ALİ BABACAN - Babacan'dan dolar yorumu: Kahroluyorum ama umutsuz değilim

ALİ BABACAN - Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayınla dolar kurunun 10 lira olmasını değerlendirerek, "Kahroluyorum, çok üzgünüm ama asla umutsuz değilim. Bu ülkenin potansiyelinin çok yüksek olduğunu biliyorum. Çünkü 2008’de tüm Avrupa krizden geçerken, Avrupa’da insanlar yoksullaşırken, biz ülkemizi o krizlerden korumayı başardık" dedi.
Babacan'dan dolar yorumu: Kahroluyorum ama umutsuz değilim
2021-11-12 23:46:53   Güncelleme: 2022-03-20 17:33:07    

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012’deki “Para tıpkı bayrak gibi milli marş gibi bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır” ifadelerini ekrana getiren Babacan şu ifadeleri kullandı:

"TL adı sanı duyulmamış ülkelerin parası karşısında bile değer kaybetti"

“Bu iktidar, bu milletin parasını da itibarını da pul etti. O gün bugündür, Türk Lirası, sadece dolar karşısında değil, adı sanı duyulmamış ülkelerin parası karşısında bile değer kaybetti. Papua Yeni Gine Kinası, bu sözün söylendiği döneme göre Türk Lirası karşısında yüzde 86 daha değerli. Bulgar Levasının, Türk Lirası karşısındaki değeri yüzde 110 daha fazla. ‘Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz’ diyenler, ‘rekabetçi kur’ diyenler, paramızın değersiz ve itibarsız hale gelmesiyle milletimize çok ağır bedeller ödettiler, ödetiyorlar.”

"Daha önce yaptık, yine yaparız"

“Kahroluyorum, çok üzgünüm ama asla umutsuz değilim. Bu ülkenin potansiyelinin çok yüksek olduğunu biliyorum. Çünkü 2008’de tüm Avrupa krizden geçerken, Avrupa’da insanlar yoksullaşırken, biz ülkemizi o krizlerden korumayı başardık. Amerika’da, milyonlarca insan işsiz kalırken, trilyonlarca dolarlık zararlar yaşanırken, biz ülkemizde istihdamı artırdık. Çok daha kötü günlerde, ülkemizi başarıya ulaştırdık. Daha önce yaptık, yine yaparız.”

"Paramızın pula dönmesine son vereceğiz"

“Bu kabustan uyanacağız. Tıpkı korkulu bir rüyanın ardından bir bardak su içme rahatlığıyla nefes alacağız. Ülkemizi gidemeyenlerin ülkesi olma utancından kurtaracağız. Asgari ücreti, açlık sınırının altında olması utancından çıkaracağız. Paramızın, sokağa çıktığımız an pula dönmesine son vereceğiz. Bu ülkeyi mutlu insanların ülkesi yapacağız. İnanın bu olacak.”

"Ülkenin mirasyedilere ihtiyacı yok"

“Bizlerin hükûmetten ayrıldığı tarihte; 1 dolar, 2 lira 92 kuruştu. Sayın Erdoğan, tüm yetkiyi tek elde toplayarak taraflı, partili cumhurbaşkanı seçildiği tarihte, 25 Haziran 2018’de 1 dolar, 4 lira 65 kuruştu. Bugün dolar kuru 10 liraya dayandı. Partili taraflı cumhurbaşkanı göreve başladı başlayalı dolar kuru 2 kattan fazla arttı. Gerçekten, aklımız havsalamız almıyor. Bu iktidar, tam bir mirasyedi gibi, varımızı yoğumuzu harcadı, ülkemizi değersizleştirdi. Bu ülkenin mirasyedilere ihtiyacı yok.”

"Adaleti yerlerde süründürürseniz, millî paranız da yerlerde sürünür"

“Burası, 84 milyonuyla birbirini ve ülkesini çok seven insanların ülkesi. Bu ülkenin alın terine, akıl terine, emeğe ihtiyacı var. Siz hukuku tanımazsanız, dürüst ve liyakatli kadrolarla çalışmazsanız, adaleti yerlerde süründürürseniz, işte millî paranız da böyle yerlerde sürünür. 1 dolar tam 10 lira olur. Şu anda Türk Lirası’nın değeri hem nominal hem de reel olarak tarihin en düşük seviyesinde.”

"İnsanlar dolar 10 lira olunca ekmeğin 2 buçuk lira olacağını iyi biliyor"

“Bu ülkenin insanları Dolar 10 lira olunca ekmeğin 2 buçuk lira olacağını iyi biliyor. Döviz kuru artınca iğneden ipliğe her şeye zam geleceğini ilkokul çocukları bile biliyor. Dolar 10 lira demek, bu kış evimizi, doğalgaz faturasından endişe edip, ısıtmaya korkmak demek. Evinde doğalgaz var, elektrik var ama insanlar soba alıyor. Doğalgazlı evlerde insanlar kömür yakmaya başladı. Soba satışları artıyor. Soba da kurtarmıyor çünkü kömür fiyatları aldı başını gidiyor.”

"Abartıyorsun diyenlere itibar etmeyin"

Gençlere de seslenen Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşadığınız hayal kırıklığını biliyorum, anlıyorum. 25 yaşında, 18 yaşında ve 11 yaşında üç çocuk babası olarak; onların yaşadığı duyguları ben de yaşıyorum. Bütün bu adaletsizlik ortasında bir yandan iyi eğitim almaya çalışırken, bir yandan da iş bulup bulamayacağınızı düşünüyorsunuz. İş bulsanız da kazanacağınız parayla geçinip geçinemeyeceğinizin endişesini yaşıyorsunuz. Bir bilgisayar almaya kalksanız, Avrupa’da, Amerika’daki akranınız, birkaç haftalık maaşıyla rahatça alabiliyorken bu ülkede 6 aylık asgari ücretle bile bir bilgisayar almanın ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz. Türkiye, ülkedeki devlet başkanı maaşı ile asgari ücret arasında farkın en yüksek olduğu ülkelerden birisi. O size ‘Telefonunu çıkar’ diyenlere, açım diyen vatandaşa ‘Abartıyorsunuz’ diyenlere itibar etmeyin. Ülkenin başındaki kişi ile vatandaşları arasında makas bu kadar açılıyorsa; esas bu makası açanlar çok abartıyor. Abartan arıyorlarsa aynaya baksınlar.”