CHP 26. Dönem Milletvekili ve Gazeteci Barış Yarkadaş, Tele 1'de Murat Taylan'ın sunduğu Gün Bitiyor programında Eski Bakan Ali Babacan'ın AKP'den istifasını ve Ali Babacan'ın Abdullah Gül ile birlikte kuracağı parti hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Barış Yarkadaş'ın Tele 1'de Ali Babacan'a dair yaptığı açıklamaları şöyle:
Ali Babacan ve arkadaşları bu partiyi aslında 31 Mart seçimi sonrası ilan etmeye karar verdiler. Çünkü; yaptırdıkları tüm anketler ve kamuoyu araştırmaları 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde AKP'nin düşüşe, CHP'nin ise yükselişe geçeceğini gösteriyordu.
Ali Babacan ve arkadaşları bu tabloyu gördükleri için, partiyi kurmayı ertelediler. Neden? Eğer 31 Mart öncesi bu partiyi kursalar, ve belli bölgelerde seçime girmiş olsalar, AKP'ye kaybettiren parti olacaklardı. Ve asıl ulaşmak istedikleri tırnak içinde söylüyorum muhafazakar kesime de kolay kolay ulaşamayacaklardı. AKP'ye kaybettiren isimler haline geleceklerdi.
O yüzden ne yaptılar? Biz partiyi 31 Mart sonrası kuralım. Nasıl olsa AKP kaybediyor, biz AKP'ye kaybettirenler grup olmayalım. Dediler. Ancak, 31 Mart seçimlerinin haksız ve hukuksuz bir biçimde iptal edilerek 23 Haziran'da yenileneceğinin ortaya çıkması üzerine parti kurma çalışmaları 23 Haziran sonrasına bırakıldı.
Çünkü Ali Babacan ve arkadaşları yaptırdıkları anket ve kamuoyu araştırmalarında CHP'nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu'nun belediyeyi büyük bir fark atarak kazanacağını gördüler. O yüzden parti çalışmasını eylül ayına ertelediler.
Şimdi bu parti çalışmasında kimler var? Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gülbu grubun şu anda teknik direktörü vaziyetinde. Abdullah Gül, Ali Babacan, Beşir Atalay, Haşim Kılıç, Sadullah Ergin, Nihat Ergün, ekonomist Daron Acemoğlu, eski Bakan Mehmet Şimşek, Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can ve eski Bakan Ertuğrul Günay.
Bu isimler Ali Babacan'ın genel başkanı olacağı partinin kurucuları arasında. Ahmet Davutoğlu da bu ekibe girmek istedi. Ancak Abdullah Gül, Davutoğlu'nun hem Suriye politikasında hem de kendi cumhurbaşkanlığı bittikten sonra genel başkan olarak Abdullah Gül'ün önünü tıkamasından dolayı Davutoğlu'na kapalılar. Davutoğlu, yeni partinin genel başkanı, Ali Babacan'ı ise sözcü olarak konumlandırmak istedi. Abdullah Gül bu teklifi reddetti. Ayrıca ümmetçilik görüşünde de uzlaşamadılar.
Ahmet Davutoğlu'nu neden istemiyorlar? Ahmet Davutoğlu, kendisini 'ümmet' olarak tarif ettikleri kesimin lideri pozisyonuna oturtuyor. Fakat Ali Babacan ve arkadaşları partilerini ümmet üzerine değil, farklı siyasi yelpazeler üzerine kurmak istiyorlar. Ali Babacan'ın bugün yaptığı açıklama, partinin önümüzdeki günlerde ekonomi, hukuk, adalet ve özgürlüğe vurgu yapacağını gösteriyor.
Ali Babacan ve arkadaşları 1983 ANAP modeli ile ortaya çıkmak istiyorlar. Ekonomide kalkınma, hür teşebbüs, haklar, özgürlükler, adalet, hukuk söylemi... Ancak toplumun değişik kesimlerini de içine alan bir yapılanma. Zaten Ali Babacan'ın bugünki mektubuna baktığında şunu söylüyor; Farklı kesimlerin temsil gücünün yüksek olduğu yapılanmadan bahsediyor.
Hatta bu yüzden sol kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir sanatçıya da parti kurma konusunda teklif götürdüler. ADD'nin Genel Merkez'deki bir yöneticisine de teklif götürdüler. Değişik kesimlere ulaşmaya çalışıyorlar.
Şimdi bu partinin hedefi ne? Beşir Atalay, Tayyip Erdoğan'a uzun yıllar kamuoyu araştırmaları yaptı. Şu anda partinin kamuoyu araştırmalarını ve anketlerini yapıyor. Gördükleri şu; Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verenlerin yüzde 30'u yeni bir parti kurulması gerektiğini söylüyor. Ali Babacan ve arkadaşlarının kuracakları parti de kendi yaptırdıkları araştırmaya göre, bugün eğer seçim olsa AKP tabanından alacakları oyla yüzde 18'lik bir banda oturuyor.
Arayış içinde olan ama CHP'ye MHP'ye, İYİ Parti'ye ve HDP'ye gitmeyen kesimin yüzde 30'u yeni bir partinin kurulmasının şart olduklarını söylüyor.
Parti iki ana unsurla çıkacak. Bir güçlendirilmiş parlamentonun da olduğu başkanlık sistemi. Bu başkanlık sisteminde parlamento başkanın yaptıklarını dengeleyebilecek, denetleyebilecek. Güçlü bir parlamento olacak ama başkanlık da devam edecek.
İkinci yaptırdıkları çalışma, tamamen bildiğimiz başbakanın da olduğu demokratik parlamenter sistem. Bu iki çalışmanın da olduğu anayasa taslağını AYM eski raportörü Osman Can'a yazdırdılar. Osman Can iki değişik anaya taslaığı yazdı. Bunlara ilişkin kamuoyu araştırması yaptıracaklar.
Eğer bu kamuoyu araştırmasında güçlendirilmiş meclis ile başkanlık sistemine devam yönünde bir sonuç çıkarsa, parti kuruluşunu bu ilke ile ilan edecek. Yok eğer toplumda demokratik parlamenter sisteme yönelik bir eğilim var ise Ali Babacan partinin genel başkanı ve başbakan adayı, Abdullah Gül ise cumhurbaşkanı adayı olarak sahneye çıkacak.
Öte yandan Barış Yarkadaş, şu iddiayı da dile getirdi:Babacan ve arkadaşları partiyi kurduktan sonra, AKP'den 34 milletvekilinin kendilerine katılmasını bekliyor. AKP ise yeni partinin TBMM'de grup kurabilmesinin önüne geçebilmek için, en az 20 vekili olma şartını 30'a çıkarmayı planlıyor. Bunun için bir iç tüzük değişikliği de gündeme gelebilir.