Bahçeli: 48 sayfalık metnin içeriği tam takır kuru bakırdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin, 'Rusya, Ukrayna'ya haksız ve hukuksuz, tasvip edilemeyecek bir işgal girişimi başlatmıştır. Bu uluslararası hukuka, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Minsk sürecine darbedir' dedi. Muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmasını hedef alan Bahçeli, 'Metinde Türkiye, Türk milleti, inanç, irade yoktur. Güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifi güçsüzleştiren Türkiye'nin taslak metnidir' ifadelerini kullandı.
Bahçeli: 48 sayfalık metnin içeriği tam takır kuru bakırdır
2022-03-03 11:27:19   Güncelleme: 2022-03-03 11:27:19    

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 6 muhalefet partisinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni hedef aldı. Bahçeli, '48 sayfalık metnin içeriği tam takır kuru bakırdır. Bu metni tarihi yapan tek şey 28 Şubat zihniyetine uygun olarak güçlendirilmiş istikrarsızlık bildirisi olmasıdır' dedi.

Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin konuşan Bahçeli, '24 Şubat 2022 günü sabahın erken saatlerinden Rusya, Ukrayna'ya haksız ve hukuksuz, tasvip edilemeyecek bir işgal girişimi başlatmıştır. Bu uluslararası hukuka, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Minsk sürecine darbedir. Ukrayna'nın işgali Soğuk Savaşı sonrasının en ciddi krizi olmuştur' dedi.

Bahçeli, barış için adım atılması gereken adımları şöyle sıraladı: 'Ukrayna'nın siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı. Rusya ile Ukrayna arasında ateşkes sağlanmalı. Rusya işgalden vazgeçmeli, askerleri geri çekmeli. NATO doğuya genişleme stratejisini gözden geçirmeli.'

Muhalefeti de hedef alan Bahçeli, 'Türkiye, Ukrayna krizinde milli bir duruş sergilemiştir. Ne var ki zillet ittifakı bundan bile rahatsız olmuştur. Çatışmaları neredeyse hükümete fatura edecek kadar gafil hale düşmüşlerdir' diye konuştu.

6 muhalefet partisinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ne de değinen Bahçeli, 'Güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifi güçsüzleştiren Türkiye'nin taslak metnidir. Kılıçdaroğlu'na bakarsak 6 partiye tarih bir sorumluluk yüklemiş. 48 sayfalık metnin içeriği tam takır kuru bakırdır. Bu metni tarihi yapan tek şey 28 Şubat zihniyetine uygun olarak güçlendirilmiş istikrarsızlık bildirisi olmasıdır' ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'Beşeriyetin her zamankinden daha fazla huzura, sakinliğe, dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir tarih döneminden geçiyoruz. Hakimiyet ve hegemonya mücadelelerinin yaygınlaşarak tehlikeli bir evreye sıçrama tehlikesi bu düşüncemin temelini teşkil etmektedir.

24 Şubat 2022 günü sabahın erken saatlerinden Rusya, Ukrayna'ya haksız ve hukuksuz, tasvip edilemeyecek bir işgal girişimi başlatmıştır. Bu uluslararası hukuka, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve Minsk sürecine darbedir. Ukrayna'nın işgali Soğuk Savaşı sonrasının en ciddi krizi olmuştur.

5 Aralık 1994 Budapeşte referandumuyla Ukrayna'ya karşı güç kullanmayacağının garantisini veren Rusya sözünde durmamış, 2014'ten itibaren işgal planlarını tatbik etmiştir. Putin'in tutumu, geçerli kuralların ihlali dışında başka bir manaya gelmemiştir.

'DÜNYA UTANÇ VERİCİ BİR SEYRE DALMIŞTIR'

8'inci güne giren saldırı sürmektedir. Ne var ki Birleşmiş Milletler, yasadışı ve gayrimeşru askeri harekat dışında zayıf mesajlar dışında hiçbir şey yapamamıştır. Kan akarken, dünya utanç verici bir seyre dalmış, ekonomik yaptırımlarla oyalanmıştır.

1 Ağustos 1975 Helsinki zirvesiyle kurulan AGİT işlevini ve iddiasını yitirmiştir. Ukrayna'nın işgaliyle devletler arası ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığı, gelişi güzel tarih yorumu üzerinden işgalin arka dekoru hazırlandığı anlaşılmıştır. Putin'in kanlı işgali haklı çıkarması mahsurlu bir mantıktır. Putin'in 19'uncu yüzyıl jeopolitiğini hayata geçirmesi yeni bir trajediyi hayata geçirecektir.

Donbas'ı Ukrayna'dan koparma hamlesi bölücülüktür. Bu bölgenin bağımsızlığının Rusya Parlamentosu tarafından tastiği uluslararası hukuku katletmektedir. İşgalin iki amacı olduğu anlaşılmaktadır; ilki NATO destekli Ukrayna'nın destekten çıkarılması, ikincisi Rus nüfusunun güvenliğinin sağlanmasıdır.

Ukrayna krizinin bir ucunda Rusya zorbalığı varken, diğer ucunda NATO ve atı tahriki olduğu açıktır. Ukrayna arada kalmış, filler tepişirken çimenler ezilmiştir. Dün kanlı gündemin üst sıralarında Bosna, Bağdat, Kabil, Kosova, Sana, Şam vardı, bugün Kiev vardır.

Putin'in NATO'nun stratejisinden duyduğu rahatsızlık sır değildir. Ukrayna işgaline mecbur kaldıklarını söylemesi ise çok yenidir. Ukrayna madem NATO üyesi yapılmayacaktı, neden ABD tarafından avutulmuştur? Ukrayna'yı ateş çukuruna çeken bir yanda Rusya iken, diğer yanda batılı ülkeler değil midir?

'UKRAYNA'NIN TALİHSİZLİĞİ BAĞIMSIZ KARARLAR ALAMAMASI'

ABD ile AB ülkeleri küresel sahnenin ön tarafında yaptırım kararları açıklarken, arka tarafında Rusya ile mutabakat zemini aramadıklarını iddia edemeyecektir.

Bize göre Ukrayna'nın bugüne kadarki talihsizliği bağımsız kararlar alamamış olmasıdır. 2014'ten beri sistematik bir kuşatma bu ülkeyi rehin almıştır. Kırım'ın ilhakına cevap verilemediği gibi yaptırımlar da devreye sokulamamıştır. Donbass 8 yıldır patlamaya hazır bombadır.

2006 yılında ABD Dışişleri Bakanı tarafından telaffuz edilen kaos planı her yeri tesiri altına almıştır. Karşımızda yeni sömürgecilik akımının karanlık oyunları sahnelenmektedir.

Ankara'dan baktığımızda gördüğümüz gerçekler, korkunç risk ve tehditlerin vahim boyutlara dayandığıdır. Ukrayna'nın zalim işgali, buna karşı etkisiz tepkiler, yeni dünya düzeni hakkında hepimize ipucu vermektedir.

MHP olarak, çatışmaların ivme kaybetmesi, barış için adım atılması gereken adımlar şöyle:

1. Ukrayna'nın siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı.

2. Rusya ile Ukrayna arasında ateşkes sağlanmalı.

3. Rusya işgalden vazgeçmeli, askerleri geri çekmeli.

4. NATO doğuya genişleme stratejisini gözden geçirmeli.

5. Tek seçenek diplomasi ve diyalogdur. Rusya ve Ukrayna heyetleri arasındaki mutabakat arayışları memnuniyet vericidir. Rusya ve Ukrayna ile masaya oturabilecek tek ülke Türkiye'dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok yönlü siyasi, ekonomik ve ticari ilişkileri kullanarak aktif arabuluculuk girişimi bize göre barışın, huzurun, istikrarın kalıcı anahtarıdır. İstanbul'da müzakere ikliminin başlaması krizden çıkışın orta yolu bulunacaktır.

MUHALEFETE YÜKLENDİ

Türkiye, Ukrayna krizinde milli bir duruş sergilemiştir. Ne var ki zillet ittifakı bundan bile rahatsız olmuştur. Çatışmaları neredeyse hükümete fatura edecek kadar gafil hale düşmüşlerdir. Hükümete kara çalanlar İstanbul'a kar yağdığında iki mahalle arasındaki ulaşımı sağlayamadıklarını ne çabuk unutmuşlardır. Rusya'nın operasyonu esnasında CHP Genel Başkanı ile İP Genel Başkanı S-400 aleyhine açıklamalar yapmışlardır. Zillet ittifakının ana ortakları majestelerinin muhalefeti olarak sivrilmiştir. Demokrasinin güvencesi NATO değil milletin tertemiz iradesidir.

Montrö boğazlardan geçişi, ticaret ve savaş gemileri açısından 4 ihtimali belirlemektedir. Montrö'nün 19'uncu maddesinde Türkiye'nin tarafsız olduğu savaş durumunda, taraf olmayanların savaş gemilerinin boğazlardan geçip Karadeniz'e çıkabileceğini tespit edilmiştir. Türkiye'nin duruşu berraktır.

Zillet ittifakının sözcüleri Türk milletini hinlik siyaseti ile bir görecek kadar köksüzdür. Siyaset yapmak başka, milli ve tarihi meselelerde ortak duruşa sahip olmak başkadır. Asıl olan milli hedefleri ortaklaşa benimsemektir.

MUHALEFETİN GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM METNİ

Esas olan önce ülkem ve milletim diyebilmektir. 28 Şubat postmodern darbesinin yıldönümünde Ankara'da dizilen güdümlü 6 parti 48 sayfalık bomboş bir metni kamuoyuna açıklamışlardır. Metinde Türkiye, Türk milleti, inanç, irade yoktur. Güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifi güçsüzleştiren Türkiye'nin taslak metnidir. Kılıçdaroğlu'na bakarsak 6 partiye tarih bir sorumluluk yüklemiş. 48 sayfalık metnin içeriği tam takır kuru bakırdır. Bu metni tarihi yapan tek şey 28 Şubat zihniyetine uygun olarak güçlendirilmiş istikrarsızlık bildirisi olmasıdır. Yeni bir 28 Şubat bildirisi olarak tarihe geçecektir. Bir uzlaşamama metni olduğu çok açıktır.

1961 Anayasası'ndaki gibi devletin güçsüzleştirilmesi amaçlanmıştır. 1961 Anayasası'nda olduğu gibi OHAL'in kaldırılacağı görülmektedir. HSK'nın ayrılarak geriye gidişin yargısal çatısı örülmek istenmiştir. Mutlak millet iradesi tersine çevrilerek devletin etkisizleştirilmesi, gensoru yoluyla düşürülebilen istikrarsız hükümetler hedeflenmektedir.'

Foto Galeri Videolar Son Dakika Haberler Video Kategori Foto Kategori Vehaber İletişim Künye Şikayet Menü