YAŞAM - Avukat beraat yerine yanlışlıkla ceza talep etti!

YAŞAM - Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri hakkındaki 84 tutuksuz sanığın yargılandığı "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasının görülmesine devam edildi.
Avukat beraat yerine yanlışlıkla ceza talep etti!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2020-08-23 22:17:32    

Fotoğraf: DHA

Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri hakkında görülen davada avukat yanlışlıkla 'sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz' dedi. Bu dil sürçmesi salondakileri güldürdü.

DHA'dan Arzu Kaya'nın haberine göre Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda görülen duruşmaya aralarında emekli Binbaşı Levent Bektaş, emekli Tuğamiral Şafak Yürekli ve ÇEV eski Başkanı Gülseven Yaşer'in de bulunduğu 70 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Çok sayıda izleyicinin de salonda bulunduğu davada Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, Cumhuriyet Savcısı Sezai Öztürk'ün 18 Eylül 2015 tarihinde esas hakkındaki mütalaasını verdiğini belirterek mütalaayı okudu. Ardından Mahkeme Başkanı Kaya, "Bugün esas hakkındaki savunmalara geçeceğiz, sanıkların son sözlerini alacağız. Yetişmesi halinde bugün karar vermeyi planlıyoruz. Yetişmemesi halinde ertelenip ileri bir tarihte karar açıklamayı düşünüyoruz" dedi.

Türkan Saylan'ın avukatının sözleri alkışlandı

Duruşmada söz alan ÇYDD avukatı Hüseyin Karataş, "Bu sahtecilikleri yapanlara herkes lanet ediyor ama ben bir yerde teşekkür ediyorum. Hukuka aykırı bir delili dosyaya koydular. Türkan Saylan'ın avukatı Hüseyin Karataş ile yaptığı konuşmaları delil olarak dosyaya koydular. Ben bu konuşmaları istesem bir daha yapma imkanına sahip olamadığıma göre hukuka aykırı elde edilen bu konuşma kayıtlarının tarafıma verilmesini istiyorum" dedi.

Bu sözler salondaki izleyiciler tarafından alkışlarla karşılandı.

"Tazminat hakları bildirilsin, sahteciliklere suç duyurusunda bulunulsun"

Bir kısım sanıkların avukatı Kemal Yener Saraçoğlu ise, "Müvekkillerimizin uğradığı zararlar hakkında tazminat haklarının bildirilmesine ve sahtecilikleri yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesini talep ederiz" şeklinde konuştu.
Emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın avukatı Celal Ülgen de, "Bu üretilmiş delilleri geçersiz olduğunu bile bile yargılamaya devam eden yargıçlardan başta Mehmet Karaba olmak üzere Vedat Abdurrahmanoğlu, Mehmet Erdoğan haklarında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

"Cezalandırılmasını talep ediyoruz" sözü güldürdü

Sanıklardan Behçet Altıntaş'ın avukatı Kemal Timur, "Savcılığın beraat mütalaasına katılıyor ve tüm sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. Yanlışlıkla cezalandırılma cümlesini kuran avukat Timur yanlışını düzeltti ve bu durumu salondaki izleyiciler gülerek takip etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Biz yanlış söylediğinizi anladık" dedi ve bu cümle de salondaki izleyicileri güldürdü. Diğer sanık avukatları da sanıkların beraatlarını talep etti.

"Çocuklar okula gitsin diye çalıştım"

Duruşmada son sözü sorulan sanıklardan Filiz Meriçli, "Ülkemin her köşesindeki çocuklar okula gitsin, okula gitmeyen kız çocuğu kalmasın diye çalıştım. Hiçbir suç işlemedim. Beraatımı talep ederim" dedi. Sanıklardan Ömer Sadun Okyaltırık, "Ben bu vesileyle adaletin sonunda tecelli ediyor olmasından son derece mutluyum. Hiçbir hesaplaşma Türkiye'de Atatürk sevgisinin yerini almasın" diye konuştu.

Kadın izleyici sinir krizi geçirdi

Sanıklardan Ali Türkşen söyleyecek çok sözü olduğunu belirterek, "Ben hangi suçu işledim de kanunda yazmadığı için beraatımın isteniyor anlamadım. Bir komplo eseri buradayım. Beraat talep etmiyorum taktiriniz neyse lütfen onu verin. En ufak bir şüpheniz varsa lütfen ceza verin. Bu davada bir çok heyet gördük. 2010 yılında ilk duruşma yapıldı. Ama siz bir seferde konuya vakıf oldunuz. 5 sene boyunca etimizle tırnağımızla kazıya kazıya sahteciliği ortaya koymak istedik. Kimseyi inandıramadık. Bu davada 5 senedir yanlışları görmeyen hakimler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Sağlığımız, sinirimiz, her şeyimiz gitti. Silah arkadaşımız Ali Tatar ve Sadettin Doğan şuan burada değiller, bu davadaki komplocular yüzünden" dedi.
Bunun üzerine bir kadın izleyici "Ali burada, ruhu bizi izliyor" diye bağırdı. Türkşen'in savunmasına devam ettiği sırada aynı kadın izleyici, "Ali'nin katilleri hesap versin. Kardeşimin katilleri hesap versin. Burada da mahşerde de bitmeyecek" diye bağırarak sinir krizi geçirdi. Mahkeme Başkanı kadının sakinleştirilmesini isterken duruşmadaki bazı sanıklar ve izleyicilerin ağladığı görüldü.

"Vatan sağolsun"

Türkşen'in ardından söz alan Levent Bektaş yargılama sürecinin 6 yıl önce başladığını ifade ederek, "İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde başlayan maceranın sona ereceğini burada yaşayacağız. Söylediklerimizin hep arkasında olduk. Yapmadığımız suçlarla itham edildiğimiz ve 5 yıl yattığımız ceza sürecinde ben kendi adıma vatan sağ olsun diyorum. Beraatımı istemiyorum, takdirinize bırakıyorum" diye konuştu. Sanıklardan Dora Sunguray ise, "Geciken adalet adalet değildir. Bir talebim yoktur" dedi.

"Suç olarak bile kabul edilmiyor anlamında bir madde"

Sanıklardan Ahmet Feyyaz Öğütçü diğer sanıklar gibi savcılık mütalaasında belirtildiği üzere 'eylemlerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu' gerekçesiyle beraat etmek istemediğini zaten herhangi bir suç eyleminin olmadığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Kaya, "Yapılan eylem kanunda suç olarak bile kabul edilmiyor anlamına gelen bir madde o" diye açıklamada bulundu.

"Acılı ve adaletsiz süreç..."

Sanıklardan Kadir Sağdıç, "Bizler ve ailelerimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti telafisi olmayan zarara uğradı. Bu kumpasa desteği olan, yer alan tüm kumpasçılarla ilgili suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum" dedi. Bir diğer sanık Gülseven Yaşer de, "Bu acılı ve adaletsiz sürecin bir daha yaşanmaması umuduyla avukatımın sözlerine katılıyor ve beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.

Sanığın sözü hakimi gülümsetti

Salondaki en yaşlı sanıklardan olduğunu söyleyen Aydın Ortabaşı, süreç nedeniyle üzüldüğü bir anda torununun yanına geldiğini belirterek, "9 yaşındaki torunum 'Dede dede üzülme' dedi. Bizim memlekette işler yavaş yavaş yürür, sen o güne kadar ölürsün zaten' dedi" Sanık Ortabaşı'nın bu sözü üye hakim ve duruşma savcısının gülümsemesine neden oldu.

13.30'da karar

Diğer sanıklar da beraatlarını talep ettikten sonra mahkeme başkanı duruşmanın bittiğini bildirdi. Davaya ilişkin kararın yazılması için ara verdiğini belirten mahkeme başkanı duruşmanın 13.30'da başlayacağını kaydetti.