Cem Küçük: Osman Kavala tutuksuz yargılanmalıydı, Yiğit Ekmekçi'ye çok üzüldüm

Cem Küçük: Osman Kavala tutuksuz yargılanmalıydı, Yiğit Ekmekçi'ye çok üzüldüm
2022-04-26 05:50:29   Güncelleme: 2022-04-26 06:31:54    

Haberin Videosu için tıklayın

Cem Küçük Habertürk'te katıldığı programda "Osman Kavalı'nın tutuksuz yargılanması gerektiğini defalarca söyledim. Benim dünya görüşüm bu insanlarla taban tabana zıttır. Yiğit Ekmekçi'ye çok üzüldüğümü söyleyeyim. Başörtülüler okula alınmazken onlara kafelerde sınav yapan önemli biriydi. Ben Yiğit Ekmekçi'nin suçlu olduğunu düşünmüyorum. Tek tek herkesi bilmiyorum bakın, tanımadığım için söylemiyorum. İlk iddianemenin içi boştu. Ben bu kararın bozulacağını düşünüyorum. Vicdanım var, Allah'a inanıyorum, yanlış bir karar görürsem hayır diyebilmeliyim, bu karar vicdanları yaralamıştır" ifadelerine yer verdi.

CEM KÜÇÜK 17 ŞUBAT 2020'DE YİĞİT EKMEKÇİ İLE İLGİLİ ŞU YAZIYI KALEME ALMIŞTI

Hafta sonu merak ettim ve Gezi iddianamesinin bazı bölümlerini okudum. Beni buna iten de Yiğit Ekmekçi'nin durumuydu. 28 Şubat'ın en hararetli günleriydi. Ben İstanbul Üniversitesi'nde okuyordum. Askerî cuntanın baskısı iliklerimize kadar işlemişti.
Üniversitede arkadaşların cuma namazı için iş değiştirdiği baskı zamanlarıydı. Çünkü devletin içinden birileri namaz kılanları fişliyor ve ileride memur olacakların önüne bunlar konuluyordu. Bilgi Üniversitesi'nde özellikle 1997 sonrası başörtüsü konusunda özgürlük vardı. Biz bunları duyuyorduk. “İmam Hatipli 120 arkadaşımızı kendi imkanlarıyla Bilgi Üniversitesi'nde okutan Yiğit Ekmekçi’ydi. YÖK'ün baskılarına rağmen Bilgi'de kafelerde sınavlar yapılıyordu. Bu zorbalığa rağmen direnerek sınavların yapılmasını sağlayan da Yiğit Ekmekçi'ydi.”
Aradan yıllar geçti ve 2013 Mayısı'nda Gezi olayları oldu. Gezi hiç şüphe yok ki seçilmiş meşru hükûmetin devrilmesi için bir araçtı. Aynen 27 Mayıs öncesi gençliğin sokağa dökülmesi gibi Gezi'de de hükûmeti istifaya zorlamak için tertiplenmişti.
İşte bu Gezi'nin iddianamesi yazıldı. İyi yazılmış bir iddianamedir diyemem. Çok aksaklıkları var. Yerel mahkeme ne karar verir bilemem. Ancak tamamen iddianameye bakarak söylüyorum, bu dava Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi'nden döner. Ha, Anayasa Mahkemesi zaman zaman yaptığı gibi eyyam yaparsa onu bilemem.
Gezi iddianamesinde Yiğit Ekmekçi bölümünü okuyunca aklımda birçok soru belirdi. Ekmekçi Gezi'de yargılandığı 15 kişiden 11'iyle hiç tanışmamış ve HTS kayıtlarında hiçbir bağlantı yok. Ekmekçi'ye yapılan suçlamalardan biri Osman Kavala ile ilişkisi. Yiğit Ekmekçi zaten Anadolu Kültür A.Ş.'nin yönetiminde ve Kavala'yı 37 yıldır tanıdığını söylüyor. Savunmasında da bu var. 6 ay teknik takibe takılan Ekmekçi için iddianameye konulan delil yönetim kurulu üyesi olduğu Anadolu Kültür A.Ş.'nin binasının girişinde çekilen fotoğraf.
Ekmekçi hakkındaki en bariz suçlama biber gazının ülkemize girişini engellemek. Bunun için de Avrupa ve diğer devletler nezdinde kamuoyu oluşturulması için yoğun çalışmalar yapmış. Peki bunun delili nedir diye baktığımızda uzun yıllar Avrupa İnsan Hakları Bürosu Direktörü olan ablası, Ekmekçi'ye "İnsan Hakları Komiseri'nin Türkiye'yi ziyaret edeceğini" söylüyor.  Ekmekçi direktörün Osman Kavala ile görüşmesi iyi olur diye düşünüyor.
Bu konuşmayı Avrupa ve diğer devletler nezdinde kamuoyu oluşturmak, biber gazının Türkiye'ye girişini engellemek diye yorumlamak fazla zorlama olmuş. Ekmekçi ile ilgili başka bir şey de bulamadım. TCK 312'den yargılanan Yiğit Ekmekçi'yi bu iddialarla mahkûm etmek fazla zorlama olur. Takdir elbette mahkemenin.