Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın duruşması, üçüncü gününde devam ediyor. Aralarında tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici olduğunu söyleyen ve olayları organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş, tetikçiyi Demirbaş'la birlikte Audi marka çakarlı araçla Bolu'ya götürdüğü belirlen eski Ülkü Ocakları yöneticisi ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Ümit Yıldırım'ın eski kalemi Emre Yüksel, Doğukan Çep'in cinayetten bir gün önce aradığı MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk ve Çep'in de avukatlığını yapmış MHP'li avukat Serdar Öktem'in de bulunduğu 22 tutuklu sanıktan 21'i ilk iki gün savunmalarını yaptı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, bugün son sanık Umut Ersoy'un dinlenmesinin ardından sanık avukatlarının beyanlarına geçildi. Avukatların savunmalarının ardından duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Ayşe Ateş ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada, sanıkların ve avukatların savunmalarına tepki gösteredi. Ateş, şu ifadeleri kullandı:
"Öyle bir mahkeme ortamı ki tutukluların hakim karşısında ayak ayak üstüne atıp sigara yakması an meselesi. Tarih böylesini yazmamıştır. Müdafiler 'Kamera kayıtlarına yansımamış olsa da Ayşe Ateş kocasını öldürüp kaçmıştır, bunun incelenmesini talep ediyoruz' deme noktasındalar. Arkalarına aldıkları güçle bol keseden atıyorlar. Görünen o ki gerçek azmettiricilerin bulunacağına inandığımız yargı süreci kiralık katiller, torbacılar da dahil olmak üzere bütün sanıkları korumak ve siyasi bağlantıyı koparmak için bir aklama sürecine doğru evrilmeye çalışılıyor. Müdafiler hiçbir belge ve bulguya dayanmayan iddiaları ile 1 Temmuz günü sosyal medya ve televizyon ekranlarında kurulan torbacıları aklama mahkemelerinin iddianamesini yazıyor.
Bu TV ve sosyal medya mahkemelerinin savcıları da kiralık katillerin, torbacıların beyanlarını 'ayet' kabul ediyor. 18 aydır ne söylesek reddiye yazanlar torbacıların sözlerine adeta iman ediyor. Birilerinin aklına son 1 ay içinde gelen bu kumpas senaryosu, kurtuluşun tek yolu olarak görülüyor. En acıklı olanı da Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'i kameraların önünde katleden kiralık katillerin, torbacıların aklanması için yoğun bir çaba harcanması ve bu katillerin ayakta alkışlatılması. Alkışlayanın da bu yaptığını hiç sorgulamaması."