İstanbul Barosu tarafından, silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Servet Bakırtaş için yapılan açıklamada, Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır denildi.
Baronun internet sitesinde yer alan açıklamada, Bakırtaş'ın sadece mesleğini yaptığı için saldırıya maruz kaldığına vurgu yapıldı.
Şüphelinin yaralama suçu nedeniyle mahkum olup cezaevinden yeni çıktığı, kendisine açılan tazminat davasının geri çekilmesini istediği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
Talebi reddedilince tehditlere başlayan katil zanlısının önce meslektaşımızı sonra da dava açan müvekkili öldürdüğü anlaşılmaktadır. Bu ve benzeri gerekçelerle gerçekleşen avukat ölümleri ya da saldırılar, mesleğimizi yaparken hangi tehditleri taşıdığımızdan öte, bu tehditleri yaratan toplumsal bakışı da anlatmaktadır. Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır.
Artık bildiriler yazmaktan, yaslar tutmaktan bıkıldığı kaydedilen açıklamada, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetlerinin de çekilen acıyı hafifletmediği vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. Savunma olmazsa, 'olmaz yargılama' diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafii olmazsa, bu katil zanlısını da 'bir avukat' savunacak. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak.