Cem Özer:Okan Bayülgen ile ev arkadaşıydık, üvey babam yediğim lokmaları sayardı

Oyuncu Cem Özer, hayatının kırılma noktalarını, evliliklerini ve zor geçen çocukluğunu anlattı.
Cem Özer:Okan Bayülgen ile ev arkadaşıydık, üvey babam yediğim lokmaları sayardı
2019-03-08 14:38:03   Güncelleme: 2019-03-08 14:38:03    

MCD Medya Başkanı Esra Oflaz Güvenkaya’nın hazırlayıp sunduğu 'Senin Mucizen' programına konuk olan Cem Özer, çok zor çocukluk geçirdiğini belirterek Üç kişinin ancak yaşayacağı olayları ben bir hayatta yaşadım. Üvey annem ve ablam olduğunu geç fark ettim. Öz annem okuldan almaya geldiğinde beni kaçıracak sanıyorum çünkü babam 'Eski dadın seni kaçırmaya geliyor' derdi. Beni kaçıracak diye kaçardım. Hiçbir anne evladını babasına bırakmaz, savaşır. Benimki savaşmamış, sonradan peşime düşmüş dedi.
İşte o röportajın satır başları:

'ÜVEY BABAM YEDİĞİM LOKMALARI SAYARDI'
Üvey babam vardı, beni hiç sevmezdi. Kahvaltıda yediğim zeytin sayılırdı hatta ikiye bölüp yemem söylenirdi. Yemekten sonra meyve yenilecekse sayı ile yememi söylerdi. Ayakkabım delinirdi; karton koyar yürürdüm, ayaklarım morarırdı. Bu yüzden para kazanmaya başlayınca çok fazla ayakkabı aldım. Benim ayakkabım yokken annem davetlere gider ve her davet için terzi arkadaşına farklı elbise diktirirdi.
 

'OKAN BAYÜLGEN İLE EV ARKADAŞIYDIK'
Bir bavulum vardı, evim oydu. Bir o tarafa, bir bu tarafa, bir amcama savrulurdum. 18-19 yaşına gelene kadar benim bir odam yoktu. Odam olduğunda da ben evden ayrıldım ve Okan Bayülgen ile ev arkadaşlığı yaptım dedi.
 

'ALİ POYRAZOĞLU BENİ KURSTAN KOVDU'
Usta sanatçı Ali Poyrazoğlu ile çalışmasının hayatının dönüm noktası olduğunu dile getiren Cem Özer, Bir keresinde bu işi yapamayacağımı düşünerek beni kurstan kovmuştu ama ben hiç bırakmayı düşünmeyip kursu tamamladım. Poyrazoğlu’nun yanında oyunculuk yapmaya ve biraz para kazanmaya başladım. Tiyatrodan sonra da stand-up yapmaya başladım” diye konuştu.

'İKİNCİ EVLİLİĞİMİ BOŞANMAK İÇİN YAPTIM'
Özel hayatı ile ilgili çarpıcı bir açıklama yapan oyuncu, İkinci evliliğimi boşanmak için yaptım çünkü boşanamıyorduk. İlişki yaşarken bir türlü ayrılamıyorduk. Garip gelecek ama tamamen ilişkinin bitmesi için evlendik. Şunu fark ettim; bir kadınla beraber yaşıyorsun, ayrılınca bir gün sonra 'Allık fırçamı unuttum' diye geri dönüyor. Ama evlenirsen boşanıldığında geri gelmiyor. Hatta şaşırdılar 'Niye evlendin?' diye, 'Boşanmak için' dedim. Öyle de oldu ifadelerini kullandı.
(Cem Özer ikinci evliliğini 1989'da oyuncu Selin Dilmen'le yaptı.)
 

ÇEŞME MAGAZİN MEDYASINA BENİM SAYEMDE ÇIKTI'
Üçüncü evliliğim hakkında konuşmak istemiyorum çünkü o dönem benim büyük kumpaslara geldiğim bir dönemdi. 'Laf Lafı Açıyor’u, İstanbul’u ve çevremi bırakıp Çeşme’ye yerleştim. Orada bir restoran açtık. Çeşme’nin magazin medyasına ilk çıkışıdır. Sonra da TV dünyasında benim yerimi alanlar oldu diyen Cem Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
 

'NURGÜL YEŞİLÇAY İLE ARAMIZ İYİ AMA...'
Nurgül'le aramız iyi. Birbirimizi özlemle anmıyoruz, her dakika konuşmuyoruz ama Nejat söz konusu olduğu için senede 1-2 kere bir araya gelmeye çalışıyoruz. Ama Nejat’ın şu anki eşim ile arası çok iyi. Neredeyse 'Baba sen evden gitsen de ben Pınar'la vakit geçirsem' diyecek. Pınar hayatıma Nurgül’den ayrıldıktan 6 ay sonra girdi.
Dibi de gördüm, zirveyi de. Parkta da uyudum, en güzel otelin kral dairesinde de. Uçlarda yaşadığım için hiçbir şeyde gözüm yok. Çok fazla ülkeye gittim, değişik kültürleri gördüm. Hayattan kendim için bir beklentim yok. Sadece güzel yapmak istediğim 2-3 tane işim var. Bunlardan bir tanesi rock müzikali. Bir tane film yapmak istiyorum. İddia ediyorum ki bu film yapılırsa Oscar’ı alabilir. Bunların dışında beklentilerim tamamıyla kızım, oğlum ve eşim için.
Sinan Çetin'in yönettiği 'İstasyon' filminin çekimleri sırasında ayağını kıran, oksijen tedavisinde kötüleşerek yoğun bakımda kalan Cem Özer, o zor günleri şöyle anlattı:Yoğun bakımda öldüğümü sandım. Beyin bir süre çalışmayı durdurdu. Hayata geri dönmek için çok tırmaladım. Ailemin bütün dediklerini duyuyordum ama benim uyuduğumu sanıyorlardı.
Yaşadığım şeylerle ilgili kimseyi suçlamıyorum, kendimi sorguluyorum çünkü insanları hayatıma sokan benim. Her şey bana yeni bir güç verdi.Öte yandan Cem Özer, Beyazıt Öztürk, Yıldız Tilbe, Kenan Doğulu, Hande Yener, Göksel, Zeynep Casallini gibi sanatçıların önünü açtım ama kiminden vefa gördüm kiminden de göremedim dedi.