İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, partisinin yerel seçim çalışmaları kapmasında Silivri'de düzenlenen mitingde, milletin çok büyük zorluklardan geçtiğini, Türkiye'nin tarihin en kırılma dönemi içinde olduğunu, ilk kez Batı ile aranın kapatıldığını, ilk kez yerli ve milli üretimin yapıldığını, terörle büyük bir mücadelenin ortaya konduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'a gittiğini, şehrin eski ve yeni hali arasında büyük farkların olduğunu dile getiren Soylu, 7/24 huzurun olduğu, gecenin 12.00'sinde annelerin, evlatlarıyla rahat bir şekilde dolaştığı, PKK'nın artık oralarda hiçbir şekilde kendi suretini göstermediği bir Diyarbakır. dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
Biz, mezhepsiz bir millet değiliz. Biz, soyu, sopu olmayan bir millet değiliz. Biz köksüz bir millet değiliz. HDP'nin eş genel başkanı denilen bir kadın var, yüzü masummuş gibi gözüken, zehirli dilleriyle yaptığı konuşmada diyor ki HDP'ye oy isterken '40 yıllık mücadelemizi, 31 Mart'ta taçlandıracağız' diyor. PKK'nın kuruluş tarihidir 40 yıl önce. Seçimi, PKK ile beraber bütünleştirmeye çalışıyor. Biz, bir medeniyetin güçlü ve büyük evlatlarıyız. Ama cahillik başka bir şey.
Türkiye'nin geri kalması için yıllardan beri oyun oynandığını ifade eden Soylu, Bu ülkede başbakan, bakanlar astılar, ezanı minarelerden kıstılar, çocuklarımızı sağ-sol, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, başı açık-başı kapalı diye ayırdılar. Terör, anarşi, ekonomik saldırılar, gecelik yüzde 8 binlik faizler... Ayakta durmayalım, güçlü olmayalım, zengin olmayalım, hayat standardımız yüksek olmasın diye yapmadıkları kalmadı. dedi.
Bizim kurmadığımız hiçbir oyuna müsaade etmeyiz
Bakan Soylu, 7 Haziran'dan sonra Güneydoğu'da 25 bin evin yakılıp, yıkıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
Caniler Siirt Hastanesini bir günde 7 defa yaktılar. Kütüphaneler, okullar, spor salonları yakmadıkları yer kalmadı. Ardından baktılar ki hiçbiriyle sonuç alamadılar, Irak'ın kuzeyinde bir devlet kurdurmaya çalıştılar. Recep Tayyip Erdoğan'ın cesareti, 17 yıllık tecrübesiyle, Irak ve İran ile aramızın en limoni olduğu dönemde bir araya gelindi. ABD'nin fişteklemesine rağmen, Fransa'nın tahrikine rağmen orada devlet kurdurulmadı. Bu coğrafyada bizim kurmadığımız hiçbir oyuna müsaade etmeyiz. Yapmak istedikleri şuydu; Afrin'de bir terör yuvası kuracaklar. Irak'ın kuzeyinden Afrin'e kadar bir koridor oluşturacaklar, Türkiye'yi Anadolu coğrafyasına sıkıştırıp kalacaklar. Ticaret, kültürel ve siyasal yollarını tamamen ortadan kaldıracaklar.
Ülkemizi biz yönetiriz
Söylemleri nedeniyle eleştirildiğini dile getiren Soylu, 6-7 yıldır anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. Niye? İçişleri Bakanı böyle konuşur muymuş? Ne diyeceğim yani? Diyor ki; 'Sırtımı PYD'ye, YPG'ye dayadım' diyor bir kadın. Ben de demişim ki şimdi sana dört tane duvar ördük, ister ona daya, ister ona daya, ister ona daya, ister ona daya... diye konuştu.
Bakan Soylu, 15 ilde HDP'li milletvekilinin terör örgütü elebaşının İmralı'dan çıkması için yürüyüş yapacağını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bana kızıyorlar yine. 'İçişleri Bakanı böyle konuşur muymuş?' Sizi yürütürsek adam değiliz dedim. Yanlış mı söyledim?. Öyle ince, hainane bir siyaset güdüyorlar ki Silivri'de de örneği var zaten. HDP'nin eski ilçe başkanları kimden belediye meclis üyesi adayı olmuşsa, Antalya'da, İzmir'de, başka vilayetlerde kimden belediye meclis üyesi adayı oluyorlarsa, onlara hayırlı uğurlu olsun.
O zaman biz bu mücadeleyi niçin yapıyoruz? Bu çocuklarımız Gabar'da, Kato'da, Cudi'de 4-5 metre karda niye büyük bir mücadele veriyor? Biri bize bunu anlatsın. Niye bir ortaklık? Bilmediklerimiz varsa, bize anlatsınlar. Söylüyorum, kimseden de çekindiğimiz yok. Kandil'i yöneten ABD'dir, Kandil'i yöneten Avrupa'daki başkalarıdır. Hiçbir şekilde kimseden çekincemiz falan yok. Bu, tezgahtarların tezgahıdır. Bizim ülkemizi biz yönetiriz. Ne ABD yönetir, ne Avrupa yönetir.
Türkiye'nin artık yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğini ifade eden Soylu, Bunlara bu imkanı vermeyelim. İstanbul Büyükşehir Belediyesine de ilçe belediyelerine de PKK'yı bulaştırmayalım. Biz onları söktük Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan. Neler yaptıklarını gördük. 13-14 yaşında kızlarımızı, evlatlarımızı analarından nasıl koparıp dağa gönderdiklerini gördük. dedi.
Geçen gün İstanbul'da DHKP/C operasyonu yaparak 8 kişiyi aldıklarını anlatan Soylu, uyuşturucuyla da mücadeleye devam ettiklerini, 2016 yılında yakalanan eroini, 2019 yılının ilk 1,5 ayında yakaladıklarını söyledi.
Süleyman Soylu, 2017 yılında uyuşturucudan ölenlerin sayısının 941 olduğunu, bu sayının aralık ayı haricinde 491'e düşürüldüğünü, 57 bin uyuşturucu satıcısını kodese gönderdiklerini, bunların 300'ünü adı, sanı bilinmeyen, kendini saklayan uyuşturucu liderinin oluşturduğunu aktardı.
Uyuşturucu operasyonlarına değinen Soylu, Cumhuriyet tarihinin en büyük yakalamalarını yaptık. 7,2 ton esrarı bir günde aldık. Avrupa'nın 18 memleketinin bir yılda yakaladığından daha fazlasını. 1,5 ton eroin, 1250 kilogram eroin... Uyuşturucu satanları da organize olarak Türkiye'nin her tarafına yayanları da yerin yedi kat dibine gömmezsek namerdiz. diye konuştu.
Bakan Soylu, 31 Mart akşamı zafiyete girersek, 6 yaşındaki o masum çocukların ellerine taşları verirler, oradaki valiyi, kaymakamı beş paralık ederler. Onlara bu imkanı vermemek lazım. ifadesini kullandı.
8 bin bekçi, 15 bin polis alınacak
Bekçi sayısının artırılacağını anlatan Soylu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki; 'Süleyman, eğer vatandaşım uyurken bekçi sesini duymazsa, senden bunun hesabını sorarım.' Yandık. demesi miting alanında kendisini dinleyenleri güldürdü.
Soylu, iki kez 10 bin bekçi aldıklarını hatırlatarak, Şimdi 8 bin bekçi alıyoruz. Çarşamba günü alıma çıkacaklar. 28 bin bekçi olacak. İstanbul'a şu ana kadar 4 bin bekçi verdik. Yeni geleceklerle birlikte bin bekçi daha vereceğiz. İstanbul'daki bekçi sayısı 5 bin olacak. İstanbul'da evden hırsızlık günde 78'di, 57'ye düştü. Tüm Türkiye'de yüzde daha düştü. İstanbul ve Türkiye'deki asayişçileri topladık, bu oranı yüzde 30 daha düşürmelerini tembihledik. 3-4 gün sonra açıklanacak 15 bin polis daha alıyoruz. 5 binini İstanbul'a vereceğiz. Artık İstanbul, her tarafında huzurun, güvenin, asayişin temin edildiği bir şehir olacak. Huzurun, güvenliğin başşehri İstanbul olacak. diye konuştu.
Süleyman Soylu, konuşmasının ardından otobüsten inerek vatandaşlarla selamlaştı.