İyi Parti Genel Başkanı Akşener, 31 Mart yerel seçimleri için il gezilerine devam ediyor. Akşener, bu kapsamda bugün önce İyi Parti Sivas İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Akşener, daha sonra Sivas’ta bir otelde parti buluşmasına katıldı.
Sivas’ta olduğu için büyük bir heyecan duyduğunu belirten Akşener, 'Önce Muhsin (Yazıcıoğlu) başkanın ağabeyi aramızda onun için heyecan duyuyorum, ağabey hoş geldin. İkincisi Mehmet Ceyhan’ın adaylığını resmi şekilde ilan edeceğiz. Onun için heyecan duyuyorum... Pek çok çileli yolculuktan yüz akıyla çıkmış insanlarsınız. Bütün haksızlıklara rağmen gidip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni benim devletim diye kabul ettiği için asla uluslararası mahkemelere götürmemiş, Avrupa’ya, Amerika’ya şikayet etmemiş insanların kendileri ve aileleri burada. Onun için çok heyecanlıyım. Mehmet kardeşim inşallah elini kaldırdıktan sonra Sivas’ın belediye başkanı olacaksın çünkü sen de o uzun yolculuktan yüz akıyla çıkmış birisin' diye konuştu.
Anka ve AA'nın aktardığına göre Sivas’ta 40 bin kayıtlı işsiz olduğunu öğrendiğini dile getiren Akşener, 'Biz asgari ücreti yükseltmeyi önerirken İyi Parti olarak, işverenin üzerinde ağır bir vergi yükü var, onun önemli bir kısmını devlet olarak karşılayın dedik ki istihdam bozulmasın. Sanayici üretmeye devam etsin' dedi.
'Mehmet Ceyhan iyi belediyeciliğin ne olduğunu herkese gösterecek'
Seçmenlerin iki parti arasında sıkıştırılmış olduğunu vurgulayan Akşener 'Bize oy ver diyorlar size karşı taraf terörist, öbür tarafta diyor ki bize oy ver onlar şeriatçı, bir taraf teröristin manasını bilmiyor, altını boşalttı, hafifletti terörist kavramını, öbür taraf da şeriat eşittir İslam dinidir olduğunu bilmiyor. İki cahil anlayış arasında çırak çıkan Sivaslı... İşte Mehmet Ceyhan, biliyorum ki iyi belediyeciliğin ne olduğunu herkese gösterecek' diye konuştu.
'Manda ve himaye kabul etmiyoruz kardeşim'
Sivas’ın Milli Mücadele döneminde manda ve himayeyi reddettiğini anımsatan Akşener, 'Sizin atalarınız Atatürk’ümüze ‘Biz manda ve himayeyi kabul edelim’ deseydiler biz bugün bu salonda olabilir miydik? İşte Sivas o gün manda ve himaye kabul edilemez diyerek bugünleri sağlayan şehirdir. Onun için burası benim için önemli. İyi Parti’ye şöyle bir soru soruluyor, ‘Manda ve himaye kabul eder misin?’ Etmiyoruz kardeşim, etmiyoruz' dedi.
'Muhsin Başkan ve Sinan Ateş’in katilerinin bulunması için 2028'de bizi iktidar etmenizi istiyorum'
Akşener, 'Böyle bir sistemin içinde oğlumun, kızımın durumu ne olacak diyemeyen insanları nasıl ayağa kaldırırız, nasıl bu ucube sistemden kurtuluruz hep birlikte, yola çıktık, sorumuzun cevabını bulmak üzere... Ben Meclis Başkanvekiliydim rahmetli Muhsin başkan şehit olduğunda, o gece o eve gidenlerden biriyim. Rahmetli Muhsin başkanın gerçekten kız kardeşiydim. Çocuklarını bilirim, görüşürüm. Anlatmam ben bunları. Ama ben, ben, ben, Meclis Başkanvekili Meral Akşener ben, çözemedim ağabey özür dilerim, o katilleri size getiremedim. Niye? Gücüm yoktu gücüm. Şimdi sizden ehliyet istiyorum. Önce Mehmet Ceyhan’ın seçimi için el vermenizi, yol vermenizi, 2028’de de bizi iktidar etmenizi istiyorum ki hem Muhsin başkanın hem de Sinan Ateş’in katilerinin bulunması için' diye konuştu. Akşener ayrıca şunları söyledi:
'CHP ile el sıkıştık, başaramadık'
'Pek çok çirkinlikle karşılaştım, pek çok iftiraya uğradım. Her ağzını açan benimle ilgili konuşuyor. İki kelime çok önemlidir, gerçek değilse şerefsizliktir. Birisi mahremini bilirim kelimesi, birisi sırlarına vakıfım kelimesi. Eğer bu iki mahrem ve sır kelimelerinin karşılığı yoksa bunu ima eden, söyleyen herkes şerefsiz oğlu şerefsizdir. Bunu niye söyledim, kızdığım için söylemedim, asabileşmedim. Konumuz o değil, söylemeye çalıştığım şey, bütün bunlar söyleniyor. Niye biliyor musunuz? CHP ile el sıkışmamız için. CHP ile el sıkıştık, başaramadık. Biz şu ana kadar CHP'ye laf etmiyoruz, seçilmiş belediye başkanlarına laf etmiyoruz, hakaret etmiyoruz. Sadece bir risk alarak biz şu anda tartılıyoruz.
'Başaramazsak bedeli benimdir'
Başarırsak hepimizin, inşallah başaracağız. Başaramazsak onun bedeli benimdir. Ben kellemi ortaya koydum diyorum, seçmen ya tekme atacak ya da oturup benim kafamı yeniden yerine koyacaksınız. Türkiyemin yoluna baş koydum. Sonuç itibariyle o bedeli ödemeye hazırım, gönüllüyüm. Bu hür ve müstakil olmanın Türkiye'ye faydası olacağına inanmak demek. Sıkışmışlığın kırılmasının size fayda sağlayacağına inanmak demek. Herhangi bir siyasi yapıyla herhangi bir pis pazarlığın içine girmemek demek.'