Çağatay Ulusoy, Delibal filminin sevişme sahnesinde gerçekten çıplak olduğunu ve gergin olmadığını söylemişti. Haftasonu Dergisi, Ulusoy’un bu sözlerini Yeşilçam oyuncularına ve genç oyunculara sordu.
Yeşilçam deyince 50 sene öncesinden bahsediyoruz. O dönemin bütününe yakışıyordu öpüşmemek veya öpüşüyor gibi yapmak. Şimdi gelinen yerde hayatı her yönüyle aksettirmek daha gerçekçi. Gene de romantik aşk filmlerinde erotizme kayan abartılı öpüşme bana ters geliyor. Hikayenin olmazsa olmazıysa ona bir şey diyemem.
Elbette olmalı
Geçmişte Türk sinemasında daha idealize edilmiş tipler filmlerde yer alıyordu. O zamanların şartları değerlendirildiğinde yine inandırıcılık vardı. Zamanın değişime olan etkisiyle birçok şey değişti bugüne kadar. Bu açıdan günümüz filmlerine baktığımızda yer alan öpüşme sahneleri de yine içinde bulunduğumuz zamanı anlatıyor diye düşünüyorum. Gerçekliğini koruyup herhangi bir abartıya yer verilmediği sürece bu sahneler elbette olmalı.
Seyirci özünde aşkı görmek istiyor
Profesyonel bir oyuncu senaryo neyi gerektiriyorsa onu yapmak durumunda. Bu hepimiz için geçerli bir durum. Şu bir gerçek tabii; sadece öpüşme sahnesi olarak değil, aşk filmi olmayan filmlerde de seyirci aşkı görmek istiyor. Yani seyirci özünde aşkı izlemeyi seviyor. Ama o aşkı anlatmak için ille de öpüşme sahnesi gerekmiyor elbette. Oyuncu gerçekten rolüne inanarak oynuyorsa, onu seyirciye geçiriyorsa, o tamamdır. O zaman ortaya iyi iş çıkıyor.
Genelleme yapmak mümkün değil
Filmlerde gösterilecek sahnelerdeki eylemler tamamen hikaye, senaryo ve karakterin özelliğine, içinde bulunduğu durumlara bağlıdır. Bir genelleme yapmak pek mümkün değildir. Yani her aşk filminde mutlaka öpüşme sahnesi olmalıdır fikrine katılmıyorum. Gerekiyorsa olmasında ise tabii ki sakınca yoktur.