Sözcü yazarı Bekir Coşkun, müstehcen bulunan Adem ile Havva heykelini yazdı. İşte o yazı:
''Bu kez Adem-Havva heykelini “müstehcen” buldular…
“Havva anamızın kalçası belli oluyor” denilince baktım, hakikaten kalça nereden çıktı, kadınsa kalçasının olmaması lazım…
*
Bu arkadaşların; çükleri kafalarında, akılları apış arasında, fikirleri dötlerinde, ayakları havada, gözleri geride olduğu için…
Organ karmaşasıdır; baktılar CHP’li belediyenin yaptırdığı heykelde Havva anamızın her kadın gibi kalçası var “Bu nereden çıktı” dediler…
*
(Bizde “Havva ile Adem” denilmez, “Adem ile Havva” denir… Google’a “Havva ile Adem” yazın, otel motel çıkıyor… Çünkü kadın adı erkeğin önüne yazılmaz, saygıdan!..)
*
Bu dincilerin bir görevi de “müstehcen avcılığı”dır…
Manav, dükkana iki domates bir patlıcan assın görelim… Normalde insanın aklına musakka gelmez mi?..
“Müstehcen” der bu…
Diyelim ki bal kabağı gördü, utanır hakikaten, bu tarafa baksa şeftali, öte yana baksa karpuz…
“Bana her şey seni hatırlatıyor” dedikleri…
*
Nereden giyineceklerdi, Havva ile Adem çıplaktı, incir yaprağı koydular…
7 milyar evlatları onları öyle bilir…
Ve dünyanın her yerinde insanlar onlara baktığında, kimsenin aklına “Müstehcenlik” gelmez, bir var oluşun uzun dinsel öyküsüdür o…
Bir tek bunlar bakınca, bacak gördüler…
*
Kadın, çocuk, erkek, keçi, eşek demeden gökten yağan şu cinsel sapıklıklarının nedenini soruyorsunuz ya…
Aç insanın, yiyeceğe benzettiği her şeye saydırması gibidir bu…
Tabular, yasaklar, günahlar… Cinsel obje görüldüğü için gizlenen dişi… Karşı cinse yanında yer vermek yerine, altında düşünen kafa…
Cinsel sapmalar sonunda…
Lahanayı görünce tabii…
*
İncir yaprağını bunların kafasına koyacaksın…''