Başbakan'dan ABD'ye: 11 Eylül'de teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?

'Hiçbir darbe 15 Temmuz'daki kadar alçak olmamıştır'
Başbakan'dan ABD'ye: 11 Eylül'de teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Başbakan Binali Yıldırım, AKP grup toplantısında partililere seslendi. Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

 

(Başbakan burada darbeciler nerede sloganları)

 

Esirgen ve bağışlayan Allah'ın adıyla...

 

Alemlerin Rabb'ına hamd olsun. Bu toprakları vatan kılan Rabbi'me selam olsun. Bizi, bu milletin bir ferdi olarak yaratan Allah2a sonsuz şükürler olsun. Allah'ım sen bu aziz milleti ebediyete kadar koru. Düşmanlara karşı hainlere karşı, bölücülere karşı, haşhaşi çetelerine karşı bize güç ver. Bizim birliğimizi, dayanışmamızı daim eyle. Biz kısık sesleriz, minareleri ezansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğurulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım bize güç ver. Cihad meydanını pehlivansız bırakma Allah'ım. Yarının yollarında, yılları da Ramazansız bırakma Allah'ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, ya da çobansız bırakma Allah'ım. Bizi sevgisiz, susuz, vatansız bırakma Allah'ım. Amin...

 

Bizleri televizyonları başında izleyen aziz milletim. Bugün grup toplantısında, grubumuzla birlikte sizlere seslenmek istiyorum. Sizin dedeleriniz Malazgirt'te, Kosova'da destenlar yazdılar. Sizin dedeleriniz Kut'ül Ammare'de, Kurtuluş Savaşı'nda destanlar yazdılar. 15 Temmuz zaferi, en az bu zaferler kadar büyük zaferdir. Siz de dedelerinize layık oldunuz, siz de büyük bir destan yazdınız. Siz, ecdadınızın kahramanlık ruhunu yeniden ayağa kaldırdınız. Sizleri yürekten, kalpten selamlıyorum. Aziz milletim, size İstiklal Şairimizin dizeleriyle seslenmek istiyorum.

 

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

 

Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

 

Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,

 

Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat...

 

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

 

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

 

Bu vesileyle bir kez daha demokrasi şehitlerimizi, ve bugün Maçka Emniyet Müdürlüğü'ne saldırarak üç polisimizi şehit ettiler. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Görüyorsunuz kardeşlerim, Türkiye hangi badirelerden geçiyor. Bir yandan Paralel Terör Örgütü, bir yandan bölücü terör örgütü. Bu millete acı çektirebilirler ama bu millete diz çöktüremezler. Tankın gücü, halkın gücünü yenememiştir. Bu millet gücünü tanktan değil, halktan almaktadır. Şehit anne ve babalarının alınlarından öpüyorum. Bugün, eğer bu kürsüden sizlere hitap edebiliyorsam, sizler bu salon içinde toplanabiliyorsanız bu hiç kuşkusuz aziz şehitlerimizin ve yaralılarımızın sayesindedir. Eğer bugün Meclis'in kapıları açıksa, dimdik ayaktaysa, işte aziz milletimizin sokağa çıkan, tankların önünde duran, kurşunlara karşı kafa atan bu aziz milletin sayesindedir. İnanın değerli kardeşlerim, bu aziz milleti dünya hayranlıkla izledi. Bütün dünya bu aziz milleti alkışlıyor. Bir kez daha gönülden söylüyorum; böyle cesur, kahraman bir milletin bir evladı, ferdi olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.

 

Sevgili kardeşlerim;

 

Hiç kuşkusuz milletimiz asırlardır devam eden kutlu yürüyüşü sırasında defalarca ihanetlere uğradı. Sadık görünümlü hainler, itaatkar görünümlü isyancılar bu milleti arkasından hançerlemek istediler. 15 Temmuz'da bu büyük ihanetlerden birinin emri verildi. İstisnasız her darbe kötüdür, her darbe milli iradeye karşı ihanettir ancak siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi 15 Temmuz'daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe, havadan halkını bombalamamıştır, tanklarla insanını ezmemiştir. Hiçbir darbe TBMM'ye bomba yağdırmamıştır. Bu Meclis, birçok darbeye şahit olmuş, hiçbirisinde de bu Meclis'in iradesine karşı bir taarruz olmamıştır. Ancak bu darbeciler bunu da yaptılar. Bunların hiçbir kutsalı yok, bunlar hiçbir durakta beklemezler. Bunlar için hedefe ulaşmak için her şey mübahtır. 

 

Kendilerine çok güvendiler, birkaç saat içinde ülkeyi ele geçireceklerdi. Tanklarıyla, tüfekleriyle bu aziz milleti sindireceklerini zannettiler. Ancak bir hesap hatası yaptılar. Öncelikle karşılarında bu yola beyaz kefeniyle çıkmış bir dünya lideri, ülkesinin yoluna başını koymuş Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu hesap edemediler. O, geleceklerden korkmadı, jetlerden korkmadı, havalimanı üzerinde uçan uçaklardan, yaklaşan uçaklardan korkmadı. "Kefenimi giydim geliyorum" dedi. Karşılarında, zoru görünce ceketini alıp gidecek, sinecek bir Başbakan da yoktu, bunu da atladılar. Eyyy, FETÖ'nun hainleri, siz bizi ne sandınız? Siz bizi korkar, siner, kaçar mı sandınız? Bizim Allah'a can borcumuz var, o borcu ödemeye hazırız. Biz ölümü içimizde öldürmüş insanlarız, bizi tanklarınızla, uçaklarınızla mı korkutacaksınız? Dün korkmadık, yarın da öbür gün de, can borcunu ödeyene kadar korkmayacağız.

 

15 Temmuz darbecilerinin hesap edemedikleri bir husus da TBMM idi. Meclis'i bombalayınca, o meclisin aziz üyeleri korkar, siner, kaçar diye düşündüler. Siz dışarıda direnirken, meclisi vermediniz, milli iradeyi teslim etmediniz. Milletvekillerimiz, siyasi başkanlarımız yerlerinden ayrılmadılar. Milli iradenin sesini tüm dünyaya haykırdılar. Ben bu asil direnişte milli egemenliğe, millet iradesine sahip çıkan bütün milletvekillerimize, hayatlarını ortaya koyarak bu gazi meclise layık olan şekilde sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Bombalar altında meclisi çalıştırdığınız için sizi tebrik ediyorum, sizlerle gurur duyuyorum arkadaşlar. Bütün meclis grubumuzla birlikte darbeye karşı çıkan, CHP, MHP vekillerini de kutluyorum. Darbe bildirisine, darbe karşı bildiriye imza atan HDP'ye de teşşekür ediyorum. Ana muhalefet partisi genel başkanıyla bir görüşme yaptık. Kendisine bu süreçte verdiği destek ve dayanışmadan dolayı teşekkür ettim. Grup toplantımızdan sonra da MHP Genel Başkanı Bahçeli ile bir araya gelerek teşekkürlerimi ileteceğim. Dayanışma içinde olmanın ne kadar önemli olduğunu bütün milletimiz biliyor. Milli irade konu olunca, devletimizin bekası konu olunca nasıl kenetlendiğimizi bütün dünya gördü. Paylaşacak, birleşecek, ülkemizin geleceği için bizi bir araya getirecek çok nedenimiz var. İnşallah bundan böyle terör ve ekonomi başta olmak üzere birlikte hareket etmek için AKP grubu olarak kapılarımızı sonuna kadar açık tutacağız. Bu alçakça darbe girişiminin kaynağı konusunda zerrekadar tereddütümüz yok. Kimin yaptığını, kimin yönettiğini ayrıntılarıyla biliyoruz. Paralel terör örgütünün 17-25 Aralık'ta başlayan süreçte her türlü kanun dışı yolları kullanarak hükümeti nasıl devirmeye çalıştığını gördük. TSK içinde yapılanma başlattığını da biliyoruz. Yargı da, emniyette, diğer kurumlarda olduğu gibi silahlı kuvvetler içinde de bu yapının önemli bir konuma geldiğini biliyoruz. Bize diyorlar ki "Neden önlem almadınız?" ben de şunu diyorum, "Yıllardır verdiğimiz mücadelede neden bizi yalnız bıraktınız? Bugün ki desteğiniz o gün de olsaydı belki de bunları yaşamayacaktık". 17-25 Aralık bir darbe girişimi dediğimizde burun kıvırıyorlardı. Bu kadroları temizlemek istediğimizde önümüze bin bir türlü engel çıkarıyorlardı. Ne diyelim, bir musibet, bin nasihatten evveldir. Tüm dünya, istisnasız herkes bunların ne kadar tehlikeli, silahlı bir örgüt olduğunu bir kez daha görmüştür.

 

Cumhurbaşkanımız da, bizzat ben de terörist başının iadesi için ABD'ye çağrımızı yaptık, dosyamızı gönderdik. Adalet Bakanı dosyayı gönderdi. Bize diyorlar ki "Kanıtla şunu" Görünen şey kılavuz ister mi kardeşlerim? Ama biz, yine de istemedikleri kadar kanıtı önlerine koyacağız

11 Eylül'de ikiz kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz? Guantanamo'da olaylar olurken kanıt mı istediniz? Olay çok açıkken, kanıtlar zaten ortadayken neden ısrarla kanıt istiyorsunuz? 

 

Bunların kökünü öyle bir kazıyacağız ki, değil paralel terör örgütünün haşhaşileri, hiçbir terör örgütü, hiçbir bölücü terör örgütü bir daha bu aziz millete, bu büyükl devlete, Türkiye'ye ihanet etme cesareti gösteremeyecek.

 

Değerli kardeşlerim, buradan Avrupalı dostlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Ancak darbeyi kınadıktan sonra kullandıkları "Ama" ile başlayan cümlelerden hiç de hoşlanmadım. Biz 30 canımızı verdik, 2 bine yakın yaralımız var. Halk sokaklarda bombalandı, kurşunlandı.

Foto Galeri Videolar Son Dakika Haberler Video Kategori Foto Kategori Vehaber İletişim Künye Şikayet Menü