Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen'den Mine Şenocaklı, "ekonomik kriz ve işsizlik" endişesi taşıyan gençleri dinledi.
Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi 23 yaşındaki Ömer Müçteba Bağcı, "Mezun olunca ne yapacaksın? İş bulamamak konusunda endişeli misin?" sorusuna, "Birinci sınıftan beri endişeliyim. Hele pandemiden sonra iyice endişeliyim. Herhalde endişeli olmayan çok küçük bir kesim vardır, ki onlar da doğuştan avantajlı olan kesimdir. Ülkenin sıkıntıda olduğunu kimse inkar edemez herhalde" şeklinde yanıt verirken, geleceğe dair umudunun olmadığını dile getirdi.
"Geçinebiliyoruz derken, yeme-içmeyi hallediyoruz"
Aile evine döndüğünü belirten Bağcı, "Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Her şey belirsiz. Bir kız kardeşim var, annem ev hanımı, babam oto çekici, geçinebiliyoruz. Geçinebiliyoruz derken, yani yeme-içmeyi hallediyoruz, bunun dışında bir harcamamız yok. Yine de çevremdeki sıkıntıları görünce şükrediyorum." diye konuştu.
"Dalga geçtiğimiz ülkeler gibi olduk"
Türk Dili ve Edebiyatı’ndan mezun 24 yaşındaki Salih Cuğ, bir ay önce mesleğiyle hiç ilgisi olmayan bir işte çalışmaya başlamış. Asgari ücretle… "Uzun süre iş aradım bulamadım. Tanıdık olmadan asgari ücrete bile iş bulmanız mümkün değil… Eskiden hep haberler çıkardı. Çin’de, Vietnam’da insanlar günde 5 dolara çalışıyor diye. Onlarla dalga geçerdik. Şimdi biz de o ülkeler gibi olduk. Aldığımız maaşlar 350-400 dolar" diyor.
"KPSS'de mülakatta malum sebeplerle eleniyorsunuz"
Egemen Çilekçi Türk Dili ve Edebiyatı’ndan yeni mezun, dört ay önce bir iş bulmuş. 3 bin 500 lira maaşla… Ama tıpkı arkadaşı Salih gibi, o da eğitimiyle ilgisiz bir işte çalışıyor. Tıbbi mümessillik yapıyor, yani ilaç satıyor… "KPSS’ye girecek misiniz" sorusunu, "Girmeyi hiç düşünmedim, zira kazanabileceğimden hiç umudum yok açıkçası.
Bizim bölümden çok az insan alıyorlar bu bir… İkincisi, zaten ne kadar başarılı olursanız olun sınavda, mülakatta malum sebeplerle eleniyorsunuz. Bir arkadaşım sınavdan 89 aldı, mülakatta 50 alıp atanamadı. Bizim için vakit kaybı KPSS, para kazanmamız lazım, girmeyeceğiz" diye yanıtlıyor.
"Keşke 20-30 yıl önce genç olsaydık"
Egemen ailesiyle oturuyor. 12 yaşında bir kız kardeşi var, şimdiden onun daha iyi koşullarda üniversitede okuması için ne yapabileceğini düşünüyor. "Bütün arkadaşlarım, ‘Keşke 20-30 yıl önce yaşasaydık’ der oldu. Dedemle benim hayatım arasında hiçbir fark yok. O da gezemiyor. Ben de… Ama o biraz yaşlılıktan evde oturuyor. Ha ben 24 yaşındayım, peki genç miyim? Hepimiz dedem gibi yaşıyoruz işte" diyor.
Denizhan Bozkurt, Piri Reis Üniversitesi Endüstri Mühendisliği son sınıf öğrencisi, yüzde 75 bursla okuyor. "Bu ülkede yaşamak kendimi çok değersiz hissettiriyor. Hoşgörü yok. Hiç kimseye, hele gençlere hiç saygı duyulmuyor, hele ki yaşam biçimlerine” diye giriyor söze.