'Bazı din adamlarının nefret söylemleri dinden soğutuyor'

Eski Ayasofya Başimamı Mehmet Boynukalın'a "nefret çıkışıyla" ateistlerin sayısını artırdığı için ironik teşekkürle gündeme gelen Ateizm Derneği Başkanı Selin Özkohen, "Biz özel çaba göstersek Boynukalın gibi insanları dinden soğutamayız" dedi
'Bazı din adamlarının nefret söylemleri dinden soğutuyor'
2021-05-04 17:51:14   Güncelleme: 2021-05-04 17:51:14     Independent

"Türkiye ve Ortadoğu'nun ilk ve tek yasal ateizm kurumu olan Ateizm Derneği'ne hoş geldiniz. Artık yalnız değiliz" 

Bu cümlelerle insanlar Ateizm Derneği'ni aradıklarında karşılaşıyor. 

Sadece bu değil devamında hakarette bulunacak insanlar şu sözlerle uyarılıyor:

"Tüm görüşmelerimiz kayıt altına alınmaktadır. Operatörlerimizi gereksiz yere meşgul eden, aşağılama veya hakaret içeren aramalar hakkında hukuki işlem yaptığımızı ve bu kişileri ifşa ettiğimizi önemle hatırlatırız."

Ardından ise hakla ilişkiler ve etkinlikler, basın komisyonu, psikolojik destek ve hukuki yardım, üyelik ve bağış için hangi numaraların tuşlanması gerektiği ifade edildikten sonra "Karar veremediyseniz ateist bir operatör için lütfen bekleyiniz" deniliyor.

Eski Ayasofya Başimamı Mehmet Boynukalın'a ironik teşekkür mesajıyla adından söz ettiren Ateizm Derneği ilginç bir kurum. 

İlginçliği sitesinde biraz inceleme yapıldığında net bir şekilde görülüyor. İlginç projeleri var derneğin. Özellikle dini tartışmalarda yaptıkları paylaşımla hafızalarda yer alıyor.

Kim oldukları, amaçlarının ne olduğu ne tür projeleri bulunduğu açık şekilde sitelerinde yer alıyor. 

Derneğin yönetimi Başkan Selin Özkohen, Başkan Yardımcısı Emre Boztepe, sayman Zeynep Ferial Köseoğlu, sekreter Sinan Bac, asıl üye Sercan Özcan ve genel müdür Semih Çöre'den oluşuyor. 

Derneğin Twitter adresinden 30 Nisan'da Mehmet Boynukalın'ın mesajlarına tepki gösterilirken şu ifadeler kullanıldı: 

"Ateizmin yaygınlaşmasında ve araştırılmasında gösterdiğiniz üstün gayret için dernek olarak size büyük bir teşekkür borçluyuz. Böyle devam etmenizi diliyoruz."

 

Sadece Boynukalın ve benzeri kişilere verdikleri cevaplarla değil, insan haklarını ihlali ve ifade özgürlüğüne ilişkin değerlendirmeleri de dikkatlerden kaçmıyor. 

Artık bir şekilde adından bahseden Ateizm Derneği'nin faaliyetleri hakkında Başkan Selin Özkohen ile görüştük. 

Sizler kimsiniz? Bu Ateistler Derneği'nde kimler var? 

Ateizm Derneği, 2014 yılında kuruldu. Amacımız; ateistlerin, dinsizlerin, sekülerlerin haklarını korumaktır. Türkiye'de inançsızlara karşı ayrımcılığın son bulması için çaba gösteriyoruz. Her dinin kendine özgü din adamları var. İslam'ı imamdan, Hıristiyanlığı papazdan, Yahudiliği hahamdan öğreniyor insanlar. Ateizmin ne olduğunu da ateistlerden öğrenin diyoruz.
"Ateist olduklarını gizlemek zorunda olanlar var"

Türkiye'deki ateistler ne tür sorunlarla karşılaşıyorlar? 

Ateistlerin Türkiye'den yaşadığı en büyük sorunlardan birkaçını sıralayayım: Öncelikle Türkiye'de ateizmin yanlış tanıtılmasından ve sürekli olarak ateizm ve ateistlere yönelik kışkırtıcılıktan dolayı çok kapsamlı bir dışlanma yaşanıyor. İş yerinde mobbinge uğruyorlar. Ateist olduklarını gizlemek zorunda kalıyorlar. İfade özgürlüğü kapsamında yaptıkları eleştiriler bile hakaret kapsamında görülerek haklarında dava açılıyor. Çok fazla hakarete ve bazen de şiddete uğruyorlar. Ayrımcılık yapmak Türk yasalarına göre suçtur. Ancak bunun gereği yerine getirilmiyor. 

Türkiye'de ne kadar ateist var? Buna ilişkin elinizde veri var mı? 

Herhangi bir rakam vermem imkansız. Çünkü Türkiye'de birçok ateist kendini gizlemek zorunda hissediyor. KONDA'nın 2019'daki araştırmasına göre Türkiye'deki ateistlerin oranı yüzde 3-4 oranında yükselmiş durumda. Bundan hareketle bir tahminde bulunarak sayı vermem doğru olmaz. Ancak şunu ifade edebilirim: Türkiye'nin her yerinde ateistler vardır. Hepimiz bu toplumun birer bireyiyiz. 

"Hem resmi hem de gönüllü üye sayımız artıyor"

Kurulduğunuzdan bu yana derneğinizin sayısında artış ne kadar oldu? 

İki tür üyemiz mevcut. Birisi resmi üyelerimiz diğerleri de gönüllülerimiz. Bizde kayıtlı olanların yanı sıra üye olmaktan çekindikleri için resmi kayıt olmayanlar da var. Resmi üyelerimizle gönüllü sayımız arasında ciddi sayı farkı var. Destekçilerimizin her geçen gün arttığını söyleyebilirim. Genel anlamda derneğimize ilgi oldukça yoğun. 

Bu son zamanlarda mı oldu? Bunu yeni göstergesi olarak yorumluyorsunuz? 

Açıkçası yapılan tüm kamuoyu araştırmalarından bunu görmek mümkün. Son yıllarda bütün dünya ve Türkiye'de ateizme, deizme bir kayış sözkonusudur. Ateistlerin, dinsizlerin sayısı yükseliyor.

"Din adamlarının nefret söylemleri dinden soğutuyor"

Bu yükselişi neye bağlıyorsunuz? 

Dünyada bilgiye erişim çok kolaylaştı. İnsanlar, internette istedikleri dinlerle ilgili her türlü bilgiye ulaşabiliyorlar. Artık insanlar sadece kendi kültürlerindeki bilgilere değil, başka kültür ve felsefi akımlara ilişkin tüm bilgilere de erişebiliyorlar. Bu da beraberinde bir sorgulama sürecini başlattı. Aynı zamanda din adına konuşma yetkisini kendisinde bulan bazı din adamlarının söyledikleri de insanların dini değerlerini değiştirmede etkili oluyor. Bu din adamlarının nefret içeren sözlerinden ötürü birçok insan ve özellikle de gençler dinden soğuyorlar. 

"Boynukalın, ateistlerin sayısını artırıyor"

Bu din adamlarına örnek verebilir misiniz? Teşekkür ettiğiniz Mehmet Boynukalın bunlardan biri mi? 

Evet, kesinlikle. Kendisine ironik bir teşekkür mesajı verdik. Kendisi son zamanlarda oldukça nefret içerikli mesajlar verdi. Bu da insanları dini değerleri sorgulamaya ittiği için ironik bir teşekkürde bulunduk. Açıkçası insanları dinden soğutacak sözler sarf ediyor. Ateistlerin sayısının artmasına yol açıyor. 

Ateist sayısının artması sizin için önemli mi? 

Açıkçası insanların ateist olup olmaması ya da sayımızın artması bizim için çok önemli değil. Ateist sayısının artması bizim alanımıza girmiyor. Ateistler az da olsa, çok da olsa haklarımızın korunması bizim ilgi alanımız. Bir tek kişi olsa bile insanların ayrımcılığa uğramaması. Bunun içinde ayrımcılığa son verilmesi için uğraşıyoruz. 

Bizim insanları ateistleştirmek gibi bir niyetimiz yok. Bizim dahi öyle bir amacımız yokken başkaları sanki ters psikoloji yöntemiyle çıkışları ve nefret söylemleriyle insanları dinden çıkartıyorlar. Boynukalın'ın nefret söylemleri insanların dinden soğuttuğuna dair örneklerle karşılaşıyoruz. O yüzden Mehmet Boynukalın'a ironik olarak şu mesajı verdik: Siz o kadar nefret dolu mesajlar paylaşıyorsunuz ki insanlar daha çok dinden soğuyor ve ateist olmalarına sebep oluyorsunuz. Bu nedenle teşekkürü hak ediyorsunuz. Sizin ateizme yaptığınız katkıyı biz yapmak istesek bile bu kadarını sağlayamayız. 

"Şu anda kendi haklarımızı korumakla meşgulüz"

Mehmet Boynukalın gibi başkaları da var mı? 

Şu anda tam olarak aklıma bir isim gelmiyor. Ama nefret söylemiyle insanları dinden soğutan din adamları var. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da yeri geldiğinde yaptığı açıklamalarla insanların din değerlerini sorgulamaya itiyor. 

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş veya Mehmet Boynukalın gibi din adamlarına yönelik bir paylaşımda bulunduğunuzda ne tür tepkilerle karşılaşıyorsunuz? 

Bazı tepkiler destek niteliğinde oluyor. İyi yaptığımızı ifade edenler oluyor. Görüşümüzü beğenmeyenler de oluyor elbette.

Olur ya bir gün Müslümanlar da sizin gibi azınlık durumuna düşer ve ateistler gibi ötekileştirilirlerse onların haklarını da savunur musunuz? 

Elbette sadece ateistler değil, ayrımcılıkla karşılaşan herkesin hakkını savunuruz. İnancını başkasına dayatmadığı sürece herkesin kendi inancını özgürce yaşama hakkı vardır. Şu anda ateistler azınlıkta ve sürekli olarak ayrımcılıkla karşılaştıkları için onların yani kendi hakkımızı savunmakla meşgulüz.

"Ezana değil yüksek sese karşıyız"

Sitenizde ilgi alanınızdaki projelere bakıldığında din dersinin kaldırılması, ezanın yüksek sesle okunmasına, nüfus cüzdanındaki din hanesine İslam yazılmasına karşı çıkıyorsunuz. Sanki karşı durduğunuz tek din İslam mı? Çan çalınmasına da karşı mısınız? 

Ezanın okunmasına karşı değiliz. 'Okunmasın' da demiyoruz. 'Çan da çalmasın' demiyoruz. Biz desibele yani yüksek sesle okunmasına karşıyız. Sesin sağlığa zarar vermeden ayarlanmasını istiyoruz. Yoksa isteyen ezan okusun, isteyen çan çalsın. 

Karşı olduğumuz şey şu: Bir kişinin inandığını başkasına dayatmasıdır. Ben birçok yerde ısrarla şunu söylüyorum: İnsanlar isterse taşa tapsın ama o taşı kafamıza atmasın. Açıkçası kimin neye, hangi dine inandığıyla ilgilenmiyoruz. Buna karışma hakkını da kendimizde bulmuyoruz. 

"Eşit koşullarda saygı çerçevesinde her şey konuşulabilir"

Türkiye'de ateistlerin yanı sıra farklı inançta olanlar için neler talep ediyorsunuz? 

Hiç kimse inandığı dinden ya da inanmadığından ötürü ayrımcılığa uğramamalı. Bunların inançlarından dolayı hukuken sorunlarla da karşılaşmamasını talep ediyoruz. Hiç kimsenin kendi inancını gizlemek zorunda kalmasını istemiyoruz. Dileyen dilediği şeye inanabilmelidir. Hem inanma hem de inanmama hakkının devlet tarafından güvenceye alınmasını istiyoruz. Farklı farklı inançlara mensup insanların kırmadan dökmeden birbirleriyle diyalog kurmalarını talep ediyoruz. Tabii ki, eşit koşullarda ve saygı çerçevesinde.