Babacan: Ülke yönetiminin geldiği noktayı Isparta bize en açık şekilde gösterdi

DEVA Partisi lideri Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. dönem adaylık tartışmasıyla ilgili, 'Erdoğan’ın bir kere daha cumhurbaşkanı olmasını engelleyecek olan seçmendir' dedi.
Babacan: Ülke yönetiminin geldiği noktayı Isparta bize en açık şekilde gösterdi
2022-02-09 16:09:18   Güncelleme: 2022-02-09 16:09:18    

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlenen haftalık değerlendirme toplantısında konuştu.
Babacan 12 Şubat Cumartesi günü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla yapılacak 6 liderin katılacağı yemekle ilgili, 'Cumartesi günkü toplantı şu anda güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarımızın gelmiş olduğu noktanın bir teyidi ve bundan sonraki sürecin istişaresi ile ilgili bir toplantı olacak. Umarız ki verimli olur, ülkemiz için hayırlı sonuçlar doğurur' dedi.

'Ülkemi̇zi̇n ara seçi̇me deği̇l, genel seçi̇me i̇hti̇yacı var'

11 milletvekilinin istifa edip ara seçimin yolunun açılması yönündeki tartışmayı da değerlendiren Babacan, 'Ülkemizin ara seçime değil, mümkün olan en kısa zamanda bir genel seçime ihtiyacı var. Çünkü şu anda ülkenin her alanda sorunları büyüyor. Ara seçimden ziyade bir genel seçimin bu ülkenin sorunlarına çözüm olabileceğine inanıyoruz. Erdoğan’ın bir kere daha cumhurbaşkanı olmasını seçmen engelleyecek' ifadelerini kullandı.

'Ülke yönetiminin geldiği noktayı Isparta bize en açık şekilde gösterdi'

Türkiye'nin çoklu enerji krizi içinde olduğunu belirten Babacan, 'Her alanda kriz yaşıyoruz. Kışın ortasında ülkemiz derin bir enerji krizi yaşıyor. Elektrik ve doğal gaz kesintilerini görmemiştik daha önce. Bu ülke böyle bir şey yaşamamıştı' değerlendirmesinde bulundu.
Isparta'da günlerce elektrik kesintisi yaşandığını ifade eden Babacan, 'Ülke yönetiminin geldiği noktayı Isparta bize en açık şekilde gösterdi. Şu anda bu ülke yönetilmiyor, yönetilmiş gibi yapılıyor' diye konuştu.

'Bakanlıklarda herhangi bir sorunun çözülmesi mümkün değil, bakanlarda yetki yok'

Ülkenin tek bir kişi tarafından yönetilmemesi gerektiğini dile getiren Babacan, 'Yetkinin mutlaka devlet kademesinde yukarıdan aşağıya delege edilmesi gerekiyor. Bu ülkenin yerinden yönetilmesi gerekiyor. En ufak bir kriz Ankara'ya geldiğinde Ankara felç oluyor. Bakanlıklarda herhangi bir sorunun çözülmesi mümkün değil. Bakanlarda yetki yok. Bakanlar sorun çözecek yetkiyle donatılmış değil' görüşünü paylaştı.
Elektrik, doğal gaz ve benzine yapılan zamların vatandaşları zor durumda bıraktığını aktaran Babacan, Türkiye'deki gerçek enflasyon rakamlarının gizlendiğini savundu.
Yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının önemli ölçüde kalmadığını öne süren Babacan, 'Kuvvetler ayrılığı yıpratılmış durumda. Kuvvetler ayrımı diye bir şey artık kalmadı. Cumhurbaşkanı ne talimat verirse Meclis de bunu yapıyor, yargı da bunu yapıyor. Yargı bütünüyle Sayın Erdoğan'ın ve çevresindekilerin kontrolü altında artık' sözlerini sarf etti.

‘Hekimler göçü yaşıyoruz’

Sağlık çalışanlarının dün gerçekleştirdiği iş bırakma eylemine değinen Babacan, hekimlerin yurtdışına gitmesi için Sağlık Bakanlığı’ndan alması gereken ‘iyi hal belgesi’ istatistiklerini yayımladı.
Geçen sene 1405, bu ilk ayında ise 197 hekimin bu belgeyi aldığını söyleyen Babacan şu ifadeleri kullandı:
'Resmen ‘hekimler göçü’ yaşıyoruz. Kendi ellerimizle yetiştirdiğimiz insan gücümüzü, kendi çocuklarımızı Amerika’ya, Avrupa’ya bedavadan hediye ediyoruz. Çünkü Türkiye’de liyakate, başarıya, emeğe değer verilmiyor. Hak ve özgürlüklerin esamisi okunmuyor. İktidardaki otoriter ortaklık, bu ülkenin insanlarına, kaliteli bir yaşam ve insanca çalışma imkânı tanımıyor.'

‘Sayın Bahçeli, sizin hiç fikriniz, projeniz yok mu?’

Babacan konuyla ilgili şöyle devam etti:
'Krizlerin ortağı ikide bir Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasını istiyor. Ağzından şimdiye kadar bu ülkeye hayrı dokunacak tek bir söz bile duymadık. ‘Ülkenin şu sorununa şu çözümünü bulmak için şöyle bir projem var’ dediğini duydunuz mu? Varsa yoksa hamaset, hakaret. Tam bir kriz üretim merkezi. Sayın Bahçeli’ye bir kez daha çağrı yapıyorum. Eğer sağlık çalışanlarımızın çalışma koşullarını iyileştirecek bir öneriniz varsa ortaya koyun. Sizin hiç fikriniz, projeniz yok mu? Ona buna saldırmayı bırakın da halk sağlığının faydasına bir fikriniz varsa söyleyin.'