Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında konuştu. Erdoğan, ABD Başkanı Biden ile yaptığı baş başa ve heyetlerarası görüşmelere ilişkin, “Zirve vesilesiyle, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden’la az evvel bir araya geldik. Uzun yıllara dayalı dostluğumuzun bulunduğu Sayın Biden’la gündemimizde yer alan konularla ilgili kapsamlı görüş alışverişinde bulundum. Hem görüş ayrılığı yaşadığımız meseleleri hem de ortak çıkarlara sahip olduğumuz alanlardaki iş birliği imkanlarını yapıcı bir yaklaşımla ele aldık. Etkin iş birliğine ihtiyaç duyduğumuz coğrafyalarda, yapacağımız ortak çalışmaları Sayın Biden ve ekibiyle görüştük. Türkiye bu bölgelerde aldığı inisiyatiflerle, DEAŞ’la mücadeleye destek vermenin yanında, NATO’nun sınırlarının ve müşterek çıkarlarımızın da savunucusu olmuştur. Bu görüşmede salgın sonrası ortaya çıkacak yeni fırsatları da dikkate alarak, aramızdaki ekonomik potansiyelin tam anlamıyla hayata geçirilmesi için atılabilecek adımları değerlendirdik” dedi.
“DİYALOG KANALLARINI ETKİN VE DÜZENLİ KULLANMA KONUSUNDA MUTABIK KALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ile yaptığı görüşmede, diyalog kanallarını etkin kullanmak konusunda mutabık kalındığını ifade ederek, “İki müttefike ve stratejik ortağa yakışır şekilde doğrudan diyalog kanallarını etkin ve düzenli şekilde kullanma hususunda mutabık kaldık. Ülkelerimiz arasında mevcut ikili iş birliği ve bölgesel istişare mekanizmalarının yeniden canlandırılması gerektiğinin altını çizdik. Neticede son derecede yararlı ve samimi bir görüşme oldu. Her alanda karşılıklı saygı ve çıkara dayalı verimli bir iş birliği döneminin başlaması noktasında güçlü bir iradenin olduğunu görüyoruz. Sayın Biden’la önümüzdeki dönemde bu hedefler doğrultusunda, iş birliğimizi artıracağız” dedi.
“TÜRKİYE VE ABD İLİŞKİLERİNDE ÇÖZÜLMEYECEK MESELE YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD arasında çözüme kavuşturulmayacak bir mesele olmadığını vurgulayarak iş birliğine dikkat çekti. Erdoğan, “Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerinde çözülemeyecek hiçbir mesele olmadığını, tam tersine iş birliği alanlarımızın sorun başlıklarından daha geniş ve zengin bir görünüm sergilediğini düşünüyoruz. Avrupa Atlantik coğrafyasının barış, refah ve güvenliğine büyük katkı yapmış olan Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri’nin bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmalarını yürüteceğine inanıyoruz” diye konuştu.
“NATO’NUN KÜRESEL SINAMALAR KARŞISINDA DAHA ETKİN İNİSİYATİFLER ÜSTLENMESİ GEREKMEKTEDİR”
Açıklamasında küresel ekonomik ve güvenlik mimarisinde köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesel aktörlerin karar alma süreçlerindeki etkisi ve ağırlığı günden güne artıyor. Son bir buçuk yıldır insanlığın gündemini belirleyen koronavirüs salgını bu değişim sürecini daha da hızlandırmıştır. Yüzyılın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen salgın, küresel sistemdeki açıkları ve yapısal sorunları bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.
Koronavirüs salgının yansımalarının hayatın hemen her alanında görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ekonomiden ticarete, toplumsal hareketlerden kamu güvenliğine kadar çok geniş bir yelpazede salgının artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz. Salgınla beraber istikrarsızlığın, İslam ve yabancı karşıtı ırkçı akımların dünyanın farklı köşelerinde yaygınlaştığını görüyoruz. Demokrasi ve demokratik değerler yara alırken, sorun çözme mekanizmaları işlerliklerini kaybediyor. Uluslararası toplum tarafından terk edilmiş olma düşüncesi, bilhassa sistemin çeperinde yer alan yoksul ülkeleri içe kapanmaya sürüklüyor. Salgınla beraber ekonomileri iyice kötüleşen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yönelik yardımların şarta bağlanması, adalete ve hakkaniyete olan inancı da aşındırıyor.”
“ÜYE DEVLETLER, KURUCU İLKELERİNE SAHİP ÇIKMALI VE İTTİFAK’I GÜÇLENDİRMELİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin toparlanma ihtiyacı en üst safhadayken, özellikle gelişmiş ülkelerin korumacı tedbirlere başvurmasının, salgın kaynaklı ekonomik sorunların derinleşmesine sebep olduğunu vurgulayarak “Hepimiz güvende olana kadar hiçbirimizin güvende olamayacağı gerçeğiyle bir kez daha yüzleşiyoruz. Dünyanın içinde bulunduğu bu manzara bize NATO’nun da üzerine inşa edildiği ‘ittifak ve dayanışma ruhunun’ önemini göstermiştir” şeklinde konuştu.
Küresel istikrarın muhafazasında NATO’nun hem belirleyiciliği, hem de üstlenmesi gereken sorumluluklar arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Üye devletler, kurucu ilkelerine sahip çıkmalı ve İttifak’ı güçlendirmelidir. Akdeniz’den Karadeniz’e, Avrupa’dan Asya’ya kadar NATO’nun sağladığı güvenlik şemsiyesine ihtiyaç duyulan her yerde, İttifak aktif rol üstlenmelidir. Dönem sorumluluktan kaçma değil, elini taşın altına koyma dönemidir. Bilhassa NATO’nun küresel sınamalar karşısında daha etkin inisiyatifler üstlenmesi gerekmektedir.”
“BAKANLARIMIZ MUHATAPLARI İLE GÖRÜŞMEK SURETİYLE SÜRECİ SAĞLAMA BAĞLAYACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan basın açıklamaları sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, Biden görüşmesine yönelik kendisine yöneltilen soruya, “Afganistan konusundaki düşüncelerimizi çok açık, net olarak Sayın Biden’a ifade ettim. Bu da Türkiye, eğer Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa özellikle orada belli bir desteğin verilmesi isteniyorsa, diplomatik, lojistik bunun yanında mali konularda Amerika’nın bize vereceği destek büyük önem arz ediyor. Ayrıca burada Taliban gerçeğini bir kenara koymak mümkün değil. Onlarla da birçok görüşmeleri farklı atacağımız adımlarla sürdürebiliriz. Bir diğer konu yine Afganistan’da, biz Pakistan’ı da yanımıza alma düşüncemizi kendilerine söyledik, Macaristan’ı yanımıza alma düşüncemizi kendilerine söyledik. Bütün bunlarla birlikte istiyoruz ki Afganistan halkı herhangi bir sıkıntıyı yaşamadan Afganistan’daki bu desteği kendilerine verelim ve şu an itibariyle bir mutabakat söz konusu. Ve bir sıkıntı burada söz konusu değil. S-400 konusunu tabii ki burada yapılacak olan böyle bir görüşmede S-400’ün gündeme gelmemesi mümkün değil ama S-400’lere bizim düşüncemiz daha önce neyse aynı düşünceyi sayın başkana ifade ettim. Ve bunun yanında F-35 konusunu kendilerine aynı şekilde yine ifade ettim. Temennim odur ki, savunma sanayi ile ilgili olarak müşterek yapabileceğimiz adımlar nelerdir bunları ifade ettim ve bugün burada bu işlerin hepsi bitmiyor bundan sonraki süreçte de dışişleri bakanlarımız, savunma bakanlarımız muhatapları ile görüşmek suretiyle bu süreci inşallah sağlama bağlayacaklar” diyerek yanıt verdi.
“TÜRKİYE-YUNANİSTAN OLARAK ADIMLARIMIZI ATALIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Miçotakis görüşmesi ile ilgili sorulan bir soruya şu yanıtı verdi:
“Ben tabii Sayın Miçotakis'in bu ifadelerine aynen katılıyorum. Yani 'Sessiz sakin bir yıl olacak' düşüncesini de paylaşıyorum. Ve aramızda güzel bir görüşme geçti. Ve gerek Ege'de olsun gerek diğer bölgelerde olsun bundan böyle ben de kendisine şunu söyledim. Yani 3. ülke veya kişileri bu işe karıştırmayalım. Biz bundan böyle bu tür sıkıntılı anlar olduğunda sizi beni özel hattan rahatlıkla arayın, ben de sizi özel hattan rahatlıkla arayayım. Böylece herhangi bir sıkıntı yaşamadan, Türkiye-Yunanistan olarak adımlarımızı atalım. Bir de sıkıntılı konular nelerse bunları masaya koyalım. Görevlendirdiğimiz arkadaşlar bunlar üzerinde çalışsınlar ve onlar bize bunu getirsinler, nihai kararı biz verelim ve bu nihai kararı verdikten sonra da adımlarımızı atalım. Nitekim bazı örnekler oldu. Mesela dedim şu: Bu konuyla ilgili olarak biz kararımızı verdiğimizde size neticeyi bildirelim ve masanın üzerinden o sorunu kaldıralım. Aynı şekilde bizim sizden istediğimiz bir konu varsa siz de o konuyu görüştükten sonra masanın üzerinden kaldırdığınız zaman ne olacak bu masa sorunlar masası olmaktan çıkıp, çözüm masası haline gelmiş olacak ve bunu da iki lider kendi arasında yapmış olacak.”
ERDOĞAN’DAN BIDEN’A TÜRKİYE DAVETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden’la yaptığı görüşmeye dair bir diğer soruya ise “Görüşmelerde bizim Patriotlar konusundaki düşüncemiz malum bilinen bir düşünceydi. Ve bu konuda tabi ABD'nin de tavrı belliydi. Ne oldu, Amerika Patriotları vermedi. Biz de S-400'ü o zaman almak durumunda kaldık. Böyle bir süreçten geliyoruz. Ve bu konularla ilgili savunma sanayinde birlikte neler yapabiliriz, bunları savunma bakanlarımız, dışişleri bakanlarımız kendi aralarında görüşsünler dedik. Kendi aralarında yapacakları bu görüşmeden sonra da bizler adımlarımızı atalım, böyle bir karara vardık. Sayın Biden’la verimli bir görüşmeyi ilk buluşmada yüz yüze görüşmede gerçekleştirmiş olduk. İlişkilerin devamı açısından olumlu olduğunu söylüyorum. Temennim odur ki özellikle şu anda ben kendisini de ayrıca Türkiye'ye davet ettim ve Türkiye’ye davet konusunda da şu yoğunlukları aştıktan sonra da Türkiye'ye gelebileceğini de ayrıca söyledi” diyerek yanıt verdi.