Burhan Şeşen: İktidarın sanatla ve onu üretenlerle ilgili bir derdi var

Sanatçı Burhan Şeşen pandemide Kültür ve Sanat Bakanlığı'nın müzisyenler için yaptıklarını anlattı ama desteğin sektörün tüm paydaşlarını kapsamadığını hatırlattı. Şeşen, Bence bunun nedeni Kültür Bakanlığı'na ayrılan bütçenin yetersizliği. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesinin niye alt sıralarda olduğu muhakkak ama muhakkak sorgulanmalı dedi.
Burhan Şeşen: İktidarın sanatla ve onu üretenlerle ilgili bir derdi var
2021-06-13 20:42:34   Güncelleme: 2021-06-13 20:42:34    

Son dönemde sanatçı Orhan Gencebay'ın kendisiyle ilgili sarf ettiği Müzisyenler için mücadelemizde hiçbir katkısı yok eleştirilerine verdiği yanıtla gündemde olan Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Başkanı ve sanatçı Burhan Şeşen, pandemi sürecinde müzisyenlerin çektiği sıkıntıları anlattı. Sözcü'den Gökmen Ulu'ya konuşan Şeşen şunları söyledi:
Pandemi süreci müzisyenlerin üzerlerinden silindir gibi geçti” demek daha doğru olur. Zira öylesine bir dönemden geçiyoruz ki, ne anlamak ne de anlatmak mümkün değil. Çaresizlikten canına kıyanları mı? Bir müzisyenin manevi olarak da çok önemli bir bağ kurduğu enstrümanını satmasını mı? Evimizi geçindirmek için üç kuruş paralara hiç bilmediğimiz iş kollarında çalışmayı mı? Annelerin, babaların bir zamanlar müzisyen olmasını istedikleri çocuklarını bu yaşananlar karşısında başka alanlara yöneltmesini mi? Hangi birini sayayım?
Bu süreçte sadece iktidar değil yerel yönetimler de özel şirketler ve holdingler de (bazı istisnalar hariç) ne yazık ki müzisyenlere, müzik emekçilerine ve performans salonlarına; kısacası müzik sektörüne yardımcı olmadı. Ayrıca müzisyenler olarak hep bir şeyler isteyen bir meslek grubu da olmak istemiyoruz. Çalışma şartlarımızın pandemi koşullarına göre, kurallara ve yasaklara uyarak açılmasını istiyoruz. Bu da bu kadar zor olmamalı etrafımızda bunca örnek varken.
Bu zamanda Kültür Bakanlığı derdimizi dinleyen, bizimle empati kurmaya çalışan ve de yardımcı olmaya çalışan tek bakanlıktı. Ocak ayından bu yana yürüttüğümüz 'Müzik Susmasın' projesinden yaklaşık 31 bin müzisyen faydalandı. Mayıs sonuna kadar başvurusu kabul edilen müzisyenler aylık 1000 liralık destek aldı. Ticaret Bakanlığı'nın yaptığı 3 bin lira hibeden de yine başvurusu kabul edilen müzisyenler vergi mükellefiyeti şartı aranmadan yararlanabilecek. Yeni başvurular konusunda da taleplerimizi ilettik.

Uygar ülkelerin hükümet yöneticileri konsere, tiyatroya, sinemaya, opera ve baleye gittikleri için ülkelerinin sanatçılarıyla empati kurdular ve onlara sahip çıktılar. Tek tek rakam vermeyeyim ama bizden katbekat fazla destek yaptılar. Zira sanat bizim yöneticilerimiz tarafından lüks olarak algılanırken, gelişmiş ülke yöneticilerinin olmazsa olmazı.
İktidarın sanatla ve onu üretenlerle ilgili bir derdi var. Aslında muhafazakar, dini merkezine alan, ahlak bekçiliğine soyunan, demokrasiden uzak ve militarist tüm iktidarların sanatla bir sorunu var. Zira onun bağımsız, özgür ve kamuoyunu etkileme gücü her zaman bu tarz iktidarın karabasanı. Sanatla, sanatçıyla uzlaşmak, onu anlamak yerine, yasaklamakla, aşağılamakla, cezalandırmakla bir yere varılacağını ummak bu yüzyılda olacak iş değil. Zaten olmuyor da…


Gönül isterdi ki bu destek sadece müzisyenleri değil, tüm sektör paydaşlarını kapsasın. Ses ve ışık sistemi firmaların, performans salonu sahipleri, müzik enstrümanı ithalatçıları gibi… Ama ne yazık ki bu gerçekleşmedi… Bence bunun sebebi Kültür Bakanlığı'na ayrılan bütçenin yetersizliği. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bütçesinin niye alt sıralarda olduğu mutlaka ama mutlaka sorgulanmalı.
Yaklaşık altı aydır bakanlık, müzik meslek birlikleri ve müzikle ilgili STK'lar yoğun bir çözüm arayışı içerisindeyiz. Şu anda en acil sorunumuz müzisyenlerin ekonomik durumu. Bunun için de devlet desteği dışında ‘canlı müzik yapılan' bütün mekanların açılması birinci sırada. Bilim Kurulu'nun biraz keyfi davrandığını ve de iktidarla ters düşmemek için yanlış kararlar aldığını düşünüyorum. Hepimizin gözleri önünde parti kurultayları yapılmadı mı? Yüzlerce kişinin katıldığı cenaze namazları kılınmadı mı? İsrail'i protesto için binlerce kişi yürümedi mi? Şampiyonluk kutlamaları yapılmadı mı? Bizler de artık hem saat kısıtlamasının 00.00'a kadar uzatılmasını hem de konser verebileceğimiz mekanların açılmasını bekliyoruz.