Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’nin mevcut ekonomi durumu karşısında değer kaybeden asgari ücreti ve bunun önüne geçilmesi için yapılması gerekenleri Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Çerkezoğlu, asgari ücretin önemini Asgari ücret Türkiye’de son derece önemli, asgari ücretin belirlenmesi süreci başta olmak üzere her dönem ifade ediyoruz. Türkiye bir asgari ücretliler toplumu, asgari ücret Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bir sembolik ücret değil. Asgari ücretle çalışanların oranı dünyanın birçok ülkesinde yüzde 3-5’tir. Türkiye’de ise asgari ücret bir ortalama ücrettir. Çalışanların yarısından fazlası asgari ücret ve ona çok yakın ücretlerle çalışmaktadır. Dolayısıyla asgari ücret Türkiye’de bir ortalama ücrettir. Türkiye bir asgari ücretliler toplumu haline de geldi. 60’ların 70’lerin Türkiye’sinde yaşamıyoruz. Türkiye toplumunun dörtte üçü ücretiyle hayatını sürdürmek durumundadır. Asgari ücretin belirlenme sürecini o yüzden DİSK olarak devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşme olarak görüyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunda bulunmasak da açıkladığımız raporlarda, işyerlerinden meydanlara kadar yürüttüğümüz mücadele ile bu sürece müdahale oluyoruz. Çünkü asgari ücreti bir masa başı pazarlığı olarak görmüyoruz” diye belirtti.
‘Asgari ücret açlık sınırının altına gerilemiş durumdadır’
Çerkezoğlu, ülkenin ekonomik durumundan asgari ücretin yeniden belirlenmesi gerektiğini söyleyerek Bu yıl asgari ücretin belirlenme sürecinde yine Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik krize, enflasyondaki gidişata, pandeminin yarattığı yoksullaşmaya dikkat çekerek asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştik. Asgari ücret belirlenirken açlık ve yoksulluk sınırı gibi rakamlara dikkat edilmesi gerektiğini, bir eve en azından iki kişi çalıştığında o eve bir yoksulluk sınırı kadar ücret girmesi gerektiğini belirterek rakam paylaşmıştı. Bu sene asgari ücrete yüzde 50’nin üzerinde yüzde 51 bir artış yapıldı. İktidar bunu çok büyük bir müjde olarak sundu ama Aralık ayı ortasında belirlenen asgari ücret daha yılın ilk ayını geçmeden eridi gitti. Şu anda asgari ücret açlık sınırının altına gerilemiş durumdadır. Böylesine bir süreçte milyonların geçinmek zorunda olduğu asgari ücretin mutlaka yeniden değerlendirilmesi ve güncellenmesi şarttır. Biz yılbaşından itibaren yüksek enflasyona dikkat çekerek, ‘Hayat pahalı, emek ucuz’ diyerek bir mücadele süreci sürdürüyoruz” diye aktardı.
‘Bütün konfederasyonlar olmak üzere ortak talep haline getirmek için de bir planımız var’
Çerkezoğlu, bunu ortak bir talep haline getirme planlarını Asgari ücret arttı ama diğer ücretler bu oranda artmadı. Birincisi asgari ücretin güncellenmesi ikincisi bütün ücretlerin de asgari ücret oranı kadar arttırılması en düşük emek aylığının da en azından asgari ücret düzeyine yükseltilmesi temel talebimizdir. Asgari ücretin güncellenmesi olabilir mi? Olabilir. Bunun önünde hiçbir yasal engel yok. Asgari ücret tespit komisyonu derhal toplanmalıdır. Yaşanan bu yüksek enflasyon ve gelir kaybı karşısında, alım gücünde olağanüstü düşüş karşısında mutlaka güncellenmelidir çünkü gidişat kötüdür. Üretici enflasyonuyla tüketici enflasyonu arasındaki farkın yüzde 50’yi aştığı bu süreçte pahalılığın önümüzdeki aylarda daha fazla artacağını şu an da görüyoruz. TÜİK rakamıyla bile enflasyon yüzde 54.44’e dayandı. Bu fiyat artışları devam edecek. Emekçilerin alım gücü daha fazla düşecek. Düzenlenmesi şarttır. DİSK olarak çağrısını yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde bütün konfederasyonlar olmak üzere ortak talep haline getirmek için de bir planımız var. Dün de İzmir’de binlerce işçi arkadaşımızın katıldığı milyonlarca işçinin iradesinin alanda olduğu bir miting gerçekleştirdik. Bunlar da devam edecek” diye açıkladı.