Cuma günü Mühldorf am Inn tren garında yakalanan 25 yaşındaki şüphelinin, Waldkraiburg kentinde bir süredir Türkiye kökenlilerin dükkanlarına yönelik düzenlenen saldırıların zanlısı olduğu açıklandı. Polis, şüphelinin evinde ve aracında yapılan aramalarda büyük miktarda bomba ve silah bulunduğunu, bombaları zanlının kendisinin hazırladığının tespit edildiğini açıkladı.
Bölge Emniyet Müdürü Robert Kopp, 'zanlının yakalanmasıyla Türkiye kökenli vatandaşlara yönelik daha büyük bir felaketin engellendiğini' söyledi. Polis, zanlının 9 Mayıs Cumartesi günü hakim karşısına çıkartıldığını ve 27 kişiyi öldürmeye teşebbüs, ağır kundaklama, adam yaralama ve mala zarar verme suçlamalarıyla tutuklandığını açıkladı.
Savcılık: Zanlı Türkler'den nefret ediyor
Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığı habere göre savcılık, zanlının ifadesinde Türklerden nefret ettiğini beyan ettiğini açıkladı. Ayrıca şüphelinin, IŞİD sempatizanı olduğunu ve IŞİD’in ideolojini temsil ettiğini belirttiğini duyurdu. Bölge Savcısı Georg Freutsmiedl, şüphelinin daha önce IŞİD’e katılmayı denediğini ancak ailesinin engellediğinin tespit edildiğini belirtti.
Bavyera’nın Waldkraiburg kentinde Nisan ayı ortasından itibaren Türkiye kökenlilerin işletmelerine yönelik en az dört saldırı düzenlendi. 27 Nisan'da bir Türk manavının kundaklanması ve altı kişinin yaralanması üzerine polis radikal bir terör saldırısı olması ihtimalini göz önünde bulundurarak büyük bir soruşturma ekibi oluşturdu. Kundaklama ve saldırı olaylarının artabileceği endişesi üzerine emniyet soruşturma ekibindekilerin sayısını 50’ye yükseltti.
Zanlı da Türkiye kökenli
Cuma akşamı Mühldorf am Inn garında polisin şüphesi üzerinde kontrol edilen zanlının çantasında patlayıcı bulunması üzerine gar sabaha karşı 04:30'a kadar güvenlik nedeniyle boşaltılmıştı. Kentteki saldırıları soruşturmak üzere kurulan komisyon, 25 yaşındaki zanlının kentte doğmuş, Türkiye kökenli bir Alman vatandaşı olduğunu ve 16 Nisan- 6 Mayıs arasında düzenlenen saldırıları düzenlediğini itiraf ettiğini duyurdu.
'Türk-Kürt çatışması değil'
Savcılık ve emniyet birimleri, daha önce ortaya atılan, 'olayın arkasında bir Türk-Kürt çatışması olabileceği' iddialarının doğru olmadığını belirtti. Waldkraiburg'da ilk olarak bir berber dükanının penceresi taşlanmış, akabinde ise kundaklama saldırıları düzenlenmişti. Bölgede yaşayan Türkiye kökenliler, olayın arkasında 2000-2007 arasında dokuzu göçmen biri Alman polis, 10 kişiyi öldüren Almanya Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü gibi aşırı sağcı bir terör örgütü olması ihtimali nedeniyle endişe duyduklarını dile getirmişti.
Yeşiller partili Bayvera Eyalet milletvekilleri Gülseren Demirel ve Cemal Bozoğlu, cuma günü dört saldırının düzenlendiği yere giderek bilgi aldı. DW Türkçe'ye konuşan Bavyera Eyalet Meclisi Yeşiller Meclis Grubu'ndan Cemal Bozoğlu, saldırganın yakalanmasının Türkiye kökenli göçmenleri rahatlattığını söyledi. Bozoğlu, Yeni bir terör, yeni bir NSU süreci mi yaşıyoruz sorusu insanların kafasında dolaşıyordu ve böyle olmadığının ortaya çıkması insanları rahatlattı. Sağcı terör Almanya'da hala en önemli tehlike. Bu saldırganın yakalanması bu tehlikeyi ortadan kaldırmadı. Güvenlik görevlilerinin bu başarısının ırkçı terör konusunda devam etmesi gerekiyor diye konuştu.