Bahçeli, açıklamasında MHP'nin Cumhur İttifakı’na bağlılığının kararlılıkla devam edeceğini de kaydetti. Ayrıca Bahçeli, Sinan Ateş davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastı yapıldığını, Ayşe Ateş'in kapı kapı gezdirilip, ekran ekran dolaştırıldığını ve meselenin bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam bir teşebbüs olduğunu savundu.
Bahçeli'nin CHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen Erdoğan-Özel görüşmesinden sonra, Erdoğan-Ateş görüşmesinden önce yaptığı Allah bana yeter yüzüğü paylaşımı çokça konuşulmuş, yüzük paylaşımı, Erdoğan'a bir mesaj olarak yorumlanmıştı. Bahçeli, Cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, herkesle konuşabilir, herkesi dinleyebilir, bizce hiçbir mahsuru ve sakıncası yok, mahsurlu olan taraf fitnenin kamçılanması açıklamasında bulunmuştu. Ayşe Ateş de Cumhurbaşkanı'nın kendisiyle görüşeceği haberini gönderdiğini ama Bahçeli'nin bunu öğrenip Bunların sırtını sıvazlamayın mesajı gönderdiğini söylemişti.
MHP lideri Bahçeli, dünkü yüzük açıklamasının ardından bugün bir açıklama daha yaptı. Siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarıyla çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiğini söyleyen Bahçeli, Erdoğan'ın görüşme trafiklerinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan bir karalama kampanyasına dönüştüğünü ileri sürdü.
Çok bilinmeyenli yeni bir denklem kurulmak isteniyor
Bahçeli'nin açıklamasının tamamı şöyle:
31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerini müteakiben Türk siyasetinde, demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partiler arasında normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak çok bilinmeyenli yeni bir denklemin kurulmak istendiği gözlemlenmektedir.
Zira her şey milletimizin huzurunda gerçekleşmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi iyi niyetli, yapıcı, yol açıcı, millet ve ülke lehine olduktan sonra söz konusu munzam ve muhassıl diyalogları kuşkusuz makul ve mantıklı değerlendirmekten en ufak rahatsızlık duymayacaktır.
Kutuplaşmanın ve kavgaya tutuşmanın sonu ve sonucu asla yoktur.
Kucaklaşmak, konuşmak, milletimizin talep ve sorunlarına müşterek akılla çözüm aramak, bunu da başarmak siyasi partilerin asıl ve öncelikli görevidir.
Elbette buna diyecek veya itiraz edecek halimiz ve hevesimiz hiç olmayacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştü
Ancak sıcak gündemin üst sıralarına yerleşen temas ve görüşme trafiğinin Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedef alan karalama kampanyasına dönüştüğü de her türlü izahtan varestedir.
Dikkat, temkin ve titizlikle takip ettiğimiz nevzuhur gelişmelerin esrar perdesi aralandığında başka hesapların, alttan alta körüklenen farklı beklentilerin varlığı müşahede ve mütalaa edilmektedir.
Özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin normalleşme ve yumuşama ortamına şaşı baktığı, şüpheyle yaklaştığı, hatta zarar verdiği televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından ve gazete sayfalarından devamlı surette ileri sürülmektedir.
İddianamesi hazırlanan bir cinayet davası üzerinden de Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e yönelik itibar suikastının yaygınlaşması, bu suikasta refakat eden kimi isimlerin sürekli parlatılması, dahası kapı kapı gezdirilmesi, ekran ekran dolaştırılması, bir hak ve hukuk arayışından öte iç huzur ve barış ortamını zehirlemeye tam teşebbüstür.
Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır.
Yurt içi ve yurt dışı menşeli çıkar odaklarının, yıkım ortaklarının, siyasi istikrar muhalifi çevrelerin, bilhassa da Cumhur İttifakı muarızlarının partimizi töhmet altında bırakmak, bir yol ayrımının inşasını sağlamak maksadıyla kesintisiz faaliyet içinde oldukları meydandadır.
Bizim sevdamız Türkiye, mensubiyet onurumuz da büyük Türk milletidir.
Ne yapıyorsak, ne söylüyorsak Türkiye ve Türk milletinin çıkarınadır.
AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı ittifakın vücuda gelmesi MHP'nin dileğidir
Bu kapsamda siparişi yapılan normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde şayet Milliyetçi Hareket Partisi bariyer olarak telakki ve tarif ediliyorsa,
Bu konuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bize düşen sorumluluk ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakarlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır.
AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak, AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.
Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağız
Buna rağmen Cumhur İttifakı’na bağlılığımız kararlılıkla devam edecek, TBMM’de kanun tekliflerine verilen desteğimiz aynen sürecektir.
Kaldı ki Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilkelerinden ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da şartlar ne olursa sonuna kadar yanında ve arkasında olacağımızı, kesinlikle yalınız bırakmayacağımızı herkes çok iyi bilmelidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyor, zatı devletlerini daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihimizi aziz milletimizle paylaşıyoruz.