Külünk, sosyal medya platformu X üzerinden Erbaş'a yönelttiği bazı sorularla Erbaş'ın istihbarat birimlerince terör örgütü PKK'ya destek verdiği tespiti yapılan şirketlere fahiş ödemeler yaparak haksız kazanç sağlamalarına imkan verilmesine göz yumduğunu öne sürdü. FETÖ'cülerin de halen Diyanet'te üst düzey görevlerde bulunduğunu belirten Külünk, bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı'nın hakkında FETÖ iddiası bulunan bir kısım personele kol kanat gerdiğini iddia etti.
Diyanet'e üç soru
Külünk'ün, sosyal medya hesabından Erbaş'a sorduğu üç soru şöyle:
1) Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü olarak çalıştığı dönemde, sorumluluğuna verilen bir kısım iş ve işlemleri, kamu menfaatini ön planda tutarak, usulüne ve mevzuata uygun şekilde sonuçlandırmadığı, Başkanlığın bütün birimlerini yönetmeye çalıştığı, en önemlisi de Özel Kalem Müdürü Hasan GÜÇLÜ üzerinden Başkan olarak şahsınızı yönlendirmeye kalkıştığı, gerek bütçe imkanlarıyla ve gerekse hac ve umre hesabından yapılan bazı mal ve hizmet alımlarında, istihbarat birimlerince PKK’ya destek verdiği tespiti yapılan şirketlere fahiş ödemeler yaparak haksız kazanç sağlamalarına imkan verdiği, Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınan kişinin, yürüttüğü hizmet ve faaliyetler gereğince, birçok mal ve hizmet alımı gerçekleştiren Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı’nı (MÜSDAV’ı) Yönetim Kurulu Başkan Vekili sıfatıyla, fiilen yönetmesine hangi gerekçelerle imkan verdiniz? Açıklayınız.
2) Hac ve Umre Eğitim Daire Başkanı ve Dini Yayınlar Genel Müdürü olarak çalıştığı dönemde yapılan bir kısım mal ve hizmet alımlarında açık usulsüzlük ve yolsuzluklar yaptığı iddia edilen bir kişinin, milletvekili seçimlerinde aday adayı olmak istifa etmesinden sonra, Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti'ne seçilmesini ve İşletmelerden Sorumlu Mütevelli Heyeti Üyesi olarak görevlendirilmesini hangi gerekçelerle sağladınız? Açıklayınız.
3) Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı olarak çalıştığı dönemde Başkan Vekili olarak görevlendirildiği zamanlarda FETÖ ile ilgili yazı ve onayları imzalamaktan imtina eden, hakkında FETÖ iddiası bulunan bir kısım personele kol-kanat gererek, bu personelin hamisi gibi davranan, en önemlisi de Başkanlıkta FETÖ ve yolsuzluklarla mücadele eden üst düzey personelin tasfiyesinde büyük çaba sarf eden birisinin hala DİB Başkan Yardımcısı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli heyeti olarak çalışmasını sağlamanızın gerekçeleri nelerdir?
Her şey delillere dayanıyor”
10 Haber'e konuşan Külünk sosyal medyadan paylaştığı iddiaların hepsinin delili olduğunu belirterek, Bu söylediğim her şey delillere dayanıyor. Bu delillerle 15 Temmuz sonrası birçok insan mahkumiyet aldı. Bir cumhuriyet savcısının benimle temasa geçmesini bekliyorum dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan Külünk'ün söz konusu iddialarına ilişkin bir açıklama yapılmadı.