Röportaj boyunca yüzü kapalı olan Culani, Alevilerden Hıristiyanlara, El Kaide ile ilişkilerden Batı'ya yönelik yaklaşımlarına kadar birçok konuya değindi.
Aleviler için, "İslama göre onlar kafir" diyen Culani, Alevilerin Esad'dan yana olmadıklarını, onun "Sünnilere karşı yaptıklarını kabul etmedikleri" ve İslam'ı kabul etmeleri halinde "düşman" sayılmayacaklarını söyledi.
Culani, yalnızca kendilerine karşı savaşanlarla savaştıklarını ileri sürdü. Nusra lideri, Beşar Esad'ın doğum yerini kastederek, "Savaş Kurdaha'da değil, Şam'da sona erecek" dedi.
El Kaide emiri, Hıristiyanlarla da şimdilik savaşmadıklarını belirtti. Ancak İdlib'deki Hıristiyan köylerini kuşatma altına aldıklarını doğrulayan Culani, bu köylerin Suriye ordusu tarafından üs olarak kullanıldığını ve köylülerin de kendilerine karşı savaştığını savundu.
"Nusra, El Kaide'den kopacak" iddialarına da yanıt veren Culani, Kaide'den kopmayacaklarını açıkladı. Emirleri El Kaide liderliğinden, Suriye yönetimini devirmek için aldıklarını, ancak Suriye dışında faaliyet yürütmediklerini söyledi.
El Kaide liderliğinden Batı'da ve Avrupa'da saldırı düzenlememeleri yönünde emir aldıklarını da söyleyen Culani, dikkatlerini Esad'ın devrilmesine verdiklerini belirterek, "Emin olun, Esad'ın düşüşü uzun sürmeyecek" dedi.
İdlib'deki Fetih Ordusu koalisyonuna da değinen Culani, koalisyondaki diğer grupların da kendilerini gibi "Müslüman" olduğunu ve Nusra'da pek farklarının bulunmadığını kaydetti.
Nusra'nın Batı'nın ne söylediğini umursamadığını söyleyen Culani, şeriat hukuku uygulayacaklarını, ancak Batı'nın Suriye'de Esad'ın kalmasını ve azınlık iktidarı istediğini ileri sürdü.