Avukatlar, öldürülen meslektaşları için birçok ilde eylemde: 'Servet Bakırtaş avukatlık yaptığı için öldürüldü'

İstanbul Bakırköy'de dün avukat Servet Bakırtaş'ın öldürülmesi üzerine duruşmalara girmeme kararı alan avukatlar, bugün pek çok ilde eylem düzenliyor.
Avukatlar, öldürülen meslektaşları için birçok ilde eylemde: 'Servet Bakırtaş avukatlık yaptığı için öldürüldü'
2022-07-07 16:18:45   Güncelleme: 2022-07-07 16:18:45    

Silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Servet Bakırtaş için meslektaşları Bakırköy Adalet Sarayı'nda toplandı.
Cezaevinden yeni tahliye olan Abdullah Türkoğlu, kendisine açılan tazminat davasını geri çekmedikleri için dün avukat Servet Bakırtaş'ı bürosunda öldürdükten sonra kendisine dava açan Öznur Tufan'ı da silahla vurarak öldürmüştü.
Saldırının ardından İstanbul Barosu'nun çağrısı üzerine avukatlar bugün Bakırköy Adliyesi önünde toplandı. Eyleme Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Avukat Bakırtaş'ın ailesi ve çok sayıda avukat katıldı.

'Başımız sağ olmayacak'

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Türkiye’de bütün adliyelerde saat 11.00’de, aynı anda okunan olan bildiriyi okudu. Durakoğlu, "Dün Bakırköy’de bir meslektaşımızı alçakça sıkılan kurşunlara kurban verdik. Avukat Servet Bakırtaş sadece ve yalnız avukatlık yaptığı için öldürüldü. Avukatı, müvekkiliyle özdeşleştiren sapkın zihniyet, silahtan aldığı güç ile ölüm kustu. Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da bu toplumun bir kesimi için utançtır. Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkûmiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. ‘Savunma olmazsa, olmaz yargılama’ diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize şimdi bir özel müdafi olmazsa bu katil zanlısını da zorunlu olarak bir avukat savunacak. Dün öyle oldu sorguda. Biliyoruz ki başımız sağ olamayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş’ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Avukat Servet Bakırtaş’ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz" dedi.

'Avukatlara yönelik şiddet, tüm yurttaşlara yönelik şiddettir'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da "Maalesef ki son dönemlerde artarak diplomalı profesyonellere yöneliyor. Bunun sebeplerini iyi düşünmeli ve iyi sorgulamalıyız. Dün Konya’da bir doktoru sadece ve sadece işini yaptığı için sekreteriyle katlettiler. Bunları artık bireysel münferit olaylar olarak göremeyiz. Burada arkasında yatan sebepleri konuşmak bilmek irdelemek ve ortadan kaldırmak hepimizin boynunun borcudur. Savunma hakkı kutsaldır diye. Bu savunma hakkının temsilcisi avukatın yaşam hakkını güvence altına almadığınız müddetçe ülkede hiçbir vatandaşın savunma hakkı güvence altında değildir. Avukata dönük şiddet, tüm yurttaşlara dönük şiddettir. Avukatların yaşam haklarına yönelik saldırılara karşı çözülmesi için etkili politikaların hayat geçirilmesi için yetkilileri uyarıyor. Yapılmadığı takdirde Türkiye’deki 170 bin avukatın örgütlü güçleri olan barolarla birlikte eylemsel tavra geçeceğini buradan ifade ediyorum" şeklinde konuştu.

'Servet'in bıraktığı yoldan gitmeye devam edeceğiz'

Öldürülen avukatın ortağı avukat Tuğçe Karadağ ise, "İki ay sonra kızının cübbesini giydirecek 8 yıllık ortağımı, abimi, hukuk danışmanımı kaybetmenin derin acısını yaşıyorum. Sadece görevlerini yapmaya çalışan eğitimcilerimiz, sağlıkçılarımız, hukukçularımız cehalet hastalığına karşı dik durarak kanlarını dökerek dün geçit vermedikleri gibi yarında da vermeyeceklerdir. Acımız doruktadır. Rehberim, abim, avukat Servet Bakırtaş’ın gittiği yoldan yürümeye devam edeceğiz" dedi.

Meslektaşları birçok ilde eylemde

Ankara Barosu üyesi avukatlar, İstanbul'da meslektaşları Servet Bakırtaş'ın görevi sırasında öldürülmesini, Ankara Adliyesi önünde alkışlarla protesto etti.
Avukat Servet Bakırtaş, dün İstanbul Bakırköy’de, açılan tazminat davasının geri çekilmemesi gerekçesiyle Abdullah Türkoğlu tarafından öldürüldü. Ankara Barosu üyesi avukatlar, Bakırtaş'ın görevi başında öldürülmesi nedeniyle adliye önünde basın açıklaması yaptı. Ankara Barosu Başkanı avukat Mehmet Eren Turan, Bakırtaş’ın sadece avukatlık yaptığı için öldürüldüğünü belirterek, "Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. ‘Savunma olmazsa yargılama olmaz’ diyoruz. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş’ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Avukat Servet Bakırtaş’ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız" dedi.

'Yalnızca mesleğini icra ettiği' için öldürüldü

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Servet Bakırtaş için yazılı bir açıklama yaptı.
Erdem'in açıklaması şöyle:
"Dün meslektaşımız Avukat Servet Bakırtaş “yalnızca mesleğini icra ettiği” için ofisinde silahlı saldırıya uğradı ve maalesef hayatını kaybetti. Meslektaşımızın hayatına mal olan sadece münferit bir kurşun değil; savunma hakkını rutin bir prosedürden ibaret gören, işlevsizleştiren, şiddeti meşrulaştıran bir zihniyetin ta kendisidir. Avukatlık mesleği, kutsal savunma hakkını temsil etmesinin yanı sıra aynı zamanda yargı erkinin üçlü sac ayağından biridir. Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler (Havana Kuralları), Avukatlık Faaliyetinin Güvencesi Madde 18’e göre: “Avukatlar görevlerini icra etmeleri nedeniyle müvekkilleriyle veya müvekkillerinin davaları ile özdeşleştirilemezler.” Hiçbir avukat savunduğu davanın tarafı olmadığı gibi, sebebi de değildir. Yine 17. Maddede: “Hükümetler avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini sağlar.” denilerek, hükümetlerin avukatları koruma görevi hatırlatılmıştır. Üzülerek belirtiyoruz ki; mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik saldırılar karşısında ısrarlı bir eylemsizliği politika olarak seçen idarenin sorumluluğu olduğu da aşikardır. Avukatlar, doktorlar ölüyor ve bir toplum yok oluyorken, eylemsizliği sürdürüp cehaleti öven bu karanlık zihniyetin sorumlusu, insan hayatına ve bilime değer vermeyen ve yalnızca koltuklarının ikbali için yaşayanlardır. Bu zihniyetle mücadele etmek ise bizlere vazifedir. Bizler, yaşadığımız topraklarda aklı ve bilimi hakim kılmak, insan hayatına olan değeri yeniden sağlamak ve kaybolan umudu yeşertmek için var gücümüz ile çalışmaya devam edeceğiz."