Akşener: Çocukların yok olan geleceğini rantçılığa göz yumarak feda edemezsin

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Muğla'da Fatma kardeşimin son çiçeği gibi çocuklarının yok olan geleceğini rantçılığa göz yumarak feda edemezsin" düşüncesini dile getirdi.
Akşener: Çocukların yok olan geleceğini rantçılığa göz yumarak feda edemezsin
2021-08-18 15:08:55   Güncelleme: 2021-08-18 17:40:35    

Akşener'e  orman yangınlarından en çok etkilenen Muğla'da Fatma isimli bir vatandaş, "Bahçemizin çiçeği, bu da dağlarımızın şifalı bitkileri. Bundan sonra bu bitkileri göremeyeceğiz. Bu son şeylerimiz. Bunları size hediye ediyorum. Bundan sonra bu şifalı bitkilerimizi bulamayacağız bu dağlarımızda. Yok olan bizim dağlarımız, ağaçlarımız değil. Şifalı bitkilerimiz, çocuklarımızın geleceği, bizlerin geleceği yok oldu. Biz bu köyde bunlar için yaşıyorduk.  Ama bundan sonra burada yaşamımızın bir anlamı kalmadı bizim için. Bizim yerlerimizi daha önce kimisi hazine kimisi orman diye elimizden alındı." dedi, bahçesinden ve dağlardan topladığı bitkileri verdi.

Akşener, "Sayın Erdoğan; Muğla'da Fatma kardeşimin son çiçeği gibi çocuklarının yok olan geleceğini rantçılığa göz yumarak feda edemezsin. Ormanlarımıza göz dikenlerin karşısında durmaya devam edecek, bu alanların ağaçlandırılmasının takipçisi olacağız." ifadesini kullandı.

ANKA'nın aktardığına göre, Muğla'da yaşayan bir kadın, Recep Tayyip Erdoğan’ın yangının ardından Marmaris’te çay dağıtması için şunları söyledi:

“Bize çay attı, dondurma attı. Bizim çaya, dondurmaya ihtiyacımız yok. Benim bir oğlum yangından kaçarken kaza yaptı, düştü. O halde çalışmaya gidiyor, ekmek davası, ekmek. Bir gün peşimizde durmayın, 15 sene durun peşimizde 15 sene. Bir kilo makarnaya, pirince ihtiyacımız yok. Yeşilimiz, ormanımız, ekmek teknemiz gitti bizim…

Buraya geldiniz, sağ olun, derdimize ortak oldunuz. Ama bir gün değil, her zaman peşimizde olun. Her gün peşimizde olun. Çünkü içimiz kan ağlıyor. Zeytinlerimiz gitti. Benim oğlum yara bere içinde çalışmaya gidiyor, ekmek davası. Çıkıyor, şak şak şak. Bize ekmek teknesi lazım, bize geçim lazım. Anlayın halimizden, anlayın derdimizden. Ben propaganda yapmaya gelmedim, halimi arz etmeye geldim.”