Partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunan Bahçeli konuşmasına, geçen hafta Hüseyin Can Gökçek tarafından öldürülen Sıla Şentürk cinayeti ve kadına şiddet olaylarına değinerek başladı. Faillerin ceza alması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Şiddete tolerans gösterilemez, iyi niyet hali uygulanamaz" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Münih Güvenlik Konferansına katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da "Belediyenin işleri bitti de sıra Münih konferansı mı geldi? Neyin lobi çalışmasını yapıyor?" dedi.
Tarkan'ın geçen hafta çıkan ve gündemden düşmeyen 'Geççek' şarkısına ilişkin de konuşan Bahçeli, "Tarkan şarkı sözleriyle Kovid-19 dönemini kastettiğini söylüyor, hayır diyorlar, iktidarı kastettin diyorlar, dayatmada bulunuyorlar. Ayıptır" diyerek "Muhalif bir figür üretme peşine düşenler, tavsiyem önce Tarkan'ın 'Kıl oldum abi' şarkısını dinlesinler, ya da 'Başkası olma kendin ol' şarkısına kulak versinler" ifadelerini kullandı.
Bahçeli ayrıca, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a da seslenerek "Benim 28 Şubat’ta başbakan yardımcısı olduğunu ispat etmezse namerdin önde gidenisin" dedi.
Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde:
* Sıla isimli kızımız vahşet dolu bir saldırıyla katledilmiştir. Beyaz gelinliğiyle evden çıkması gereken bir kız çocuğu kefene sarılarak bu dünyadan göçmüştür. Şiddetin muhakkak önüne geçmek mecburiyetindeyiz. Kadınlarımıza, kızlarımıza, çocuklarımıza kasteden, kurşun sıkan alçakları en ağır şekilde cezalandırmak adalet ve hukukun temel görevi, hepimizin takibini yapması gereken başlıca konudur.
* Şiddete tolerans gösterilemez, iyi niyet hali uygulanamaz, pişmanlık hükümleri tatbik edilemez. Aksi olursa şiddet teşvik edilmekle kalmayacak bir bakıma ödüllendirilmiş olacaktır. Şiddetin olduğu yerde hayır yoktur. Kadınlarımızı ve kızlarımızı hedef alan saldırı dalgası hepimizin ortak şikayetidir. Gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalı.
* Ruh sağlığı yasa teklifinin yasalaşmasını, çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlarla alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmasını önermiştim.
'Türkiye - Azerbaycan dayanışması 2. Karabağ Savaşı'nda zaferi belirleyen iradeyi tesis etmiştir'
* MHP, pergelin çivili ucunu Ankara'ya koyan, diğeriyle de dünyayı tarayan bir partidir.
* Türklüğü jeopolitik anlamda küçük düşünmek geride kalmaktır, yem olmaktır, yutulmaktır. Bizim adımız Türk milletidir. Biz medeniyetlere beşiklik, milletlere bilirkişilik yapan bir kültür kucaklaşmasının varisiyiz. Hocalı'da bir soykırım suçu işlenmiştir, hala kabuk bağlanmamış bir yaradır. Nerede bir soydaşımız nerede bir din kardeşimiz varsa gözümüz oradadır.
* Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan antlaşma, zaferi teyit değerli kazanımları ihtiva eden tarihi bir belge hükmündedir. Türkiye - Azerbaycan dayanışması 2. Karabağ Savaşı'nda zaferi belirleyen iradeyi tesis etmiştir.
* İnanıyorum ki Dağlık Karabağ'ın bütünüyle hak sahibi Azerbaycan'a geçeceği dönem de gelecek, başta Hocalı olmak üzere ecdad yadigarı vatan toprakları Türk milletinin emanetine mutlaka tevdi edilecektir.
* Biz hiçbir devletle ilanihaye husumet kamplarına ayrılmayı aklımızdan geçirmiyoruz ancak muhatap ülkelerden öncelikle dürüstlük bekliyoruz.
'Putin'in yaptığı yangına körükle gitmek'
* Rusya Devlet Başkanı Putin'in Donetsk ve Lugansk bağımsızlığına onay vermesi yangına körükle gitmekten başka bir şey değildir. Diplomasi ve diyaloğun tek çıkar yolu olduğuna inanıyoruz. 'Savaş çıktı, çıkıyor' çığırtkanlığı yapan ülkelerin iyi niyetli olmadığının farkındayız. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır.
'İBB Başkanı neyin lobisini yapıyor?'
* İBB Başkanının Münih Güvenlik Konferansı'na gitmesi dikkat çekmiştir. Belediyenin işleri bitti de sıra Münih konferansı mı geldi? Neyin lobi çalışmasını yapıyor? Bizim bilmediğimiz bir görevi varsa söylesin de öğrenelim. Bu belediye başkanı Rusya-Ukrayna arasındaki barışçıl diyalog için hazır olduklarını açıklamış. Türk demokrasisinin yetersizliğinden bahsetmiş. İBB Başkanı hiç utanmadan, Türkiye'yi kötülemiş ve kötü göstermiştir.
* Devşirilmiş sözde siyasetçi Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirip kucaklaşması, soysuzluğun ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu, PKK'yla buluşmak demektir, HDP'ye zeytin dalı uzatmak demektir.
* İstanbul demokrasiye aç olsaydı sen ekmeğe muhtaç olurdun. İstanbul demokrasiye aç olsaydı Münih'in yolunu zor bulurdun. Türkiye'de demokrasi sakat olsaydı Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmayı ancak rüyanda görürdün.
'Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu yalan makinasına dönüşmüş'
* Kılıçdaroğlu, yuvarlak masanın altında yuvarlanan bölücülük odağı HDP'yi daha fazla saklayamamış, en sonunda HDP'nin yok sayılamayacağını, demokrasi konusunda özel bir vurgusu olduğunu söylemek durumunda kalmıştır. İşte bu suçüstü halidir.
* 12 şubat yuvarlak masa hususunda en sivri çıkışı beklendiği gibi Serok Ahmet yapmıştır. Serok'un akıl sağlığıyla ilgili ciddi endişeler taşıdığını, bu şahsın derhan tıbbi bir müdahale ile karantinaya alınması gerektiğini düşünüyorum. Yazık olacak Serok'a, mağdur hale gelecek, tedavilere cevap vermeyen acıklı hallere sürüklenecek. Serok dikkat etsin kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobane'ye kaçmak için bile fırsat bulamaz.
* Bak Davutoğlu, benim 28 Şubat’ta başbakan yardımcısı olduğunu ispat etmezse namerdin önde gidenisin. Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu tıpkı üzümün üzüme baka baka karardığı gibi birbirleri ile düşe kalka yalan makinasına dönüşmüşlerdir. Müslüman yalan söylemez.
* Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat mağduruyum demesi masaldır.
'Tarkan'dan zilletin tarzanı çıkartılamaz'
* Tarkan şarkı sözleriyle Kovid-19 dönemini kastettiğini söylüyor, hayır diyorlar, iktidarı kastettin diyorlar, dayatmada bulunuyorlar. Ayıptır, ayıp. İktidar şarkıyla kurulmadı, hükümet şarkıyla oluşmadı. Velev ki iddialar doğru olsa bile bir şarkıyla yıkılmaz yıkılamaz
* Tarkan'dan zilletin tarzanı çıkartılamaz. 6 rakamına dikkat ediniz, bu rakamı ters çevirince 9 çıkar. Mesele bakmak değil görmek. Biz 6'ya bakınca yuvarlak masa çevresinde kurulan kumpası; 9'a bakınca huzuru, 9 ışığı görüyoruz.
* Bir şarkı sözünden yeni bir kutuplaşma sayfası açmanın hiç kimseye, hiçbir kesime sağlayacağı bir şey yoktur. Her şey geçer, kaldı ki hayat geçiyor, ömür geçiyor.
Anamdan Tanrı’ya son bir hediye,
Bende Türklük için kurban doğmuşum.
Dedem değirmenci, babam kaptanmış,
Ninem tarlalarda kavrulmuş, yanmış,
Bir çift ağam yurda sunulan kanmış,
Ben de Türklük için kurban doğmuşum.”
* Bir kısmını paylaştığım bu şiiri kaleme alan, davamızın iftihar burçlarından olan saygın büyüğümüz merhum Fethi Tevetoğlu’dur ve onun kardeş torunu Tarkan’dan başkası değildir. Buradan zillet ittifakına ekmek çıkmaz.
* Muhalif bir figür üretme peşine düşenler, tavsiyem önce Tarkan'ın 'Kıl oldum abi' şarkısını dinlesinler, ya da 'Başkası olma kendin ol' şarkısına kulak versinler.