BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ HAKARET ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİLDİR!

Erdoğan, 24 televizyonu ve 360 ortak yayınındaki 'Cumhurbaşkanı ile Özel' programına konuk oldu.
Basın özgürlüğü hakaret özgürlüğü değildir!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

Erdoğan, "Basın eleştirilerini yapabilir, yol gösterebilir, saygı duyarım. Fakat onun, özgürlük alanının da bir yere kadar olduğunu bilmesi lazım. O da nedir? Bu şahsım olabilir, başbakan olabilir veya bir başka vatandaş olabilir, onun özgürlük sınırına kadardır. Yola çıktığımızda söylediğim ve üzerinde ısrarla durduğum 'Farklı bir cumhurbaşkanlığı' demiştim ve cumhurun başkanı olmanın gereği neyse bunları anayasa çerçevesi içerisinde yerine getireceğimi söylemiştim" dedi.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü; "81 vilayetten bini aşkın davetliyi çağırdık. Bunları valilerimiz, kaymakamlarımız vasıtasıyla tespit ederek gönderdiler. Kendilerine tabii biz olayın ölçüsünü verdik, dedik ki 'Herhangi bir ayrıma gitmeyeceksiniz yani bu fakirdi, bu zengindi, enteldi danteldi sakın böyle bir şey yapmayacaksınız. Yani bu ülkedeki bu makama hasret, bu makamı görememiş kimler varsa bizlere bunları göndereceksiniz'. Bütün her şeyi seferber ettik ve buraya vatandaşlarımızı davet ettik. 400 teröristle yaptılar bu harekatı. Bu harekatın hakikaten çok farklı yönleri var. Orada ambulansın olay yerine, yaralıların olduğu yere gitmesi konusunda geçirilen tereddütler var ve nöbette olan iki hemşire var. Bunlardan biri yine bir Kürt olan Emine Sönmez kızımız. Bu kızımız şoförle konuşuyor, sonra yanına bir arkadaşını daha alıyorlar, bunlar olay mahalline doğru gidiyorlar. Fakat tabii kurşunlar öyle geliyor ki bunlardan bir tanesi şoförümüzün şah damarına isabet etmek suretiyle o şoförümüz şehit oluyor. Bakın bu ambulans. Kızımız diyor ki 'Bana da gelenlerden bir tanesi elimdeki telsize isabet etti, telsiz fırladı gitti.' 'Ambulansa oturduktan sonra da' diyor, 'Sağımdan, solumdan kurşunlar geçti. Tabii o şoför ağabeyimizin kanı' diyor, 'Üzerime geldi. Acaba ben mi vuruldum diye endişe ederken oradan meğerse bana gelen kan' diyor. Bu kızımız da 22 yaşında ve 3 yıldır orada görevli ve Muşlu. Bu kızımızın cesareti o da her türlü takdirin üzerinde, yanındaki arkadaşımızın keza hele şoförümüzün ha keza. Batı destekli bir terörle mücadele ediyoruz. Şunu da çok açık ve net söyleyeyim, olay sadece bir PKK, DHKP-C, HPG, PYD, DAEŞ olayı değildir. Bütün bunların hepsi şu anda kolektif hareket etmektedirler. Bu kolektif mücadeleyi şu anda biz hükümet olarak kararlı bir şekilde veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Fakat burada bir rehavet olacak mı? Asla.

Şu anda bu operasyonlar kararlı bir şekilde devam edecektir. Bazıları bunu 1 Kasım'a endeksliyorlar. 1 Kasım'ın neticesi ne olursa olsun, bir defa bu operasyonlar Güneydoğu'da, Doğu'da ülkemin her yerinde halkımızın huzurunu yakaladığı ana kadar devam edecek. Çünkü bu huzura, bu mutluluğa kimsenin gölge düşürmeye hakkı yoktur. Devlet bunun için var. Bunun da gereği neyse yapacaktır." dedi.

Vehaber Menu