Fatih Altaylı, 2. yüzyıla girerken tek savaşımız kaldı” başlıklı yazısında, 100. Yıl kutlama mesajlarında Atatürk’ü anlamayanları eleştirdi; Bugün Ayasofya Türk topraklarında ise Atatürk sayesindedir. Bugün Ayasofya’nın minberinde elinizde kılıçla oturabiliyorsanız onun sayesindedir. Eğer o olmasa idi, o kılıç elinizde değil, başka bir yerinizde olurdu bilesiniz!” diye yazdı.
Altaylı, devamında da şunları kaydetti:
Bugün genç kuşaklar zannediyor ki, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları en büyük mücadeleyi cephede verdiler. Keşke öyle olsaydı. Asıl mücadele savaş sırasında ve sonrasında cehalete karşı verilen mücadele idi. Mustafa Kemal’in en geniş cephesi oydu. Ve müthiş bir kısır döngü ile beslenen bir cephe idi. İhanet cehaleti körüklüyor, cehalet ihanete dönüşüyordu. Atatürk’ün en önemli savaşı bu cehaleti yenmekti. İhaneti engellemenin tek yolu, cehaleti yenmek, hainlerin can damarını kesmekti. 100. yılda Atatürk’ün adını anmaktan kaçınanlar o günlerde İngilizle, Yunanla, bilcümle düşmanla, emperyalistle işbirliği yapıp Atatürk’e isyan edenlerdir, Cumhuriyet kurulduktan sonra bile isyanlarından vazgeçmeyenlerdir.
Bugün 100’ü noktalayıp, 101. yılımıza girerken, Türkiye’deki bu hainlere zerre şaşırmıyorum. Onlar 100 yıl öncesinin hainlerinin çocukları, torunları, soydaşları, soysuzlarıdır. Ama bilmeden o hainlerin emrine giren ve ihanet ordusunun neferi haline dönüştürülen cehalete acıyorum. Ve bugün 101. yılın arifesinde en büyük sorunumuz ve belki de sonumuzu getirecek olan budur.
Atatürk tüm savaşları kazanmış ve bizden sadece cehaletle savaşı sürdürmemizi istemiştir. Bu savaşı kaybetmedik ama kazanamadık da. 2. yüzyılda kazanmamız gereken tek savaş budur. Bu savaşı kaybetmek, vatanı kaybetmektir.”