CHP BAŞKAN YARDIMCISI: CANLI BOMBALARI MİT SURİYE'YE GÖTÜRÜP GETİRDİ!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suruç Katliamı'ndaki canlı bombaların MİT'in kontrolünde Suriye'ye gidip geldiğini belirtti.
CHP Başkan Yardımcısı: Canlı bombaları MİT Suriye'ye götürüp getirdi!
2020-08-11 06:40:55   Güncelleme: 2021-09-05 00:13:37    

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, yaşanan gelişmeleri Cihan Haber Ajansı'na değerlendirdi. .

Ağbaba "Suruç'taki canlı bomba saldırısın ardından Diyarbakır'daki patlamada şüpheli olarak görülen Orhan Gönder'in ailesini ziyaret etmiştik. Daha sonra Orhan Gönder'i cezaevinde ziyaret etmiştik. Bu konuda söylenecek şey şu; IŞİD ile ilgili maalesef devletin göz yumduğunu net olarak görebiliyoruz. Hiç eline silah almamış insanlar, gazetecisi, polisi, işadamı terör örgütü üyeliğinden cezaevlerine atılırken ailesi tarafından ihbar edilen, şikâyet edilen, 'Benim oğlum IŞİD'e katıldı' denilen insanlar hakkında soruşturma açılmaması bile en hafif ifadeyle zaaf olarak nitelendirilebilir.

Ben çok iyi niyet sezmiyorum. Biz Adıyaman'da çocukları IŞİD'e katılan ailelerle görüştük. Maalesef hiçbir işlem yapılmamış. İhbar edilen çocuklarla ilgili hiçbir güvenlik önlemi alınmamış. Polis hiçbir şey yapmamış. Devletin ve MİT'in kontrolünde Adıyaman'da gençler IŞİD'e katılmış. Hatta Suriye'ye gittikten sonra Türkiye'de bir süre kalıp geri dönenler var. Burada tamamen devletin ve MİT'in göz yumması var. Diyarbakır'da mitingde bomba atan çocuk, Suruç'ta canlı bomba olarak kendini patlatan çocuk MİT'in kontrolünde Suriye'ye gidip gelmiş. IŞİD'in, hükümet tarafından şefkatle kollandığını söyleyebiliriz. Diyarbakır ve Suruç'taki bombalı eylemlerde büyük bir zafiyet var. IŞİD'e katılanlar, Suruç ve Diyarbakır'daki bombalı saldırıları düzenleyen çocukların Suriye'ye girip çıkması tamamen MİT'in kontrolünde gerçekleşmiştir."

Tabi bu olayla ilgili çok bir şey söylemiyor. Annesine de 'ben yapmadım' diyormuş. Çok sağlıklı bilgi vermedi. Diyarbakır'da atılan bomba konusunda da devletin ciddi bir soruşturma yapıldığı izlenimi edinmedik. 'Niye bu soruşturma derinleştirilmiyor' diye bunun da ayrıca sorgulanması gerekiyor. Bu olayların takipçisi olacağız

Ben bu olayların bir anda artmasını Türkiye'nin cumhurbaşkanının konuşmalarına bağlıyorum. Konuştuğu anda Türkiye'de gerilim artıyor. Dün de Çin'de (gaf mı diyelim) çok büyük bir yanlışa imza attı. Bir mezhebi bir terör örgütü ile yan yana göstermeye çalışıyor. Bir mezhebin tüm mensuplarını teröre destek veriyormuş gibi göstermesini kınadığımızı, bir cumhurbaşkanına yakıştıramadığımızı belirtmek istiyorum. Bir cumhurbaşkanı kendi insanları arasında bölücülük yapıyorsa geldiğimiz nokta çok kötü bir noktadır. Yani IŞİD'e destek veren kendi arkadaşlarına ne diyeceğiz. IŞİD'e tüm dünya biliyor ki kendisi destek veriyor. Bugün Türkiye'de IŞİD varsa, insanlar IŞİD için savaşmaya gidiyorsa hükümetin parmağı var. Artan şiddet olaylarında ise cumhurbaşkanı seçimlerde istediği sonucu alamadı. Her şeye oy olarak bakıyor. Bu olaylardan oy artacaksa olayların devam etmesini sağlıyor. Geldiğimiz dönem çok kötü bir nokta. Suruç ile başlayan şiddetin tırmanması, polislerin Şanlıurfa'da katledilmesi, askerlerin şehit edilmesi, Pozantı'da iki polisin katledilmesinin sorumlusu cumhurbaşkanı ve hükümettir" diye konuştu." dedi.