bahsettiği şahsı Mansur Yavaş kadar tanımıyoruz. Yıllarca dostluk yapmış şimdi kriminal olduğunu söylüyor. Ankaramıza aday olarak çıkarılan kişinin sahte senetle icra takibi yapması önemlidir. Kriminal olduğu bahsettiği kişiyle geçmişe dayanan arkadaşlık ilişkisi ortaya çıkıyor. Dostluğun bağlantının iş ilişkisinin sebebi nedir?
Sayın Kılıçdaroğlu konuya değindi. Aynı şeyi o da yapıyor. Hakkında kesin mahkeme kararı olan kişiyi Ankaralının önüne aday çıkarma konusunda sorumlu olan kişidir. Ama yine dersine çalışmamış. Ankara'ya aday gösterdiği şahsın kriminal kişinin arkadaşı olduğunu sürekli olarak görmezden gelerek iddiayı ortaya koyuyor. Burada mahkeme kararı var. Kriminal dediğiniz kişi adayınızla bağlantılı.
Biz soru soruyoruz. Cevap verebilir. Yaptıklarına güveniyorsa ifade edebilir. Çirkin ifadelere başvurmanın alemi yok. Bu kişiden alacağını nasıl bir hizmet karşılığı elde etmiştir. Fatura var mıdır? Ne karşılığında 600 bin dolar hakettiğini sormak herkesin hakkıdır. Hangi hizmetin ve bağlantıların karşılığı olarak alacak ortaya çıkmıştır. Kendine güveniyorsa vereceği iki cümledir. Uzun zuzun lafı dolandırmak örtbas çabasıdır."