Binali Yıldırım, İstanbul seçimleri öncesinde açıkladı vaatlerine yenilerine eklediğini ifade etti. Bir müjdem var diyen Yıldırım, İstanbul'Da doğalgaza yüzde 10 indirim yapıalcağını, sosyal yardım alan ailelerin doğalgaz faturalarının 50 lirasının belediye tarafından karşılanacağını, motosikletlere birinci ve ikinci köprünün ücretsiz olacağını duyurdu. Öte yandan Yıldırım, belediye meclisinde onaylanan öğrenci akbili indirimini, liseden mezun olduktan sonra ilk yılında üniversiteyi kazanamayanların da faydalanmasını sağlayacaklarını belirtti.
YSK kararıyla mazbatası alınan CHP'nin adayı rakibi Ekrem İmamoğlu'nun kendisiyle aynı programa çıkma teklifini, Ben her türlü, her platformda varım diyerek kabul eden Yıldırım, şart sundu. Ben İstanbul'u konuşmak istiyorum. İstanbul dışında konuşamayacağımdan değil, İstanbul'a haksızlık etmek istemem diyen Yıldırım, İstanbulluları da ekrana bağlayıp zamanını yemememiz lazım diye konuştu.
Katıldığı bir televizyon programında adını İzmir Milletvekili olmasına vurgu yaparak anan rakibi İmamoğlu'na tepki gösteren Yıldırım, İzmir Milletvekili olmak suç mu. Anlamadım arkadaşın söylediğini. Onun yaşı kadar benim İstanbulluluğum var. Bana İstanbul'la ilgili ne varsa konuşalım ama İzmir'i de ötekileştirmeyelim. İzmir'den de gurur duyuyorum ifadelerini kullandı.
Yıldırım, tartışma konusu olan, 'Çaldılar sözlerine ilişkin olarak da açıklamada bulundu. Mecburdum. Çünkü orada bir algı operasyonu yapıldı diyen Yıldırım, Orada bir hukuki tabir değil o, farkındayım. Bir kere ortada en büyük mağduriyeti yaşayan İstanbullular var, aday olarak ben varım ve ben sesimi duyuramıyor, kendimi ifade edemiyorum diye konuştu.
Yıldırım'ın konuşmasından bölümler şöyle:
Seçim oy verildikten sonra sayım esnasında bütün partiler gözünü dört açacak. Seçim sandığa atılan oylarla değil sandıkta sayılan oylarla kazanılır. Sandıkta sayılan oyların da kime ait olduğu, yerli yerine gitmediği partilere ait.
Seçimde görev alacak müşahitlerin sayısını artırdık. Seçim tecrübesi fazla olan arkadaşları seçtik, eğitimler verdik arkadaşlara. O seçimden çıkardığımız dersler bunlar. Ama şunu da görmek lazım, ev sahibi hatalı diye hırsızı suçsuz çıkarmak olmaz.
(İstanbul seçiminde oy sayımında şaibe) Normal şartlarda eşit oranda oy kazanmamız veya kazanmamız lazımdı. Ama öyle olmadı. (İsmail Küçükkaya: Onlar kampanyasında mührü altına sütüne basın dediler diyorlar?) Ya geçin onları.
Kurullar kesinleşti, 2 Mart'ta. Bundan sonra itiraz olmaz diyorlar. Ben 2 Mart'tan önce seçim kurullarında kimler var diye istediğimde yasak dediler. Ben müneccim miyim İsmail Bey, kim kanuna uygun, kim değil, nereden bileyim. Önceden veriyorlardı. Demek ki hata yaptıklarını anladılar.
(İsmail Küçükkaya: Rakibiniz, usulsüz oluşturulduğu belirtilen sandıklarda rakibim önde diyor?) İnceleme adaya göre olmaz. Verilen bütün oylara göre yapılıyor İsmail bey. Bu çok anlamlı değil. Herkesin verdiği oy yerli yerine gitmesi lazım.
Bu yanlışları, bu yanlış işlemleri yapan, seçime gölge düşürenler soruşturulsun, bulunsun diyor. Peki bu seçimde bir yanlış yoksa neden böyle bir karar veriyorlar. Ben kimin yaptığını bilemem ki. Bu yargının görevi. Bu adamları kim görevlendirdiyse onların bulunup, hesabının sorulması lazım.
Seçmenin burada bir kabahati yok. Kabahat bu yanlışı yapanlarda. O da YSK'nın araştırıp, bulması gerekir.
(İsmail Küçükkaya: Seçimin iptaliyle milli irade yok sayıldı m?) Hiç öyle düşünmüyorum. Kanun diyor ki imzalı olacak. diyor. Bunların hepsi burada yazıyor. Söylediğiyle kanunda yazan farklı şeyler. Bir hukuk adamının kanunlara göre hareket etmesi lazım. Bu kadar açık.
(31 Mart akşamı Binali Yıldırım'ın sandıkların henüz yarısı açılmışken 'Kazandık' açıklaması yapmasına ilişkin değerlendirme) Bu açıklamaya ihtiyaç vardı. Çünkü bu açıklamadan sonra sandık kurullarındaki arkadaşlarımız demoralize olurlardı. Arkadaşlar simülasyon yaptı, yüzde 98'den fazlası açılmış, bundan sonrası değişmeyecek dediler. Ben de bu açıklamayı yaptım. Bu hataysa hata benim.
Artık ortak İstanbul hayalini, bu şehrin geleceğini konuşmak istiyorum, Rakibime diyorum ki, artık İstanbul'a dönelim. İstanbul'un projelerini konuşalım. Benim rakibim Ekrem İmamoğlu.
Sosyal medya denen şey çıktı, mertlik bozuldu. Konuyu tek taraflı düşünmemek lazım, her iki tarafta da bu yapılıyor. Bir şey söylüyorsunuz, neyi söylemeye çalıştığınız bir kenara bırakılıyor, önü arkası kesilerek polemik oluşturulmaya çalışılıyor. Bana, 'yan yana gelseniz Ekrem İmamoğlu'yla' diye sordular, ben 'Olabilir' dedim. Sonra arkasından, 'benim programında yapalım' dediler. Ben de buna, 'Sormamız lazım' dedim. Sosyal medyada tahribat oluyor, etkisi de hemen geçiyor, saman alevi gibi. Sosyal medya hayatımızın bir gerçeği ama sosyal medya sorumsuz medya değil, troller iletişimin güvenilirliğine zarar veriyor.
(Ekrem İmamoğlu ile aynı programa çıkacak mısınız?) Hangi kanalda kiminle yapacağımız benim açımdan fark etmez. Hiçbir problem yok. Ben her türlü, her platformda varım. Tek bir şartım var, ben İstanbul'u konuşmak istiyorum. İstanbul dışında konuşamayacağımdan değil, İstanbul'a haksızlık etmek istemem. İstanbulluları da ekrana bağlayıp zamanını yemememiz lazım.
Ak parti kim. Partilerden biri. Vatandaş yürü derse yürürsün, tamam kardeşim derse kenara çekilirsin.
(İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Erdoğan'ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor, kimse korkmuyor, kimse çekinmiyor sözlerine) Bunda doğruluk payı var. Ben tek partili dönemde olmadım, dedelerimizden duyuyoruz, nasıl üzerlerine baskı yapıldığını, gizlice dini ibadetlerini gerçekleştirdiklerini dinledik. Bizim dönemimizde Ergenekon'u yaşadık. 15 Temmuz'u yaşadık. İnsanların etnik kimliğine, düşüncesine, inancına yönelik baskılar hangi iktidar blogundan gelirse gelsin asla başarı şansı yoktur. Biz 28 Şubat'tan sonra ciddi bir açılım yaptık. İnandıkları gibi yaşamaları konusunda, bireysel özgürlüklerin daha da yaygınlaştırılması konusunda. AB'nin bize büyük bir katkısı oldu bunu yaparken, bunu da unutmamak lazım.
(Meral Akşener ve gazetecilere uygulanan şiddet) İnsanın kişisel haklarına yönelen her türlü şiddet kanunlar içerisinde cezasını bulmalı. Kanunlarda bu yönde bir yetersizlik varsa bunu ele alınıp değiştirilmesi lazım. Hiçbir şey olmamış gibi davranılırsa bu daha büyük suçların işlenmesini teşvik eder.
O da benim gibi Allah'ın yarattığı bir kul. Vatandaşlar biz dinliyor, takibimi de dinliyor, beni de dinliyor. Onun ötesinde mindere çıkmış güreşe hazırlanan iki güreşçi gibi düşünün, ne diyelim anlatıyoruz, Yapacaklarımızı anlatıyoruz. Kararı İstanbullulara bırakmak lazım.
(İsmail Küçükkaya, Yıldırım'ın tartışmalara konu olan, Çaldılar ifadesini hatırlattı.) Mecburdum. Çünkü orada bir algı operasyonu yapıldı. Orada bir hukuki tabir değil o, farkındayım. Bir kere ortada en büyük mağduriyeti yaşayan İstanbullular var, aday olarak ben varım ve ben sesimi duyuramıyor, kendimi ifade edemiyorum.
(İsmail küçükkaya, İmamoğlu'nun kendi sunduğu tekliflerin vaat olarak sunduğunu ve altına imza attığını söylediği Binali Yıldırım'a katıldığı televizyon programında gösterdiği tepkiyi izletti.) İmzam yok canım saçmalıyor. İzmir Milletvekili olmak suç mu. Anlamadım arkadaşın söylediğini. Onun yaşı kadar benim İstanbulluluğum var. Bana İstanbul'la ilgili ne varsa konuşalım ama İzmir'i de ötekileştirmeyelim. İzmir'den de gurur duyuyorum. Bu tamamen biraz saptırmadan ibaret.
İstanbul trafiğini ben çözerim. Raylı sistemleri artırmak gerekiyor. Toplam 518 kilometreye çıkaracağız raylı hatları.
Bir İstanbullu 10 dakikada yürüyerek metroya ulaşacak.
İstanbul'un sokakları gece de gündüz gibi ışıl ışıl olacak. İstanbul'un 70 bin sokağı var, bu 70 bin sokağa kamera koyacağız. Kadınlarımız gündüz gibi sokaklarda istediği gibi güvenle gezecek.
Müjdem var. Bir bu şehirde 300 bin çift tekerlekli yani motosiklet var. Bu motosikletlere birinci ve ikinci köprü bedava olacak.
Peyzajların sulaması yapılırken sular fışkırıyor ve kazalar meydana geliyor. Bu kesici oto korkulukları değiştireceğiz. Güvenlikle ilgili tedbirlerimiz olacak.
Motosikletlere özle park yerleri yapılacak. Bisikletvari.
Doğalgaza yüzde 10 indirim yapacağız.
İstanbul'da sosyal yardım alan 80 bin aile var. Bunların doğalgaz faturalarının 50 lirasını biz karşılayacağız.
İGDAŞ ile davalık aboneler var. 300 milyon faizi olmuş sadece. Bu faizleri sileceğiz, el sıkışacağız.
Meclis’te öğrencilere indirim yapıldı. Sen yaptın ben yaptım kavgası da oldu. Şunu bilmek lazım orada Meclis kurulu olmadan hiçbir karar geçmez. Bu indirim üniversite öğrencilere geldi, liseyi bitirip üniversite kazanamamış öğrencileri de biz dahil edeceğiz bu indirime.
Gençler, büyükşehir ve ilçe beledileyelerinin spor tesislerinden ücretsiz yararlanacak.