Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sarı-lacivertli kulübün kongre üyelerine rozet takdim töreninde konuştu.
Galatasaray derbisine dair de açıklamalar yapan Koç, görevi bırakmak gibi bir durum olmadığını ancak genel kurul isteyenlerin de önünü kapamayacaklarını belirterek "Hodri meydan" dedi.
Ali Koç'un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Pazartesi kulübe geldiğimizde arkadaşlar bu organizasyonu yapıp yapmayacağımızı sordu. 'Tabii ki yapacağız' dedim. Hayat devam ediyor. Evet şampiyonluk sürecinde büyük bir darbe yedik. Ve seri bitti. O seriyi devam ettirme baskısından dolayı iyi oldu belki, hayırlı oldu dediler tabii ama hepimiz üzgünüz aslında oyunun birinci perdesi tamamlandı diyebiliriz. Fenerbahçe bir şekilde şampiyonluk yarışında geriye itildi. Bizler hata da yapmış olabiliriz ama bizim yarıştığımız sadece ligdeki takımlar değil. Bambaşka bir mücadelenin içindeyiz. Bunlardan bir tanesi zamanında benim başkan olmamam için mücadele edenler, başarılı olmamam için de belki emek sarf ediyorlar. Belki diyelim. Hatalarımız olsun olmasın bu gibi bir yarışın içinde olmanın nasıl bir zorluk olduğunu da anlatalım. Konuşmak her geçen gün daha riskli ve tehlikeli bir noktaya getiriliyor. Hatta konuşamamak durumuna getiriliyor"
"Pazar günkü maça gelirsek... Rakibimize karşı alışık olduğumuz üstün, ezerek oynamaktan uzaktık ama iyi de başlamıştık. Bir iki riski atlattıktan sonra penaltı geldi. Penaltı golünde bile, penaltıyı yapanın kart görmemesi garip. Tabii bunlar ne kadar konuşuldu bilmiyorum ama önemli değil. Büyük resmi anlatmaya çalışıyorum. Büyük resim ne yazık ki haksız rekabette kürek çekmek. Burada Türkiye'de iki büyük grup var biliyorsunuz medyada. Bir tanesi de malum, hiç yıldızımız barışmıyor ama en azından onlar açık açık ne görüyorsan o misalinde yapıyorlar. Diğeri de yakın zamanlarda el değiştiren grup ince ince yapıyor. Burada 1,5 saatlik basın toplantısı oldu. Dikkat edin onların gazetelerinde ertesi gün tek yayınlanan şey 'Evet bizim de hatalarımız oldu'. Diğer hiçbir şey yok. İşin bir tarafında sahada rekabet, öbür tarafında sistemle rekabet öbür tarafında iletişim kanallarıyla rekabet diyelim. Böyle bir ortamın içerisindeyiz. Ne kadar susamışlar mı diyelim, ne kadar içlerini dökmek için fırsat bekliyorlarmış mı diyelim. Biz de onlara fırsat verdik"
"Maçtan sonra bir olay yaşandı. Bir taraftarımızın ağır laflarına ben bizzat suratıma söylemesi için yanına gittim. Engellediler. Tabii ki güvenlik vardı, taraftarımızı da sakinleştirmek için ama arbede yaşanacak bir durum yoktu. Ben neysem oyumdur, işleri yüz yüze yapmayı daha çok severim. Ama hataydı. Tabii bu müthiş bir malzeme verdi. Orada beni içeri alırlarken 'Beni itip kakmayın' dedim. Ama dikkat edin 'Beni itip' kısmı yok orada. Onu da 'satmayın' diye... Ben öyle bir imada bulunmam. Karakter olarak da insan olarak da. Ama bu insanlara malzeme verdik. Bir yere gittiğimiz yok. Bu olaylar bizi sadece kamçılar!"
"Beni itip kakmayın' olayından sonra inanılmaz bir mail, faks yağmuru oldu. Sosyal medyadan, direkt bana, halkla ilişkiler departmanına... İnanılmaz bir destek geldi. Tüylerim diken diken oldu"
"Bir kanal 'Mesele futbol değil, mesele başka' diye bir haber yaptı. Aslında mesele futbol değil mesele başka! Dayanacağız. Zaten böyle bir destek böyle bir camia olduktan sonra insan dayanacak gücü buluyor"
"Genel kurulmuş, ben vazgeçiyormuşum. Böyle bir şey söz konusu bile değil. Ha birileri çıkıp illa ki 'Hodri meydan, genel kurula gidelim' diyorsa bakalım gelsinler, başvursunlar! Önlerini kapamayız.
"Seri bitecekti, bize rast geldi. Olabilir. İçiniz rahat olsun. Bundan sonra ne olur bilmiyoruz ama önemli olan finansal sıkıntıların içinden çıkabilmemiz. Sportif başarı yakalayabilmemiz. Çok ciddi sıkıntılarla boğuşuyoruz. Beni en çok üzen konulardan bir tanesi Fenerbahçe'yi, Fenerbahçeliler üzerinden vurmaya çalışmak. Bilmeyerek istemeyerek alet olmaları. Bazı futbolcular, yakın zamanda yöneticilik yapmış insanların bizi hedef almaları. En acı tarafı bu. Dışarıdakilerden bekliyoruz ama kendini camianın ileri gelenlerinden gören, sportif hizmet olsun idari hizmet etmişler olsun açıkça veya daha da kötü perde arkalarından iş çevirenler, kurgulayan sizlere yazıklar olsun diyorum!"