CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi. Dün Meclis'te yaşananlara ilişkin konuşan Günaydın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Can Atalay kararını okumadan önce grup başkanvekilleri ile toplantı yaptığını, bu toplantıda TİP Milletvekili Can Atalay'a yönelik Yargıtay kararının TBMM'de okunacağını söylediğini aktardı.
Gezi davası hukuki değil, siyasi bir davadır
Günaydın, Gezi davası hukuki değil, siyasi bir davadır. Gezi bir direniştir, halk protestosudur. Ortaya çıkan kamu zararı ve benzer görüntülerin yargılanan arkadaşlarımızla ilişkisine dair bir kanıt, bir tanık beyanı söz konusu değildir. Adeta sanıktan delile gitme yöntemi ile siyasi bir öç alınmaktadır” diye konuştu.
CHP Grup Başkan Vekili, Bozdağ, TBMM'deki yuhalamalar üzerine 'Çalışma imkanı görmediğimden genel kurulu kapatıyorum' dedi. Usulü ve Anayasa'yı bu kadar bilen Bozdağ, neden Can Atalay'a yönelik Yargıtay kararını okurken sükuneti sağlamadı? Katibin okuduğu Yargıtay kararı duyulmadı, kararın bağlayıcılığı yok. Biz bugünkü Meclis oturumunda konuya ilişkin usulü itirazı sunacağız. Bu çerçevede bunun bir usul tartışmasına sahne olmasını talep edeceğiz. Ancak şunu söyleyeyim ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar ifadelerini kullandı.
Anayasa Mitingi” kararı
Günaydın, ayrıca TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin Meclis’te düşürülmesi kararının ardından önümüzdeki hafta Anayasa Mitingi” yapmayı planladıklarını açıkladı.
İyi Parti nerede duracağına kendisi karar verir
Günaydın, bir basın mensubunun sorusu üzerine İYİ Parti'ye yönelik şu açıklamalarda bulundu:
Biz muhalefete muhalefet etmeme tavrımızı sürdürüyoruz. İYİ Parti nerede duracağına kendisi karar verir. Artık, halkımız, milletimiz partiler arasındaki yapılan anlaşmalardan bıkmış durumda ve buna da herhangi bir saygı duymuyor. Dolayısıyla biz bir Türkiye İttifakı sürecinin yürütücüsüyüz. Bu tartışmaların hiçbir şekilde içine girmiyorum. Bir afişin nasıl asılacağına ilişkin ilkeler, kurallar, ticari ilişkiler bellidir. Bu ticaretin gereğini yerine getiren, özel sektör tarafından yönetilen çok sayıda afiş ortamına afişlerini asar. Ne Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ne de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara İstanbul ve İzmir’in bütün afiş mekanlarını kontrol etme durumu yoktur. Bunların önemli bir bölümü ticareten kapalı ya da açık tutulan yerlerdir. İYİ Parti de bu gerekleri yerine getirir, kendisini tanıtır. İktidar partisiyle ya da başka partilerle ilişki kurar biz bunu eleştirmedik, elleştirmeyiz. ancak cumhurbaşkanı adayı olarak gördüğün, takdim ettiğin, Fatih'e benzettiğin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı itham etmek İYİ Parti'nin kurumsal kimliğinden çıkan kararlardır.”