Hükümet tarafından hazırlanan yeni yasa tasarısında askerin yetkileri artıyor.
YARGILAMA İZNE BAĞLANDI
Cumhuriyet’ten Sertaç Eş’in haberine göre, Meclis’ten onay gerektiren OHAL yetkisi hazırlanan tasarıyla tamamen Bakanlar Kurulu’na veriliyor. Tasarıya göre, İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu, TSK’yi görevlendirecek, "görevin ve istihbarat yetkisinin kapsamı, süresi, görev alanı, destek silahlarının kullanımına yönelik sınırlamaları" belirleyecek. Birliklerin çapı ve yeri gibi askeri detaylar ise Genelkurmay tarafından belirlenecek.
Vali, askeri birlikler, kolluk kuvvetleri ve kamu kurumlarıyla koordinasyonu sağlarken; düzenlenecek operasyonlarda komuta en rütbeli komutanda olacak. Yetkili birlik komutanının ihtiyaç duyduğu istihbarat bilgileri, ilgili birimler tarafından öncelikle toplanarak gecikme olmaksızın paylaşılacak.
Tasarıda, görevlendirilen birlikler için komutan emriyle arama izni de verilirken, "gecikmesinde sakıncalı durumlar" için, 24 saat içinde hakim onayına sunulmak koşuluyla askeri birlikler komutan emriyle arama yapabilecek.
Tasarıya göre operasyon sırasında işlendiği iddia edilen suçlar için yargılama da izne bağlandı.
Bu kapsamda Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının yargılama izni başbakana, askeri personel için Milli Savunma Bakanlığı’na, jandarma, sahil güvenlik personeli, polis İçişleri Bakanlığı’na, diğer devlet memurlarının yargı izni de vali ve kaymakamlara bırakıldı.
Terörle mücadeleden doğan ‘maddi zarar, kişisel kusur ve haksız fiil’ gibi durumlar için mağdurların görevliler yerine, devlete yönelik tazminat davası açılmasını içeren tasarının, haziran ayının sonuna kadar Meclis’ten geçirilmesi planlanıyor.
ASKER ESKİSİNDEN DAHA FAZLA YETKİLİ OLDU
Hürriyet yazarı Murat Yetkin de bugünkü yazısında bu konuya değiniyor. Cemaat ile işbirliği döneminde "darbe tehdidi" söylemiyle askerlerin elinden alınan yetkilerin bu tasarı ile geri verildiğini, hatta daha fazlasının geri verildiğini savunan Yetkin şöyle diyor:
PKK’ya karşı ise, özellikle 2015 Ekim ayından itibaren belli ilçelerde silah yoluyla özerklik ilanı amacıyla bir tür kalkışma yaşanması sonucu asker devreye girdi. Cizre, Şırnak, Nusaybin gibi örneklerde de görüldüğü gibi yerleşim merkezlerinde tank, top gibi ağır silahlar kullanıldı.
Asker göreve çağrıldığında gitti. Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da, yapılanın tam olarak yasalara uygun olmadığını söyledi, yeni yasal düzenleme istedi. Çünkü 2013 yılında Türk Silahlı Kuvvetler iç hizmet kanunundaki “korumak ve kollamak” maddesi başka darbelere yasal zemin vermemek üzere değiştirilmişti. Ordunun görevi, belki de baştan olması gerektiği gibi, dış düşmana karşı sınırları korumaktı. İç güvenlik harekatı polis ve artık tamamen İçişleri’ne bağlı olan jandarmanın işi olacaktı.
Tabii o günler Ergenekon, Balyoz, askeri casusluk gibi davalardan görevde, ya da emekli subayların AK Parti hükümetini devirmeye çalışmak suçlamasıyla ağır hapis cezaları aldığı bir dönemdi. Ayrıca PKK ile diyalog vardı, kanlı eylemler yoktu.
Şimdi hem o kanlı eylemler var, hem de devran değişti, o zaman “Ne istediler de vermedik?” denilen Cemaat, terör örgütlü ilan edildi ve roller değişti.
Ama yasa da değişmişti ve asker operasyonların yasalar karşısındaki sorumluluğu kendi üzerine kalsın istemiyordu. Evet, yazılı emir vardı ama yasal zemini eksikti, yeni yasa gerekiyordu.
Davutoğlu’nun siyasi ömrü vefa etmeyince askerde sabırsızlanma başladı. Orgeneral Hulusi Akar konuyu bir kez de, 2 Haziran’da karargвhı ziyareti sırasında Başbakan Yıldırım’ın dikkatine getirdi ve tabii Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın.
Yıldırımın, özellikle de bu kadar hassas bir konuyu Cumhurbaşkanına danışmadan gündemine alması zaten düşünülemezdi, nasıl olsa onun onayı gerekecekti.
Nihayet 6 Haziran’daki Bakanlar Kurulu ardından 7 Haziran’da yasal düzenleme önerisinin Meclis’e sunulacağı belli oldu.
Neler mi getiriyor?
Asker iç gьvenlik harekatında kullanılabilecek. Bunun için Bakanlar Kurulu’nun yetkilendirmesi yeterli olacak; yani ayrıca valilerden, kaymakamlardan yetki beklenmeyecek. Polis, jandarma ve istihbarat ile ortak operasyonlarda asker yetkili olacak. Arama gerektiğinde oradaki en yüksek komutanın yetkisinde arama vs yapılacak, mahkeme kararı sonradan aranacak. Ve bu işlerde yanlışlık, ya da suç şüphesi olduğunda savcılar Başbakan izni olmadan dava açamayacak; tıpkı Cemaat’in Hakan Fidan operasyonu ardından MİT mensuplarına sağlanan koruma gibi yani.
Terörle mücadele ortamında Erdoğan belli ki askerin elini güçlendirme ihtiyacı duydu.
Askerin elinde Erdoğan’ın AK Parti dönemi öncesi olan yetki ve korumaların neredeyse hepsi, hatta bazı alanlarda fazlası, yine Erdoğan’ın AK Parti döneminde geri alınmış oldu.
Manzara budur.