Bozdağ: Ne ABD'nin ne de başka bir ülkenin Türkiye'nin yargılamasıyla ilgili söz söylemeye hakkı yoktur

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gezi davasına ilişkin olarak, Ne ABD'nin ne de başka bir ülkenin Türkiye'nin yargılamasıyla ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Onlar kendi işine baksınlar. açıklamasını yaptı. Bozdağ, Hakimler ve mahkemeler kimseden emir ve talimat almazlar, kimsenin tavsiye veya telkinine göre de karar vermezler. görüşünü savundu.
Bozdağ: Ne ABD'nin ne de başka bir ülkenin Türkiye'nin yargılamasıyla ilgili söz söylemeye hakkı yoktur
2022-04-26 22:36:56   Güncelleme: 2022-04-26 22:36:56    

Bakan Bozdağ, Adalet Bakanlığı önünde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirten Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

Hukuk devletinde yargılama süreçlerinin nasıl işleyeceği, kararların nasıl verileceği yasalarla sabittir. Hiç kimse kendisini hakim veya mahkeme yerine koymamalıdır. Maalesef bugün Türkiye'de hakim ve mahkeme yerine kendini koyan pek çok zevatı görüyoruz. Hakimler görevlerinde bağımsızdır. Kararlarını anayasa, kanun ve hukuka bağlı vicdani bir kanaatle verirler. Yargılama yetkisinin kullanılması konusunda hiçbir makam, merci hakimlere emir ve talimat veremez. Tavsiye ve telkinde bulunamaz. Hakimler emir ve talimat almazlar. Tavsiye ve telkin kabul etmezler. Anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaatle kararlarını açıklarlar. Maalesef dün açıklanan mahkeme kararından sonra bir hukuk devletinde olması gereken tepkilerin dışında çok saygısızca tepkilere de şahit olduk 

Herkesi hukuk devletinin asgari gereklerine saygıya davet ediyorum

Bir yandan kararı veren hakimlere, bir yandan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a dil uzatıldığını söyleyen Bozdağ, Sayın Cumhurbaşkanımıza, yargıya ve görev yapan hakimlere dil uzatan, el sallayan, ant içen ve tehdit eden herkesi kınıyorum. Herkes haddini bilmeli. Türkiye'de kararlar beklendiği gibi çıkınca 'Ankara'da mahkemeler var, hakimler var' veyahut da beklentiye uygun kararlar çıkmayınca 'Hakimler, mahkemeler; emir ve talimatla karar veriyor' diye mahkeme ve hakimleri suçlamak ya da kararları beklentiye, siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek hukuk devletiyle bağdaşmayan bir uygulama olarak ortaya çıkıyor. Maalesef bugün pek çok siyasi, beklentilerine göre kararlarını değerlendiriyor. Dünkü olayda da onu bir kez daha görmüş olduk. Buradan herkesi hukuk devletinin asgari gereklerine saygı duymaya davet ediyorum diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, mahkemeye telkinde bulundu

Bakan Bozdağ, beklentilerine göre mahkemede devam eden bir yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmenin de kabul edilebilir bir davranış olmadığını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti: 

Hatırlarsanız daha önce de bu davayla ilgili karar aşamasına gelindiğinde Sayın Kılıçdaroğlu, bir tweet atmış ve mahkemeye nasıl karar vereceği konusunda tavsiye ve telkinde adeta zımmi olarak bulunmuş. Hatta orada beklediği gibi karar çıkmazsa nasıl suçlayacağına dair de ifadeler yer alıyordu. Onun için de bunlar doğru bir şey değildir. Bir yandan 'yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, demokrasi, milli irade' diyeceğiz. Öte yandan da yargıya karşı ve yargı kararlarına karşı ölçüsüz bir şekilde dil uzatacağız ve bu kararları verenlere hakaret edeceğiz. Tehdit edeceğiz. Bunların kabul edilebilir bir yönü yoktur 

Amerika, Almanya kendi hukuk sistemine baksın 

Bozdağ, kararın ardından Amerika Birleşik Devletleri'nden yapılan eleştirel açıklamaya dikkat çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

Türkiye egemen ve bağımsız bir devlettir. Kimsenin Türkiye'nin iç işlerine karışmaya hakkı yoktur. Türk yargısı bağımsız bir yargıdır. Türk milleti adına yargılama yapar ve karar verir. Ne Amerika Birleşik Devletleri’nin ne de başka bir ülkenin Türkiye'nin yargılamasıyla ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Onlar kendi işine baksınlar. Amerika kendi hukuk sistemine baksın. Almanya kendi hukuk sistemine baksın. Herkes işine baksın. Türkiye'nin iç işlerine karışmak Amerika'ya da, Almanya'ya da düşmez. Ve Türk yargısı dışarıdan bakanların veyahut da başka ülke liderlerinin veya yöneticilerin değerlendirmelerine göre karar vermez. Türk yargısı, anayasamız 138'de çok net. Anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaatle kararlarını verir ve bağımsız hareket eder 

 Twitter'dan da eş zamanlı olarak açıklama yaptı 

Davada verilen kararlara tepkiler gelmesi üzerine Twitter'dan da açıklama yapan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı: 

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve yargımıza hakaret ve tehdit içeren beyanlarla saldıranları kınıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve yargımıza kimsenin dil uzatması ve tehdit etmesi hakkı da değildir, haddi de değildir. Bu, acizlik ve milli irade hazımsızlığıdır.  Sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı mücadele ile nice parmak sallayana, nice and içene, nice had bildirmeye cüret eden kendini bilmeze, sandıkta haddini bildirmiştir. Cumhurbaşkanımız, nice tuzakları aşmış, nice hesapları bozmuş, nice sınavları geçmiştir. Milletimiz ve tarih şahittir.

Hakimler ve mahkemeler kimseden emir ve talimat almazlar, kimsenin tavsiye veya telkinine göre de karar vermezler.

Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun vicdani kanaatlerine göre karar verirler.

Beklentiye göre karar verdiği zaman Ankara’da hakimler ve mahkemeler var” demek, beklentiye göre karar verilmediğinde Hakimleri ve mahkemeleri suçlamak”, kararları, beklentiye uygunluğa ya da siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek, hukuk devleti ile bağdaşmaz. Türkiye bir hukuk devletidir. Hiç kimse kendini mahkeme veya hakim yerine koymamalıdır.

İstediği gibi karar çıkmadığında mahkemeleri Kurgulanmış mahkeme”, verilen kararları da Talimatla verilmiş kararlar” olarak nitelemek, hakimlere ve yargıya açık bir hakarettir. Görülmekte olan bir dava üzerinden yargıyı, hakim ve savcıları, hedef alanları, hakaret ve tehdit edenleri kınıyorum.

Gezi Davası'nda mahkeme iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi'ye 18’er yıl hapis cezası vermiş; karar yurt içi ve yurt dışında tepkiye yol açmıştı. 

Dava, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin (AK Bakanlar Komitesi), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Türkiye için yaptırım prosedürünü başlatmasına yol açmıştı.