Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
MHP'ye gönül açan hiçbir insanımızı üzmedik, üzmeyeceğiz, buna karşılık maskeli şeytanlarla mayası karma karışık olan şer cephesiyle ile iki cihanda da hesaplaşacağız. Biz tarafız hakikatin haysiyeti yaşamanın tarafındayız.
Doğruya doğru yanlışa yanlış diyecek cesaretteyiz. Bukalemun siyasetçilerden hiç olmadık. Geçmişini unutanlar arasında yer almadık. Menfaatperestliğe tamah edip milletimize sırt çevirmedik. Millet dedik zilletin foyasını ortaya çıkardık.
MHP'nin belediye başkanları hem insani hem de siyasi karakterin burcudur. Bu itibarla hepinize teşekkür ediyorum. Zor zamanlarda tekdir edilecek işlere imza attınız. Nerede sorun varsa oraya el attınız. Hepiniz ne yaptığını biliyor en küçük tereddütünüz olmasın ki takip ediyorum. İnanıyorum ki göz kamaştıran hizmet siyasetinize devam edeceksiniz.
Önümüzdeki mahalli idareler seçiminde hem mevcudumuzu koruyup hem de pek çok yeni belediye başkanlığını kazanmak stratejik hedefimizdir. Bunu birlikte yapacağız. Yolumuzdan şaşmayacağız, çizgimizden sapmayacağız.
Özellikle 2023 yılını kapsamına alan takip ve temini ile mükellef olduğumuz bel ayaklı stratejimiz hedefimizi 6 şubat 2022 tarihinde milletvekillerimiz merkez yönetim kurulu ve disiplin kurulumuzun değerli üyelerinin iştiraki ile yaptığımız ortak toplantıda açıklamıştık. Tekraren paylaşmak isterim ki; MHP, Cumhur İttifakı'nın vatan ve millet sevgisiyle pekişmiş ahlaki ilkelerine bağlı ve sadık kalacaktır. Bu bizim birinci stratejik hedefimizdir. MHP Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla işlemesi için insan üstü bir çaba gösterecektir. Bu bizim ikinci stratejik hedefimizdir. MHP 2023 yılının haziran ayında TBMM'de milletvekili sayısını azami düzeye çıkarıp Cumhur İttifakı'nın Anayasa'yı değiştirme çoğunluğuna ulaşması, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrardan ve açık ara farkla cumhurbaşkanı seçilebilmesi için olağanüstü bir mücadele azmi sergileyecektir. Bu bizim üçüncü stratejik hedefimizdir.
(Kılıçdaroğlu'nun Barajı geçemeyince nereye yüzeceksin? ifadesine) Sayın Kılıçdaroğlu fazla merak iyi değildir. Ne gelirse insanın başına meraktan gelir. Biz yüzmeyi değil tummayı biliriz. Tunduğumuz yerde de senin gibilerinin nasıl boğulduklarını görürüz. Sanıyorum yüzmeyi seviyorsun, yüze yüze kuyruğa kadar geldik geldiğimiz yerde de senin sandıktan imdat çığlıklarını cümle alem duyacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin baraj diye bir sorunu olmadığını; sen de ve efendilerin de, hatta bölücü ortakların da açıkça biliyor.
Sayın Kılıçdaroğlu bizi bırak da mahşeri vicdanın barajını nasıl geçeceksin? Sen onu söyle ona cevap ver. Madem yüzde biliyorsun haydi git boğazdan haç çıkarmayı dene. Bir yandan seçim barajının yüzde 3'e düşmesini isteyen Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin diğer yanda yüzde 7 ile ilgili partimiz üzerinden spekülasyon yapması garabettir hezeyandır. Kılıçdaroğlu senin için rahat yok. Bilmelisin ki Milliyetçi Hareket Partisi'nin nefesi ensendedir.
Enflasyon canavarı başını kaldırdı mı mutlu oluyorlar; işsiz sayısı arttı mı sevinçten havalara uçuyorlar; bütçe açık verdi mi bayram ediyorlar; dış ticaret açığı artmaya görsün gülmekten kendilerini alamıyorlar. Varsın Türkiye zarar görsün hiç umursamıyorlar ne yapsalar boştur. Bir kez olsun adam gibi adam olmayı beceremezler. Bugün açsak yarın doyarız hayatın şaşmaz gerçeği budur. Bugün işimiz yoksa yarın buluruz, haysiyetli yaşamanın doğası budur. Şeker yoksa pancar ekim alanını genişletiriz. Yağ yoksa ayçiçek ekim alanını artırırız. Yine de kimseye minnet etmeyiz. Türkiye'nin tarım ürünlerinde dünyada kendi kendine yetecek nadir ülkeler arasındayız. Rusya ile Ukrayna arasında süren savaşın dünyaya çıkardığı fatura çok ağır olmuş ülkemiz de bundan etkilenmiştir.
Zillet ittifakı figürandır emperyalistlerin Türk düşmanlarının figüranıdır. Ne vatan ne millet ne de vatan dertleri vardır.
Selamsız Babacan geçtiğimiz günlerde demiş ki 'Bahçeli işkencecilerin alınlarından öperek kendisine yakışanı yaptı.' Türkiye düşmanı sözde bir vakfın adana Seyhan'daki kanunsuz eylemleri, ne zamanında ve yerinde müdahale eden Türk polislerinin alınlarından öptüğümü grup toplantımızda söylemiştim. Ben kendime yakışanı yaptım, yine yaparım. Bu polislerimizin alınlarından bir kez daha öpüyorum. Bu selamsız Babacan Türk polisine işkenceci diyor. Bölücülerle iş tutan bu dönek şahsın polislerimize işkenceci demesi hem sefil bir iftira hem de asılsız ve alçak bir iddiadır.
Sayın Karamollaoğlu bizim aklımız bize yeter sen CHP'nin HDP'nin yanında ne arıyorsun? Bu tembihi kimden aldın ondan bahset. Zillet İttifakı'nın Türkiye gibi bir meselesi yoktur.
Ayrıntılar gelecek…