Suriye’de 48 saatlik ateşkes sona erdi. El Kaide’ye bağlı el Nusra ile Ahrar’uş Şam gibi diğer cihatçı örgütler, Hama vilayetinin güneyindeki Zara köyünü ele geçirdi. Köydeki Ulusal Savunma Güçleri ve siviller katledilirken, bazı sivillerin ise Rastan beldesine nakledildiği bildirildi. Al Masdar News'ün haberine göre katledilen ve alıkonulan köylülerin sayısı toplam 120.
Cihatçılar, dün sabah Hama'nın güneyi ve Humus'un kuzeyinde büyük çapta bir saldırı başlattı. Al Masdar News'ün haberine göre Suriye ordusunun köyden çekilmesiyle cihatçılar çoğunluğu Alevi olan köye girdi.
Al Masdar News ilk haberinde, onlarca Ulusal Savunma Güçleri üyesinin öldürüldüğünü, çoğu kadın ve çocuk yaklaşık 100 sivilin kaçırıldığını belirtti.
Daha sonra geçilen haberde ise 120'ye yakın kişinin katledildiği ve kaçırıldığı belirtildi. Köyde öldürülmeyenlerin Rastan beldesine nakledildiği ifade edildi.
Köy, cihatçıların eline düşmesinin ardından Suriye uçakları tarafından bombalandı.
SURİYE BAŞBAKANI: TÜM DÜNYAYA KARŞI İŞLENMİŞ BİR SUÇ
El Menar'ın haberine göre Suriye Başbakanı Vail Nadir Halki, katliamı "Tüm dünyaya karşı işlenmiş iğrenç bir suç" olarak tanımladı. Halki, uluslararası toplumun Suriye'de terörizmle mücadele için gerekli adımları atması gerektiğini söyledi. Halki, "Teröristleri destekleyen Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan engellenmeli" dedi.
AHRAR, BATI'YA GÖRE ILIMLI
El Kaide’nin Suriye kolu olan el Nusra, ateşkes kararlarının ve Cenevre görüşmelerinin dışında tutulurken bir diğer cihatçı örgüt Ahrar’uş Şam, Batılı ve Türkiye gibi ülkeler tarafından “Suriye muhalefeti” olarak nitelendiriliyor. AKP Hükümeti’nin Ahrar’uş Şam’ı desteklediği de sık sık gündeme gelmişti.
Son dönemde Nusra'nın da ABD desteği alabilmesi için el Kaide'den ayrılması gündeme geldi.
RUSYA’DAN AB’YE ‘GÜVENLİ BÖLGE’ UYARISI
Öte yandan Rusya, Avrupa Birliği’nden Türkiye’nin sığınmacıların Suriye topraklarında barındırılması için gündeme getirdiği “güvenlikli bölge” önerisine destek “vermemesi” çağrısında bulundu. Alman Die Welt gazetesine konuşan Rus Büyükelçi Wladimir Tschischow, “Buraların İslamcı militanların sığındığı ve buradan silahlanarak yeniden savaş bölgelerine gideceği bölgeler olma ihtimali söz konusu. Bu Suriye’de kan gölünün daha uzun süre devam etmesine yol açar” dedi.