Olay, 1 Kasım'da gece Yukarı Mahalle Ahmet Yaşar Caddesi'ndeki Zengibar Anadolu Lisesi yanındaki bölgede meydana geldi. Sokakta ceset olduğunu görenler durumu, polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, başı ve cinsel organı kesilmiş haldeki erkeğe ait ceset buldu. Bölgede araştırma yapan polis ekipleri, cinsel organı vücudun yanında, başı ise lisenin bahçesine atılmış halde buldu. İncelemede, cesedin akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilen Mustafa Sömek'e ait olduğu belirlendi.
Olayın ardından çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, yapılan araştırmalar sonucunda Mustafa Sömek'i öldüren şüphelinin Almanya'da yaşayan ve kısa bir süre önce memleketi Yalıhüyük ilçesine tatile gelen Mücahit Minaz olduğunu belirledi. Cinayetin ardından taksiyle Yalıhüyük'e gittiği belirlenen Minaz, polis ekiplerince düzenlenen operasyonla yakalanarak gözaltına alındı.
İLK İFADESİNDE MIRILDANDIĞI İÇİN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Şizofreni tedavisi gördüğünü söyleyen Minaz'ın, polisteki ilk ifadesinde, ''ATM'den para çekiyordum. Bir şeyler mırıldanıp duruyordu. Öldürmek istedim, öldürdüm" dediği ortaya çıktı. Minaz, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Öldürülen Mustafa Sömek'in ise cenazesi de Bozkır ilçesinde toprağa verildi.
YARGILANMAYA BAŞLANDI
Tutuklu Mücahit Minaz'ın 'Tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. SEGBİS ile duruşmaya katılan Minaz, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
'KAFASINI TUTMAK İSTEDİM, KOPUK OLDUĞUNU GÖRDÜM'
Cinayeti kendisinin işlemediğini, Mustafa Sömek'i tanımadığını ve aralarında bir şey geçmediğini öne süren Minaz, olayın meydana geldiği okulun arka tarafında tuvalet ihtiyacını giderip sokağa geldikten sonra Mustafa Sömek'i yerde yatarken bulduğunu söyledi. Minaz, "Ben ölen kişiye bir zarar vermedim. Onu yerde yatarken gördüm. Yardım etmek için yanına gittim. Kafasından tutmak istedim. Ancak kafasının kopuk olduğunu gördüm. Yüzüstü yatıyordu. Çevirmek isterken kanı gördüm. Kafası yuvarlanıp gitti. Onu öyle görünce şok geçirdim. Ondan sonra taksiyi aradım ve taksiyle eve gittim" dedi.
5 YIL ÖNCE ŞİZOFRENİ TANISI KONMUŞ
Kendisine 2016 yılında şizofren tanısı konduğunu, tedavi gördüğünü ve yüzde 60 oranında raporu bulunduğunu belirten Minaz, olay günü ruh halinin de gayet iyi olduğunu söyledi.
Mahkeme başkanının güvenlik kamerası görüntülerine yansıyan olay anına ait görüntüleri sorması üzerine Minaz, daha önce verdiği ifadeleri kabul etmediğini belirterek, "Öyle bir şey olduğunu hatırlamıyorum. Ölen kişiyi daha önce hiç görmedim. Ben Bozkır'a dayımın yanına gitmiştim. Şok altındaydım. Daha önceki ifadelerimi kabul etmiyorum. Ne söylediğimi bilmiyorum. Şu anda da şok altındayım. Adana'ya sevk edildim. Tedavi gördüm. İlaç kullanıyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, tutukluk halinin devamına karar verdiği Minaz'ın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verip, duruşmayı erteledi.