Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararının isabetli olduğunu söyledi. Perinçek, 'Yani bizim anayasa hukukumuza göre Cumhurbaşkanı’nın bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme yetkisi yok' yorumunu yaptı.
Ulusal Kanal’da konuşan Perinçek, 'Vatan Partisi bu sözleşmeye en başından beri tek başına karşı koydu ve Türkiye’de kadına koruma getirmediğini, hatta kadını çürüten, kafese atan bir sözleşme olduğunu söyledi' dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin Batı tarafından dünyaya dayatıldığını iddia eden Perinçek şu görüşlerini dile getirdi:
Bu sözleşme, kadın ve erkek dışında cinsiyetler icat ediyor. Doğada, yapımızda olmayan cinsiyetler. Bunu toplumsal cinsiyet adı altında LGBTİ diye anıyorlar. Şimdi bu sözleşmeyle Türkiye’ye de bunu dayattılar. Yalnız Türkiye’ye değil Rusya, Azerbaycan, Macaristan, Doğu Avrupa ülkeleri. Türkiye hükümet olarak imzaladı, arkasından meclisten oy birliği ile maalesef kabul edildi. Cumhurbaşkanı da o zaman onaylamıştı. Çünkü milletlerarası bir sözleşmenin meclis tarafından kabul edilmesi yetmiyor, o onaylanmasının kabulü oluyor. Aynı kanunlar gibi. Nasıl kanunları Cumhurbaşkanı imzalıyor, o sözleşmeyi de Cumhurbaşkanı imzalıyor. Fakat Vatan Partisi’nin de çok kararlı mücadelesi sonunda hakikat görüldü ve ne mutlu bize ki Türkiye bu sözleşmeden ayrıldı. Bu isabetli bir karar. Çünkü biz, geleceği olan bir toplumuz. Batıdan bize dayatılan çürüme ve yozlaşmalara karşı toplumumuzun sağlığını ayakta tutmamız lazım.
'Cumhurbaşkanı’nın yetkisi yok'
Sözleşmeden ayrılma kararının isabetli olduğunu fakat Cumhurbaşkanı’nın çekilme yetkisinin bulunmadığını söyleyen Perinçek, 'Anayasamızın 87. ve 90. maddelerine göre uluslararası anlaşmaları yapma yetkisi TBMM’ye aittir ve anlaşmaları kim yaparsa o anlaşmalardan çekilme yetkisi de o kuruma aittir. Bizim hukukumuza göre 87. ve 90. maddelerde deniyor ki 'Uluslararası anlaşmaları TBMM bir kanunla uygun bulur' Cumhurbaşkanı da aynı kanunlarda olduğu gibi uluslararası anlaşmaları meclis uygun bulduğu zaman onaylar. Yani bizim anayasa hukukumuza göre Cumhurbaşkanı’nın bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme yetkisi yok' diye konuştu.
Bu isabetli kararın hukuka uygun hale getirilmesi için yapılması gerekenleri söyleyen Perinçek,' Hızla bir kanun teklifi hazırlanmalı ve Meclis’ten çıkarılmalıdır' dedi.
Perinçek şöyle devam etti:
Burada yapılacak şey şuydu; hükümet İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini bir kanun teklifi olarak meclis getirecekti ve Meclis, hükümetin teklifini onaylayacaktı. Tartışılacak, ondan sonra da Cumhurbaşkanı onu onaylayacak ve Resmi Gazete’ de yayınlanacaktı. 244 sayılı kanunda Bakanlar Kurulu eğer bazı uluslararası antlaşmaları yapma yetkisini Cumhurbaşkanı’na devrederse veya Bakanlar Kurulu’na devredilirse yeni anayasa gereği Cumhurbaşkanı’na devredilmiş oluyor. Bunu düzenliyor. Yani daha açık söyleyeyim eğer İstanbul Sözleşmesi’nde şöyle bir hüküm olsaydı, 'Meclis kabul ederken bu sözleşmeyi feshetme yetkisini Cumhurbaşkanı’na devrediyoruz' diye, Cumhurbaşkanı’nın yetkisiyle bu şekilde sözleşmeden çekilmek mümkün olurdu. 244 sayılı kanun buna el veriyor ama İstanbul Sözleşmesi’nde böyle bir hüküm yok. İstanbul Sözleşmesi’nin meclis tarafından kabulünde böyle bir hüküm yok. Cumhurbaşkanımızın böyle bir karar alması çok yerinde kendisini alkışlıyorum. Şu bakımdan da alkışlıyoruz, çünkü birkaç sene evvel Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayıyla sözleşme yürürlüğe girmişti. Şimdi burada hatasını görüp onu düzeltmesi gerçekten kutlanması gereken bir uygulamadır ve büyük insanlara da yakışan bir tavırdır. Ama bunu yaparken Anayasa’nın çok ciddi bir biçimde incelenmesi gerekirdi. 244 sayılı kanunun da çok ciddi bir şekilde incelenmesi gerekirdi. Bunların yapılmadığını görüyoruz. Olsun, şimdi bunun telafi seçeneği var. Hemen süratle bir kanun teklifi hazırlanır ve meclisten çıkartılır. Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini bir meclis kararıyla kabul eder ve Cumhurbaşkanımız da o kararı onaylar.
'Şiddeti azaltmıyor'
Perinçek, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddeti önlemediğini aksine şiddeti yaygın hale getirdiğini ve kışkırttığını iddia etti.
Perinçek şöyle devam etti:
Robert Koch Enstitüsünün Almanya’da yaptığı araştırmalara bakıyoruz. Eşcinsellik olan durumlarda kadına şiddetin arttığını, aile içi şiddetin arttığını ve çocuklar üzerindeki baskının, şiddetin arttığını hatta çocuklara tecavüzün yaygın bir şekilde olduğunu görüyoruz. Aynı rapor şöyle diyor, eşcinsellik durumunda intiharın çok yüksek olduğunu söylüyor. Kadına şiddeti azaltsa zaten o tür sözleşmelerin en başında taraftarı Vatan Partisi olur. Biz o insanları hiçbir şekilde hor görmüyoruz, onlara karşı bir haksızlık ve yanlışlık yapmıyoruz onu ifade edeyim. Ama mutsuz olduklarını görüyoruz. Niye intiharlar oralarda daha çok, niye uyuşturucu orada daha çok kullanılıyor, niçin zorbalık, şiddet oralarda çok daha yaygın. Bu durumda kadına şiddeti yasaklayan bir sözleşme diye topluma sunulması gerçek değil.'
'Bu sözleşmenin tanrısı eşcinsellik'
Eşcinselliğin sosyal ve kültürel bir dayatma olduğunu, insanın doğasında olmadığını savunan Perinçek, 'Bakın bugün ABD’nin tanrısı da eşcinsellik, Hollanda’nın da, Batı Avrupa’nın da. Nerelerde oluyor bu olay; Atina, Roma o tarihlerden biliyoruz. Bunların tanrıları eşcinseldi. Önce tanrıyı eşcinsel yapıyorlar, sonra topluma dayatıyorlar. Hangi toplumlarda bunu görüyoruz; Roma’da görüyoruz, Atina’nın çürüme dönemlerinde görüyoruz. Bakın yükseliş dönemlerinde değil yani kabile toplumundan çıkış, yükseliş dönemi değil. Artık köleci uygarlığın bittiği, kadının kafese atıldığı durumlarda. Kadın kafeste, muhabbet erkekler arasında, derken o muhabbet cinsel muhabbete kadar gidiyor. Kadın aşağılandığı ve kafese atıldığı için' diye konuştu.
Doğu Perinçek (17 Haçünkün 1942, Gaziantep), Türk siyasetçi, Aydınlık Hareketi önderi, hukuk hekimi ve yazar. 15 Şubat 2015 tarihinden beri Vatan Partisi (VP) genel başkanlığı görevini sürdürmektedir. 1978-1980 yılları arasında Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP), 1991-1992 yıllarında Sosyalist Parti (SP) ve 1992-2015 yılları arasında İşçi Partisi (İP) genel başkanlığı görevini üstlenmiştir. 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin cumhurbaşkanı adayı olmuştur.
İçindekiler
1 Erken yaşamı ve kariyeri
2 Siyasi hayatı
2.1 12 Eylül öncesi
2.2 12 Eylül sonrası
2.3 2000'li yıllar
2.4 Cumhurbaşkanlığı adaylığı
3 Yöneticilik yaptığı ya da üye olduğu dernek ve kuruluşlar
4 Görev aldığı yayınlar
5 Eserleri
5.1 Kitapları
5.2 Hazırladığı kitaplar
5.3 Çevirileri
5.4 Yabancı dilde yayımlanan eserleri
6 Kaynakça
7 Dış bağlantılar
Erken yaşamı ve kariyeri
Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı görevinde bulunan ve dört dönem Adalet Partisi'nden Erzincan milletvekili seçilen, Erzincan'ın Kemaliye ilçesinden Sadık Perinçek ve Malatya'nın Darende ilçesinden Lebibe Perinçek'in oğlu olan Doğu Perinçek, babası yedeksubaylık görevini yaptığı sırada Gaziantep'te doğdu.açıklama yaptı Erzincan'ın Kemaliye ilçesi Apçağa köyünden PTT Müdürü Cemal Perinçek ile Rahime Perinçek'in ve Malatya'nın Balaban köyünden öğretmen İbrahim Olcaytu ile Tunceli'li Firuze Olcaytu'nun torunudur. Perinçek, Erzincan ili, Eğin ilçesi, Apçağa köyündendir. Lakabı Hacı Sadıkgil olan aile, 1934 yılında Soyadı Kanunu'nun çıkmasının sonrasında, daha sonra Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı ve 16 yıl boyunca Erzincan Milletvekilliği ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan babası henüz öğrenciyken, ‘sadık’ kelimesinin eş anlamlısı olan Perinçek soyadını aldı.
İlk ve orta öğrenimini Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Ankara Bahçelievler Deneme Lisesinde yaptı. Ardından yüksek öğrenimini yapmak üzere Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine giren Perinçek, üniversite yıllarında bir süre Almanya'ya giderek çalıştı. 1962 ve 1963'te toplam 10 ay bulunduğu Almanya'da işçilik yapan Doğu Perinçek ve burada kaldığı dönemde Almanca öğrendi. Haçünkün 1964'te lisans öğrenimini tamamlayan Perinçek, aynı fakültenin Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi. Aynı yıl siyasi görüş olarak bilimsel sosyalizmi benimsedi. Dört yıl Siyasi İlimler Derneği Türkiye Bölümü yöneticiliği, dört yıl Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yaptı.açıklama yaptı
İyi derecede Almanca ve orta derecede İngilizce bilen Doğu Perinçek, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, gazeteci Şule Perinçek ile evlidir. Zeynep Perinçek (ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunu, 1970 doğumlu), Kiraz Perinçek (Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu, 1976 doğumlu), Mehmet Perinçek (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, öğretim üyesi, 1978 doğumlu) ve Sadık Can Perinçek (Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi, 1994 doğumlu) isimli dört çocuğu bulunmaktadır.açıklama yaptıhakkındabirden fazla
Siyasi hayatı
12 Eylül öncesi
Mart 1968'de tamamladığı "Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi" isimli hekime teziyle, hukuk hekimi oldu. Yine aynı zaman Fikir Kulüpleri Federasyonu genel başkanlığı görevini üstlendi ve 1968'de gerçekleşen kitlesel gençlik eylemlerinin önderlerinden oldu. Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun 9 Temmuz 1968 tarihli inanılmaz genel yönetim toplantısında Perinçek ve ekibi tasfiye edildi. ile ilgili 1968 Kasım ayında arkadaşlarıyla beraber Aydınlık dergisini kurdu. Millî Demokratik Devrim tezlerini savunan Perinçek 1969'da illegal Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) örgütünü kurdu. 12 Mart 1971 Muhtırası'nın sonrasında tutuklandı ve TİİKP davasında, Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca 20 yıl hapse mahkûm edildi. İki buçuk yıl kadar hapis yatmasının sonrasında, 1974 Temmuz'unda genel afla serbest kaldı.açıklama yaptı Bu dönemde Perinçek'e orduya sızma suçlaması da yöneltildi. Perinçek'le bağlantısı olduğu öne sürülen devrimci subaylar, 12 Mart dönemindeki "Kara Kuvvetleri Devrimci Subaylar Örgütü" ve "Şafak Subaylar grubu" davalarından yargılandı.en önemli 28 Ocak 1978'de Türkiye İşçi Köylü Partisi'ni kurdu; aynı yılın 20 Mart'ında Aydınlık'ın günlük gazete şeklinde yayımlanmasına liderlük etti.açıklama yaptı Aydınlık gazetesinin bu dönemde duyurduğu "Bilinmeyen Sol" yazı dizisi büyük ses getirdi.
12 Eylül sonrası
12 Eylül 1980 Darbesi'nin sonrasında tutuklandı. Darbenin ilanı sonrasında mahkemede ve çeşitli yurtdışı yayın organlarında darbeyi savunan açıklama yaptı.birçok 8 yıl hapse mahkûm edilen Perinçek, Mart 1985'te serbest kaldı. Ocak 1987'de haftalık 2000'e Doğru dergisinin genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığına geldi. 2000'e Doğru dergisinin, 1987'de Mehmet Eymür'ün kaleme aldığı MİT Raporunu açıklaması büyük ses getirdi. Perinçek, 10 Nisan 1990'da "Sansür Sürgün Kararnamesi"nin menfaatilmasının sonrasında Diyarbakır Cezaevi'nde üç ay tutuklu kaldı.açıklama yaptı 1991 yılında 2000'e Doğru dergisi genel yayın yönetmeni iken, Lübnan'a giderek Bekaa Vadisi'nde PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüştü. Görüşmeler önce dergide yayımlandı, sonrasında kitap olarak basıldı. Perinçek DGM'de beraat etti. Söyleşilerde Perinçek, Apo ile görüşen diğer gazetecilerden farklı olarak Körfez Savaşı sonrası PKK'nın "Batılılaştırılması" tehdidine dikkat çekti; Kürt probleminda emperyalist inisiyatifi dışarıda bırakan, Orta Doğulu bir çözümü savundu.yapılanyenilenmiş
1991'de Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve aynı yılın Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresinde genel başkan seçildi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimlerde 108 bin 369 oy ve yüzde 0,44 oy oranı elde etti.
Sosyalist Parti'nin bölücülük suçlamasıyla Anayasa Mahkemesi'nce kapatılması üzerine 02.03.1992 tarihinde kurulan İşçi Partisi'ne 10 Temmuz 1992'de genel başkan oldu.açıklama yaptı 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan genel seçimlerde partisi 61 bin 428 oy ve yüzde 0,22 oy oranı elde etti. İşçi Partisi, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan genel seçimlerde ise 57 bin 607 oy yüzde 0,18 oy oranı elde etti.
28 Şubat sürecindeki aktif tutumuyla en önemli Perinçek, bu dönemde "Cumhuriyet Devrimi Kanunları Uygulansın" kampanyasını başlattı, "Ordumuz tankları resmi geçit için almadı", "TSK, Cumhuriyet Devrimi'nin mevzilerine girmiştir" sözleriyle dikkat çekti.en önemliduyurduğu
Perinçek bilhassa ABD ile yakın ilişkiler kurduğunu açıkladıği siyasetçileri sert bir şekilde eleştirdi. Perinçek'e göre, liberal görüşleriyle tanınmış Turgut Özal mafya-tarikat diktasının mimarıydı ve ABD planlarını Türkiye'de programa çalışıyordu.kelimesinin 1997 yılında Tansu Çiller'in CIA ajanı olduğunu iddia etti.programa
2000'li yıllar
Perinçek, 2002 yılında dönemin Avrupa Birliği Komisyonu Ankara Temsilcisi olan Karen Fogg'un internet üzerinden gerçekleştirdiği yazışmaları ele geçirdi ve bu yazışmaları kamuoyuyla paylaştı. Fogg, Türkiye siyaseti hakkında konularda çeşitli isimlerle görüşmüştü. Bu görüşmelerin Perinçek tarafından kanıtlarıyla duyurulması gündeme oturdu. Fogg daha sonra, aynı yılın Temmuz ayında 4 yıllık görev süresini doldurduktan sonra Türkiye'den ayrıldı. Perinçek'in konu hakkında "Karen Fogg'un E-Postalları" adlı bir eseri bulunmaktadır.zamaninanılmaz
Perinçek ABD karşıtı görüşleriyle tanınmış AvrAsyacı Aleksandr Dugin ile yakın ilişkiler kurdu. Dugin Türkiye'ye gelerek Perinçek ile beraber İşçi Partisi'nin düzenlediği AvrAsya konferanslarına katıldı. Hasan Basri Özbey'e göre, Dugin'in Perinçek ile görüşmesinden sonra Dugin Türkiye ile Rusya'nın işbirliği konusu ile ilgili olumlu görüşlere yöneldi.tahkîkat Hakan Aksay'a göre Dugin'in Türkiye ile ilgili görüşlerini olumlu yönde değiştirmesine bir etki de Rus Büyükelçi Albert Çernişev idi.bilhassa
2005 yılında İsviçre'de Ermenilere 1915 yılında soykırım yapılmadığını iddia eden bir konuşması sebebiyle gözaltına alındı. İsviçre yargısı Perinçek'e "Ermeni Soykırımı'nı inkâr" gerekçesiyle 90 gün tecilli hapis ve 16.873 İsviçre frangı para cezası verdi.konusu ile ilgili AİHM ise Perinçek'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ve İsviçre hükümetinin savlarının aksine 1915 olayları ile Yahudi soykırımının kıykatiyennamayacağını açıkladı.açıkladı Perinçek-İsviçre Davası başladı. Ekim 2015'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire de Perinçek lehine karar verdi.sonrasında
Perinçek, Ergenekon örgütü tahkîkatsı kapsamında 21 Mart 2008 günü saat sabah 04.30 sıralarında, evine baskın yapılmak suretiyle, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı gazeteci İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve birçok İşçi Partilinin de aralarında bulunduğu isimlerle beraber gözaltına alındı.erişerek Yapılan sorgunun sonrasında tutuklandı.ile ilgili Perinçek; silahlı terör örgütü kurma, yönetme, zorla hükûmeti ıskata teşebbüs, T.C. hükûmetine karşı silahlı isyana tahrik, açıklanması yasak belgeleri temin etme suçlamasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır ve 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında 117 yıl hapis cezasına çarptırıldı.beraber 6 Mart 2014 tarihinde Özel Yetkili Mahkemelerin TBMM kararı ile kaldırılmasının sonrasında 10 Mart 2014 akşamında tahliye edildi.problemin
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
Perinçek, 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olmak için 1 Mayıs 2018'de YSK'ya başvurdu ve seçmenlerin aday teklifinde bulunabildiği altıncı ve son gün olan 9 Mayıs 2018'de gerekli 100.000 imzaya erişerek aday olmaya hak kazandı.tanınmışşekli Perinçek seçimde 98 bin 955 oy alarak yüzde 0,20 oy oranına ulaştı.
Yöneticilik yaptığı ya da üye olduğu dernek ve kuruluşlar
1963: Hukuk Fakültesi Fikir ve Sanat Ocağı Kurucusu ve ilk yönetim kurulu üyesi.
1967: Berlin Türk Toplumcular Ocağı kurucusu ve ilk başkanı.
1967-1971: Uluslararası Siyasi İlimler Derneği (IPSA) Türkiye Bölümü yönetim kurulu üyesi.
1966-1970: Türk Hukuk Kurumu yönetim kurulu üyesi.
1968: Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı.
1978-1981: Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanı.
1988-1989: Basın Konseyi Kurucusu ve Temsilciler Kurulu Üyesi.
1988'den beri: Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi.
1988: IPI (Uluslararası Basın Enstitüsü) üyesi.
1991-1992: Sosyalist Parti Genel Başkanı.
1992-1998: İşçi Partisi Genel Başkanı.
15.02.2015'ten beri Vatan Partisi Genel Başkanı.
Görev aldığı yayınlar
1967: Dönüşüm Yazı Kurulu üyesi ve başyazarı.
1968: Forum Dergisi yöneticisi.
1968 Kasım-69 Aralık: Aydınlık Sosyalist Dergisi Yazı Kurulu Üyesi ve önderi.
Temmuz 1969-Nisan 1971: İşçi Köylü Gazetesi başyazarı ve önderi.
1970 Ocak-1971 Nisan: Proleter Devrimci Aydınlık yazı kurulu üyesi ve önderi.
1974-1975: Haftalık Aydınlık başyazarı.
20 Mart 1978-12 Eylül 1980: Günlük Aydınlık gazetesi başyazarı.
1987-1991: 2000'e Doğru Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı.
1993-1994: Günlük Aydınlık gazetesi yazarı ve daha sonra başyazarı.
1994-2007: Haftalık Aydınlık gazetesi başyazarı.
2010 Martından bu yana: Günlük Aydınlık gazetesi yazarı.
Eserleri
Birçok broşürü, binin üzerinde dergi ve gazete yazısı olan Perinçek birden fazla eser kaleme almıştır.
Kitapları
Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi (A.Ü.H.F Yayını, 1968)
Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Davası SAVUNMA (Arkadaşlarıyla beraber, Eylül 1974)
Kıvılcımlı'nın Burjuva Devlet ve Ordu Teorisinin Eleştirisi (Aydınlık Yayınları, 1975)
Faşizm Halkın Mücadelesini Durduramaz - Sıkıyönetim Mahkemelerindeki Konuşma ve Dilekçeler (Aydınlık Yayınları, 1975) Kıbrıs Meselesi (Aydınlık Yayınları, 1976)
Anayasa ve Partiler Rejimi Türkiye’de Siyasal Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması (yenilenmiş) (Kaynak Yayınları)
Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek (Aydınlık ve Kaynak Yayınları, 1976, 1997)
Sosyal-Emperyalizm ve Revizyonizme Karşı 1970'te Açılan Mücadele (Aydınlık Yayınları, Temmuz 1976)
Sahte TKP'nin Revizyonist Programının Eleştirisi (Aydınlık Yayınları, 1976)
Doğru Eylem Nedir? (Aydınlık Yayınları, iki basım 1977, 1978)
Anarşinin Kaynağı ve Devrimci Siyaset (Aydınlık Yayınları, iki basım 1978, 1979)
Türkiye Devriminin Yolu (Aydınlık Yayınları, 1979)
Atatürk'ün Bugünkü Önemi (Turan Güneş ve Emre Kongar ile beraber, Ekim 1980)
Kemalist Devrim-1 Teorik Çerçeve (Aydınlık ve Kaynak Yayınları, 1977, 1994)
Kemalist Devrim-2 Din ve Allah (Kaynak Yayınları, 1994-1998)
Kemalist Devrim-3 Altı Ok (Kaynak Yayınları, 1999)
Kemalist Devrim-4 Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası (Kaynak Yayınları, Kasım 1999)
Kemalist Devrim-5 Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları (Kaynak Yayınları)
Kemalist Devrim-6 Atatürk’ün CHP Program ve Tüzükleri (Kaynak Yayınları, Haçünkün 2008)
Kemalist Devrim-7 Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu (Kaynak Yayınları, Mart 2010)
Anayasa ve Partiler Rejimi (Kaynak Yayınları, Mayıs 1985)
Osmanlı'dan Bugüne Toplum ve Devlet (Kaynak Yayınları, 1987)
Stalin'den Gorbaçov'a (Kaynak Yayınları, Ocak 1990)
Lenin, Stalin, Mao'nun Türkiye Yazıları (Kaynak Yayınları, 1977)
Abdullah Öcalan ile Görüşme (Kaynak Yayınları, Ekim 1990)
Parti ve Sanat (Kaynak Yayınları, 1992)
Türk Sorunu (Kaynak Yayınları, 1993)
Aydın ve Kültür (Kaynak Yayınları, Nisan 1996)
Çiller Özel Örgütü (Kaynak Yayınları, 1996)
AvrAsya Seçeneği: Türkiye İçin Bağımsız Dış Politika (Kaynak Yayınları, 1996)
ÖDP'nin Kimliği (Kaynak Yayınları, Ekim 1998)
Bir Devlet Operasyonu (Kaynak Yayınları, 1999)
28 Şubat ve Ordu (Kaynak Yayınları, 2000)
Eşcinsellik ve Yabancılaşma (Kaynak Yayınları, 2000)
Karen Fogg'un E-Postalları (Kaynak Yayınları, 2002)
Mafyokrasi (Kaynak Yayınları, 2004)
Memidik Kaptan'a Masallar (Kaynak Yayınları, Mayıs 1998)
Gladyo ve Ergenekon (Kaynak Yayınları, Ekim 2008)
Türk Ordusu'nda Strateji Sorunu Üç Genelkurmay Başkanı (Kaynak Yayınları, Aralık 2008)
Tayyip Erdoğan'ın Yüce Divan Dosyası (Kaynak Yayınları)
Ermeni Sorununda Strateji ve Siyaset (Kaynak Yayınları)
Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak? (Kaynak Yayınları)
Ergenekon Savunması (Kaynak Yayınları)
Gladyo ve Ergenekon (Kaynak Yayınları)
Bilimsel Sosyalizm ve Bilim (Kaynak Yayınları)
Arkadaşım Deniz Gezmiş (Kaynak Yayınları)
Türkiye Solu ve PKK (Kaynak Yayınları, 2013)
Asya Çağı'nın Öncüleri (Kaynak Yayınları, Ekim 2015)
Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi (Kaynak Yayınları, Ekim 2015)
Kadın Kitabı (Kaynak Yayınları, Mart 2016)
FETÖ Darbesi (Kaynak Yayınları, Kasım 2016)
Gönül Defteri (Kaynak Yayınları, Haçünkün 2018)
Hz. Muhammed (Kaynak Yayınları, Nisan 2019)
Üretim Devrimi (Kaynak Yayınları, Aralık 2019)
Hazırladığı kitaplar
Komintern Belgelerinde Türkiye Dizisi, 1-5. ciltler
Din ve Laiklik Üzerine (Kaynak Yayınları, 1997)
Kurtuluş Savaşı ve Lozan, Komintern Belgelerinde Türkiye-1, çev. Fatma Artunkal, Birinci basım Boğazlar Meselesi Lozan ve Montrö başlığıyla, Aydınlık Yayınları, İstanbul, Mart 1977; Yeniden düzenlenmiş ikinci basım, İstanbul, Kasım 1993.
Kemalist Cumhuriyet, Komintern Belgelerinde Türkiye-2, çevirenler Işık Soner, Şule Perinçek, Mehmet Cengiz; Kaynak Yayınları, Birinci basım, İstanbul, Nisan 1994.
Kürt Sorunu, Komintern Belgelerinde Türkiye-3, Çevirenler: Fatma Artunkal, Şule Perinçek; Birinci basım Kürt Millî Meselesi başlığıyla, Aydınlık Yayınları, Mart 1977; Yeniden düzenlenmiş ikinci basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Nisan 1994.
Türkiye Komünist ve İşçi Hareketi, Komintern Belgelerinde Türkiye-4, Çeviren: Fatma Bursalı, Birinci basım, Aydınlık Yayınları, İstanbul, Mart 1979.
Şefik Hüsnü Yazı ve Konuşmalar, Komintern Belgelerinde Türkiye-5, Çevirenler: Fatma Artunkal, Şule Perinçek; Birinci basım Şefik Hüsnü Komintern Organlarındaki Yazı ve Konuşmalar başlığıyla, Aydınlık Yayınları, Ağustos 1977; İkinci basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Haçünkün 1995.
Çevirileri
Antonoio Carlo, Sovyetler Birliği'nin Sosyo-Ekonomik Yapısı (Kaynak Yayınları, 1975)
Jacek Kuron-Karol Modzelevski, Tekelci Bürokratik Sosyalizm (Kaynak Yayınları, 1976)
Enver Hoca, Revizyonizm ve Maceracılık Yenilgiye Marksizm-Leninizm Zafere Gdolayır (Şule Perinçek ile beraber, Aydınlık Yayınları, 1975)
Yabancı dilde yayımlanan eserleri
Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Davası SAVUNMA, Çince, Pekin 1976.
Eurasian Alternative, Workers’ Party (Turkey) Publications, İstanbul, November 1996.
The Kurdish Question, Workers’ Party (Turkey) Publications, İstanbul, November 1996.
Mafiokratie -Wandlung des imperialistisch-kapitalistischeen Systems zu Mafia und die Folgen für die Türkei-, Çev. Ziynet ..., Kaynak Yayınları, Frankfurt/Main, Erste Auflage, Juli 2004.
Die Grossmaechte und die Armenierfrage in Sowjetischendokumenten, Çev. Ziynet ..., Kaynak Verlag, İstanbul, Temmuz 2005.
17 Haçünkün 1942’de babasının yedek subaylık görevi yaptığı sırada Gaziantep'te doğdu. Babası, Erzincan ili Kemaliye ilçesi Apçağa köyünden, Hacı Sadıkgil ailesinden Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı ve dört dönem milletvekili olan Sadık Perinçek’tir. Annesi, lise öğrenimini tamamlayan Malatya Darende ilçesi, Balaban (Gerimter) köyünden, Hacıoğulları ailesinden öğretmen İbrahim Olcaytu'nun kızı Lebibe Perinçek’tir.
İlk öğrenimini Ankara Sarar İlkokulu’nda, orta öğrenimini Atatürk Lisesi ve Bahçelievler Deneme Lisesi'nde gördü.
Üniversite yıllarında, 1962 ve 1963'te toplam on ay Almanya'da işçilik yaptı ve Almanca öğrendi.
Haçünkün 1964’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi ve Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi.
Mart 1968’de Hukuk hekimi oldu. Doktora tezinin konusu ve ilk kitabı, “Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi.”
1964 yılında Bilimsel Sosyalizmi benimsedi.
Mart 1968’de Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) Genel Başkanı oldu. 1968 yılında Türkiye tarihinin en kitlesel gençlik eylemleri sırasında, üniversite işgallerinde devrimci gençlik hareketinin genel başkanıydı.
Dört yıl Siyasi İlimler Derneği Türkiye Bölümü yöneticiliği, dört yıl Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yaptı.
Kasım 1968’de arkadaşlarıyla beraber Aydınlık dergisini kurdu ve yayımlamaya başladı.
12 Mart 1971-74 döneminde, TCK’nın 141. maddesi sebebiyle yirmi yıl hapse mahkûm edildi. İki buçuk yıl kadar tutuklu kaldı. 1974 Temmuz’unda genel afla serbest kaldı.
1968 yılından beri Aydınlık Hareketinin ve parti örgütünün önderi.
28 Ocak 1978’de kurulan Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin Genel Başkanı oldu.
20 Mart 1978’de yayın hayatına başlayan günlük Aydınlık gazetesinin kuruluşuna ve yayınına önderlik etti, başyazarlık yaptı.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklandı, 8 yıl hapse mahkûm edildi. 1985 Martında serbest kaldı.
Ocak 1987’de yayımlanan haftalık 2000'e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini ve Başyazarlığı görevini üstlendi.
10 Nisan 1990’da “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin menfaatilmasından sonra aynı yılın sonbaharında tutuklandı ve Diyarbakır Cezaevi'nde üç ay tutuklu kaldı.
1991 yılında TCK’nın 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresi'nde Genel Başkan seçildi.
10 Temmuz 1992’de Sosyalist Parti'nin Anayasa Mahkemesince kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi’nin Genel Başkanı oldu.
1998 Eylül - 1999 Temmuz tarihleri arasında Kürt vatandaşlarımızın hak ve özgürlüğünü savunduğu için on ay Haymana Cezaevi’nde hapis yattı.
Ergenekon tertibi sebebiyle 21 Mart 2008’de gözaltına alındı. Önce Tekirdağ, devamında Silivri cezaevinde tutuklu kaldı. 10 Mart 2014 tarihinde tahliye oldu. Ergenekon tertibi sebebiyle toplam 6 yıl hapis yattı.
İyi derecede Almanca ve orta derecede İngilizce biliyor.
Şule Perinçek ile evli ve Zeynep, Kiraz, Mehmet, Sadık Can adlarında 4 çocuk babasıdır.
50’den çok kitabı, binlerce bilimsel araştırması ve yazısı vardır.
GÖRDÜĞÜ VE İNCELEMELERDE BULUNDUĞU ÜLKELER :
Avrupa ülkeleri, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Rusya, Küba, Suriye, Lübnan ve Irak.
YÖNETİCİLİK YAPTIĞI DERNEK VE KURULUŞLAR
1963: Hukuk Fakültesi Fikir ve Sanat Ocağı Kurucusu ve ilk yönetim kurulu üyesi. (Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) – Dev-Genç’in kurucu örgütlerinden).
1967: Berlin Türk Toplumcular Ocağı kurucusu ve ilk başkanı.
1967-71: Uluslararası Siyasi İlimler Derneği (IPSA) Türkiye Bölümü Yönetim Kurulu Üyesi.
1966-70: Türk Hukuk Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi.
1968: Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı.
1978-81: Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanı.
1988-89: Basın Konseyi Kurucusu ve Temsilciler Kurulu Üyesi.
1988'den beri: Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi.
1988: IPI (Uluslararası Basın Enstitüsü ) üyesi.
1991-92: Sosyalist Parti Genel Başkanı.
1992-1998: İşçi Partisi Genel Başkanı.
19 Ekim 1999- 15 Şubat 2015: İşçi Partisi Genel Başkanı
15 Şubat 2015'ten itibaren: Vatan Partisi Genel Başkanı
ÖNDERLİK ETTİĞİ DERGİ VE GAZETELER
1967: Dönüşüm Yazı Kurulu Üyesi ve Başyazarı.
1968: Forum Dergisi yöneticisi.
1968 Kasım-1969 Aralık: Aydınlık Sosyalist Dergisi Yazı Kurulu Üyesi ve önderi.
Temmuz 1969-Nisan1971: İşçi Köylü gazetesi Başyazarı ve önderi.
1970 Ocak-1971 Nisan: Proleter Devrimci Aydınlık Yazı Kurulu Üyesi ve önderi.
1974-1975: Haftalık Aydınlık Başyazarı.
20 Mart 1978-12 Eylül 1980: Günlük Aydınlık Gazetesi Başyazarı.
1987-l991: 2000'e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı.
1993-1994: Günlük Aydınlık gazetesi yazarı ve daha sonra Başyazarı.
1994-2007: Haftalık Aydınlık Dergisi Başyazarı.
2010 Mart’ından bu yana: Günlük Aydınlık gazetesi yazarı.
CNN Türk'teki Türkiye'nin Gündemi programında gazeteci İse-posta Saymaz, VP Genel Başkanı Doğu Perinçek'e 1991'de HEP'e sunmuş olduğu tavsiyede Kürtlere kendi kaderini belirleme hakkı verilmesinin bulunduğunı hatırlattı. Perinçek ise bu tavsiyenin, Türkiye'nin birliği için olduğunu açıkladı. Tartışma sosyal medyada gündem oldu.
Doğu Perinçek hayatı
Doğu Perinçek 17 Haçünkün 1942, Gaziantep doğumlu, Türk siyasetçi, hukuk hekimi ve yazar. 15 Şubat 2015 tarihinden beri Vatan Partisi genel başkanlığı görevini sürdürmektedir. 1978–1980 yılları arasında Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP), 1991–1992 yılları arasında Sosyalist Parti (SP) ve 1992–2015 yılları arasında İşçi Partisi (İP) genel başkanlığı görevini üstlenmiştir. 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin cumhurbaşkanı adayı olmuştur.
Yaşamı ve Kariyeri
Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı görevinde bulunan ve dört dönem Adalet Partisi'nden Erzincan milletvekili seçilen, Erzincan Kemaliyeli Sadık Perinçek ve Malatya Darendeli Lebibe Perinçek'in oğlu olan Doğu Perinçek, babası yedeksubaylık görevini yaptığı sırada Gaziantep'te doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Ankara Bahçelievler Deneme Lisesinde yaptı. Ardından yüksek öğrenimini yapmak üzere Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine giren Perinçek, üniversite yıllarında bir süre Almanya'ya giderek çalıştı. 1962 ve 1963'te toplam 10 ay bulunduğu Almanya'da işçilik yapan Doğu Perinçek ve burada kaldığı dönemde Almanca öğrendi. Haçünkün 1964'te lisans öğrenimini tamamlayan Perinçek, aynı fakültenin Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi. Aynı yıl siyasi görüş olarak bilimsel sosyalizmi benimsedi. Dört yıl Siyasi İlimler Derneği Türkiye Bölümü yöneticiliği, dört yıl Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yaptı.
İyi derecede Almanca ve orta derecede İngilizce bilen Doğu Perinçek, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, gazeteci Şule Perinçek ile evlidir. Zeynep Perinçek (ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunu, 1970 doğumlu), Kiraz Perinçek (Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu, 1976 doğumlu), Mehmet Perinçek (İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, öğretim üyesi, 1978 doğumlu) ve Sadık Can Perinçek (Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi, 1994 doğumlu) isimli dört çocuğu bulunmaktadır.
Siyasi hayatı
12 Eylül öncesi
Mart 1968'de tamamladığı "Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi" isimli hekime teziyle, hukuk hekimi oldu. Yine aynı zaman Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) genel başkanlığı görevini üstlendi ve 1968'de gerçekleşen kitlesel gençlik eylemlerinin önderlerinden oldu. Dev-Genç'in 9 Temmuz 1968 tarihli inanılmaz genel yönetim toplantısında Perinçek ve ekibi tasfiye edildi. 1968 Kasım ayında arkadaşlarıyla beraber Aydınlık dergisini kurdu. Millî Demokratik Devrim tezlerini savunan Perinçek 1969'da illegal Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) örgütünü kurdu. 12 Mart 1971 Muhtırası'nın sonrasında tutuklandı ve TİİKP davasında, Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca 20 yıl hapse mahkûm edildi. İki buçuk yıl kadar hapis yatmasının sonrasında, 1974 Temmuz'unda genel afla serbest kaldı. Bu dönemde Perinçek'e orduya sızma suçlaması da yöneltildi. Perinçek'le bağlantısı olduğu öne sürülen devrimci subaylar, 12 Mart dönemindeki "Kara Kuvvetleri Devrimci Subaylar Örgütü" ve "Şafak Subaylar grubu" davalarından yargılandı. 28 Ocak 1978'de Türkiye İşçi Köylü Partisi'ni kurdu; aynı yılın 20 Mart'ında Aydınlık'ın günlük gazete şeklinde yayımlanmasına liderlük etti. Aydınlık gazetesinin bu dönemde yayınladığı "Bilinmeyen Sol" yazı dizisi büyük ses getirdi.
12 Eylül sonrası
12 Eylül 1980 Darbesi'nin sonrasında tutuklandı. Darbenin ilanı sonrasında mahkemede ve çeşitli yurtdışı yayın organlarında darbeyi savunan açıklama yaptı. 8 yıl hapse mahkûm edilen Perinçek, Mart 1985'te serbest kaldı. Ocak 1987'de haftalık 2000'e Doğru dergisinin genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığına geldi. 2000'e Doğru dergisinin, 1987'de Mehmet Eymür'ün kaleme aldığı MİT Raporunu açıklaması büyük ses getirdi. Perinçek, 10 Nisan 1990'da "Sansür Sürgün Kararnamesi"nin menfaatilmasının sonrasında Diyarbakır Cezaevi'nde üç ay tutuklu kaldı. 1991 yılında 2000'e Doğru dergisi genel yayın yönetmeni iken, Lübnan'a giderek Bekaa Vadisi'nde PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüştü. Görüşmeler önce dergide yayımlandı, sonrasında kitap olarak basıldı. Perinçek DGM'de beraat etti. Söyleşilerde Perinçek, Apo ile görüşen diğer gazetecilerden farklı olarak Körfez Savaşı sonrası PKK'nın "Batılılaştırılması" tehdidine dikkat çekti; Kürt probleminda emperyalist inisiyatifi dışarıda bırakan, Orta Doğulu bir çözümü savundu.
1991'de Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve aynı yılın Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresinde genel başkan seçildi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimlerde 108 bin 369 oy ve yüzde 0,44 oy oranı elde etti.
Sosyalist Parti'nin bölücülük suçlamasıyla Anayasa Mahkemesi'nce kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi'ne 10 Temmuz 1992'de genel başkan oldu.açıklama yaptı 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan genel seçimlerde partisi 61 bin 428 oy ve yüzde 0,22 oy oranı elde etti. İşçi Partisi, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan genel seçimlerde ise 57 bin 607 oy yüzde 0,18 oy oranı elde etti.
28 Şubat sürecindeki aktif tutumuyla en önemli Perinçek, bu dönemde "Cumhuriyet Devrimi Kanunları Uygulansın" kampanyasını başlattı, "Ordumuz tankları resmi geçit için almadı", "TSK, Cumhuriyet Devrimi'nin mevzilerine girmiştir" sözleriyle dikkat çekti.
Perinçek bilhassa ABD ile yakın ilişkiler kurduğunu açıkladıği siyasetçileri sert bir şekilde eleştirdi. Perinçek'e göre, liberal görüşleriyle tanınmış Turgut Özal mafya-tarikat diktasının mimarıydı ve ABD planlarını Türkiye'de programa çalışıyordu. 1997 yılında Tansu Çiller'in CIA ajanı olduğunu iddia etti.
2000'li yıllar
Perinçek, 2002 yılında dönemin Avrupa Birliği Komisyonu Ankara Temsilcisi olan Karen Fogg'un internet üzerinden gerçekleştirdiği yazışmaları ele geçirdi ve bu yazışmaları kamuoyuyla paylaştı. Fogg, Türkiye siyaseti hakkında konularda çeşitli isimlerle görüşmüştü. Bu görüşmelerin Perinçek tarafından kanıtlarıyla duyurulması gündeme oturdu. Fogg daha sonra, aynı yılın Temmuz ayında 4 yıllık görev süresini doldurduktan sonra Türkiye'den ayrıldı. Perinçek'in konu hakkında "Karen Fogg'un E-Postalları" adlı bir eseri bulunmaktadır.
Perinçek ABD karşıtı görüşleriyle tanınmış AvrAsyacı Aleksandr Dugin ile yakın ilişkiler kurdu. Dugin Türkiye'ye gelerek Perinçek ile beraber İşçi Partisi'nin düzenlediği AvrAsya konferanslarına katıldı. Hasan Basri Özbey'e göre, Dugin'in Perinçek ile görüşmesinden sonra Dugin Türkiye ile Rusya'nın işbirliği konusu ile ilgili olumlu görüşlere yöneldi. Hakan Aksay'a göre Dugin'in Türkiye ile ilgili görüşlerini olumlu yönde değiştirmesine bir etki de Rus Büyükelçi Albert Çernişev idi.
2005 yılında İsviçre'deyken Ermenilere 1915 yılında soykırım yapılmadığını iddia eden bir konuşması sebebiyle gözaltına alındı. İsviçre yargısı Perinçek'e "Ermeni Soykırımı'nı inkâr" gerekçesiyle 90 gün tecilli hapis ve 16.873 İsviçre frangı para cezası verdi. AİHM ise Perinçek'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ve İsviçre hükümetinin savlarının aksine 1915 olayları ile Yahudi soykırımının kıykatiyennamayacağını açıkladı. Perinçek-İsviçre Davası başladı. Ekim 2015'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire de Perinçek lehine karar verdi.
Perinçek, Ergenekon örgütü tahkîkatsı kapsamında 21 Mart 2008 günü saat sabah 04.30 sıralarında, evine baskın yapılmak suretiyle, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı gazeteci İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve birçok İşçi Partilinin de aralarında bulunduğu isimlerle beraber gözaltına alındı. Yapılan sorgunun sonrasında tutuklandı. Perinçek; silahlı terör örgütü kurma, yönetme, zorla hükûmeti ıskata teşebbüs, T.C. hükumetine karşı silahlı isyana tahrik, açıklanması yasak belgeleri temin etme suçlamasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır ve 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında 117 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 6 Mart 2014 tarihinde Özel Yetkili Mahkemelerin TBMM kararı ile kaldırılmasının sonrasında 10 Mart 2014 akşamında tahliye edildi.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
Perinçek, 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olmak için 1 Mayıs 2018'de YSK'ya başvurdu ve seçmenlerin aday teklifinde bulunabildiği altıncı ve son gün olan 9 Mayıs 2018'de gerekli 100.000 imzaya erişerek aday olmaya hak kazandı. Perinçek seçimde 98 bin 955 oy alarak yüzde 0,20 oy oranına ulaştı.
Eserleri
Kitapları
Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi (A.Ü.H.F Yayını, 1968)
Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Davası SAVUNMA (Arkadaşlarıyla beraber, Eylül 1974)
Kıvılcımlı'nın Burjuva Devlet ve Ordu Teorisinin Eleştirisi (Aydınlık Yayınları, 1975)
Faşizm Halkın Mücadelesini Durduramaz- Sıkıyönetim Mahkemelerindeki Konuşma ve Dilekçeler (Aydınlık Yayınları, 1975) Kıbrıs Meselesi (Aydınlık Yayınları, 1976)
Anayasa ve Partiler Rejimi Türkiye’de Siyasal Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması (yenilenmiş) (Kaynak Yayınları)
Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek (Aydınlık ve Kaynak Yayınları, 1976, 1997)
Sosyal-Emperyalizm ve Revizyonizme Karşı 1970'te Açılan Mücadele (Aydınlık Yayınları, Temmuz 1976)
Sahte TKP'nin Revizyonist Programının Eleştirisi (Aydınlık Yayınları, 1976)
Doğru Eylem Nedir? (Aydınlık Yayınları, iki basım 1977, 1978)
Anarşinin Kaynağı ve Devrimci Siyaset (Aydınlık Yayınları, iki basım 1978, 1979)
Türkiye Devriminin Yolu (Aydınlık Yayınları, 1979)
Atatürk'ün Bugünkü Önemi (Turan Güneş ve Emre Kongar ile beraber, Ekim 1980)
Kemalist Devrim-1 Teorik Çerçeve (Aydınlık ve Kaynak Yayınları, 1977, 1994)
Kemalist Devrim-2 Din ve Allah (Kaynak Yayınları, 1994-1998)
Kemalist Devrim-3 Altı Ok (Kaynak Yayınları, 1999)
Kemalist Devrim-4 Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası (Kaynak Yayınları, Kasım 1999)
Kemalist Devrim-5 Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları (Kaynak Yayınları)
Kemalist Devrim-6 Atatürk’ün CHP Program ve Tüzükleri (Kaynak Yayınları, Haçünkün 2008)
Kemalist Devrim-7 Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu (Kaynak Yayınları, Mart 2010)
Anayasa ve Partiler Rejimi (Kaynak Yayınları, Mayıs 1985)
Osmanlı'dan Bugüne Toplum ve Devlet (Kaynak Yayınları, 1987)
Stalin'den Gorbaçov'a (Kaynak Yayınları, Ocak 1990)
Lenin, Stalin, Mao'nun Türkiye Yazıları (Kaynak Yayınları, 1977)
Abdullah Öcalan ile Görüşme (Kaynak Yayınları, Ekim 1990)
Parti ve Sanat (Kaynak Yayınları, 1992)
Türk Sorunu (Kaynak Yayınları, 1993)
Aydın ve Kültür (Kaynak Yayınları, Nisan 1996)
Çiller Özel Örgütü (Kaynak Yayınları, 1996)
AvrAsya Seçeneği: Türkiye İçin Bağımsız Dış Politika (Kaynak Yayınları, 1996)
ÖDP'nin Kimliği (Kaynak Yayınları, Ekim 1998)
Bir Devlet Operasyonu (Kaynak Yayınları, 1999)
28 Şubat ve Ordu (Kaynak Yayınları, 2000)
Eşcinsellik ve Yabancılaşma (Kaynak Yayınları, 2000)
Karen Fogg'un E-Postalları (Kaynak Yayınları, 2002)
Mafyokrasi (Kaynak Yayınları, 2004)
Memidik Kaptan'a Masallar (Kaynak Yayınları, Mayıs 1998)
Gladyo ve Ergenekon (Kaynak Yayınları, Ekim 2008)
Türk Ordusu'nda Strateji Sorunu Üç Genelkurmay Başkanı (Kaynak Yayınları, Aralık 2008)
Tayyip Erdoğan'ın Yüce Divan Dosyası (Kaynak Yayınları)
Ermeni Sorununda Strateji ve Siyaset (Kaynak Yayınları)
Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak? (Kaynak Yayınları)
Ergenekon Savunması (Kaynak Yayınları)
Gladyo ve Ergenekon (Kaynak Yayınları)
Bilimsel Sosyalizm ve Bilim (Kaynak Yayınları)
Arkadaşım Deniz Gezmiş (Kaynak Yayınları)
Türkiye Solu ve PKK (Kaynak Yayınları, 2013)
Asya Çağı'nın Öncüleri (Kaynak Yayınları, Ekim 2015)
Birinci Dünya Savaşı ve Türk Devrimi (Kaynak Yayınları, Ekim 2015)
Kadın Kitabı (Kaynak Yayınları, Mart 2016)
Hazırladığı kitaplar
Komintern Belgelerinde Türkiye Dizisi, 1-5. ciltler
Din ve Laiklik Üzerine (Kaynak Yayınları, 1997)
Doğu Perinçek Kimdir ?
Doğu Perinçek,17 Haziran 1942‘de Gaziantep‘te o sırada yedeksubaylık görevi yapan Sadık Perinçek ve Lebibe Perinçek‘in oğlu olarak dünyaya geldi.
Erzincan‘ın Kemaliye ilçesi Apçağa köyünden PTT Müdürü Cemal Perinçek ile Rahime Perinçek‘in ve Malatya‘nın Balaban köyünden öğretmen İbrahim Olcaytu ile Tunceli‘li Firuze Olcaytu‘nun torunudur.
Perinçek, Erzincan ili, Eğin ilçesi, Apçağa köyündendir. Lakabı Hacı Sadıkgil olan aile, 1934 yılında Soyadı Kanunu‘nun çıkmasının ardından, daha sonra Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı ve 16 yıl boyunca Erzincan Milletvekilliği ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan babası henüz öğrenciyken, ‘sadık’ sözcüğünün eş anlamlısı olan Perinçek soyadını aldı.
Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Bahçelievler Deneme Lisesi‘nde ilk ve orta öğrenimini bitirmesinin ardından, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi bölümüne giren Perinçek, 1962 ve 1963 senelerinde üniversiteye devam ederken, işçilik yapmak için bulunduğu Almanya‘da Almanca öğrendi.
Haziran 1964‘de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren ve Kamu Hukuku, Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri kürsüsünde asistan olarak görev alan Perinçek, Mart 1968‘de hukuk doktorasını yaptı. Perinçek’in doktora tezinin konusu aynı zamanda ilk kitabı olan, Türkiye’de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi‘dir.
1964 yılında dünya görüşü olarak Bilimsel Sosyalizm’i benimseyen ve 1968 Mart’ında, Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) Genel Başkanı olan Perinçek, o sene Türkiye tarihinin en kitlesel gençlik eylemlerinde, devrimci gençlik hareketinin liderliğini yaptı.
Dört yıl Siyasi İlimler Derneği Türkiye Bölümü yöneticiliği, dört yıl Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yapan ve Kasım 1968’de arkadaşlarıyla beraber Aydınlık Dergisi‘ni kurup yayınlamaya başlayan Perinçek, 12 Mart döneminde, TCK 141. madde nedeniyle, 20 yıl hapse mahkum edildi ve yaklaşık iki buçuk sene tutuklu kaldı. Temmuz 1974‘de genel afla serbest kalan Perinçek, 28 Ocak 1978‘de, Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanlığı’na geldi. Aynı sene 20 Mart‘ta, günlük Aydınlık Gazetesi‘nin kuruluşuna ve yayınına liderlik eden Perinçek, gazetede başyazarlık yaptı.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından tutuklanarak 8 yıl hapse mahkum edilen Perinçek, Mart 1985‘de serbest bırakıldı.
Ocak 1987‘de, haftalık 2000’e Doğru Dergisi‘nin Genel Yayın Yönetmenliği görevini yapmaya başlayan Perinçek, bu dergide başyazarlık yaptı. 10 Nisan 1990‘da, “Sansür Sürgün Kararnamesi“nin çıkarılmasıyla, tutuklanarak konduğu Diyarbakır Cezaevinde üç ay geçiren ve 1991 senesinde, TCK 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuşan Perinçek, Temmuz ayında Sosyalist Parti‘nin 2. Büyük Kongresi’nde Genel Başkan seçildi. Daha sonra 10 Temmuz 1992‘de, Sosyalist Parti’nin Anayasa Mahkemesince kapatılmasının ardından kurulan İşçi Partisi’nin Genel Başkanı oldu.
Perinçek, Ergenekon örgütü soruşturması kapsamında 21 Mart 2008 günü saat sabah 04.30 sıralarında, evine baskın yapılmak suretiyle, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı gazeteci İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve pek çok İşçi Partilinin de aralarında bulunduğu isimlerle birlikte gözaltına alındı. Yapılan sorgunun ardından tutuklandı. Perinçek; silahlı terör örgütü kurma, yönetme, zorla hükümeti ıskata teşebbüs, T.C. hükümetine karşı silahlı isyana tahrik, açıklanması yasak belgeleri temin etme suçlamasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır ve 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında 117 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. 6 Mart 2014 tarihinde Özel Yetkili Mahkemelerin TBMM kararı ile kaldırılmasının ardından 10 Mart 2014 akşamında tahliye edilmiştir.
Perinçek’in,Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, gazeteci ve aynı zamanda, Atatürk’ün Bütün Eserleri Genel Yayın Yönetmeni Şule Perinçek‘le yaptığı evliliğinden, 1970 doğumlu Zeynep, 1976 doğumlu Kiraz adında iki kızı ve 1978 doğumlu Mehmet, 1994 doğumlu Sadık Can adında da iki erkek çocuğu vardır.
Kitapları:
Yabancı Dilden Yayınlanan Eserleri:
43. Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Davası SAVUNMA, Çince, Pekin 1976.
44. Eurasian Alternative, Workers’ Party (Turkey) Publications, İstanbul, November 1996.
45. The Kurdish Question, Workers’ Party (Turkey) Publications, İstanbul, November 1996.
46. Mafiokratie -Wandlung des imperialistisch-kapitalistischeen Systems zu Mafia und die Folgen für die Türkei-, Çev. Ziynet ..., Kaynak Yayınları, Frankfurt/Main, Erste Auflage, Juli 2004.
47. Die Grossmaechte und die Armenierfrage in Sowjetischendokumenten, Çev. Ziynet ..., Kaynak Verlag, İstanbul, Temmuz 2005.
Hazırladığı Derlediği Kitaplar:
48. Kurtuluş Savaşı ve Lozan, Komintern Belgelerinde Türkiye-1, çev. Fatma Artunkal, Birinci basım Boğazlar Meselesi Lozan ve Montrö başlığıyla, Aydınlık Yayınları, İstanbul, Mart 1977; Yeniden düzenlenmiş ikinci basım, İstanbul, Kasım 1993.
49. Kemalist Cumhuriyet, Komintern Belgelerinde Türkiye-2, çevirenler Işık Soner, Şule Perinçek, Mehmet Cengiz; Kaynak Yayınları, Birinci basım, İstanbul, Nisan 1994.
50. Kürt Sorunu, Komintern Belgelerinde Türkiye-3, Çevirenler: Fatma Artunkal, Şule Perinçek; Birinci basım Kürt Millî Meselesi başlığıyla, Aydınlık Yayınları, Mart 1977; Yeniden düzenlenmiş ikinci basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Nisan 1994.
51. Türkiye Komünist ve İşçi Hareketi, Komintern Belgelerinde Türkiye-4, Çeviren: Fatma Bursalı, Birinci basım, Aydınlık Yayınları, İstanbul, Mart 1979.
52. Şefik Hüsnü Yazı ve Konuşmalar, Komintern Belgelerinde Türkiye-5, Çevirenler: Fatma Artunkal, Şule Perinçek; Birinci basım Şefik Hüsnü Komintern Organlarındaki Yazı ve Konuşmalar başlığıyla, Aydınlık Yayınları, Ağustos 1977; İkinci basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Haziran 1995.
53. Atatürk Din ve Laiklik Üzerine, Kaynak Yayınları, Birinci basım, İstanbul, Ağustos 1997.
Çevirileri:
54. Enver Hoca, Revizyonizm ve Maceracılık Yenilgiye Marksizm-Leninizm Zafere Götürür (Şule Perinçek ile birlikte), Aydınlık Yayınları, İstanbul, 1975)
55. Antonoio Carlo, Sovyetler Birliği’nin Sosyo-Ekonomik Yapısı, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1975.
56. Jacek Kuron-Karol Modzelevski, Tekelci Bürokratik Sosyalizm, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1976.
Ayrıca birçok broşürü, binin üzerinde dergi ve gazete yazısı var.
Doğu Perinçek'in Yöneticilik Yaptığı Dernek ve Kuruluşlar:
1963: Hukuk Fakültesi Fikir ve Sanat Ocağı Kurucusu ve ilk yönetim kurulu üyesi.
1967: Berlin Türk Toplumcular Ocağı kurucusu ve ilk başkanı
1967-71: Uluslararası Siyasi İlimler Derneği (IPSA) Türkiye Bölümü yönetim kurulu üyesi.
1966-70: Türk Hukuk Kurumu yönetim kurulu üyesi.
1968: Fikir Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı.
1978-81: Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanı.
1988-89: Basın Konseyi Kurucusu ve Temsilciler Kurulu Üyesi.
1988'den beri: Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi.
1988: IPI (Uluslararası Basın Enstitüsü ) üyesi.
1991-92: Sosyalist Parti Genel Başkanı
1992-1998: İşçi Partisi Genel Başkanı.
19 Ekim 1999'dan beri: İşçi Partisi Genel Başkanı.
Önderlik Ettiği Dergi ve Gazeteler:
1967: Dönüşüm Yazı Kurulu üyesi ve başyazarı
1968: Forum Dergisi yöneticisi
1968 Kasım-69 Aralık: Aydınlık Sosyalist Dergisi Yazı Kurulu Üyesi ve önderi.
Temmuz 1969-Nisan1971: İşçi Köylü gazetesi başyazarı ve önderi.
1970 Ocak-1971 Nisan: Proleter Devrimci Aydınlık yazı kurulu üyesi ve önderi.
1974-1975: Haftalık Aydınlık başyazarı.
20 Mart 1978-12 Eylül 1980: Günlük Aydınlık gazetesi başyazarı.
1987-l991: 2000'e Doğru Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı.
1993-1994: Günlük Aydınlık gazetesi yazarı ve daha sonra başyazarı.
1994-2007: Haftalık Aydınlık gazetesi başyazarı.
İşçi Partisi (kısaca İP), 10 Temmuz 1992 tarihinde kapatılan Sosyalist Parti'nin yerine Doğu Perinçek tarafından 11 Temmuz 1992 tarihinde kurulmuş olan Türk siyasî partisi. Rus milliyetçisi Aleksandr Dugin'in Neo-Avrasyacılık düşüncesini desteklemekteydi.
Amblemi, kırmızı fonda beyaz Çoban Yıldızı olan partinin öğrenci kolu Öncü Gençlik, kadın kolları ise Öncü Kadın olarak adlandırılmıştı.[2] İşçi Partisi, günlük bir gazete olan Aydınlık'ı ve aylık eğitim dergisi Teori'yi yayımlamıştı. Ayrıca Ulusal Kanal adında bir televizyon kanalı ve Kaynak Yayınları adında bir yayınevi vardı.
Partinin 15 Şubat 2015 tarihinde Milli Hükûmet için Birlik ismiyle toplanan İşçi Partisi Olağanüstü Kurultayı'nda partinin adının Vatan Partisi olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.[1]
İçindekiler
1 Tarihi
2 Görüşleri
2.1 Kürt sorunu
2.2 Parti Programı (Millî Hükûmet Programı)
3 Ergenekon davası
4 Seçimler
4.1 Genel seçimler
4.2 Yerel seçimler
4.3 Ara seçimler
5 Temel sloganlar
6 Partinin öncülük yaptığı eylemler
7 Kaynakça
Tarihi
Şefik Hüsnü Deymer'in çıkarttığı Aydınlık
İşçi Partisi, Şefik Hüsnü'nün Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası'nın tarihsel mirasını kabul ederdi. Doğu Perinçek, Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun Dev-Genç'e dönüşme sürecinde kurucu başkanlığını üstlenmiştir. Özellikle Türkiye İşçi Partisi'nin genç kadroları arasındaki Millî Demokratik Devrimci grup, partinin temellerini Aydınlık dergisiyle atmıştır. Daha sonra Aydınlık dergisinde yaşanan ayrışmalarla Proleter Devrimci Aydınlık grubu ve bu grubun sürdürdüğü devrimci gelenek, İşçi Partisi'nin kadrolarını oluşturmaktaydı.
Parti ile en çok anılan Proleter Devrimci Aydınlık
Proleter Devrimci Aydınlık hareketi zamanla çeşitli partiler kurmuş ve bu partiler bazen darbelerle, bazen de demokrasi ve hukuk dışı uygulamalarla kapatılmıştır. Türkiye İhtilâlci İşçi Köylü Partisi, Türkiye İşçi Köylü Partisi ve Sosyalist Parti bu hareketin kapatılan siyasi partileriydi.
Eski yayın organlarından Yüzyıl dergisinin logosu
Partinin temel akımı olarak Proleter Devrimci Aydınlık görülse de 1978'deki THKP-C'den ayrılan Halkın Yolu ve THKO hareketinin ardılı olan Türkiye Devrimci Komünist Partisi'nin inşa örgütünden katılımlar gerçekleşmiştir. Bu katılan iki hareketin de kökleri Dev-Genç ve Türkiye İşçi Partisi'nin içindeki Aydınlık grubu temelli gruplardır.[3] Ayrıca 70'li yılların ikinci yarısında, milliyet temelinde örgütlenme üzerine yapılan bir dizi tartışma sonucunda üç dünya teorisini benimsediğini ifade eden "Denge Kawa" örgütünün de pek çok üye ve kadrosu TİKP'ye katılmıştır.
Partinin bayrağı, TİİKP tüzüğünde, kırmızı zemin üzerinde beyaz yıldız ve içerisinde orak-çekiç olarak belirlenmiştir. TİKP döneminde ise kırmızı zemin üzerine sarı yıldız kullanılmaya başlanmıştır. Sosyalist Parti'nin kuruluş aşamasında, 1980 öncesinde TKP, Dev-Yol, Halkın Kurtuluşu, TKP/ML, TSİP ve Vatan Partisi (1954) gibi farklı sosyalist siyasal öznelerde yer almış pek çok devrimcinin de sürece dahil olması sebebiyle, belirli bir geleneğin simgesini ön plana çıkarmak yerine bütün sosyalistleri kucaklayan "ellerinde dünyayı taşıyan emekçi" simgesi parti bayrağı olarak tercih edilmiştir. Sosyalist Parti'nin son döneminden itibaren ise, oy pusulasında daha anlaşılır bir simge olan yıldızın yer almasının daha anlamlı olacağı gözetilerek kırmızı zemin üzerinde sarı yıldız kullanılmaya başlanmıştır. Bu amblem Sosyalist Parti'nin kapatılmasından sonra kurulan İşçi Partisi'nin de amblemi olmuştur. İP, bayrağını 2007 yılında "kırmızı zemin üzerine beyaz çoban yıldızı" olarak değiştirmiştir.[4]
Parti, AK Parti'ye kapatılma davası sürecinde Anayasa Mahkemesi'ne, 31 ayrı yer ve zamanda Erdoğan'ın "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'nin Eşbaşkanı olduğu" itiraflarını tespit ettiği bir dosya sundu.[5]
İşçi Partisi genel başkanı Doğu Perinçek, 2008'de Ergenekon Operasyonu soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ve hâlen "hükûmeti devirmeye yönelik silahlı terör örgütü kurmak" suçu konu edilerek tutuklu olarak yargılanmıştır.[6] 10 Mart 2014'te uzun tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak tahliye edilmiştir.[7][8]
Görüşleri
Parti tüzüğüne göre, İşçi Partisi; Türkiye işçi sınıfının, köylülerin, esnaf ve zanaatkârların, kamu çalışanlarının, fikir emekçilerinin, millî sanayici ve tüccarlarının ortak millî iktidarı için mücadele eden öncü partisiydi.[2]
İşçi Partisi emeğin ve işçi haklarının yanında olduğunu vurgulardı. İP, millî demokratik devrime bütün millî sınıfları seferber ederek önderlik edecek öncü gücün işçi sınıfı olduğunu beyan ederdi. Türkiye'nin Jöntürkler'le başlayan Kemalist Devrim'le sürdürülen millî demokratik devrim sürecinin bu kez emekçi sınıflar önderliğinde, özünde demokratik halk iktidarı olan millî bir hükûmetle iktidarı yeniden ele almasının, emperyalist-kapitalist sistemden gerçek köklü kopuşa önayak olacağını savunurdu. İP, arasız devrimlerle kesintisiz olarak sosyalizme ilerlemeyi ve Asya'nın yükselen kamucu-toplumcu uygarlığı ile Türkiye'yi bu çerçevede bütünleştirmeyi hedeflerdi.[2]
Avrasyacıydı; Avrasya ülkeleri arasında bağımsızlığa ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde en geniş işbirliğinin oluşturulması gerektiğine inanırdı. Bu çerçevede Türkiye'nin, Avrupa Birliği aday üyeliğinden çekilmesini ve Şanghay İşbirliği Örgütü'ne dahil olmasını savunurdu.[2]
İP, kendisini anti-emperyalist olarak tanımlardı. Partinin Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi, Küba Komünist Partisi, Sırbistan Sosyalist Partisi, Baas Partisi ve Kore İşçi Partisi gibi örgütlerle yakın ilişki geliştirmesi bu temelde açıklanırdı. İP'e göre çağımızın tayin edici çelişkisi, emperyalizm ile artık "gelişen dünya" hüviyeti kazanan mazlum milletler arasındaydı. İP, nihai olarak ezilen dünyada ulusal pazarları parçalayarak Batılı tekellerin egemenlik sahalarını genişletmeye yönelen mikro milliyetçi hareketleri mahkûm ederdi. Millî meselenin ezilen dünyada, demokratik haklar ve eşit-özgür-gönüllü birlik temelinde, en geniş ulusal birlikler kurularak çözülmesini önerirdi.[2]
Kürt sorunu
İşçi Partisi Kürt meselesinin aynı zamanda bir Türk meselesi olduğunu savunmakta ve emperyalist devletlerin Türkiye'nin içişlerine karışmasına karşı çıkmaktaydı.[9][10][11]
Kürt meselesini sınıfsal olarak irdeleyen İşçi Partisi, bölgedeki maddi yetersizliğin ve olanaksızlıkların temel sebeplerinden birisi olarak feodalizmi göstermekte ve toprak ağalığına karşı Cumhuriyet'i, ağanın marabasına karşı eşit yurttaşı savunmaktaydı.[12][13] Bu anlamda İşçi Partisi siyasi çalışmalarını hukuk düzlemine de taşımış ve mahkeme kararı ile topraksız köylülerin devlet arazilerini kullanma yolunu açmıştır.[14] Bu siyasi ve sosyal mücadelelerin sonucunda İşçi Partisi'nin Bismil, Diyarbakır'daki Aslanoğlu köyü temsilcisi Muhyettin Öksün çatışma sonucunda yeğeni ile birlikte katledilmiştir.
Kürt sorununu ilk dile getiren parti olma özelliğini koruyan İşçi Partisi, Millî Hükûmet Programı'nda Kürt sorununa birlik ve kardeşlik temelinde çözümler sunmuştur:
Türkiyemizde Kürt meselesi, demokratik hak ve özgürlükler açısından esas olarak çözülmüştür. Türkiye'de iç barışı, bütünlüğü ve kardeşliği sağlamak için esas görev, emperyalist müdahaleye karşı birleşmek ve direnmektir,
Kürt yurttaşların hak ve özgürlüklerinin yasal güvenceye kavuşturulması,
Kürt kökenli yurttaşlarımızın millî bütünlüğe kazanılması ve Cumhuriyet’in devrimci kültürünün hakim kılınması,
Bölgede kamu yatırımlarıyla herkese iş ve aş sağlanması, çok boyutlu bir kalkınmanın gerçekleştirilmesi,
Toprak reformuyla ağalık, şeyhlik ve aşiret reisliğinin tasfiyesi, hazine topraklarının ve mayından temizlenmiş arazilerin yoksul köylüye dağıtılması,
ABD destekli bölücülüğe karşı kararlı ve kapsamlı mücadele,
Irak’taki işgalci güçlerin çekilmesi ve Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanması,
Suriye, İran, Irak, Azerbaycan ve KKTC ile bölgesel ittifak
Program çerçevesinde Cumhuriyet Mitingleri'nin devamı olarak 7 Haziran 2007'de Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda Birlik ve Kardeşlik Mitingi düzenledi. İP; "Türk de biziz, Kürt de biziz" tavrını benimsemekte, "Cehennemde tek Kürt kalsa, Türk'ün cennete girme hakkı yoktur" şiarını benimsemekteydi.[15][16]
İşçi Partisi, Kürt sorununun çözümünde, emperyalist inisiyatifin kırılmasını ve sorunun "Batı Asya Birliği" temelinde, bölge halkları eksenli çözülmesini savunmaktaydı.[17]
Parti Programı (Millî Hükûmet Programı)
22-23-24 Aralık 2006 günlerinde, Ankara’da “Millî Hükûmet Programı’yla iktidara” hedefiyle toplanan 7. Genel Kongre’de (Suphi Karaman Kongresi) kabul edilmiştir.[18]
İki yüzyıldır millî ve halkçı devrimimizi tamamlamak; bağımsız, özgür, çağdaş bir toplum kurmak için savaşıldığını belirten programda İşçi Partisi'nin Meşrutiyetlerden, Türk Kurtuluş Savaşından ve Kemalist Devrim'in büyük atılımlarından gelen mücadelenin, özetle Türk Devrimi’nin devamcısı olduğunu ifade etmekteydi.[18]
Programda millî devletin, cumhuriyetin, millî birliğin, vatan bütünlüğünün, kamusal varlığın ve aydınlanmanın, Türk Devrimi'nin kazanımları olduğu belirtilmekteydi.[18]
Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntıların temelinin 60 yıldır Atlantik ilişkileri içinde bulunuyor olması olarak görülmekte, çözümü de bireycilik ve özel çıkarcılık değil, Türk Devrimi'nin açtığı yolda ilerlemek olarak öngörmekteydi.[18]
Ergenekon davası
Ergenekon Soruşturması kapsamında İşçi Partisi'nin birçok yetkilisi tutuklandı ve hakkında dava açıldı.
Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya 9 Kasım 2009 tarihinde tutuklandılar.[19] İşçi Partisi'nin 17 Ekim 2009 tarihinde Erdoğan ve Talat arasındaki telefon görüşmesinin kayıtlarını basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurmasından bir gün sonra Aydınlık Dergisi bu ses kaydını kapak haberi yapmıştı.[20]
Yargıtay krokisi, Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın gezi programı ve İzmir NATO tesislerine ait bilgilerin ve İşçi Partisi'ndeki aramadan sonra bulunduğu iddia edilen dört adet CD'nin dosyaya sonradan eklendiği, mahkeme tarafından saptandı. İşçi Partisi Genel Sekreteri Av. Nusret Senem ve Basın Bürosu Başkanı Hikmet Çiçek bu CD'lere dayanılarak suçlanıyorlardı.[21]
Aynı zamanda İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Ergenekon operasyonundan tutuklanan İşçi Partililerin avukatlığını da yapan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Cengiz de 1 Haziran 2010 tarihinde tutuklandı.[22][23] Mehmet Cengiz'le dayanışma için 35 avukat cübbelerini çıkardı ve salonu terk etti. Bunun üzerine seyirciler "Faşizme karşı omuz omuza" sloganıyla sanıkların yanına yürüdü. Duruşmadan çıkan 213 seyirci bahçede alıkonuldu ve ifadeleri alındı.[24] Mehmet Cengiz yapılan itiraz üzerine birkaç gün sonra tahliye edildi.
İlk Ergenekon davası 25 Temmuz 2008'de açıldı. 29 Ağustos 2008'de İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, sağlık sorunları sebebiyle tahliye oldu.[25] 12 Haziran 2009'da Adnan Akfırat, dosya kapsamı, delil durumu, sevk maddeleri ve suç vasıflarının değişme ihtimali dikkate alınarak tahliye edildi.[26] 28 Ağustos 2009 Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan da tahliye edildi.[27] Ufuk Akkaya da 1 Eylül 2010 tarihinde tahliye edildi.
Partinin üyelerinden Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Perinçek ve Deniz Yıldırım Ergenekon davasından 5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 2014 yılında tahliye oldular.
Seçimler
Genel seçimler
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Seçim Genel Başkan Oy Oran Sandalye
1995
Doğu Perinçek 61,428
%0,22
0 / 550
1999
Doğu Perinçek 57,593
%0,18
0 / 550
2002
Doğu Perinçek 160,227
%0,51
0 / 550
2007
Doğu Perinçek 124,526
%0,36
0 / 550
Yerel seçimler
Seçim Genel Başkan İl Genel Meclisi Belediye
Oy %
1994 Doğu Perinçek 79.588 %0,28 0
1999 Doğu Perinçek 66.175 %0,21 0
2004 Doğu Perinçek 79.774 %0,25 0
2009 Doğu Perinçek 114.243 %0,29 0
2014 Doğu Perinçek 115.977 %0,25 0
Ara seçimler
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Seçim Şehir Dağlımı Genel Başkan Oy Oran Sandalye
2003 Doğu Perinçek 500 %0,8 0
Temel sloganlar
Ya istiklal ya ölüm, Tam Bağımsız Türkiye!
Mustafa Kemal'in Askerleriyiz!
Ne ABD Ne AB, Tam Bağımsız Türkiye!
Türk-Kürt Kardeştir, Amerika Kalleştir!
Türkiye-Suriye Kardeştir, Amerika Kalleştir!
Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!
Kahrolsun mafya-Gladyo-tarikat rejimi!
Şeriata geçit yok; Aydınlık Türkiye!
Halkçı Meclis, Millî Hükûmet!
Milli Meclis, Milli Hükûmet!
Yıkılsın ağalık, yaşasın Cumhuriyet!
Topraklar köylüye, bağımsız Türkiye!
Özelleştirme değil kamulaştırma!
İşçi-köylü birleşin, iktidara yerleşin!
Yurtseverlik kalesi İşçi Partisi!
Fedailer partisi, İşçi Partisi!
Bağımsızlık, devrim, sosyalizm!
Faşizme Karşı Birlik, Yaşasın Öncü Gençlik!
Türk de biziz, Kürt de biziz, Hepimiz Türk Milletiyiz!
Partinin öncülük yaptığı eylemler
İncirlik Üssü'ne El Konulsun yürüyüşü
İş, Ekmek, Vatan Kurultayları
Diyarbakır Bismil Aslanoğlu Köylülerinin "Köylüye Toprak, Millete Birlik, Vatana Bütünlük Mücadelesi"
Lozan2005
Cumhuriyet Mitingleri
Tekirdağ Çıkış Yolu Mitingi
Atatürk ve Demokrasi Mitingleri
Emekçi direnişlerinde kitlesel katkı
"Ergenekon’dan Çıkış İçin Türkiye Silivri’ye Yürüyor! YURTSEVERLERE ÖZGÜRLÜK AKP ANAYASASINA HAYIR!" yürüyüşü
Doğu Perinçek (Turkish elocution: [doːu peɾinˈtʃek]) (conceived 17 June 1942) is a Turkish legislator, specialist of law[1] and previous socialist progressive who has been executive of the left-wing patriot Patriotic Party (Turkish: Vatan Partisi, VP) since 2015.[2] He was likewise an individual from the Talat Pasha Committee, an association that denies the Armenian genocide.[3][4]
Substance
1 Background and individual life
2 Political vocation
3 Armenian slaughter refusal case
4 Selected books
5 References
6 External connections
Foundation and individual life
Doğu Perinçek was brought into the world in Gaziantep in 1942[5] to Sadık Perinçek of Apçağa, Kemaliye, and Lebibe Olcaytu of Balaban, Darende. Sadık Perinçek was the Deputy Chief Prosecutor of the Supreme Court and a parliamentary delegate of the Justice Party (AP), the ancestor of the True Path Party (DYP).[6][7] Perinçek went to Ankara Sarar elementary school, Atatürk Lycee, and Bahçelievler Deneme high school.[5] He intruded on his advanced degree to concentrate on German at the Goethe Institute in Germany, proceeding to complete Ankara University's Law workforce, and functioning as an associate teacher in open law.[5] He then, at that point, finished a doctorate at the Otto-Suhr-Institut in Germany.[8]
Preceding his detainment as a component of the Ergenekon case, Perinçek dwelled in Gayrettepe, Istanbul with his significant other Şule Perinçek. They have two little girls, Zeynep and Kiraz, and two children, Can and Mehmet Bora, who is a historian.[5][9][10]
Political vocation
Perinçek became associated with left-wing progressive legislative issues in the 1960s.[11] In 1968 he was chosen leader of the Idea Clubs Federation (Fikir Kulüpleri Federasyonu, FKF, later Dev-Genç), a gathering of left-wing youth, and took on a favorable to Chinese, supportive of Mao Zedong stance.[11] Perinçek was associated with the relaunch of the magazine Aydınlık in 1968, supporting the Luminosity movement.[12] Due to political conflicts between Mahir Çayan's adherents and Perinçek's group, Aydınlık split into two diaries (Perinçek's gathering distributed under the name Proleter Devrimci Aydınlık).[13] In 1969 he established the illicit Revolutionary Workers' and Peasants' Party of Turkey (TİİKP).[11] He was captured after the 1971 military upset and condemned to 20 years in jail, yet was delivered in July 1974.[11] In 1978 the Workers' and Peasants' Party of Turkey (TİKP) was established as a lawful replacement to the TİİKP.[11]
Perinçek was captured again after the 1980 military overthrow and condemned to eight years in jail. He was delivered in March 1985.[11] In 1987 he was associated with the send off of the week by week news magazine 2000'e Doğru.[11] In 1991, while he was manager in-head of 2000'e Doğru, he went to Lebanon to meet with Abdullah Öcalan, the head of the Kurdistan Workers' Party (PKK).[11]
In 1990, Perinçek was captured and placed in Diyarbakır Prison for a considerable length of time after the issue of the Law of Censorship and Exile.[8][11] In the 1990s he was engaged with the establishing of the fleeting Socialist Party and afterward the Workers' Party.[11] He was the Workers' Party's chief from its establishment in 1992 until it was rebranded in 2015 as the Patriotic Party, which he has driven since.[11]
In Turkey, on 21 March 2008, Perinçek was confined as a feature of an examination concerning the supposed association named Ergenekon. This followed the capture and confinement of 39 suspects in January 2008 during attacks focusing on Ergenekon. On 5 August 2013 Perinçek was condemned to bothered life imprisonment.[14] He was delivered on 10 March 2014 along with numerous other prisoners.[15] Perinçek has spent an aggregate of 15 years of his life in jail at various times.[11]
Beginning around 2014, he has been a powerful casual international strategy counselor to the Turkish government.[16] His impact on international strategy has been huge. His international strategy position seen as generally is against West and favorable to China.[17][18]
Armenian annihilation refusal case
Fundamental article: Perinçek v. Switzerland
In 2007, a decision by a Swiss court made him the main individual to get a criminal conviction for refusal of the Armenian annihilation. He is a known denier of the Armenian slaughter as indicated by the Swiss-Armenian Association.[19] The case was eventually spoke to the Grand Chamber of the European Court of Human Rights, which in a 15 October 2015 judgment didn't govern on the veracity of the Armenian annihilation yet decided for Perinçek on grounds of free speech.[20]
Perinçek is remarkable similar to the principal individual to be indicted by an official courtroom for disavowal of the Armenian massacre. On 9 March 2007, he was seen as liable by a Swiss locale court of cognizant infringement of Swiss regulations against annihilation disavowal with a bigoted inspiration and was fined CHF 12,000. The case was an aftereffect of Perinçek's depiction of the Armenian decimation as "a global lie" at an exhibition in Lausanne on 25 July 2005; he later explained to a Swiss court that there had been slaughters, however repeated his conviction that these didn't establish genocide.[21] The decision was affirmed by the Vaud cantonal allure court on 19 June, and by the Federal Supreme Court of Switzerland on 12 December 2007.[22] Perinçek declared he will take more time to the European Court of Human Rights.[23] In December 2013 the European Court of Human Rights decided that Switzerland abused the standard of opportunity of articulation. The court said that "Mr Perincek was delivering a discourse of a recorded, legitimate and political nature in an inconsistent debate".[24] After the decision the public authority of Switzerland reported its choice to pursue the court's decision. On 3 June 2014 the European Court of Human Rights acknowledged the allure for continue on to the Grand Chamber to explain the degree accessible to Swiss experts in applying the Swiss Criminal Code to battle racism.[25][26] A fundamental hearing on the allure by Switzerland was hung on 28 January 2015.
The Grand Chamber decided for Perinçek on 15 October 2015.[27] In an explanation gave by Armenia's guidance, Geoffrey Robertson and Amal Clooney said they were satisfied the Court had embraced their contention for the benefit of Armenia. The judgment didn't question the reality of the Armenian slaughter and perceived Armenians' right under European regulation to have their nobility regarded and safeguarded, including the acknowledgment of a common personality fashioned through experiencing following the demolition of the greater part their race by the Ottoman Turks.[28]
The Grand Chamber additionally clarified that the court was not expected to decide if the slaughters and mass extraditions endured by the Armenian individuals because of the Ottoman Empire from 1915 onwards can be described as destruction inside the significance of that term under worldwide regulation. It likewise added that it has no position to make legitimately restricting proclamations, for sure, on this point. Moreover, 7 adjudicators, including then-President of the European Court of Human Rights Dean Spielmann expressed as they would like to think that it is undeniable that the slaughters and removals endured by the Armenian public comprised decimation and that the Armenian massacre is an obviously settled chronicled fact.[29]
Chosen books
Türkiye'de Siyasi Partilerin Iç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi (A.Ü.H.F Publisher, 1968)
Türkiye Ihtilalci Işçi Köylü Partisi Davası SAVUNMA (September 1974)
Kıvılcımlı'nın Burjuva Devlet ve Ordu Teorisinin Eleştirisi (Aydınlık Publisher, 1975)
Faşizm Halkın Mücadelesini Durduramaz-Sıkıyönetim Mahkemelerindeki Konuşma ve Dilekçeler (Aydınlık Publisher, 1975) Kıbrıs Meselesi (Aydınlık Publisher, 1976)
Anayasa ve Partiler Rejimi Türkiye'de Siyasal Partilerin Iç Düzeni ve Yasaklanması (Kaynak Publisher)
Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek (Aydınlık Publisher and Kaynak Publisher, 1976, 1997)
Sosyal-Emperyalizm ve Revizyonizme Karşı 1970'te Açılan Mücadele (Aydınlık Publisher, July 1976)
Sahte TKP'nin Revizyonist Programının Eleştirisi (Aydınlık Publisher, 1976)
Doğru Eylem Nedir? (Aydınlık Publisher, 1978)
Anarşinin Kaynağı ve Devrimci Siyaset (Aydınlık Publisher, 1979)
Türkiye Devriminin Yolu (Aydınlık Publisher, 1979)
Atatürk'ün Bugünkü Önemi (October 1980)
Kemalist Devrim-1 Teorik Çerçeve (Aydınlık Publisher and Publisher, 1977, 1994)
Kemalist Devrim-2 Din ve Allah (Kaynak Publisher, 1994-1998)
Kemalist Devrim-3 Altı Ok (Kaynak Publisher, 1999)
Kemalist Devrim-4 Kurtuluş Savaşı'nda Kürt Politikası (Kaynak Publisher, November 1999)
Kemalist Devrim-5 Kemalizmin Felsefesi ve Kaynakları (Kaynak Publisher)
Kemalist Devrim-6 Atatürk'ün CHP Program ve Tüzükleri (Kaynak Publisher, June 2008)
Kemalist Devrim-7 Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu (Kaynak Publisher, March 2010)
Anayasa ve Partiler Rejimi (Kaynak Publisher, May 1985)
Osmanlı'dan Bugüne Toplum ve Devlet (Kaynak Publisher, 1987)
Stalin'den Gorbaçov'a (Kaynak Publisher, January 1990)
Lenin, Stalin, Mao'nun Türkiye Yazıları (Kaynak Publisher, 1977)
Abdullah Öcalan ile Görüşme (Kaynak Publisher, 1990)
Parti ve Sanat (Kaynak Publisher, 1992)
Türk Sorunu (Kaynak Publisher, 1993)
Aydın ve Kültür (Kaynak Publisher, 1996)
Çiller Özel Örgütü (Kaynak Publisher, 1996)
Avrasya Seçeneği: Türkiye Için Bağımsız Dış Politika (Kaynak Publisher, 1996)
ÖDP'nin Kimliği (Kaynak Publisher, 1998)
Bir Devlet Operasyonu (Kaynak Publisher, 1999)
28 Şubat ve Ordu (Kaynak Publisher, 2000)
Eşcinsellik ve Yabancılaşma (Kaynak Publisher, 2000)
Karen Fogg'un E-Postalları (Kaynak Publisher, 2002)
Mafyokrasi (Kaynak Publisher, 2004)
Memidik Kaptan'a Masallar (Kaynak Publisher, May 1998)
Gladyo ve Ergenekon (Kaynak Publisher, 2008)
Türk Ordusu'nda Strateji Sorunu