AYM Başkanı: AYM’nin verdiği kararlar herkesi bağlamakta!

Anayasa Mahkemesi'nin başkanı Zühtü Arslan: ''Bu konferansın konusunun da zamanının da özel bir anlamı yok. Konu da zaman da manidar değil''
AYM Başkanı: AYM’nin verdiği kararlar herkesi bağlamakta!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Anayasa Mahkemesi'nin başkanı Zühtü Arslan, 'AYM'ye Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Konferansı'nda konuşma yapıyor. Arslan, "Bu konferansın konusunun da zamanının da özel bir anlamı yok. Konu da zaman da manidar değil" dedi. 

Zühtü Arslan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Söz gelimi adalet anlayışı hiçbir kültür ya da coğrafyanın tekelinde değildir. Avrupa siyasi ve sosyal kültürünün en temel sorunu öteki ile ontolojik ilişkisini sağlıklı bir zemine oturtup sürdürmesidir. İnsan haklarının evrenselliği bizim gibi olanlar için değil olmayanlar için de geçerli olduğunu kabul etmeyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle savaş ve terör olaylarının sebep olduğu olağanüstü durumlarda ötekinin hakkını savunmada Avrupa olarak iyi bir sınav verdiğimiz söylenemez.

Kant’ın misafirperverlik hakkı bugün özellikle mülteciler için geçerlidir. Türkiye, 3 milyona yaklaşan mültecilere kapısını açarak aslında ötekinin misafirlik hakkına paha biçilmez bir katkı yapmaktadır. Buna karşılık maalesef Avrupa’da birçok ülkede bu mülteciler sınırdan girmemesi gereken adeta virüs muamelesi görmektedir.

Kıyılara sık sık çocuk cesetleri vuruyor. Bu bir akıl tutulması değil, vicdan tutulmasıdır. 

Tüm dünyada güvenlikçi anayasal değişiklikler yapılmıştır. İlginçtir, Türkiye’de 2001’den bu yana tersine bir eğilim söz konusudur. Özgürlüklerin alanını olabildiğine genişleten bir eğilim söz konusudur. Eminim ileride, siyaset bilimciler, hukukçular, tarihçiler bunu karşılaştıracaktır. 2001’de AİHM’in içtihatları ışığında, temel hak ve hürriyetlere ilişkin anayasal hükümler köklü değişikliklere uğramıştır. 2004’te anayasanın 90. maddesine bir cümle eklenerek radikal bir adım atılmıştır. Böylece insan hakları hukukunun üstünlüğü kabul edilmiştir.

Bireysel başvuruda geçen yılın oldukça verimli olduğunu söyleyebilirim. Mahkememizin 2015’te sonuçlandırdığı başvuru sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 50 artış göstermiştir. Toplam 33 bin 521 başvurunun 15 bin 753’ü, 2015’te sonuçlandırıldı. 2015’te sonuçlandırılan dosya sayısı dikkate alındığında, gelen başvuruları karşılama potansiyelinin yüzde 77 olduğunu belirtmek isterim. 2014’te 53, 2013’te yüzde 50 olarak gerçekleşmiştir. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda potansiyeli yüzde yüze çıkarmaktır. Bugün itibariyle 1042 hak ihlali kararı verilmiştir. Yüzde 72,6’sı adil yargılanma hakkı, yüzde 7,4 kişi güvenliği ve hürriyetine, yüzde 3’ü ifade özgürlüğüne, 30’u sendika hakkına, 20’si kötü muamele yasağına ilişkindir. Sonuçlandırılan başvuru sayısındaki artışa bağlı olarak 2015’e ihlal kararlarının sayısında ve çeşitliliğinde artış olmuştur. 2015’te 543 hak ihlali kararı verilmiştir.

Emeği geçen tüm personele teşekkürü bir borç biliyorum. Öte yandan, bireysel başvuru AYM’de paradigma değişikliğinin en önemli aracı olmuştur. Mahkememiz hak eksenli paradigmayı benimsemiştir.

Bireysel başvurudaki başarı ve paradigma değişimi Türkiye’deki insan hakları standardının yükselmesine ciddi katkı yapmıştır.

Bireysel başvurunun yürürlüğe girmesinden sonra AİHM’e yapılan başvurular hızla düşüşe geçmiştir. 

Bireysel başvurunun ne olduğuna ve ne olmadığına dair bazı temel hususları hatırlatmak istiyorum. Birincisi, tartışılan ikincillik meselesi. Anayasa Mahkemesi bölge mahkemelerinin yerine geçiyor iddiası. Bireysel başvuruda aslında olan hak ve özgürlüklere kamu otoritelerince saygı gösterilmesidir. Bireysel başvuru iddia edilen hak ihlallerinin olağan kanun yollarıyla halledilememesi durumunda devreye girmektedir. Bireysel başvurunun yeni ve süper bir temyiz başvuru olmadığının herkesçe anlaşılması gerekmektedir. Bireysel başvuruda AYM hak ihlalinin olup olmadığını tespit ediyor. Biz ihlal tespit ettiğimizde, nasıl giderileceğini de belirtiyoruz. AYM bir temyiz mercii olarak görev yapmıyor.

Başvurucunun fiillerinin suç oluşturup oluşturmadığının tespiti yargılamayı sürdüren derece mahkemelerinin görevidir. Kamuoyunda başvuruların görüşme sırasına yönelik bazı tartışmaların yapıldığı tartışılmaktadır. AYM’nin de bir önceliklendirme politikası vadır. AİHM’in ve diğer mahkemelerin uygulamaları dikkate alınarak ilkeler manzumesi şeklinde kabul edilmektedir. Şu an 2013 başvurularını bitirmeye çalışıyoruz. 

Foto Galeri Videolar Son Dakika Haberler Video Kategori Foto Kategori Vehaber İletişim Künye Şikayet Menü