Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Adıyaman'dan yayın yapan bir internet sitesinde muhabir olarak çalışan kişi, "Gerger ilçesinde nüfus müdürlüğünün evlendirme yetkisi kullandığına, TOKİ projesi için para toplanan ilçede TOKİ projesi bulunmadığına, ihalelerin usulsüz biçimde kaymakam tarafından bazı kişilere verildiğine" ilişkin yazılar kaleme aldı.
Kaymakamın suç duyurusu üzerine hakkında dava açılan gazeteci, iftira suçundan 12 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay da yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünü onadı.
Gazeteci, hak ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, gazetecinin Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğü ile 28. maddesinde güvence altına alınan basın özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine ve gazeteciye 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, dosyanın, yeniden yargılama yapılmak üzere kararın yerel mahkemeye gönderilmesine de karar verdi.
Kararın gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararında, başvurucunun gazeteci olarak toplumun sözcülüğünü yaptığı belirtildi.
Başvurucunun iddialarının anılan işlemlerin kanunlara aykırı olduğunu ileri sürmekten ibaret olduğuna işaret edilen kararda, gazetecinin "dönemin ilçe kaymakamı hakkında idari veya adli bir soruşturma açılmasını hedeflediği ve bu kasıtla hareket ettiği" sonucuna varmanın aşırı bir yorum olacağı belirtildi.
Başvurucu gazetecinin, kaymakamın birtakım işlem ve davranışlarının toplum nezdinde sorgulanmasını amaçladığı aktarılan kararda, kaleme aldığı yazılar nedeniyle cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğu ifade edildi.
Yüksek Mahkemenin kararında, "Başvuru konusu müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen kanunilik şartını karşılamadığı sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.